-
Mesaj sayısı
7.310 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
440
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by stardust
-
77" modelini 2 aydan fazladır kullanıyorum. DTS desteklememesi dışında söylenecek söz yok. Bir mal almadan önce vidalarının yarı çapına kadar sapıklık derecesinde araştırıp, inceleme okur ve izlerim. 2 senedir plazma'dan oled'e geçmek için bekliyordum. C1 serisi ile geçtim. Son derece memnunum. Sorularınız varsa cevaplayabilirim.
-
https://www.gfinityesports.com/diablo-2-resurrected/keyboard-mouse-support-consoles/ klavye + mouse desteği yoksa bence hiç oynamadan iade et. gamepad ile kabus olur bunu oynamak heralde, pek düşünemiyorum bile nasıl bir eziyete yol açar.
-
bowazonumla iyi gidiyoruz...
-
tam tristram'a geldim, server'ı kapadılar. kapanmadan 10 ve 5 dakka önce uyarı geldiydi. bugün için bize sabrınızdan dolayı teşekkür ederiz yazmışlar bir de. sabrım yok ki, benim de meslekte içimden şirket adına özür dilemek gelmediği zamanlarda kullandığım bir kalıp bu ama hiç samimi değil. sabrımız yok, kesilecek iblisler var.
-
neyse açıldı online, sıkıntı yok şuan...
-
yazıklar olsun blizzard. 2 saattir bilgisayar başındayım. eski offline karakterlerime bakıp, ara ara online bağlanmayı deniyorum... ama serverlar gebermiş, girenler de zaten aşırı lag var oynanmıyor diyor. oyunu kaç adet sattığın belli ona göre server niye koymazsın anlamadım ki. hayır şimdi ofline karaktere başlayacağım ama onun da hiç anlamı yok...
-
Blizzard'dan ağır bir sıçış izliyoruz. Online olarak kimse oynayamıyor şuan oyunu, serverlar kilit, bağlanmıyor. Ama bu vesile ile süper bir haberi duyurayım, eski diablo 2 offline save'leriniz çalışıyor oyunda. Eski karakterlerime girip ağlamamak için zor tutuyorum kendimi.
-
1 saat 40 dakika sonra, akşam 6 itibariyle oyun açılmış olacak. dün ve bugün gerçek hayattaki bütün işlerimi hallettim, ailemle helalleştim, telefonu da sessize alacağım birazdan. diablo 2 çıktığında 48 saat aralıksız oynamıştım. bakalım 20 sene sonra performansımdan neler kaybetmişim göreceğiz. en az bi 24 saati tamamlarım gibime geliyor ama hayırlısı. cumartesi gecesi uçuşum var, onun için de dinlenmem gerekecek. gerçi 2. pilotu tanıyorum, iyi bir çocuk, götürür getirir heralde ben uçakta uyurum.
-
gençliğine yanıp ağlamak isteyenleri buraya alalım: https://www.youtube.com/watch?v=HOi5p1UDppc
- 83 replies
-
- talos principle
- antichamber
-
(ve %d tane daha)
Konu etiketleri:
-
ÇOK İYİ YA https://www.youtube.com/watch?v=u5AWehOMLFQ hadi bunu izledikten sonra da almayın...
-
loki ben de bütün sezonu indirmiştim, ilk bölümü izledikten sonra sildim. silmesemiydim yani ?
-
https://yourcountdown.to/diablo-ii-resurrected oyunun açılmasına 48 saatten az kaldı, bu süre içerisinde oyunu satın alanlar bilgisayarlarına indirmeye de başlayabilirler. ben de ekim ayı için ücretsiz izin talebimi yaptım... - https://www.rockpapershotgun.com/diablo-2-resurrected-is-limiting-ultrawide-support-because-it-breaks-the-game Ultrawide vardı aslında ama blizzard multiplayer oyunda haksız avantaj yaratacağını düşünerek engellemiş, yine de kullanıcıların isteğine göre sonradan açabiliriz diye de açık kapı bırakmış. aslında yine oldukça geniş 19:9 şeklinde oynanabilecekmiş tam 21:9 olmasa da. sonuçta hem çok kötü gözükmez hem de 16:9 oynayanlara karşı yine avantajlı olur mumi @Deathknight
-
abi dilimde tüy bitti ama anlatamadım, ben de aynı yerde bıraktım ilk oynadığımda, eski mesajlarımda görebilirsiniz. evet hoşuna gitmeyen adama 3-4 saat sabret bak neler olacak demek bir oyun için çok fazla, buna saygım var ama... oyun asıl doğu amerika'dan orta amerika'ya geçtiğinizde, otoyolları yapıp, teleferikleri dikmeye başladığınızda, elinize etkili silahlar geldiğinde başlıyor. oyunun ilk bölümü çaresizlik hissi içinde herşeyden kaçarak geçiyor. ne diyeyim bilmiyorum artık. kojima'nın girizgahı bu kadar uzatması bu şekilde çok oyuncuyu kaybetmesine yol açmıştır. neyse dediğim gibi ben de tam spoiler içinde yazdığın yerde böyle saçmalık olmaz diyerek bırakıp, aylar sonra meraktan tekrar dönmüştüm. belki sonradan siz de anlarsınız bu oyunun kıymetini.
-
tv ev ağına kablo ile bağlı zaten de hız ayarını yapıp bir deneyeyim tekrar. gerçi benim plex ile olan asıl sıkıntı, hdr filmleri oynatmak için ücret istiyor. ben kendime göre çözümü buldum. dts olan filmleri iner inmez hemen ac3 ses formatına çeviriyorum. o şekilde yine ağ üzerinden değil usb stick'e kopyalayıp izliyorum.
-
Le Grand Bleu'yu izlemiş biriyle karşılaştığıma sevimdim. Türkiye'de toplam 32 kişi civarındayızdır. Beni en çok etkileyen filmlerden biriydi. Su altında 3 dakikadan daha fazla ne kadar nefesimi tutarım diye denerken muhtelen beynime kalıcı hasar vermiş olabilirim. @MilesTeg
-
The Fifth Element (1997) Bu film olduğundan daha iyi gibi kalmış aklımda, 4K Remastered izlememe rağmen efektlerin basitliği, senaryonun sığlığı vs. çok gözüme battı. heralde o zamanlardaki gençlik libidosu ile Milla Jovovich'in oluşu ve çıplak sahneleri falan kurtarmış gözümde filmi. izlemesem hatırladığım gibi kalsa daha iyi olurdu. 5/10 - bu tip konusunda uzay olan bilim kurgu filmlerini izledikçe, insan Stanley Kubrick'e bir kez daha hayranlık duymadan edemiyor. 97 senesinin imkanlarıyla çekilen filmin efektleri, setleri bakıyorsun 3 kuruşluk, kostümlerden dekora her şey gözüne batıyor. öte yandan A Space Odyssey'i izleyince insan kafayı sıyırıyor adam 68 senesinin imkanları ile bu filmi nasıl çekti diye. şu 90'lar 2000'ler listemi bir bitireyim de artık kapanışı onla yapıp kendime gelirim.
-
ne kaçırdığını bilmeden yaşayışına tanık olmamızı istediğin için yazdın heralde bunları...
-
The Jacket (2005) 20 sene önce izlediğiniz ve beğendiğiniz filmleri, yeni bir bakış açısı ile izlemek oldukça güzel oluyor. Bu filmi de ilk izlediğimde çok beğenmiştim, ilk izleyişten yıllar sonra 2. izleyişe geçen sürede kazanılan hayat tecrübesi böyle güzel filmleri daha da anlamlı kılıyor. 8/10
-
zevkler ve renkler diyelim... gattaca'yı beğenmedim demiyorum ama bir film olarak contact'i izlemesi daha keyifli geldi bana.
-
Gattaca (1997) Sanırım bunu TV kanallarının birinde türkçe dublajlı izlemişim, hayal meyal kalmış aklımda. @wazzap hatırlatınca bir tekrar izlemek istedim. Ethan Hawke, Uma Thurman, Jude Law'ın gençliklerini görmek için bile izlenirmiş zaten. Bu sefer orjinalinden ingilizce izledim, 1997 senesi için cidden sağlam bir film. Şimdilerde biraz yaşını belli etse de rahat rahat izlettirdi kendini. Takım elbise ile hepsi aynı odada çalışan astronot konsepti soğutsa da kendinden yine de irdelediği konu ve felsefesi açısından gayet iyi bir film. 7/10 Contact (1997) Heralde sinemada izlediğimden beri evde ilk kez izleyişim. İlk izlediğimden de fazla etkiledi diyebilirim. İlk izlediğimde filmdeki "bilim ve inanç" arasındaki ilişkiye atıf yapılmasını muhtemelen yaş itibari ile idrak edememişimdir. Jodie Foster'ı zaten hepimiz bilirdik de, Matthew McConaughey o zaman öyle çok tanınmış bir oyuncu değildi, şimdiki başarılarını bilerek gençliğini de görmek herifin güzel oldu. Günümüzde bile rahatlıkla oturup izleyebileceğiniz, zamansız, fevkalade güzel bir film. Eğer bir şekilde kaçırdıysanız ben mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. 9/10
-
Pejo ise farın yanıyor olmasına bile şükretmek lazım. Ustası dışında kimse bilmez ama sinyal suyu eksiltir onlar, far yükseklik ayarına da etki eder. Aşağıdaki üründen alıp arada tamamlamayı unutma, kurursa sonra masraf çıkarır.
-
2 saatte bi bok anlamış olman imkansız...
-
Moon (2009) izledim şimdi 2. kez, ilk izlediğimde de oldukça beğenmiştim. Hikayeyi hatırlamama rağmen 2. kez de hiç sıkmadan izletti. Dune serisi ile tanışmam benim Dune 2 ve sonrasında Dune 2000 oyunu ile oldu, ilk kitabı Türkçe, sonra ilk 3 kitabı ingilizce okudum ama 4. kitapta artık entrikanın boku çıkınca bayıp yarıda bırakmıştım. Pandemiden önce kitap okumak için kendime boş vakitler bulur, özellikle uzun gece uçuşlarında ve kaldığım otellerde mümkün olduğunca kindle'dan kitap okurdum. Pandemi'de ilginç bir şekilde boş vakit arttıkça kitap okuma alışkanlığım azaldı. Elim gitmiyor pek ama film çıkmadan bir tekrar başlasam güzel olurdu. Benim sevdiğim filmlerden biri de Judie Foster'ın Contact filmidir. Bakırköy Carousel'de izlediğim günü bile hatırladığıma göre etkilemiş beni.
-
Sunshine'ı 2007'de çıktığında ilk olmak üzere, şimdi de 3. kez izledim, harbiden sağlam bilim-kurgu yahu, niye artık adam gibi bilim-kurgu yapmıyorlar acaba...