Nostalji: Kaset Kültürü
1 1

Bu konuda 55 mesaj var

kasetler.jpg

 

Normalde Stereo Mecmuası'nda her dakika bir yazı yayınlanıyor. Tahminen konular birçoğunuzu ilgilendirmiyordur ancak kaset yazısı CHW deki yaş kitlesini ilgilendirir diyerek linki ekleyeyim dedim. Benim kaset döneminden aklımda kalanlarla alakalı bir yazı. Sanırım bir çok ortak yorum çıkacaktır... 

 

http://stereomecmuasi.com/2015/12/nostalji-kaset-kulturu.html

KaraSinek, kHanTW and ZvAnA beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hazır hakan hocam buradayken kasetlerle ilgili soru sorayım ben de. Analog kayıt olduğu için CD'den daha kaliteli müzik alınabiliyor mu bunlarla? Bir nevi plak gibi?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Valla CD kalitesine ulasmak icin cok ugrasmak lazım. Soyle ki, cok kaliteli bir kaynaktan ki tercihan plak cok kaliteli bir deck ile optimal kafa yari ve bias kosullarinda cok kaliteli bir kaset kullanarak kayit yapilirsa CD kalitesini geciyorsunuz.

 

Ugrasilir mi bence ugrasilmaz...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Geçenlerde bir yerde metallica symphony çalındı kulağıma. Orjinalden çekme metallica metallica kasedim vardı ne güzel günlerdi dedim millet uzaylı gibi baktı bana. Aiwa mı yoksa sony walkman mi diye konuşacak adam kalmadı. hakancez konuyu açtığın için sağol. :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Metallica, kaset vs.. deyince bende 10-15 adet kaset var. Atmaya kıyamadım bir türlü. Rock, metal, yerli, yabancı...Bunlara bir sahip bulmak mümkün olur mu? Plak meraklıları gibi kaset meraklısı birilerini nereden bulabilirim? Yazıyı boş bir vakitte okuyacağım mutlaka...Eski forumdan Qwerty' nin bu işlere merakı vardı galiba.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Geçenlerde bir yerde metallica symphony çalındı kulağıma. Orjinalden çekme metallica metallica kasedim vardı ne güzel günlerdi dedim millet uzaylı gibi baktı bana. Aiwa mı yoksa sony walkman mi diye konuşacak adam kalmadı. hakancez konuyu açtığın için sağol. :)

 

Sony hocam, Aiwa da neymiş... :P:D

 

Kitaplığımın alt katında hala yüzlerce kaset var. Bir şekilde hepsini sayısal ortama aktarma planım da var ama daha fırsat bulamadım. :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hastasıydım

 

171266005_tn30_0.jpg

 

Şundan ve aynısının eski versiyonundan (Siyah plastik kaplı) elimde 6 7 tane vardı. 

 

68119914_tn30_0.jpg

 

Nostalji isteyen şuraya baksın.

http://www.c-90.org/catalogue/tapes

 

TDKları görünce de içim ürperdi. Onlardan da vardı bende. 

 

Anadolu lisesi yıllarında ingilizce kitapların kasetlerini çektirirdik. Konuşulanlar adam gibi anlaşılsın diye ekolayzır ayarı yaptırır üzerine de type II kaset alır verirdik. Düz mantık istersek ed-xlere çeker verirdi kırtasiyeci o da sinir ederdi. Hatta kaseti kopyalarken derdik ki temizleme şeridini çevir tam ucuna getir bandı öyle kaydet yoksa baştan sonra kayıp oluyo diye :D

 

Teybin kapağını kırıp da kullanan kaç kişi var ?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 Valla çok ama çok keyifli bir yazı, gözlerim doldu :) Hızlıca aldığım notları yazayım :)

 

 - Daktilo mevzusu ilginçmiş, hiç aklıma gelmemişti.

 

- Yıllarca Pentagram'ın Orjinal Trail Blazer albümünü aramıştım, bulunabilir edilebilir bir albüm değildi, herkeste çekimin çekimi vardı, bir gün Yüksel'de bir sokak satıcısında rastlayıp önemsemiyormuş gibi görünerek almıştım. Arşivin tamamını attım sattım kaybettim ama Trail Blazer hala bir köşede durur şimdiye kadar da canlı gördüğüm tek orjinal albüm kendi albümüm, sakın göstermeyini, büyü bozulmasın :) (Bilmeyenler için, Trail Blazer Türk Metal Müziği denen şeyin tepe noktasıdır, Pentagram'ın sonraki albümleri dahil yaklaşan bir şey olmamıştır : https://en.wikipedia.org/wiki/Trail_Blazer_(album) ) 

 

- Bize 24'lü 48'li satılan fakan bir halta yaramayan ingilizce öğretme kasetlerine hep çökesim ve üzerine müzik çekesim gelmiştir, ne yazık ki hiç o kadar cesur olamadım, geçtiğimiz yıllarda da kutusu içerisinde hiç kullanılmamış olarak attım gitti. (Type II idiler, hatırlıyorum, biz kıytırık rakslara çekerken onlar hep baş köşede durdular, işe yaramadılar)

 

- Kafa temizleyiciler bende de vardı, bir çok arkadaşımda da olsa gerek ama TDK'nın saat pilli olan ürünü gerçekten çok nadir bir şeymiş, ilk defa görüyorum. 

 

- Kasetlere bant yapıştırarak çekim yapabilmek, derinlerde kalmış gitmiş bir anı... Hatırladım, gülümsedim. Standart dışı kasetler de öyle hoş bir anı, boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz misali delirtirdi, kimse de "ilk yüzün sonunda 8 dakika boşluk" istemediği için bahsedilen abukluklar olurdu. 

 

- Türk arabeskinin bir yansıması olan "aşık olunca aynı şarkıyı önlü arkalı defalarca çektirtip dinlemek" bence diğer milletlerde yoktur, not alınmalı :) 

 

- Ben olsam yazıda bit pazarlarından aldığımız karambol kasetleri de yazardım. Bilmediğimiz bir sürü kaseti yerdeki satıcılardan beşer onar alır eve koşa koşa giderdik, artık ne çıkarsa... Genelde yabancı kasetlerin üzerine müslüm gürses vs. çekilmiş olurdu, ama hazine tutturduğumuz da olmuştu. Hiç bir fikrim yokken, kim olduğunu duymamışken , "Alan Parsons'tan Tales Of Mystery and Imagination, Edgar Allen Poe" albümünü tutturmuştum. (Bence tarihin gelmiş geçmiş en iyi albümlerinden biridir : https://en.wikipedia.org/wiki/Tales_of_Mystery_and_Imagination_(Alan_Parsons_Project_album) )

 

- Arif Susam ? Hakkaten, Arif Susam be, galiba bir sebepten dolayı onun çaldığı tavernamsı yerden içeri girmişiliğim bile vardı. (Şu yaşta Arif Susam diyene Metin Milli derim, counter çıkarım :) )

 

- Bende 5 hoparlörlü , Sony RX-100 diye bir müzik seti vardı, zamanında ciddi para vermiştim. RX-90 modeli ile farkı fazladan 5. hoparlördü, dolby molby dediler ama parçaları öğrenci odasına dağıtamadığım için stereo'dan hallice hiç kullanamadım. (Link bulmaya çalıştım ama zamana gömülmüş, Sony bile üzerine aynı kod adı ile fotoğraf makinesi çıkarmış) Tabi ciddi para diyorum da, baktım da Nakamichi CR-7 ler hala 2500 dolardan başlıyor, benim verdiğim para 1000 mark /o sırada öyle para birimi vardı/ civarındaydı herhalde. Hediye eden amcaya ben de rahmet diliyorum, çok muhterem bir adammış, insan böyle şeyleri hiç unutmuyor, şu an bu ülkede biraz olsun kültür varsa bu tip insanların da sayesinde... 

 

- Bu arada @@hakancez, bakalım bu aşağıdaki resimdeki enteresanlığı (google kullanmadan) bilebilecek misin ?

 

 YWp0Ek.jpg

 

- Hatta (bunda bir soru yok ama) hazır cicileri ortaya çıkarmışım, bir de New Old Stock parça paylaşayım, bu kondüsyonda dünyada çok az olduğu kanaatindeyim :)

 

D6mZ53.jpg

 

PS: Tekrar @@hakancez : Sen DHW whatsapp grubunda yoksun değil mi, niye yoksun ? :) 

KaraSinek beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş
Bende 5 hoparlörlü , Sony RX-100 diye bir müzik seti vardı, zamanında ciddi para vermiştim. RX-90 modeli ile farkı fazladan 5. hoparlördü, dolby molby dediler ama parçaları öğrenci odasına dağıtamadığım için stereo'dan hallice hiç kullanamadım. (Link bulmaya çalıştım ama zamana gömülmüş, Sony bile üzerine aynı kod adı ile fotoğraf makinesi çıkarmış) Tabi ciddi para diyorum da, baktım da Nakamichi CR-7 ler hala 2500 dolardan başlıyor, benim verdiğim para 1000 mark /o sırada öyle para birimi vardı/ civarındaydı herhalde. Hediye eden amcaya ben de rahmet diliyorum, çok muhterem bir adammış, insan böyle şeyleri hiç unutmuyor, şu an bu ülkede biraz olsun kültür varsa bu tip insanların da sayesinde...

 

Şundan mıydı @@kHanTW hocam?

 

0.jpg

 

Ya da şu:

 

2030218402.jpg

 

Bizde de RX-77 vardı (hala var gerçi, duruyor ama tuşları falan doğru düzgün çalışmıyor).

kHanTW beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 

 

 YWp0Ek.jpg

 

- 

 

Allah unuttum ben bunu, kaset şeklinde radyo modülü... Tüh keşke yazıya ekleseydim. Hatta MP3 çalmak için kaset adaptörler vardı ya. Bak onları da unuttum... 

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@kHanTW

 

Trail Blazer i cikar cikmaz almistim. Hoc unutmuyorum izmir Panda dan Aysun abla telefon etmisti gelince. Ancak o donemin daha ilginc tarafi bence Metallium, Hazy Hill, witchtrap vesaire toplulukların demo albumleri idi. Asafated lar neler ne ler vardi. Hatta bizim tayfanin Leviathan grubu. Komik bir sey soyleyeyim cesmedeki yazligimizda izmir studyo umit Niyazi abi komsumuzdu. Leviathan in solisti onur bizim sitedeydi. Lopez diye ruh hastasi bir metalci arkadas vardi yine ayni sitede. Yazlari manyak eglenirdik. Izmir tayfasi siginak ve denizatini hatirlar mi... Ankara tayfasi muhtemelen ssk ishani istanbul tayfasi da koprualti kemanci diyecektir... Ulan cok guzel gunlerdi be...

 

İngilizce kasetletine kayit bok gibi oluyordu. Iyi ki bulasmamisiniz...

 

Evet ya ayni sarkiyi tum kasede doldurtan manyaklar vardi..

 

Arif Susam super adamdır komiktir bir de. Bu adamlar tarabya doneminde sahne alirken hepsine gittim dunya gözüyle dinledim. Azer bülbül icin pavyona gitmisligim. Vardir ozel olarak... Nasil bir manyaklik sa.... Metin milli deyince seviyorum iate var mi diyecegin derim

 

Bende kendi paramla alfigim son muzik seti FHc7x vardi. DHW zamani bilabedel bir arkadasa vermiştim forumdan

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hadi bir kac sey daha Pentagramin TRT konserini hatirlayan var mi. Sahnede beyaz sutunlar bile gozumun onunde. Rock market programı vardi. Amcak ben yunan ept1 kanalinda metal mania programini seyrederdim. Abinin apoksi annihilator demesi hala aklimda. O amca megadeth ten nefret ederdi bir sarkilarini tam caldigini hatirlamam...ismi dimitriydi galiba...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Hadi bir kac sey daha Pentagramin TRT konserini hatirlayan var mi. Sahnede beyaz sutunlar bile gozumun onunde. Rock market programı vardi. Amcak ben yunan ept1 kanalinda metal mania programini seyrederdim. Abinin apoksi annihilator demesi hala aklimda. O amca megadeth ten nefret ederdi bir sarkilarini tam caldigini hatirlamam...ismi dimitriydi galiba...

O Rock marketi sunan doktordu. Bir ara karşılaşıyordum sürekli hastanede. Denk gelmedi , bir merhaba demek. 

Rock Marketin jeneriği aklımda kalmış bir tek. Bunu hatırlıyorum, ama bundan önce veya sonra bir tane daha vardı gibi sanki.

 

Bu kaset konusunda, Ankara'da Hayri diye bir yerin adını duyardım sürekli çocukken. Nedir olay bilmem.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@Lightning McQueen : Evet, alttakiydi. Dolby Pro Logic diye bişiy vardı hesapta da neye yarardı bilinmez, muhtemel hakancez dayanamaz kısaca açıklar :) Aynı resimdeki gibi kullanıyordum, hoparlörleri dağıtmak benim için mümkün olmuyordu, duvarlara çivi çakamıyordum, kabloları halının altından bile geçirsem takılıyordu, pislik tutuyordu, annem çemkiriyordu (şimdi tavana kablo çektirtiyorum). Yeni ayılıyorum, hiç kasmayıp stereo bir şey de alsam dünyanın sonu olmazmış. DHW'den birine 3 kuruş paraya sattıydım bari birisi kullansın diye, mesaj atıp "abi bu kadar güzel bişiyi niye bu paraya sattın" dediydi. 

 

@@hakancez : Takdir ettim, herkesin bilebileceği bir şey olduğunu sanmıyorum. Benim için "manevi değerinden dolayı" çok kıymetli bir parçadır, ebay de zamanında baktığımda o FM tuner'ın mahvolmuşlarının bile ilgi uyandırdığını görmüştüm. Çok güzel bir "yapım kalitesi" (build quality böyle mi tercüme edilir) var, kesinlikle 35 yıllık bir cihaz demiyorsun, sanki dün alınmış gibi.  (Cihaz ve Kasedi

 

Garip bir taşınma sürecindeyim, işin sonunda güzel bir depolama/sergileme alanı ayarlayıp uygun şekilde saklayacağımı umuyorum. 

 

O kaset şeklindeki mp3 modülleri ise bilakis geri dönüşmüş plastik kasadan yapılmış gibiydi, olabilecek en dandik kalitedeki kablosu anında kırılırdı, sesi sanki arabanın kasetçalarına "sürterek" verirdi ve bazen ittirmek/bastırmak gerekirdi, insanın fakirliğini yüzüne vururdu. (Konudan sapıyorum ama bir de FM transmitter denen bir lüzumsuzluk vardı, Türkiye'ye ilk getirenlerden biri olduğumu sanıyorum, Ankara'da gıdım FM bandı kalmadığı için kullanılamadığını farketmiş ve internetten satıp geçmiştim, anteni şöför mahalline yakın olan arabalar ya da Yozgat Sorgun gibi yerdekiler ancak kullanabilirdi sanırım  :) )

 

Pentagram... İyidir... Ne yazık ki TRT'de görme şansım olmadı, Ankara'da sık sık konser veriyorlardı, sanırım ben biraz süt bebesiydim, hiç gidemedim onlara da.. Tears diye bir grubun albümü vardı bende, winds of dreamland mı neydi, ondaki bir şarkı çok hoşuma giderdi. Pentagram'ın şehit gitaristi (evet ilginç bilgidir) Ümit Yılbar adınaydı... Şimdi bir google'a bakan bilgiler o sırada kulaktan kulağa dolaşıyordu, şimdi bir download a bakan şarkıları çekebilmek için milletin evine gidiyorduk falan... Yaşlanmak kötüymüş ya lan, neyse...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

@@ResetButton Hayri gerçekten de bizim çocukluğumuzda mabed gibi bir yerdi, annesinden izin alabilen, hocalardan kaçabilen ve saçını bi şekil taçla falan saklayarak uzatabilen arkadaşların, yani bizden havalı çocukların müdavimi olduğu mekandı. Hayri kaset çekerdi, kalite de hiç fena değildi, her şey bulunurdu ama fiyatı kalındı... Biz genelde Hayri'den çekenlerden çekerdik. Bir arkadaşın Megadeth'in yeni albümü çıktı diye aynı gün okulu kırıp da albümü almaya gittiğini, sonra hava atmak için okula geri geldiğini hatırlıyorum.
 
 Ha şimdi sıkı durun, Hayri aşağıdaki gibi bir yer olmuş .

 

 

Geçtiğimiz ay bir toplantı için Ankara'ya gittiğimde Hayri'ye uğradım ve şok oldum...

 gVRj95.jpg

 

 Dükkan pembeleşmiş, çocuk VCD'leri falan satıyor. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktım ama durum değişmedi... 

 

 Punk is not dead diyenler gelsin buraya bir baksın

 

 

 

 

Bir tane de buna benzer, daha az bilinen Tunalı'da bir mekan vardı, acaba ne oldu ?

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 

Bir tane de buna benzer, daha az bilinen Tunalı'da bir mekan vardı, acaba ne oldu ?

Orası Tunalı'da olduğundan , arada bir geçiyorum. mekan yerin altında olduğundan orayı görmüyorum. Ama sahibini  aynı, o oralarda oluyor.. En son bir merak edip girmiştim. Plak satıyordu daha çok.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Tunali nin en meşhur mekanı Suleyman abinin shades mağazasıdir. Plak konusunda ezelden beri vardir... Ben ortaokuldan beri muzik manyagi oldugum icin neredeyse tum. Buyuk sehirlerdeki magazlari bilirdim zamaninda... Is guc alemine dalınca eskisi kadar gezemez olduk ne yazik ki..

 

Lisedeyken izmirden kalkip atina ya slayer konserine gitmisligim bile var...

KaraSinek beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

  Bu arada düşündükçe yeni anılar canlanıyor.

 

 Kendime göre güzel bir kaset kolleksiyonum vardı, çekme olanlar bir yana, düşük bütçeme göre ciddi sayılabilecek sayıda orjinalim vardı. Çekme kasetlerde de albüm kapağının fotokopisi (son zamanlara doğru renkli fotokopisi/çıktısı) alınarak cetvelle katlama noktalarının üzerinden (rotring kalemin metal ucuyla) geçilir ve kapağın muadili yapılırdı.

 

 Aklıma gelen bir detay, 90'lık kaset alınarak iki adet 45'lik albümün sığdırılması (son zamanlarda ise 100 lük kasetlerle 45'liği geçen standart dışı iki albümü sığdırmak) gibi optimizasyon işleriydi, bunlara kafa yora yora mühendis olduk zaten. 

 

CD benim çocukluğumda da vardı aslında ama CD çalarlı cihazlar alınabilir rakamlarda değillerdi. Bir arkadaşım (hem biraz mali durumları iyi olduğu için, hem de anne baba ayrılığından şırmartıldığından dolayı) öyle bir sisteme (o sırada küçük bir masa büyüklüğünde oluyorlardı) sahipti, muhtemelen de ilk dinlediğim CD Manowar Kings Of Metal olmalı. (Sonra o çocuğun ilerde adam olmasını bekle :) )

 

CD'ler zamanla yaygınlaştı, Bulgar CD denen "orjinal görünümlü çakmalar" piyasayı doldurdu, onlardan almaya başladık. CD çekmek hala imkansız bir şeydi, zamanla bilmemkim ODTÜ'deki cd çaları kullanabiliyormuş gibi "uzak ihtimaller" başladı, sonra da ciddi paralara 2x 4x, her 3 CD'den birini yakan meretleri aldık, zamanla da CD devrine komple geçtik.

 

E tabi CD devrine geçince benim kasetler tükaka oldu, bir süre 87 model şahinimde kullanıldı sonra da o "çok ciddi arşivim" kutulara dolduruldu, önce odada bir yerlere, sonra da balkona bir dolabın içerisine koyuldu. İşçiler çalışırken o dolabın kırılması, yağmurlu bir havada 3. kattan çamura dökülmeleri ile haketmedikleri bir sona uğradılar. İnsanın yıllarca emek verdiği arşivini yağmurlu bir havada çamurların içinde görmesi, canhıraş aşağıya inmesi, göz ucu ile görece kıymetli olanları kurtarmaya çalışması falan, bir film karesi gibi... Hatırlayınca gene üzüldüm bak, halbuki çoktan unutulmuş bir sevgiliydi... 

KaraSinek beğendi

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Benim yabanci kaldigim bir konuymus bu. O kasetlerle falan o kadar ugrasildigini ilk kez ogreniyorum.

 

Ama bir Ankara'li olarak Hayri deyince birden bazi resimler belirdi kafamda, Karanfildeki pasajin icindeki metal muzik dukkani degil miydi o? Muzik gruplarinin tisortleri falan da satilirdi, arkadaslarla gittigimizde bakardim hep metallica tisortlerine falan ama aldigimi hatirlamiyorum.

 

Ankara'da universitelerin bahar senlikleri iyi olurdu, Pentagrami ODTU'de dinlemistim, carsi onundeki sahnede de adi duyulmamis metal gruplarinin ciktigi cok olurdu. Bazi bilindik bilinmedik gruplarin ilk deneyimleri yine buralarda olmustur, Mesela Manga daha adi yokken Ankara universitesinde basket sahasina kurulan sahnede cikmisti.Gazi'de Suleman Bagcioglu simdi adini hatirlayamadigim cok sesli bol entstrumanli bir grupla calmisti. Ozlem tekin, Teoman falan Bilken'te cikardi genelde. Yine Ankara universitesinin baska bir kampusunde Pilli Bebek, baska bir kampuste te Dus Sokagi Sakinleri dinledigimi hatirliyorum. Duman cok cikardi Ankara'da bir de.

 

Bunun yani sira iyi rock bar lar da vardi ssk'nin disinda Sakarya caddesi ve civarda. Iste golge vardi herkesin bildigi, Limon vardi, daha sonra unlenen bazi gruplari burada dinledigimi hatirliyorum.

Hareketliydi o yillarda yani, simdi nasildir bilmem.

 

Pardon konuyu biraz dagitmisim ben nostajiye takilip :)

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

 

 

Şundan mıydı @@kHanTW hocam?

 

0.jpg

 

Ya da şu:

 

2030218402.jpg
 

Bizde de RX-77 vardı (hala var gerçi, duruyor ama tuşları falan doğru düzgün çalışmıyor).

 

 

 

 

Bende de alttaki vardı,belki hala vardır. Uydu hoparlölrleri hala duruyor ama poşette bir yerde. Belki bir işe de yarar ama bilmiyorum tabi.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Dolby Pro Logic; Dolby Digital'in bir evvelki versiyonu idi sanırım; farkı ise "rear"ların mono olması galiba; net olarak bilemiyorum ama sanırım bu şekilde; elimde halen bir adet Pro Logic receiver mevcut; öyle bir kenarda duruyor...

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Dolby Pro Logic; Dolby Digital'in bir evvelki versiyonu idi sanırım; farkı ise "rear"ların mono olması galiba; net olarak bilemiyorum ama sanırım bu şekilde; elimde halen bir adet Pro Logic receiver mevcut; öyle bir kenarda duruyor...

pl ben de 2 kanal kaynağı center olacak şekilde üç kanala up-sampling ediyor diye biliyorum. frekans bandına bi ayarlar çekerek diyalogları centerdan veriyor sanırım. tabii benim dediğim sinema sistemi için olan pl veya pl-ii. 

 

bir de dd adı üzerinde digital. pro logic analog stereo zamanlardan kalma. dd'de kayıt veya stüdyoda mix filan beş kanal digital yapılıp ac3 encode ediliyor, evdeki digital decoderle decode edip ilgili kanala yolluyorsunuz.

Bu mesajı paylaş


Bu mesajın linki
Sosyal ağlarda paylaş

Yorum yazmak için üye olun veya giriş yapın

Yorum yazmak için üye olmanız lazım

Üye ol

Üye olun ve sitemizin tüm avantajlarından yararlanın!


Yeni bir hesap oluştur

Giriş yap

Zaten üyemiz misin? O halde giriş yap


Hemen giriş yap
1 1

  • Bu sayfadaki üyeler   0 üye

    Şu an bu sayfayı görüntüleyen bir üye yok