Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 Hocam prestij sembolü olması olayı tamamen eğitim düzeyiyle ilgili, aracın az bulunması veya algının halen bu yönde olmasıyla ilgisi yok bence. Bakın ben Paris'ten değil Strasbourg'tan örnek veriyim, Strasbourg'da hiç trafik olmuyor , koskoca şehirde her yere metro/tramvay ağı kurulu, herkes bunu kullanıyor haliyle. Araba sayısı görünürde çok, pek çok yerde şarj noktaları var, şarja bağlanan araç sayısı da çok, ancak petrol istasyonu sayısı çok az (Türkiye'ye göre). Tramvay vs. kullanmayanlar zaten ya yürüyor ya bisiklet kullanıyor. Strasbourg zaten Avrupa başkenti, eğitim düzeyi vs. yüksek insan dolu, ancak aynı zamanda da Türk dolu:) Eğitim düzeyi belli bir yere ulaşmış her bölge ister istemez bir düzen oturtuyor, o düzende de insanlar seve seve yaşamaya başlıyorlar. Kendi çevreme bakıyorum, çevremde doğru dürüst pahalı araç kullanan yok, istese herkes pahalı araç alır, ancak almıyorlar, buna ben de dahilim. Ben uzman doktor olarak bizim hemşirelerin büyük kısmından daha ucuz bir araca biniyorum Hatta bu kışa girerken bir ara Sancaktepe-Kartal arası otobüs kullanmayı düşündüm, bıktım otopark mevzusundan ve ceza ödemekten (yeni vergi sistemi her yerde ceza kesmek üzerine kuruldu diye tahmin ediyorum, 70'le git ceza, 80'le git ceza, her yer ceza). Olayı bir adım daha öteye götürerek bizim halkımızın hiçbir şeyden ders çıkarmaması da prestij olayında bir etkendir diyorum, malum sürekli vergiler vs. artıyor, ancak araç fiyatları artmasına rağmen millet habire daha pahalı araç almaya çalışıyor, bu hayatın her alanında böyle, elindekiyle yetinmediği için sürekli borç batağı içine giren insan dolu etraf. Bahsettiğiniz iPhone mevzusu da bu çıkarılmayan derslerin tekrarlamasından başka birşey değil. Kişinin toplumdaki değerinin ve prestijinin maddiyatla belirlenmesi zaten gelişmemişliğin göstergesi. Gelişmemişlik yanında eğitimsizliği, fakirliği ve altyapı eksikliğini de getiriyor. Bunlar hep birbirine bağlantılı şeyler. Gelişmiş toplumlarda zaten bunların hepsi birden çözüldüğü için sıkıntı kalmıyor. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 Kişinin toplumdaki değerinin ve prestijinin maddiyatla belirlenmesi; maddiyatın her kapıyı açması dolayısıyla maddiyatın ister istemez kişiye değer ve prestij katması gibi bir kısır döngü söz konusu. Çözülebileceğini de sanmıyorum zira bu anlamda iyiye değil, kötüye gidiş var. Okumayan, kültürel aktiviteleri ve hobileri olmayan, üretmek yerine tüketmeyi tercih eden bir toplumdan da farklı bir beklenti içinde olmamak lazım... Bu eleştirilerime az çok kendimi de dahil ediyorum, benim de özellikle çocuklarım olduktan sonra hiç bir hobim veya kültürel aktivitem kalmadı diyebilirim... Neyse, konu iyice otomobilden çıktı. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 haklı olarak tr'de yaşanmaza bağladık. yaşama sevincimizi emen klasik bir final oldu. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 Geçen hafta muayeneyide atlattık şükür 2 sene şimdi kafa rahat olur en azından. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 Geçen hafta muayeneyide atlattık şükür 2 sene şimdi kafa rahat olur en azından. Benimki de 2 hafta sonra, neler çıkacak bakalım... Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 Benim bildiğim vardı zaten, cam çatlaktı onu hafif kusur yazmış. Kısa mesafe farda sapma hafif kusur demiş, motor şase nosu okunmuyor hafif kusur babamın dediğine göre hiç bakmıyolarmış zaten direk öle yazıyolarmış Bide camlarda film var ona hafif kusur. Böle geçtim. Egzozu kestirdim tabi mecbur o halde geçirmezlerdi. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 muayene angaryası iki yılda birden senede bire düşecek deniyordu bir ara. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 25, 2016 muayene angaryası iki yılda birden senede bire düşecek deniyordu bir ara. Ticari araçlar içindi o ve zaten 1 yıla düşürdüler. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 26, 2016 işte tüm araçlar için bir yıla düşecek deniyordu. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 26, 2016 Yaparlarsa da şaşcak bir durum yok burası Türkiye haberimiz bile olmadan yeni bir yasayla yüzleştiğimiz bir ülkeye döndü canım vatanım. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 26, 2016 işte tüm araçlar için bir yıla düşecek deniyordu. yakındır. dormak yok. yolmaya devam ) ... Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 28, 2016 Cam temizligi icin urun oneriniz var mi?.. Bu yagmur kaydirici zikkimindan geriye yagli bir tabaka benzeri birsey kaldi, silecekleri calistirdigimda leke olusuyor... Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 28, 2016 Cam temizligi icin urun oneriniz var mi?.. Bu yagmur kaydirici zikkimindan geriye yagli bir tabaka benzeri birsey kaldi, silecekleri calistirdigimda leke olusuyor... würth cam sabunu. https://shop.wurth.com.tr/cam-temizleme-sabunu-32ml yağmur kaydırıcıyı nerede yaptırmıştınız, profesyonel uygulamada öyle bir şey kalmaması lazım. gerçi ben bir kere yaptırdım ama o da süper sonuç vermişti. konsol toz itici falan da yaptırmıştım aynı mekanda (ziebart) o da gayet güzeldi. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 28, 2016 Piyasada gördüğünüz antifrizli cam sularının neredeyse tamamını bizim komşu üretiyor. Ben onlardan alıyorum şişesi 1.5 liraya. Başka da birşeyle uğraşmıyorum. Würth'ün konsantre cam sabunu güzel ama heryerde bulunmuyor. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 28, 2016 würth cam sabunu. https://shop.wurth.com.tr/cam-temizleme-sabunu-32ml yağmur kaydırıcıyı nerede yaptırmıştınız, profesyonel uygulamada öyle bir şey kalmaması lazım. gerçi ben bir kere yaptırdım ama o da süper sonuç vermişti. konsol toz itici falan da yaptırmıştım aynı mekanda (ziebart) o da gayet güzeldi. Fiat servisinde yaptirdim; Meguiars urunleri kullaniyorlar gerci de bilemiyorum belki iscilikle alakalidir... Bir ara ben kiytirik bir urun alip kendim uygulamistim cama, ondan mi yadigar acaba... Su asagidakini almistim, etkisi olur mu cami temizlemeye ; Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 29, 2016 yağmur itici de olabilir başka bir şey de olabilir misal yoldan yağlı yağmur suyu sıçramıştır, ağaçtan çam sakızı benzeri reçine düşmüştür, yağlı kuş pisliğidir, duttur vs. o mavi sonax normal cam suyu katkısı sanırım, verdiğim sabun kadar etkili temizleyici olduğunu sanmam, sabun daha etkili onu mutlaka bir deneyin, netten veya koçtaştan alabilirsiniz. ben olsam iki tüp alıp birini bezle uygularım, hani çok inatçı kimyasal bir madde değilse kesin tertemiz olur. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 29, 2016 Geçenlerde annem bimden bulmuş. 3 lira mı ne her türlü yüzey için kullanılabiliyormuş. Silikon esaslı su itici özelliği olan bi temizleyici malzeme. Etiketinde yazıyor cam sileceği suyunuza falanda kullanabilirsiniz diye. Aldım aynalara ön cama ön yan camlara sıkıp microfiberle sildim güzelcene. Yağış vardı baktım güzel çalışıyor, yağmur tanecikleri top top oluyordu camda. Hamso beğendi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 29, 2016 Geçenlerde annem bimden bulmuş. 3 lira mı ne her türlü yüzey için kullanılabiliyormuş. Silikon esaslı su itici özelliği olan bi temizleyici malzeme. Etiketinde yazıyor cam sileceği suyunuza falanda kullanabilirsiniz diye. Aldım aynalara ön cama ön yan camlara sıkıp microfiberle sildim güzelcene. Yağış vardı baktım güzel çalışıyor, yağmur tanecikleri top top oluyordu camda. onların ömrü çok kısa oluyor yalnız. ben dediğim gibi bir kere yaptırmıştım, onda da 6 ay gider demişlerdi, hakikaten 6 ay mis gibi kaydırmıştı suyu sonra bozuldu. biminki bir ay giderse öp başına koy açıkçası en iyisi bile olsa bu tip su kaydırıcılarındansa standart silecekler yerine bosch aerotwin filan kullanmak daha mantıklı ve zevkli. sessiz sessiz mis gibi sildikçe silesi geliyor insanın, halbuki silecek hareketi benim uykumu getirir, hipnotize eder o yüzden fasılalı moda almam, taksici gibi biriktirip iyice görünmez olduğunda manual vururum Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 30, 2016 carl benz'in otomobili 130 yaşına basmış. http://www.roadandtrack.com/car-culture/news/a28039/karl-benzs-gas-powered-three-wheeler-turns-130-today/ Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 30, 2016 İlgi duyan varsa megane üretimi, suan bursada test araci olarak da gezinmekte https://youtu.be/Ssxg-MjF4o4 Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 30, 2016 şu reno kadar çekicilikten uzak bir marka daha yok yahu. bir şekilde tr'de bu kadar tutmuş olması büyük talihsizlik. yer gök reno. adım başı tipsiz tipsiz fluencelar. tarihsel anlamda ordu ve oyak'ın parmağı var sanırım bu işte. oradan bir "engagement" olmasa bu marka memlekette bu kadar sağlam yer edinemezdi sanırım. hala daha reno al sen reno, renodan şaşma, en iyisi reno, tr şartlarına uygun diyen amcalar var. pandaların soyu tükenirken bunların halen bolca bulunması da hayatın adaleti olmadığına en güzel kanıt. modanın anavatanından bu kadar dandik görünen arabalar çıkması da ayrı bir ironi. diğer bir moda - tasarım devi italyan öttürüyor halbuki. en iyi araba üreticilerinin faşistler olması gibi ilginç bir durum da var. alman, japon, italyan. (bu noktada amerikanı es geçiyoruz.) axis ovası arabacı yuvası. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 30, 2016 Fiat/Renault ülkemiz şartlarına uygun. Çünkü ülkenin her yerinde servisi ve bolca yedek parçası mevcut. Aslında Fiat ülkemize daha uygun, çünkü parça fiyatları daha ucuz. Ayrıca kafanızı İstanbul'dan çıkardığınızda köstebek yuvası ve iyi aydınlatılmamış yollar görüyorsunuz. Bu yollarda plastik aksamı dayanıklı/sert, süspansiyonu burulma çubuklu, jantları çelik, yerden yüksek olan araçlar çok daha dayanıklı. Linea'da far problemi olduğunda her ilde 10 liraya sorunu çözecek bir sürü kişi bulursunuz. Mazda ya da Volvo gibi araçlarda bir anadolu şehrinde sorunu çözmek için 300-400km yol gitmek ve 100 lira bayılmak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca Fluence'in sorun çıkartmadığı çukurda bir Jetta ile yolda kalıp 3 saat çekici bekleyebilirsiniz. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 30, 2016 Alın size türkiye yolları, Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 30, 2016 Fiat/Renault ülkemiz şartlarına uygun. Çünkü ülkenin her yerinde servisi ve bolca yedek parçası mevcut. Aslında Fiat ülkemize daha uygun, çünkü parça fiyatları daha ucuz. Ayrıca kafanızı İstanbul'dan çıkardığınızda köstebek yuvası ve iyi aydınlatılmamış yollar görüyorsunuz. Bu yollarda plastik aksamı dayanıklı/sert, süspansiyonu burulma çubuklu, jantları çelik, yerden yüksek olan araçlar çok daha dayanıklı. Linea'da far problemi olduğunda her ilde 10 liraya sorunu çözecek bir sürü kişi bulursunuz. Mazda ya da Volvo gibi araçlarda bir anadolu şehrinde sorunu çözmek için 300-400km yol gitmek ve 100 lira bayılmak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca Fluence'in sorun çıkartmadığı çukurda bir Jetta ile yolda kalıp 3 saat çekici bekleyebilirsiniz. Linea'nın en büyük sıkıntısı, yakıt tüketimi. 9 lt gören var, sen de 8 lt ile falan dolaşıyordun diye hatırlıyorum Onu alacağına benzinli al daha iyi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 31, 2016 Fiat/Renault ülkemiz şartlarına uygun. Çünkü ülkenin her yerinde servisi ve bolca yedek parçası mevcut. Aslında Fiat ülkemize daha uygun, çünkü parça fiyatları daha ucuz. Ayrıca kafanızı İstanbul'dan çıkardığınızda köstebek yuvası ve iyi aydınlatılmamış yollar görüyorsunuz. Bu yollarda plastik aksamı dayanıklı/sert, süspansiyonu burulma çubuklu, jantları çelik, yerden yüksek olan araçlar çok daha dayanıklı. Linea'da far problemi olduğunda her ilde 10 liraya sorunu çözecek bir sürü kişi bulursunuz. Mazda ya da Volvo gibi araçlarda bir anadolu şehrinde sorunu çözmek için 300-400km yol gitmek ve 100 lira bayılmak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca Fluence'in sorun çıkartmadığı çukurda bir Jetta ile yolda kalıp 3 saat çekici bekleyebilirsiniz. buna reno tr şartlarına uygun denmez, tr şartları renoya uygunlaştırılmış denir ancak. onun da kökünde ordu/oyak var diye düşünüyorum halen. bürokratik tercihtir yani, teknik bir uygunluktan ziyade. ambargo kalktığı için uçak ve araç ithal edecek olan iran'ın başbakanı ruhanî mi nedir, dün gitmiş psa ceo'su ile görüşüyor. niye? iran yolları psa araçlarına mı uygun? halktan bu yönde bir talep mi var? avrupa ve fransızların otomotiv endüstrisinin ekonomik ve tabii siyasî açılımları bana her zaman ilginç gelmiştir. fiat zaten montajcı komprador işi. ona kafa yormaya gerek yok. anadolu'daki yollar düzeltilince eleştiren de var, yol yapmışlar aman ne büyük başarı diye. sözün özü bence türk halkının dandik arabaya bindirilmesi bilinçli bir tercihtir. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş