Mesaj tarihi: Eylül 29, 2017 canim sikkinti tikladim linke trailer scarleti cok srvmedemse angeilna cirkin gudubet bulmam actionu gorunce hehe eglencilmis dedim ki gerizekalica %10 beyin kullanimi dedigi anda buz gibi sogudum laan artik bu hurafe bitsin yahuu yok boyle limited beyinde vucud deseneyvallah kasalrin uretebildigi gucu sinirliyoruz yoksakaslar yirtilir kemikler kirilir. ustelik bunun hem filmi hem dizisi baska turlu yapildi limitless Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Eylül 29, 2017 Yeni spiderman i izlemeseniz de olur. Bunun hikayesi ihtiyaca göre yeniden yazılıyor herhalde. Çocukken bir dönem okurdum örümcek adam, iron man 'in buna mentor luk ettiğini hatırlamıyorum. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Eylül 29, 2017 beyaz sacli may hala tas gibi marisa tomei.tamam benden 9 yas buyuk genc degil ama tas. misal b yayinlarini spidermanini okurken baska marvel gecisli bolumler olurdu misal bi keresinde punisher bi mallda falan may hala bu beyaz sacmal boyasiz ilk tobbie spidermanindaki gibi bi kadin ince boyasiz beyaz saclar yasli kalp kirizi yada kriz numarasi yapiyo punisher atliyaip yanina geliyo numara yapiyorum onlar hakla falan gibisinden o sirada spiderman i may hala gazeteden falan gorunce elstriyo falan o yuzden cok dalga geciliyo bi sonraki spidermanda elizbeth bank ondan sonra natili portamn sonrasi artik 13-14 yasinda spidermanla 29 yasşindaki halasinin maceralina donucak bizim okudugumuz turkiyedeki yayinlar kabaca spidermanin orta donemi rebooti ile .nedense obur dunyaya gitigi bolum eksik olmak uzerine ortayasar ve sonrasi. melankolik donemi falan derken hope doner biterdi. turkiyede olay bootleg oldugu icin bu isin uzmanlari haric 90larinda mailorderla faxla cizgi roman alip yurtdisinda posetlerde biriktiren bi kac kisi biliyordum. bazen 2 ser kopya alirdi bunlar birini al oku digerini fullden hic elmesmeden sakla seklinde iste onlarindunyasina biraz internet sonrasi goz atinca tonla arc tonla ozel bolum tonla degisik yni anda yada yayinlanip biten donemler var peter marker bilmemene spider soyle boyle spiderman amazin spiderman bide bolum bolum seneler icinde baska yazarlarin cizerlerin donemi var misal bu forumdakilerde tim burtonin micheal keatnli batmanini sevmezler obur karanlik yeni seriyi severler ama frank miller o dunyayi ve seriyi filmden bi kac sene once yarati batman oncesinde oyle daha karikatorize iste yeni nesil bu islerle ilgienmeyeler bilemiyorum kabaca tum populer kahrmanlar hala devam eden 3-5 serileri oluyo bunlarin hepsi ayni evren mantik icinde bile olmamabilir. bunun disinda bitmis seriler kisa ozel hikayeler corssoverlar tonla meterials var kitaplarin harici cizgi filminde kendi alemi var misal bi kac spiderman cizgi film serisivar ordaki bazi hikayerler 100 kere tekrar eidlmis.kisimlarinda bile farklilik var misal ortayasak bu cizgi filmlerinden birinde jamasonun astronot oglu dunyaya mekigi ile cakiliyo uzayli buraya oyle geliyo yada harley queen ciztgi romanda olmayan bir karakter cizgi film icin yaratiliyo oyle tutuoyu oyle seviliyo ki kendi cizgi romani bile yapiliyo yani simdi ee ben cocukken batman okudum yoktyu boyle bir harley queen dersen %100 hakli ama evrenin paracasi bu artik hemde temelli deli zel durumlar var cok idda etmiyim ama sanirim joker ile batmanin kardes olduklari yayin bile var sanirim batman delirip superkahraman joker delirip super vilian oluyo ailesini kaybedince gibi spidermanin bence engicik yani may hala yani onceki de sally field di ilk spidermanlerde oynayan orjinal teyzeye benziyen hatun sag ama sinamacilar action istiyo milf e dondurduler isi marisa tomei be kardesim ayip o kadar ki civil warda ironman bile kac kere hot aunt falan diyip duruyo Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 2, 2017 Cult of Chucky' i izledim eskiden sevdiğim bir seri olduğu için ama iş olsun torba dolsun niteliğinde film çekmişler Birde dün 47 meters down diye bişi izledim, zaten izlerken uyudum. Hani tamam kurgu olarak öyle bir durum yaşansa olacak birşeyleri film etmek istemişler ama oyunculuk falan bayattı baya. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 3, 2017 Yeni Bay Watch hic bir ise yaramaz. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 3, 2017 Şimdi özellikle bir giriş bölümü yapacağım ki, yazacağım yorumun samimiyetini tüm şiddetiyle aktarabileyim. En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik. Eşim zaten aksiyon filmleri ile pek ilgili değil, hele çizgi roman uyarlaması tipinde aksiyonları ise hiç sevmiyor. O yüzden doğal olarak Iron Man 3 ona kötü gelmişti. Celal ile Ceren ise, aslında adını bile anmaktan nefret ettiğim, kusmuk gibi film, büyük oranda unutmuş olmama rağmen yaşattığı iğrenç tat hala aklımda. Zaten insanımızın sinema kültürü olmaması, salonda çatur çutur bir şeyler yemesi, telefonla ya da başka biriyle konuşması, cep telefonu ışığını açması, arkadan ayakla dürtülmek vs. şeyler yüzünden sokarım bir daha da sinemaya falan gitmem, alırım 165 dev ekran, blu-ray'i çıktıkça bulur izlerim filmleri demek oldu. Ve yaklaşık 4 sene 4 aydır da bu kararımı hiç esnetmeden uyguladım. Şimdi gelelim bu geceye... Popüler kültür işte, bir aşamada yakalıyor, kaçamıyorsun. Akşam yemeğe çıktıktan sonra sinema afişlerinde gördük o filmi. Ne bahtsızlık ki "gelsin hele, gideriz olmadı" falan gibi yarım ağızla da bir laf söylemiş bulunmuştum önceden. Eşim görünce afişini gidelim diye ısrar etti tabii ki verdiğim sözü unutmayıp. Ben de kaçacak bir yer bulacağım ya, IMDB'yi açtım 7.9 puan, tutunacak bir dal arıyorum hemen rottentomatoes %85, denize düşen yılana sarılır bari metacritic'e bakalım 70 puan, kullanıcılar da 10 üzerinden 8.0 vermiş ortalama. Artık basiretimiz bağlandı bir kere. Bu kadar puan almış heralde çok kötü olamaz dedi bana iç sesim. Kitabını okumadım, yazarı biliyorum sadece. Hiçbir önyargım da yok, tamamen nötr bir şekilde bu gecede böyle olsun artık dedim. Afişi gördüğümüz yerde film Türkçe dublajlı, abi beni zincirle bağlasanız yine de dublajlı film izlemem. ilkokul 3. sınıfta ingilizce öğrenmeye başladığım andan itibaren de izlememişimdir heralde. Fimi orjinal ingilizce gösteren civardaki en kaliteli, koltuklarının rahatlığıyla ve projektörünün teknolojisiyle ödül almış bir sinema salonuna internetten bilet aldım, hani zaten bilet fiyatları kazık değilmiş gibi 4 lira da "hizmet bedeli" almayı ihmal etmediler. Neyse salona girdik, cidden rahat falan, bir de fazla seyirci yok, yarısından fazlası boş, keyifle izleriz umarım dedim ama salon nasıl havasız, adamlar film arasında tasarruf olsun diye klimayı mı kapıyorlar ne, onu da gittim ben açtırdım hemen. 20 dakika da fragman, reklam falan. Yani bu çağda insan zaten açar izler merak ettiği filmin fragmanını ama ona da eyvallah dedik, izledik. En sonunda film başladı. Hani ilk baştaki 5 dakkalık sahne ne olduğunu belli etmese, yanlış salona girdik oturduk diyeceğim. Çocukluğumuzdan bildiğimiz, hafta sonu sabahları yayınlanan, mahalle çocuklarının toplanıp sahildeki bir mağaranın içinde korsan gemisi bulunca yaşadıkları maceraları anlatan çocuk filminin aynısı. İşte zorba "bully" tipler, ezikler, arkadaşını savunmalar, ilk öpücükler falan. Ama abi biz bu filme korku filmi diye gelmiştik, ne bir gerilim, ne bir korku diye düşünürken ara oldu. Bu "film arası" olayına da amerikadan döndüğümden beri hala alışamadım, noluyoruz amk diyorum hala her seferinde. Çünkü ara falan olmaz orda filmlerde, başlar ve biter. Bence ışıkların yanması, milletin ayaklanması falan iyice sıçıyor filmin içine ki, zaten film sarmayı başaramadıysa o noktaya kadar vay haline. O aşamada bir çift pılını pırtını topladı ve gitti, geri de gelmediler. Ordan feyz almalıydım ama işte puanlar hala aklımda ya, ulan dedim bu yönetmen şimdi bizi ilk rahatlatıyor bir şey yokmuş gibi, 2. yarıda taşşaklara yan bastıracak kesin... Abi 2. bölümde de çocuklar gittiler, sağdan soldan emanet topladılar, işte efendim korkuluk demiri, baseball bat, kızılcık sopası falan. palyaçoyu dövdüler, öldü mü ölmedi mi o bile belli değil, film bitti. İlk yeminimi 4 yıl sonra bozdum, sanırım bu yeminimi 40 yıl sürdürürüm o kadar ömrüm olursa. Bu aralar kendinize bir kötülük yapıp sinemaya gitmek isterseniz filmin ismi: it Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 Yukarıdaki msg filmden daha uzun olmuş, o nedenden ötürü özet geçmek gereği duydum... Olay şu arkadaşlar; sinemaya gitmeyen, gittiği zamanlarda da keko filmlere giden. 2 hours ago, stardust said: En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik. gittiği zamanda da çok üzülen ön yargılı bir çocuk yine bir gün sinemaya gider ve olaylar gelişir... IT i daha izlemedim ama IT denen bu film aslında eskiden mini seri olarak bir TV filmiydi, 6 bölüm falandı sanırım ama sallıyor olabilirim ve hatta biz de küçükken kuzenlerimle 1990larda bunun birleştirilmiş halini video kasetciden kiralamıştık gerilmiştik falan (6-7 yaşlarındayım)... O nedenle bu film zaten daha çok önceki filmi izleyen eski kitleye veya stephen king türü gerilimleri sevenlere hitap ediyor.. senin gibi iron man 3 ve celal ile ceren gibi saçma sapan filmlere gidenlere yeni yetme bebelere diil.. Spoiler TiesTorN beğendi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 rahat dur evladım, sinemaya gitmiyoruz dedik diye film izlemiyor muyuz sandın. Hayır zaten biliyorsun ne anlatmak istediğimi de illa bir laf atacaksın yani yoksa yani senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat. o filmeleri adını zaten beni sinemaya gtimekten soğuttukları için özellikle yazdım, ama sen her zamanki gibi yazının ana temasını kaçırmışsın malesef. daha sinemaya gitmeden sana hangi filme gideceğimizi söyledim, adam olsaydın da "o filme gitme, bak arkadaş bu yüzden bu film sana hitap etmiyor" falan deseydin o zaman bıdı bıdı yapmana katlanır hatta "gel seni bir alnından öpeyim evladım, beyhudar ol" derdim ama bu yaklaşımla benim takdirimi kazanman zor. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 (düzenlendi) 11 hours ago, stardust said: yoksa yani senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat. Bunu imzana koyman lazım artık.. Torrentte gezinip her gördüğünü indiren bebelerin kendini sanat eleştirmeni ilan etmesine hastayım.. Ekim 4, 2017 Narcissus tarafından düzenlendi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 ya bi kaybol... hangi filme gitsen & izlesen hemen gelip burda yazıyosun, böyle yapınca kendini cool sanan bebeler gibi... eşek hoşaftan ne anlar lafı senin için yaratılmış bunu anladım Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 şu baba oğul dayanışmasına bak! gözlerim yaşardı. sizi hep böyle ailecek kenetlenmiş görmek istiyorum ama hatrınız için de kötü filme iyi diyemeyeceğim. güzel bulduğum filmleri ilgili başlığa yazıyorum zaten. boş adamlar olduğunuz için anlayamıyorsunuz ama bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa belli kriterleri karşılamak durumunda, bu senin adınla özdeşleşmiş it ise film demeye bile bin şahit, en fazla TV çocuk filmi olabilir, asla sinemada gösterilmemesi gereken bir garabet. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 13 hours ago, stardust said: senin dünya üstünde yaşadığın gün kadar ben film izlemişimdir evlat. 15 minutes ago, stardust said: bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa forumdaki doktorları göreve çağırıyorum.. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 14 minutes ago, stardust said: boş adamlar olduğunuz için anlayamıyorsunuz ama bir gün benim gibi yoğun olursanız anlayacaksınız ki 2 saat bir filme ayrılıyorsa belli kriterleri karşılamak durumunda diğer boş yorumlarını kaale bile almıyorum da, şuna katılarak güldüm resmen haftanın 3 günü çalışıp 4 günü yatan biri tarafından böyle bişeyin söylenmesi o kadar abes olmuş ki... Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 yoğun olmak bilfiil sürekli işe gitmeyi gerektirmiyor, çalışmadığım zamanlarda da düşünüyorum. sen sadece "sürüngen beyin" kullandığın için düşünen beynin yoğun olmasını anlamlandıramıyorsun tabii ki. sana şimdi bunu anlatacağıma doğuştan kör birine renkleri anlatırım daha iyi. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 - Evet çocuklar ders bitmeden önce bugün yeni öğrendiğimiz fillerle cümleler kuralım.. Evet söyle bakalım Ömer "düşünmek"... - 6 minutes ago, stardust said: çalışmadığım zamanlarda da düşünüyorum - Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 descartes seni bilseydi, "görüyorum öyleyse harakiri" derdi. @Narcissus Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 20 hours ago, stardust said: Şimdi özellikle bir giriş bölümü yapacağım ki, yazacağım yorumun samimiyetini tüm şiddetiyle aktarabileyim. En son sinemada film izlemeye, -o zamanlar nişanlım olan- eşimle, 2013 senesi mayıs ayında "Iron Man 3" ve yine 2013 haziran ayında da "Celal ile Ceren" fimlerine gittik. Eşim zaten aksiyon filmleri ile pek ilgili değil, hele çizgi roman uyarlaması tipinde aksiyonları ise hiç sevmiyor. O yüzden doğal olarak Iron Man 3 ona kötü gelmişti. Celal ile Ceren ise, aslında adını bile anmaktan nefret ettiğim, kusmuk gibi film, büyük oranda unutmuş olmama rağmen yaşattığı iğrenç tat hala aklımda. Zaten insanımızın sinema kültürü olmaması, salonda çatur çutur bir şeyler yemesi, telefonla ya da başka biriyle konuşması, cep telefonu ışığını açması, arkadan ayakla dürtülmek vs. şeyler yüzünden sokarım bir daha da sinemaya falan gitmem, alırım 165 dev ekran, blu-ray'i çıktıkça bulur izlerim filmleri demek oldu. Ve yaklaşık 4 sene 4 aydır da bu kararımı hiç esnetmeden uyguladım. Şimdi gelelim bu geceye... Popüler kültür işte, bir aşamada yakalıyor, kaçamıyorsun. Akşam yemeğe çıktıktan sonra sinema afişlerinde gördük o filmi. Ne bahtsızlık ki "gelsin hele, gideriz olmadı" falan gibi yarım ağızla da bir laf söylemiş bulunmuştum önceden. Eşim görünce afişini gidelim diye ısrar etti tabii ki verdiğim sözü unutmayıp. Ben de kaçacak bir yer bulacağım ya, IMDB'yi açtım 7.9 puan, tutunacak bir dal arıyorum hemen rottentomatoes %85, denize düşen yılana sarılır bari metacritic'e bakalım 70 puan, kullanıcılar da 10 üzerinden 8.0 vermiş ortalama. Artık basiretimiz bağlandı bir kere. Bu kadar puan almış heralde çok kötü olamaz dedi bana iç sesim. Kitabını okumadım, yazarı biliyorum sadece. Hiçbir önyargım da yok, tamamen nötr bir şekilde bu gecede böyle olsun artık dedim. Afişi gördüğümüz yerde film Türkçe dublajlı, abi beni zincirle bağlasanız yine de dublajlı film izlemem. ilkokul 3. sınıfta ingilizce öğrenmeye başladığım andan itibaren de izlememişimdir heralde. Fimi orjinal ingilizce gösteren civardaki en kaliteli, koltuklarının rahatlığıyla ve projektörünün teknolojisiyle ödül almış bir sinema salonuna internetten bilet aldım, hani zaten bilet fiyatları kazık değilmiş gibi 4 lira da "hizmet bedeli" almayı ihmal etmediler. Neyse salona girdik, cidden rahat falan, bir de fazla seyirci yok, yarısından fazlası boş, keyifle izleriz umarım dedim ama salon nasıl havasız, adamlar film arasında tasarruf olsun diye klimayı mı kapıyorlar ne, onu da gittim ben açtırdım hemen. 20 dakika da fragman, reklam falan. Yani bu çağda insan zaten açar izler merak ettiği filmin fragmanını ama ona da eyvallah dedik, izledik. En sonunda film başladı. Hani ilk baştaki 5 dakkalık sahne ne olduğunu belli etmese, yanlış salona girdik oturduk diyeceğim. Çocukluğumuzdan bildiğimiz, hafta sonu sabahları yayınlanan, mahalle çocuklarının toplanıp sahildeki bir mağaranın içinde korsan gemisi bulunca yaşadıkları maceraları anlatan çocuk filminin aynısı. İşte zorba "bully" tipler, ezikler, arkadaşını savunmalar, ilk öpücükler falan. Ama abi biz bu filme korku filmi diye gelmiştik, ne bir gerilim, ne bir korku diye düşünürken ara oldu. Bu "film arası" olayına da amerikadan döndüğümden beri hala alışamadım, noluyoruz amk diyorum hala her seferinde. Çünkü ara falan olmaz orda filmlerde, başlar ve biter. Bence ışıkların yanması, milletin ayaklanması falan iyice sıçıyor filmin içine ki, zaten film sarmayı başaramadıysa o noktaya kadar vay haline. O aşamada bir çift pılını pırtını topladı ve gitti, geri de gelmediler. Ordan feyz almalıydım ama işte puanlar hala aklımda ya, ulan dedim bu yönetmen şimdi bizi ilk rahatlatıyor bir şey yokmuş gibi, 2. yarıda taşşaklara yan bastıracak kesin... Abi 2. bölümde de çocuklar gittiler, sağdan soldan emanet topladılar, işte efendim korkuluk demiri, baseball bat, kızılcık sopası falan. palyaçoyu dövdüler, öldü mü ölmedi mi o bile belli değil, film bitti. İlk yeminimi 4 yıl sonra bozdum, sanırım bu yeminimi 40 yıl sürdürürüm o kadar ömrüm olursa. Bu aralar kendinize bir kötülük yapıp sinemaya gitmek isterseniz filmin ismi: it Filimi gormedim, gitmeyede niyetim yoktu, hele yukaridakileri okuduktan sonra gitmeme istegimin kat sayisi bayagi yukseldi. En son 2001 den beri, ( aynen o zamanki nisanli oldugum esimle beraber gitmistim ) Turkiyede hic sinemaya gitmedim. Hala daha filim arasi oldugunu bilmiyordum. Neyse ogrenmis oldum. Bir daha yolum duserse aklimda bulunsun. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 @Hugh Bullet Aman hocam filmi bırak, akla ve mantığa bile ara verdiler burda, mümkünse yolunu düşürmemeye çalış Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 4, 2017 bence tum dunyada boyle bu arada ben bizim sinamalari ameriiakay tercih ederim artik yaslandim falan ama o derece degil sen sabah oglen evden cikip aksama kadar tuvalete gitmedendurabilen biriyim ama millet duramiyo o arada kosturuyorlar amerikada ara yok ama salak salak misir aliyip kola aliyim dahil filmin soyle bos zamaninlara denk getirip cikiyor buda onunden girip cikan adamlar falan olusturuyo bende bizde 10-15 dk ara amerikanin araliksizindan daha az dikkat dagitici ve sorun sinamada ses olayina gelince amerikalar kendiler bile bunla dalga gecio dururlar dandare dhw zamanindan sdonradan ulkeye kesin donus yapmisti. bilidigim elite guzel zencisi az bi sinama var oraya gidiyorum yoksa heriflerin bagirip cagirip anirmasi cekilecek gibi degil demisti boyle deli gibi geulen bagirip caligirip konusan okuz tipler alt gelir grubunda bol orda yani bizim krolar bence onlarin korlarindan efendi davraniyorlar bence zati sinama devri bitti gitti ama illa gidilecekse arkadas gurubuyla falan gidilir nisanli es ile gidince mal film deneyimi %99 ya boyle 90lardaki gibi romatizim kasilacak diye ofleye poffleye sonrasi baska muhabet olucak diye 3 saat 3-4 kere gitmeli titanic eziyeti falan gibi erkek arkadas gurubun kalkip seni zorla hemde 3-5 kere titanige falan goturmez sen de sonrasinda karsilik bulucan diye alttan almazsin Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ekim 5, 2017 22 hours ago, stardust said: @Hugh Bullet Aman hocam filmi bırak, akla ve mantığa bile ara verdiler burda, mümkünse yolunu düşürmemeye çalış Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Şubat 10, 2018 Geostorm. 2017'de bu kadar kötü bir filmin çekilebilmiş olması önemli tartışma konusu olabilir. Senaryo kötü, diyaloglar ayrı kötü. Hatta bazen o kadar kötü ki , "acaba kasıtlı olarak mı bu kadar kötü yaptılar" diye düşünüyor insan. http://www.imdb.com/title/tt1981128/ Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Şubat 11, 2018 36 minutes ago, ResetButton said: Geostorm. 2017'de bu kadar kötü bir filmin çekilebilmiş olması önemli tartışma konusu olabilir. Senaryo kötü, diyaloglar ayrı kötü. Hatta bazen o kadar kötü ki , "acaba kasıtlı olarak mı bu kadar kötü yaptılar" diye düşünüyor insan. http://www.imdb.com/title/tt1981128/ Olabilecek her yerden kötü yorum/puan almış başkan, sen istemişsin kendine bu kötülüğü yapmayı. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Şubat 11, 2018 12 minutes ago, stardust said: Olabilecek her yerden kötü yorum/puan almış başkan, sen istemişsin kendine bu kötülüğü yapmayı. Türü sevdiğim için, kadroda sağlam , herhalde izlenebilir düzeydedir , dedim. Ancak izlenecek gibi değil. CGI ları da kuzenin bilgisayarında yapıp ucuza getirdiler herhalde. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Şubat 11, 2018 8 hours ago, ResetButton said: CGI ları da kuzenin bilgisayarında yapıp ucuza getirdiler herhalde. Aslında görsel efektleri yapanlar genelde kötü iş yapmayan firmalar (Double Negative, Framestore vb.) ama bu film bir bütün olarak başarısız. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş