HakanCez: Bir Aceminin Donanim Maceraları
1 1

Bu konuda 31 mesaj var

Zamanında G4560'lı sistemimi satın alırken 1080p oyun için o dönemde 1050TI ve karşısında RX470 en önemli iki seçenek idi. RX470 daha başarılı fiyat performans oranı ile dikkatimi çekmişti. Zaten onu aldım. İlerleyen dönemlerde bir upgrade yapmayı planladığım zaman ekran kartlarının tasarımlarına bakınca dikkatimi bir şey çekti. 

 

Gigabyte, Asus ve MSI gibi büyük üreticiler haricinde AMD'nin partneri diyebileceğimiz üç firmada birbirinden kötü ve anlaşılmaz bir tasarım anlayışına sahip. Bu firmalar Sapphire, XFX ve Powercolor. Tasarım anlayışı derken PCB'den falan değil kozmetikten bahsediyorum. Zaten AMD performansa dayalı rekabet konusunda giriş seviyesinden ileri de kötü durumda. Hadi bari kartların tasarımları cazip olsun ki, insanlar tercih etsinler diye düşünür insan. Ancak tam tersine kartları nasıl daha çirkin yaparız derdinde bu firmalar. 

 

İlk firma XFX. Karbon görünümlü berbat tasarıma sahip plastik fan korumaları ve kartın yanına özensizce yapıştırılmış XFX logosu ile beni almayın her yanımdan kalitesizilik akıyor imajına sahip. Yakindan gördüğünüzle bu ne ya dersiniz.  

 

Powercolor ise "evil" tema yapalım kartın heryerini de kırmızı yapalım nasıl olsa AMD'nin rengi bu diyerek abartı soğutuculara sahip kartlar üretiyor. Hele ki, firmanın övündüğü "Red Devil" logosunun kırmızı israrı bardağı taşırıyor. Pentagramli backplate guzel ama. 

 

Sapphire tüketicilerin ihtiyacını bir nebze anlayabilmiş bir firma. En azından diğerlerine göre. Yan tarafta rengi değiştirilebilir firma logosu ile en azından trend'lere bir miktar uyarken, hilkat garibesi transformer logosunun işlendiği backplate çoğu build'e uymayan bir tasarıma sahip. Ancak Sapphire de rahat durmayıp en son special edition serisini mavi renk çıkartarak yapacağını yaptı. Ne renk bir tema içerisinde bu kart kullanılabilir onu da alacak düşünsün :)

 

Aşağıda bu hilkat garibesi kartların resmi geçidini görebilirsiniz. 

 

amd.jpg

 

Bilgisayar dünyasını çok takip etmeyen bir insan olarak trend konusunda gayet kolaylıkla bir fikrim olabiliyor. Firmalar genelde abartılı renklerden uzak hemen her temaya uyabilecek kartlar yaparken renk konusunu da -bazen işin b*kunu çıkartmak pahasına- RGB ışıklandırma ile çözüyorlar. 

 

AMD'nin rakibi Nvidia'nın partnerlerine bakarsanız EVGA, Galax veya Zotac ilk aklıma gelenler. Hepsi bu konsepte sahip kartlar üretiyorlar. Hatta zamanında uçuk kaçık işler yapan Zotac bile kartların tasarımını düzeltti. AMD'nin partnerleri bu kırolukta israr ediyor. Büyük üreticiler hariç sanırım en güzel kartlar AMD'nin referans kartları galiba. 

 

Bir Sapphire kullanıcısı olarak facia burada da bitmiyor. Web sitesinde hayatı kolaştıran özellikleri ile öve öve bitirilemeyen TriXX yazılımının hilkat garibesi tasarımı insanın gerçekten şaşırtıyor. Muhtemelen Sapphire firmasının sahibinin anaokulu talebesi oğlu tarafından tasarlanan bu güzide arayüzü aşağıda görebilirsiniz. İşin komik tarafı arayüz veya tema desteği de olmadığı için bu şekilde kullanılmak zorunda. Allah'tan AMD'nin Wattman yazılımı var da... 

 

saapp.jpg

 

Allah islah etsin ne diyeyim :)

hakancez tarafından düzenlendi
Executioner beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

MSI Afterburner ve Rivatuner dışında hiçbir şey kullanmıyorum, EVGA kartım mesela ama onun yazılımını da kullanmam, ne alsam hep yıllardır Asus, Gigabyte artık akla ne gelirse her zaman MSI Afterburner ve Rivatuner ikilisi kullanırım.

Firienholt and wazzap beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Birkaç güncelleme. Biliyorsunuz NZXT H500 bilgisayar kasası kullanıyorum. Kasa kararını verirken Phanteks Eclipse 30 ve NZXT H500 arasında bir seçim yapmış ve H500'de karar kılmıştım. Bu seçim daha çok tasarım ön planda bir seçim idi. Zaman içerisinde tasarıma daha fazla hakim oluyor insan tabii ki. NZXT H500 havalandırma açısından oldukça garip bir kasa. Sektörün en iyi havalandırmasına sahip olmadığını zaten biliyoruz ama ben bu kadar değişik bir karakteristiği olduğunu da düşünmemiştim. Gerek kendim kullandıkça gerek başkalarının yazıp çizdiklerini okudukça tespitlerim daha da şekillendi. Bu yazacaklarım sadece H500 değil yeni 510 ve Elite içinde geçerli. Aşağıya doğru 4xx ve 2xx serisi içinde. H700 bu tespitlerden bağımsız çünkü tasarım oldukça farklı. 

 

H500 ön tarafta 2 adet 120 veya 140 üst kısımda 1 adet 120 veya 140, arka bölümde ise 1 adet 120mm fan desteğine sahip. Kasanın ön bölümü ise malumunuz kapalı tasarıma sahip. Benim tespitlerime göre -ki benzer tespitleri farklı ecnebi kullanıcılarda yapmış- kasanın asıl hava akımı üst ve arka fanlar tarafından yapılıyor. Kasanın ön bölümüne takılan fanlar ise sıcaklıkları belirli bir noktadan sonra olumsuz etkiliyor. Bu olumsuz etki sadece birkaç derece ile sınırlı ve özellikle GPU tarafında kendisini belli ediyor. Ön bölüme 240 veya 280mm AIO takıp çok agresif overclock hareketlerine girecekseniz mesela ön tarafa ciddi statik basınca sahip fanlar koymanız lazım. Bu da gürültü demek. Allah'tan benim tercih ettiğim R5 2600X in overclock marjini belli. 

 

H500 negatif basınç seven bir kasa. Pozitif basınç sevmiyor gibi gözüküyor. Dengeli veya nötr bir basınç sağlamak zaten zor bir şey. Bu kasada daha da zor. Negatif basınç ise malumunuz toz demek. Devamlı göz önünde duran yanı cam bir kasada kozmetik açısından bana sorarsanız bu sıkıntı. Evde kompresör olduğundan 3 ayda bir temizlik yapmak şart gibi. 

 

Sistemi kurarken tüm fanlarımı Akasa Apache olarak seçmiştim. Sonuçta PWM oldukları için arka ve üst fanın devrini arttırıp öndeki azaltıp bir şekilde negatif basınç oluşturmak mümkün. Ben değişiklik olsun diyerek bir de Akasa Viper denedim. Ancak ön bölüme taktığımda pek bir fayda göremedim. Arka veya üste taktığımda da faydasının yanında zararı da oldu. Sapsarı palleri olan bir fan kasamın içinde çirkin gözüküyordu. 

 

fan1.jpg

 

Arada sırada DH'nin alım satım bölümlerine bakarım. Senelerdir Scythe markasını duyarım. Markanın Scythe Slip Stream SY1225DB12SH 120mm 1900 RPM fanlarından 4 tanesini bir arkadaş satınca hemen alayım dedim. 80TL'ye toplamda 4 fan iyi bir alışveriş oldu. Bunlar PWM yapıda değil DC. DC fanlarda yeni nesil anakartlar ile devir ayarı yapılabiliyor. Sonuçta 5 ila 12V verilecek devir ayarı mümkün. Tabii ki bu fanlar 1900 devirde ciddi ses yapıyor. Ancak 1400 devir seviyelerinde ciddi sessizler. Benim açımdan güzel bir deneme yanılma imkanı oldu... 

 

 

fan2.jpg

 

Yeni nesil fanlar genelde kablolar sleeve ile geliyor. Maalesef Scythe fanların kabloları eski nesil kılıksız sarı kırmızı siyah renk kombinasyonuna sahipti. Hemen bir dokunuşla ben sleeve'lenmiş hale getirdim. Böylelikle fanlar sistemdeki yerini aldı..  Hemde renk temamın içine etmemiş oldular... 

hakancez tarafından düzenlendi
ZvAnA, Thustu and Hamso beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

fan3.jpg

 

Bahar temizliği kapsamında çalışma odamdaki müzik sistemini küçülttüm. Basit bir IKEA Expedit raf sistemini kuvvetlendirerek hem plaklar için bir saklama alanı hemde minik müzik sistemim için bir stand haline getirdim. AudioEngine A5+ ana hoparlör olarak kullanıldı. Basit sayılabilecek bir pikap ve kulaklık kombinasyonu kurdum. Tabii hi-fi dünyası açısından basit diyelim. Oda içerisinde 2 çift  AudioEngine hoparlör vardı onları da 1 çifte düşürdüm. 

 

Sistemin arkasına oğlanın arzusu üzerine kırmızı renk şerit LED çektik. Bilgisayar tarafı mavi renk, müzik tarafı kırmızı renk arka aydınlatmaya sahip oldu böylelikle. Oğlana lehim yapmayı öğretirken aklıma bir fikir geldi. Odadaki tüm bu pavyon ışıklarını tek bir noktadan kapanacak sekilde bir tasarım yaptık. Odaya girdiğim an tek düğme ile gereksiz tüm ışıklar kapanabiliyor artık. Belki bir ihtimal küçük bir dokunuş ile odaya girdiğimde küçük ambians lambamı açınca bunları kapanacak bir tasarım yaparız... 

 

fan4.jpg

 

Bir süredir  Samsung 970 Evo SSD'ye kıl oluyordum. Samsung markasını sevmiyorum. Sisteme her baktığımda en görülecek yerde bu kılıksız SSD'yi görmek beni mutsuz ediyordu. Arkadaşlarım SSD soğutucu diye satılan ürünlerden topluca almışlar bende bir tanesine "kesik" attım diyelim.

 

fan5.jpg

 

Aslında mantık basit. Üst kısma alüminyum bir soğutma bloğu yapmışlar. Alt kısımda da ayrı bir metal plaka var. Kutudan çıkan termal pad'leri koyup MVMe SSD'yi içine koyuyorsunuz. Çin malı bir ürün olmasına rağmen oldukça kaliteli idi. Benim açımdan hedefe ulaşan bir çalışma oldu... 

 

fan6.jpg

 

Uyuz Samsung yazısı ortalıktan kayboldu. Sıcaklık değeri derseniz maksimum 5 derece civarı bir ısı düşüşü oldu. Aslında uğraşılacak iş değil...  Ama dediğim gibi tam göz hizamda sevmediğim bir görüntü ortadan kalkmış oldu... 

hakancez tarafından düzenlendi
Thustu, ZvAnA and Altan Yoklar beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

fan7.jpg

 

Geçtiğimiz aylarda sistemime bir adet NAS ekledim. Aslında 2. el bir cihaz düşünüyordum ama bazı iletişim sorunları olunca kampanyada denk gelince Synology DS218J satın almıştım. Daha önce yazdım tekrar yazayım; bu tarz cihazlarin donanima merakli insanlar acisindan pek cazip oldugunu dusunmuyorum. Ugrasmak için zamaniniz ve imkaniniz varsa FreeNAS veya Open Media Vault kozmetik olarak olmasa da islev olarak benim satin aldığım modelden daha az becerikli değil. Sadece mobil tarafta Synology ve diger markalarin sundugu kolayliklari saglamiyorlar demiştim. Hala da aynı düşüncedeyim. Sonuçta ben ve eşim için telefondan otomatik veri yedekleme önemli bir kıstas idi. Synology DS218J bahsi geçen ihtiyacı tam anlamı ile hatta layıkı ile karşılıyor. NAS'ın içerisine Toshiba N300 diskler ekledim. Klasik HDD alacağım zaman ben Toshiba markasını tercih ediyorum. Şimdiye kadar hiç sıkıntı yaşamadım. Yukarıdaki fotoğrafta deneme döneminden bir enstantane görüyorsunuz. Şu an arka taraftaki prizler tabii ki yok. 

fan8.jpg

 

fan9.jpg

 

Tüm bu devinimin sonunda hemen her cihazın nereye yerleşeceği tam olarak belli olunca kablo kanalı gibi aksesuarlar kullanarak tüm kabloların saklanması sürecine giriştim. Cam masa kullandığım için kablo toplayıcı kullanma şansım olmadığı için kendi DIY çözümümü üretmiştim. Sanırım daha önce yazdım. Yukarıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. Kağıt kıskacı ve kablo toplayıcı ile son derece düzenli bir görüntü elde edebiliyorum. 

 

fan10.jpg

 

Aynı çözümü telefon şarj kablolarım ve veri aktarım kablolarım içinde kullanıyorum. Çalışma odamın bir şekilde düzenli olması çalışma verimliliğim açısından önemli olduğu için biraz dikkat ediyorum. Bu arada tüm bu işlemler muhtemelen 1 saatimi almamıştır. Bir kere girişince bir şekilde bitiyor... 

 

fan12.jpg

 

Sisteme ekledim son parça ise gerçekten saçma sapan bir ürün. Phanteks Halo RGB. Bu ürün RGB olmayan bir fanın çerçevesine oturtularak RGB efekti veriyor. Bir noktada belirli bir ihtiyacı karşıladığı kesin. Örneğin üst sınıf bir fanınız var ama RGB'si yok. Alın bunu takın fan RGB olsun. Aklıma gelen örnek Noctua Redux. Abi niye aldın derseniz inanın bilmiyorum. Satan arkadaş anlaşılan bıkmış 3 adedini gerçekten mantıksız bir fiyata satıyordu bende aldım. Sonra gerçek fiyatına bakınca inanamadım. 

 

fan13.jpg

 

Phanteks hemen her aksesuar üreticisi gibi bu ürüne kendi özel konektörünü koymuş. Tabii ki standart bir RGB şerit mantığında çalıştığı için 4 adet kablosu var. R-G-B ve tabii ki 12V. Kısa bir söküm işleminde sonra  doğru kabloları bulup kendi sistemime entegre ettim. SOnuç işte yukarıdaki gibi. Pavyon add-on... 

 

fan11.jpg

 

Sisteme eklenen yeni bileşenlerden sonra arka tarafı hafif bir hengame haline gelince tekrar müdahale ettim. Kabloları birleştir, çırt band ile sar bir yere sabitle işte kısacası. Sen sağ ben selamet.... 

wazzap, rammstein, Thustu and 3 others beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
1 1

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok