Mesaj tarihi: Aralık 7, 2016 @@Executioner : O kitabın ve Tüfek Mikrop ve Çelik kitabının sert kapaklılarını kütüphanemde güzel bir yerde saklıyorum... Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 7, 2016 On 12/6/2016 at 20:59, Kibitzer said: Buradaki yorumlardan sonra üçünü birden aldım hemen. Fakat ilk kitabın üzerinde Katniss ve Ender'e olan göndermeyi okuyunca biraz canım sıkıldı. Zira Ender'i biraz daha kenarda tutsam da bu iki kahramanın hikayeleri biraz "ergen okura yönelik basit seriler" şeklinde gözüküyor bana. Ayrıca özellikle Açlık Oyunları serisi daha önceki birçok fikrin karıştırılıp, hafiften parlatılıp sunulması bariz biçimde. Yine internette bir yerlerde benzer şekilde "açlık oyunlarını biraz başka soslara bulayalım, al sana kızıl yükseliş serisi" gibisinden bir yorum okuyunca iyice düştüm. Ha okuyacak mıyım, elbette okuyacağım, hatta bugün başladım, şu yorumunuz da biraz olsun yüreğime su serpti. Hocam benzerlikler yüzünden aynı kitap olduğunu, sadece parlatılmışı olduğunu söyleyenlere diyebileceğim tek bir şey var "Hunger games'te Cesur yeni dünya'nın, 1984'ün parlatılmış hali". Kitap distopya, kitabın içinde kast sistemi var nasıl benzerlik olmasın ? Şunu bende kabul ediyorum ilk okumaya başladığında olayların geçtiği yerler, yapılanlar çok benzer gidiyor fakat kitap yarısından sonra mekan ve yaşanan benzerliği olsa da tamamen ayrılıyor. Yazarın anlatım tarzı ve gücü bambaşka. FPS oynar gibi kitap okuyorsunuz deyim yerindeyse, benim için akıcılık çok önemli kitapta. Bu arada kitaplar bazıları tarafından beğenilir, bazıları tarafından beğenilmez bu son derece normal bir durum. Umarım sizde beğenen tarafta olursunuz ve kitaptan zevk alırsınız. Son olarak üçüncü kitap ikinci kitabın geleneğini devam ettirdi ve dün açıklanan goodreads yılın en iyi kitapları ödülünü bu senede kaptı. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 7, 2016 Carl Sagan , Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı , bu kitabı hatırladığım iyi oldu. Kitabın yarısına kadar geldikten sonra yarım bırakmıştım, sonra başını unuttuğumdan erteledim , bir ara okuyayım. Okuduğum kadarını çok beğenmiştim. Çok övgü aldığından Tüfek Mikrop ve Çelik 'i de almıştım, hiç başlamadım. Tübitak'ın çok güzel kitapları vardı. Hem çevirileri çok güzel, baskıları kaliteli , hatırladığım kadarı ile benzer kitaplara göre fiyatıları da daha düşüktü. Bunlar populer bilim kiatpları tabii ama yeni bir konu ile tanıştırıyor insanı. Bertrand Russell-Sorgulayan Denemeler Richard Feynman - Fizik yasaları üzerine Richard Dawkings- Gen Bencildir, Kör Saatçi ilk aklıma gelenler. Sonra yazarların başka kitaplarını okudum ama ilk kitaplarını tübitaktan almıştım. Tübitak artık bu tip kitaplar basmıyor mu? Çok yazık olmuş öyleyse. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 7, 2016 On 12/7/2016 at 06:20, MaverocK said: Hocam benzerlikler yüzünden aynı kitap olduğunu, sadece parlatılmışı olduğunu söyleyenlere diyebileceğim tek bir şey var "Hunger games'te Cesur yeni dünya'nın, 1984'ün parlatılmış hali". Kitap distopya, kitabın içinde kast sistemi var nasıl benzerlik olmasın ? Şunu bende kabul ediyorum ilk okumaya başladığında olayların geçtiği yerler, yapılanlar çok benzer gidiyor fakat kitap yarısından sonra mekan ve yaşanan benzerliği olsa da tamamen ayrılıyor. Yazarın anlatım tarzı ve gücü bambaşka. FPS oynar gibi kitap okuyorsunuz deyim yerindeyse, benim için akıcılık çok önemli kitapta. Bu arada kitaplar bazıları tarafından beğenilir, bazıları tarafından beğenilmez bu son derece normal bir durum. Umarım sizde beğenen tarafta olursunuz ve kitaptan zevk alırsınız. Son olarak üçüncü kitap ikinci kitabın geleneğini devam ettirdi ve dün açıklanan goodreads yılın en iyi kitapları ödülünü bu senede kaptı. Kitabı sabırla 102. sayfaya kadar okudum. O sayfadaki bir cümleden sonra artık yutarak okuyorum. O cümle kitaba bakışımı bir anda değiştirdi. Reveal hidden contents Bu arkadaşımızı bir Altın'a dönüştürmeni istiyoruz Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 8, 2016 On 12/7/2016 at 22:03, Kibitzer said: Kitabı sabırla 102. sayfaya kadar okudum. O sayfadaki bir cümleden sonra artık yutarak okuyorum. O cümle kitaba bakışımı bir anda değiştirdi. Reveal hidden contents Bu arkadaşımızı bir Altın'a dönüştürmeni istiyoruz Hallelujah !!! İlk kitapta hala benzerlikler yaşamaya devam edeceksin hocam fakat bu cümle sonrası olaylara yaklaşımın ne kadar farklı olduğunu görebiliyorsun 200-250. sayfalara geldiğinde kitap iyice hızlanacak ve sonrasında yazarın tarzını da tartışıyor olacağız Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 On 12/8/2016 at 07:09, MaverocK said: Hallelujah !!! İlk kitapta hala benzerlikler yaşamaya devam edeceksin hocam fakat bu cümle sonrası olaylara yaklaşımın ne kadar farklı olduğunu görebiliyorsun 200-250. sayfalara geldiğinde kitap iyice hızlanacak ve sonrasında yazarın tarzını da tartışıyor olacağız An itibariyle ikinci kitaba başlıyorum Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 On 12/9/2016 at 09:59, Kibitzer said: An itibariyle ikinci kitaba başlıyorum That's the spirit!!! İkinci kitapta inanılmaz akıcı hocam, üç kitabı birden almakla çok iyi yapmışsın. Ben ikinci kitap akşam bitince sabaha kadar çok sıkıntı yaşamıştım Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 Çok pardon bu 2. 3. diye bahsettiğiniz Kızıl Yükseliş serisi değil mi ? Muhabbet uzun süredir kitap ismi vermeden gidiyor da bir yerlerde kaçırdım mı ? Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 Evet hocam kızıl yükseliş serisi, Kibitzer ile karşılıklı mesajlaşınca uzun zamandır ismi geçmedi haklısın. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 On 12/9/2016 at 10:23, Makaan said: Çok pardon bu 2. 3. diye bahsettiğiniz Kızıl Yükseliş serisi değil mi ? Muhabbet uzun süredir kitap ismi vermeden gidiyor da bir yerlerde kaçırdım mı ? Evet Kızıl Yükseliş serisi On 12/9/2016 at 10:07, MaverocK said: That's the spirit!!! İkinci kitapta inanılmaz akıcı hocam, üç kitabı birden almakla çok iyi yapmışsın. Ben ikinci kitap akşam bitince sabaha kadar çok sıkıntı yaşamıştım İkinci kitabın başında da tokatı geçirmiş zaten. Tam da "olaylar şu yönde ilerler" şeklinde düşünürken acımıyor gömüyor, "Lan noolcak şimdi" diye kalıyorsun. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 Yazarın en iyi yaptığı şey,bizi çok iyi bir şekilde bir yöne güdüleyip ardından inanılmaz bir hızla diğer yönden çakması. Diğer yönden de çakarken mantıksız bir şekilde çakmadığı için de saygı uyandırıyor. Ayrıca olayın duygusal boyutunu vıcık vıcık bir hale getirmeden belli seviyede tutabilmesi de taktire şayan. Duygusallık ortamda olması gerekenden ne fazla ne de az. Kibitzer beğendi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 Bu çeviri işinden memnun olmayan çokmuş. https://twitter.com/say_cem/status/807311663284293632 Bertrand Russel 'ın ünlü "Batı Felsefesi Tarihi" isimli üç ciltlik bir eseri var. Yıllar önce almıştım, bir iki bölüm okuyup bıraktım. Sanırm 50lerde yapılmış bir çeviri ,yenisi de yok. Çeviri hatalarını bir kenara bıakalım matematik denklerde denklemin iki tarafı eşit değil. Belki konuyu hiç bilmeyen biri tarafından çevrilmiş. Tübitak kitapları o açıdan önemliydi , çevirileri iyi denetleniyordu. Ebook ,kindle sayesinde durumu kurtardık . Şöyle bir haber ver. Feynman 'ın Fizik dersleri çevirilmiş, çeviri iyiyse meraklılarını sevindirecek bir haber. https://twitter.com/derkenar/status/806189638121623553 Feynman 'ın ünlü derslerinin kayıtları da bulunuyor internette. Hatta Bill Gates haklarını satın alıp ücretsiz kullanıma mı açmıştı öyle birşey olmuştu. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 9, 2016 @@ResetButton : Russell'ı çok sevmeme rağmen "Batı Felsefesi Tarihi" kitaplıkta tozlanmaya mahkum bir kitap gibi, ben de aldım bitiremedim Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 13, 2016 On 12/9/2016 at 19:19, MaverocK said: Yazarın en iyi yaptığı şey,bizi çok iyi bir şekilde bir yöne güdüleyip ardından inanılmaz bir hızla diğer yönden çakması. Diğer yönden de çakarken mantıksız bir şekilde çakmadığı için de saygı uyandırıyor. Ayrıca olayın duygusal boyutunu vıcık vıcık bir hale getirmeden belli seviyede tutabilmesi de taktire şayan. Duygusallık ortamda olması gerekenden ne fazla ne de az. Merak etmiştim sabahın köründe kitapçı kapısına dikecek ne oldu diye. Hakkaten ikinci kitap öyle bir yerde bitiyor. Üçüncüye birazdan başlıyorum. MaverocK beğendi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 21, 2016 On 12/9/2016 at 19:19, MaverocK said: Yazarın en iyi yaptığı şey,bizi çok iyi bir şekilde bir yöne güdüleyip ardından inanılmaz bir hızla diğer yönden çakması. Diğer yönden de çakarken mantıksız bir şekilde çakmadığı için de saygı uyandırıyor. Ayrıca olayın duygusal boyutunu vıcık vıcık bir hale getirmeden belli seviyede tutabilmesi de taktire şayan. Duygusallık ortamda olması gerekenden ne fazla ne de az. Seri bitti. Üçüncü kitabı biraz uzattım zira o kadar hızlı gelişiyor ki olaylar, okurken yoruluyorsun. Diğer yorumları spoilera alsam iyi olacak. Reveal hidden contents Hakkaten yoruyor okumak. O kadar hızlı biçimde müttefik kaybedip başka müttefikler kazanıyor, tam oradan beklerken buradaki adam ihanet ediyor vs. derken yoruyor. Gerçi bunda benim genellikle gece yarısında okumaya başlayıp sabah 6'da kalkıp okula gidecek olmamın katkısı da var. Bir de zamanında katıldığım edebi söyleşilerden birinde bir arkadaş "güvenilir/güvenilmez anlatıcı" konusuna çok takılmıştı. Neden bu konunun bu kadar önemli olduğunu özellikle bu serinin son kitabında görüyoruz. Zira birinci ağızdan anlatılan hikayede elemanın bildiği ama bizi şok etmek için şok olduğu sahneler var. Bu biraz tadımı kaçırdı. Örneğin Cassius'un ihanet edip Sevro'yu delik deşik etmesi, Darrow'un yaşadığı büyük şok. Zaten bunun oyun olduğunu biliyor, sırf bizi heyecana getirmek için yazar onu da inanılmaz bir şoka sokmuş. Yine de ummadığım kadar iyi bir seri çıktı. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 22, 2016 Hocam okuduğum kadarıyla yazara üçüncü kitabı biraz zorla yazdırmışlar. Yayıncı baskısı nedeniyle istemediği bir hızda yazmış ve sonuç diğer kitaplara göre biraz kötü. Bahsettiğin olayı Cassius'un ilk hareketinden itibaren hissediyordum çünkü bu kitap bir şekilde sanki farklı biri yazmış, çerez/standart aksiyon kitapları gibi ilerliyordu. "güvenilir/güvenilmez anlatıcı" olayından bende nefret ediyorum. Bu yüzden sherlock serisini izlemiyorum mesela. Senin görme ihtimalin olmayan şeylerin herşey bittikten sonra bak ben bunnarı bunnarı gördüm de bizi heyecandan heyecana sürükledim tarzında anlatımdan nefret ediyorum. Aslında üçüncü kitap ile ilgili yorumlarımı daha önce yazacaktım ama hem etkilememek hemde sende üçüncü kitabı beğenmeyenler serisinden olacakmısın diye merakımdan konuya girmedim. Seninle beraber 4 kişi olduk hocam aynı yorumları yapan son kitap hakkında. Son kitap dışında yazara yaşattığı heyecan için minnetarım Kibitzer beğendi Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 22, 2016 On 12/22/2016 at 08:23, MaverocK said: ... "güvenilir/güvenilmez anlatıcı" olayından bende nefret ediyorum. Bu yüzden sherlock serisini izlemiyorum mesela. Senin görme ihtimalin olmayan şeylerin herşey bittikten sonra bak ben bunnarı bunnarı gördüm de bizi heyecandan heyecana sürükledim tarzında anlatımdan nefret ediyorum.... Sherlock dizisinde pek böyle bir durum yok. Hatta direkt göze -efekt aracılığı ile- sokuluyor Sherlock'un bulduğu detaylar. Kitapları pek okumadım. Fakat çok Agatha Christie okumuştum, özellikle Poirot hikayenin sonunda herkesi bir odaya toplar, bütün kitap boyunca hiç bahsedilmemiş ama kendi gördüğü detayları sıralar çatır çatır katili bulur. E ne anladım ben bu işten. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 24, 2016 Türkiye'de geri kalmışlığın tarihi Hayvan çiftliği Homo deus: yarının kısa bir tarihi Bunları aldım. Gerçi homo deus arkadaşa doğum günü hediyesi olacak. Karşı doğum günü hediyesi olarak forumda da konuşulan üç cisim problemi kitabını alacağım. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 27, 2016 Coursera'da benim de takip ettiğim ve beğendiğim bir kurs vardı , Learning How to Learn . Kursta tavsiye edilen kitapları şurda toplamışlar. http://kevinmendez.com/cheeryfriday/?utm_medium=email&utm_source=other&utm_campaign=opencourse.GdeNrll1EeSROyIACtiVvg.announcements~opencourse.GdeNrll1EeSROyIACtiVvg.hb7vTMOIEeatew7zqUaXxg Bunların arasından A Mind for Numbers 'ı okudum. Kurs içeriği bu kitaptan. Beğendim diyebilirim. Tools Of Titans' ı da tavsiye etmişlerdi , onu da okuma listesine aldım. tavsiye link. http://success.oregonstate.edu/learning?utm_medium=email&utm_source=other&utm_campaign=opencourse.GdeNrll1EeSROyIACtiVvg.announcements~opencourse.GdeNrll1EeSROyIACtiVvg.hb7vTMOIEeatew7zqUaXxg Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 28, 2016 Sevan Nişanyan'dan Kelimebaz'ı okuyorum... Kalın da bir kitap, daha yarılayabildim. Sevmeyeni çok (şu anda hapiste olan) bir yazarın, sevmeyeni çok bir gazetedeki makalelerinden oluşma bir kitap. Biraz kalın olduğu için yarısına kadar gelebildim. 2 sayfalık parçalardan oluştuğu için bölük pörçük okumalara çok uygun. Örnek bir tanesi aşağıdaki gibi. Reveal hidden contents “Eldiven 24 Kasım 2008 Falsche Trennung (false division) her dilde rastlanan bir dil fenomeni. Çoğu zaman eğlenceli sonuçları var. Mesela Eski İngilizcede ikename "ikinci isim, lakap, ünvan" demek. (Baştaki ike Almanca auch karşılığı, ilave demek). “Bir lakap” anlamında an ikename deyimi 16. yüzyıl civarında yanlış bölünüp a nikename (nickname) biçimini almış. Şimdi internetçi dilinde bunun kısaltması olan nick kullanılıyor. Arapçası narenc olan meyveyi Ortaçağda Fransızcaya, oradan İngilizceye narange veya norange diye almışlar. “Bir portakal” anlamında un norange deyimi sonradan yanlış bölünüp un orange olmuş. Türkçede aklıma gelen tek örnek eldiven.17 Farsça eldiven anlamına gelen destüvan, Osmanlı Türkçesinde sık sık kullanılmış. Yapısı dest (yani el) + van (koruyan). Bu kelime 18. yüzyıl civarında yanlış yerden kesilip, başına Türkçe el eklenmiş. Yoksa diven diye bir şey yok. ”Alıntı: Sevan Nişanyan. “Kelimebaz”. Ben keyif alarak okuyorum, tavsiye ederim. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Aralık 28, 2016 Çok uzun zamandır ertelediğim Brave New World'ü okuyorum şu sıralar, okumayan kaldıysa mutlaka okunması gereken bir kitap. Bitirince de Guns, Germs and Steel'e başlayacağım... Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 17, 2017 Yazarı olan Robert Greene sevdiğimden Art of seduction 'ı okuyorum. https://www.amazon.com/Concise-Seduction-Robert-Greene-Collection/dp/1861976410/ref=sr_1_1?ie=UTF8&qid=1484663034&sr=8-1&keywords=art+of+seduction Diğer kitapları giib bu da çok başarlı. Sonlarına geldim, bundan sonra Cixin Liu "Three-Body Problem" 'a başlayacağım. Audiobook olarak The Willpower Instinct: How Self-Control Works, Why It Matters, and What You Can Do to Get More of It 'ı dinliyorum. Audiobook olarak güzel ama kitabın pek bir esprisi yok, yeni bilgiler olmak ile beraberr bilinmeyen şeyler değil. Konuya meraklıysanız dinlenebilir. https://www.amazon.com/Willpower-Instinct-Self-Control-Works-Matters/dp/1583335080/ref=sr_1_2?ie=UTF8&qid=1484663158&sr=8-2&keywords=willpower Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 17, 2017 Steve Jobs biyografisi okuyorum, bir ara niyetlenmiştim, ancak vakit bulabildim. Bence oldukça etkileyici, adam güzel yazmış... Ronald Wayne'in vizyonsuzluktan bıraktığı %10 apple hissesinin hikayesi gene gözükü yaşarttı. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 22, 2017 Bahçeli hakkında yqzılan kitap ,ekside okuduğuma göre bazı kitapçılarda varmış. Dolayısı ile sosyal medyada yakında tartışmaları çıkar. Bakaom gerçekten önemli bir bilgi vsr mı kitapta. Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
Mesaj tarihi: Ocak 23, 2017 Anlaşılan haftasonu bu kitap satılmış. Hatta kitapçılarda bitmiş ilk gönderilen . Ancak sosyal medyada kitap hakkında bir yazı yok? @@Najaz hocayı summon edelim. Söylenene göre tebligat gitmemiş yayıncıya haftasonuna denk geldiği için. Arada da satılan satılmış. Niye hiç haber yok? Kitabı bu durumda satmak suç değil diye biliyorum? Almakta suç değildir? Bu mesajı paylaş Bu mesajın linki Sosyal ağlarda paylaş
