stardust

https://freeweekend.ubisoft.com/anno1800/en-US Anno 1800, 1 hafta boyunca ücretsiz. bilmiyordum, duymadım, oynamadım demeyin. ilk setllers'dan beri bu seriyi, en dandik oyununu bile oynayarak takip ettim. Anno 1800 bir acayip, bu kadar kapsamlı, bu kadar güzel bir şehir kurma oyunu daha olduğunu düşünmüyorum. 210 saat oynamışım şimdiye kadar ki daha en yeni DLC'lere bakmadım bile. kesinlikle tavsiye ederim. standart edition 89 lira onla başlar, bir sonraki indirimde DLC'leri de alabilirsiniz ya da direk gold ya da complete de alınabilir seriye aşina ve oynarım diyorsanız.

hikayeyle ilgili bir şey kaçırmayayım diye dinliyorum da... ...o kadar çok boş diyalog var ki, feci bayıyor.

indirim bitti, dakikaları saydım, Allah sabır verdi almadım yani, sepete koydum, adresi, kredi kartını bile girdim 6+3 taksit yaptığından dahi emin oldum joker vada çıktı almaya basınca ama son onayı vermedim bi yandan üşeniyorum rtx 3080'i satmaya ama asıl daha gerçekçi sebepler ise 1440p için 3080 ti overkill, zaten cyberpunk'ı oynadım bitti, ondan dafa fazla zorlayacak oyun yok. en geçerli sebep de 750w PSU her he kadar 80+ Gold sağlam bir şey olsa da artık kaç senelik. 3080 Ti muhtemelen bana bir de PSU masrafı çıkaracaktı. iyi bir 850w bile 2000 liradan başlıyor. hiç gerek yok şimdi kaşınmaya. ama gözüm de kaldı bir yandan neyse hadi geçmiş olsun.

ya ray tracing neymiş abicim diye laga luga yapıyordum, bütün oyunu ray tracing full açık oynadım. şimdi kapatıp bir 5 dk oynayayım dedim, oynayamıyorum. alıştıktan sonra kapatınca anlıyorsunuz asıl farkını, anlatılmaz yaşanır bir olaymış. yine de FPS olarak götürdüğü çok fazla. imkan varsa açmak güzel ama sırf ray tracing olsun diye ekran kartı değiştirilmez.

https://inventus.com.tr/mi_products/Product.aspx?PID=11919 MSI RTX 3080 Ti VENTUS 24600 TL kaçmaz bir fiyat, rtx 3080'i satmaya üşenmesem nerdeyse alacağım yapı krediye 9 taksit de yapmış mis gibi. düşünen varsa hiç düşünmesin.

https://www.finder.com.au/playstation-plus-free-games 2021-01'den itibaren playstation plus'ın verdiği oyunlar var hesabımda. ilginizi çeken, oyanamak isteyeceğiniz bir oyun varsa hesabı vereyim diyecektim. Gerçi Elden Ring'e niyetlendiyseniz o sizi uzun bir süre oyalar. tavsiye olarak söyleyebileceğim de Ghost of Tsushima'nın PS5 versiyonu. @escape

@Najaz çalışıyor mu ?

@escape Playstation 5 hayırlı olsun. Hangi oyunları oynamayı planlıyorsunuz?

Hikaye ile ilgili olan yani quest journal'da gözüken bütün side quest'leri yapmıştım oyunu bitirmeden, ama haritaya bakıp ulaşılanların çoğunu yapmamışım, yaptıkça yeni görevler çıkıyor. ilginç olan ben de yoldan geçerken gördüğüm NCPD polis olaylarına direkt müdehale ediyorum ama haritadan bakınca o kadar çok var ki, onları yapmak gözümde büyüdü. side questler biraz topladı oyunun karizmasını gözümde. ben bugün cyberpunk defterini kapar, metro exodus'a başlarım demiştim ama sardı bir bakıma oyun sonradan.

playstation plus sanıyorum tarihinin gelmiş geçmiş en dandik 3 oyununu verdi bu ay @Pablo 'Definitive' Vader 'ın hesabına eklerken utandım valla, adam diyecek ne ekledin bu oyunları diye hani senelik 120 lira mı, 160 mıydı, çok ucuz bir fiyattan daha 3 yıl uzattık ama nerdeyse o parayı verdiğime bile acıyacağım. geçen sene çok daha oynanabilir oyunlar veriyordu, yani hiç değilse 1 tanesini indirip bir bakıyordum, bir kaç aydır verdiği oyunlar leş. sony bu kafa ile game pass karşısında çok kan kaybeder.

yahu haritadaki yeşil "gig" ve ana hikaye ile bağlantısı olmayan sarı ünlemli "side job" ları yapmak çok daha eğlenceliymiş. hayvan gibi para ve güzel mallar da cabası.

çoğunu öldürmedim, yani öldürmedim derken silahlı çatışma çıkıyor, yaralanıp düşüyorlar, yerde kıvranırlarken gidip tekrar kafalarına sıkmadım. ama arada kan kaybından eceliyle ölen olduysa bilmiyorum NCPD çok ya, son bir kaç tane gig kaldı, onları bitirip bu defteri kapatacağım. nomad erkek açmıştım, bir de street kid kız açarım diyordum ama hiç içimden gelmiyor.

oyuna başladım. ray tracing ultra, DLSS quality, hairworks, advanced psysx, tesselation, ne varsa açık muahahhaha ekran kartını zorlamıyor bile v-sync 144hz sabit bakıyorum %80'de çalışıyor alet. dedim bu muymuş ya, sonra baktım quality de ultra'dan sonra bir de extreme varmış, onu da açtım ps: extreme yapınca %100 kullanmaya başladı ekran kartını, çok fazla NPC olan yerlerde sanıyorum hairworks yüzünden 100'ün altına düşüyor FPS, ha şöyle ya

Gig'lerin çoğunu yapmamışım, ne fazlaymış bunlar derken, dedim arada yol üstündeki NCPD scanner'ları da yapayım ve haritadan filtreledim... Witcher 3'deki bütün "soru işaretlerini" yapmış biri olarak bir hassiktir dedim içimden. haritanın her yerinde var, totalde 156 tane varmış. sağol ama kalsın, bunları tamamlamaya uğraşmayacağım. Gig'lerde hiç değilse elle tutulur bir hikaye var. NCPD'ler dan dun adam öldürmece sadece. cyber sayko'ların hepsini temizledim. legendary pantalon verdi abla sağolsun. legendary craft etmek için 20 skill teknik'e vermek gerekiyordu sanırım, o da saçma olmuş. aman neyse ya tam inceldiği yerden kopsun modundayım, metro exodus enhanced edition'a başladım bi yandan, o sararsa ordan devam ederim heralde, cyberpunk'da tarihin tozlu sayfalarında yerini alır.

@Coppermine hocam 1 gün geçtikten sonra söylüyorsun, olmuyor böyle, silerim bu mesajı da bak hayırlı olsun.

geriye dönüp şöyle konunun başına baktım da, tecrübe konuşmuş 5 sene önce. Tolga abi saygılar

Cyberpunk'ı 1 sene gecikmeli olsa da bitirdim. Bişeyler karalayalım. Belki karşılaştırmamak lazım ama insan doğal olarak Witcher 3 ile karşılaştırıyor. Witcher 3'ü 5-10-20 sene sonra bile açar oynarım ama Cyberpunk'ı bir daha oynar mıyım bilmiyorum. %100 yapmadım oyunu, "hikayesi" olan side-questlerin hepsini yaptım, angarya görevleri yapıyorum şuan sabrımın yettiği kadar. 2 iyi son + 1 kötü sonla bitirdim, gizli sonu oynarken ölürsen bölümün en başına atıyormuş, zor seviyede oynadığım için onu denemek için iyice geliştirmem lazım karakteri. açıkçası kasar mıyım bilmiyorum. - bu oyun kendi yarattığı büyük beklentinin kurbanı oldu, ben kendi adıma kesinlikle aradığımı bulamadım bu oyunda. evet grafikler, efektler çok güzel, diyecek söz yok o konuda. ray tracing ile oynamak için bunca zaman bekledim yeni ekran kartı alana kadar, evet güzel ama 130 olan FPS'yi 70'e düşürüyor. böyle bir bedel ödemeyi gerektirecek bir olayı yok ray-tracing'in. ben 1440p'de 60 fps altına düşmeden DLSS quality ve full ray-tracing ayarlarıyla oynadım. gtx 1080ti ile de hiç ray-tracing açmadan rahat rahat oynanırmış. zaten DLSS olmasa rtx 3080 ile bile oynanmaz, öyle sömürüyor ki ray tracing, bu oyuna has olarak gereksiz diyebilirim ama DLSS günü kurtarıyor. 1.52 versiyonunu oynadım oyunun, bug'lar büyük ölçüde patch'lenmiş durumda, oyunu oynamaya engel bir şey kalmamış ama yine ufak tefek bir kaç tane gördüm oynarken. - RPG olarak hikayeyi değerlendirmem gerekirse, oyun zaten Witcher 3'ün eline su dökemez. kesinlikle sürükleyici değil, nerde bir mass effect, nerde bir death stranding... iyi bir RPG oyununu kapatmak istemezsin, hemen bitmesin diye dua edersin. bu oyundaki hislerim son görevlerde bile "artık bitse de gitsek" modunda oldu. - güzel yanları ise, çok farklı şekilde oynanabilir oyun. stealth öğeleri, quick-hack olayları falan başarılı. Ben handgun+sniper gittim ama olur da bir daha oynarsam shotgun ya da direk "blade" melee bile gidilebilir. cyberware olayları da güzel ama kesinlikle istediğin kadar modifiye edilir durumda değiller, seçenek çok gözükse bile işe yarayacaklar belli. - sonradan yeni daire / ev alma seçenekleri koymuşlar, 1-2 tane kiraladım, yani olmasa da olur işte millet istedi diye koymuşlar çok belli. bir sürü satın alınabilecek araç var ama malesef araçların sürüş karakteri o kadar benzer ve sıradan ki.... karşılaştırmak gerekirse GTA 5'i aç sırf iyi bir araba ile gez sıkılmazsın. Bundaki araçlar sıkıyor. yarış olan side quest de çok zorlama. AV kullanamıyorsun, yine tekne, sürat botu gibi şeylere girmemişler hiç. - daha da uzatırım da en nihayetinde varacağım yer belli. eskiden olsa grafiklerden çok etkilenir, ufak tefek sorunları görmezden gelir yine çok beğendim derdim. fakat şuan hikayenin sürükleyiciliği, onyanabilirlik gibi öğeler benim için daha ön planda. hikaye, oyuna keanu reeves abiyi monte etmek için çok zorlanmış hissi yarattı. kesinlikle karakterler ile hiçbir bağ kuramadım, empati yapamadım, çoğu karakter saman gibi, panam bile itici sevdirmedi kendini, judy lezzoymuş zaten oynamasam da olurdu diyecek kadar ileri gitmem, sonuçta güzel bir oyundu ama diyeceğim şu ki rtx 3080'i hakedecek bir oyun değilmiş.

Moonfall (2022) "izlemesek de olurdu" başlığına mı yazsam diye düşündüm ama yine bilim-kurgu sever olarak kıyamadım. yahu bu kadar büyük bütçeli bir film çekiyorsunuz -gerçekten anlamıyorum- senaryoda böyle ucuzluklara neden izin veriyorsunuz. Emmerich abi iyi bir yönetmesin ama iyi bir senarist değilsin, işi profesyonellere bırak. azcık kassanız "interstellar" gibi doğuştan kült bir film çıkarabilecekken, saçma sapan zorlama bir hikaye ve uyduruk diyaloglarla içine etmişsiniz filmin. bazı noktalarda bilim-kurgu konseptini aşıp iyiden iyiye fazteziye girmişler. hiç gerek yoktu böyle şeylere. böylesi bir potansiyelin harcanması üzdüyse de, 4K olarak büyük ekranda izlemesi keyifliydi... görsel şölen ama içi boş diyelim kısaca. 5.5 / 10 bilim-kurgu seviyorsanız izleyin, ama eşinizi falan zorlamayın izlemeye çünkü çabuk sıkılacaktır.

o konularda bir bilgim olmamakla beraber bir bok saklama aracı falan değil breitling markası... sonuçta isteyen istediği an, piyasası belli olan ve değişmeyen bir fiyattan sıfır bulabiliyorken, ciddi fiyat avantajı yoksa gidip de 2. el almaz, en azından ben almazdım. diğer rolex vs. markalarda durum nasıl bilmiyorum ama breitling'in çok kalbur üstü, limitli üretim bir modelini almadığınız sürece, yani navitimer gibi standart bir modeli aldığınız anda euro/frank bazında zarardasınız. şimdi sen Türkiye'de satılan TL fiyatı yazınca ben de bir irkildim. burdan almak yerine isviçre'ye tatile gitsen, 3-4 gün dolaşıp saati alıp dönsen cebine yine para kalır. sitesinden baktım, breitling sahiplik belgesi, orjinallik sertifikası gibi şeyleri blok zincire kaydetmeye başlamış. https://www.breitling.com/ch-en/blockchain/ gerçi ne bunlara, ne saatçiye gerek var, kronometresini çalıştırdığınız anda saniye ibresi akar gibi çalışıyorsa orjinaldir, tık-tık atıyorsa çakmadır. çinliler mekanik makinenin de taklidini yapmış diyorlar ama tabi o nasıl çalışır, çalışırsa kaç gün çalışır muamma. muhtemelen arkası mekanik görünümlü içi yine quartz'dır çünkü mekaniğin imitasyonunu bile yapsan yine pahalı tutar. ps: olay nedir mekanikte merak edenler için. https://www.youtube.com/watch?v=3zMalJbKYvU

araştırdım biraz aleti, iyiymiş cidden. ihtiyacım olmadığı halde alasım geldi

açıkçası çok da kaçmaz bir fiyat değil ama satıcının hepsiburada olması bir avantaj.

evet, satıcı hepsiburada, sırf o yüzden bile alınır. ben rtx 3080'i alırken itopya bunu 1000 lira ucuza yani 15 bin liradan satıyordu.

herkes kendi bildiği işi yapsın abicim, bu ne böyle. bunu anca apple'a satar, nası olsa içinde ne kadar dandik bir cpu/gpu da olsa ederinin 3-5 katı fiyat ödemeyi kabullenmiş bir kullanıcı kitlesine sahip adamlar, buna da ellerinde tuzlukla koşarlar

nereye yazdın montezuma link ver link...

breitling navitimer var bende ama ne yalan söyleyeyim meslek icabı değil sadece hava atma icabı alınmış bir saat. eskiden uçaklar daşşaklı pilot abiler tarafından manuel uçurulduğu için, yakıt-zaman-mesafe hesapları yüzünden iyi bir saat şartmış ama şuanki airbus uçağımın FMS sistemi bütün bu hesapları en ince ayrıntısına kadar kendi yaptığı için "havacılara" özel bir saate falan gerek yok. (var diyen pilot varsa s. git yemeyiz diyebilirsiniz, o derece ) heralde daha yeni pilot olup, cebimin para görmesiyle sapıtmamın, bir de tabii ki euro'nun ucuz olması sebebiyle tek maaş ile alabilme imkanı olması dolayısıyla almıştım. açıkçası deri kayışlı olanı aldığım için, eskimesin diye, sağa sola çarpar çizilir korkusuyla 1-2 kez dışında kesinlikle uçuşlarda takmadım, anca şık bir yere giderken falan diycem zaten pandemide oda kalmadı, çekmecenin derinliklerinde duruyor. en son ne zaman taktım unuttum bile. şuanki aklım olsa kesinlikle almazdım, hatta 2. el piyasası da var ama zurih'de kendi dükkanından "nispeten" ucuza almış olmamın hatırasına ve havacılığın güzel günlerinin anısına satmak da gelmiyor içimden. erkeğin pek bir aksesuarı yok ama yine de şu devirde, türkiye şartlarında böyle bir saat almayı düşünmek, atadan-dededen zengin hazıra konmuş tipler dışında maaşlı çalışan için enayilik. mekanik olduğu için ufak da olsa sapma yapıyor, bakımı var her yerde yaptıramazsın, yapan yer sağlam ücret ister vs. vs. çok açık söylüyorum en iyi saat casio edifice serisi, hani illa kaliteli bir saat istiyorsanız da seiko chronograph... bundan ötesi fanteziye girer. benim günlük en çok taktığım saat seiko solar chronograph, saatin kadranı güneş enerjisi paneli, pili şarjlı, en az 10 sene gidiyor diyorlar benim 7 sene oldu, aşırı tarz en memnun olduğum saat. pil değiştirmesi yok, kurması yok, mekanik sapması yok. tak ve kullan. amerika'dan bedava fiyata almıştım amazon'dan. şuan türkiye'deki fiyatlarına baktım da vay anasını sayın seyirciler keşke 1-2 tane de yedek alsaymışım diyorum. 2. olarak en çok taktığım da "victorinox swiss army alpnach chronograph" ucuz bir isviçre mekaniği ama içindeki makine rolex'lerin ucuz modellerindekinin aynısı. o yüzden çok kaliteli bir saat, babama mezuniyet hediyesi diye aldırmıştım. (ucuz dediğim işte 1600 euro'cuk) bunlar dışında da 12 tane daha saat var ama pek takmadığım 2 tane g-shock, çok uyguna alıp hala daha metal bracelet'ini ayarlatmadığım bir edifice, 2 tane dandik ama tarz timex, 1 tane seiko kinetic var o da çok sade bir model seçmiştim anca takım elbise ile giyilecek vs. - uzun lafın kısası içinde olduğumuz şartlar aynı araba merakı olduğu gibi saatlere olan merakımı da kaçırdı. şuan kol saatine bakarak saat öğrenme ihtiyacı diye bir olay kalmadı 2022 dünyasında, uçakta saat, arabada saat, bilgisayarda oyun oynarken bile steam in-game menüsünü açsan saat., telefonu hiç saymıyorum bile. komik gelecek ama victorinox saatim tam kurulu iken 46 saatten az gidiyor, yani genelde 2. taktığımda saat durmuş oluyor, çoğu zaman tekrar kurmakla uğraşmıyorum, gösterdiği saat de tarih de hep yanlış, hani kurması dert değil de tekrar saati ve tarihi ayarlamak vakit kaybı. (ps: sürekli takarsan kendi kendini kuran otomatik-mekanik saat ama sürekli takmıyorsun, mekanik saatleri takmadığın zaman sürekli hareket ettiren zamazingolar da var ama o kadar ileri gitmedim) öyle bir şey işte. eskiden "erkek adam mekanik saat takar, pilli çocuk oyuncağı quartz saatler takmayın" falan gibi talihsiz açıklamalarım olmuştu DHW forumunda. şuan saatlerin geldiği nokta saat gösterme işlevinden çok uzakta, bilezik takmak gibi sadece bir aksesuar malesef. en azından benim için öyle, geçti o hevesler. amaaaaaaa.... sözüm meclisten dışarı, apple watch takan, erkek demekten imtina edeceğim tiplere de dönüşmedim henüz. takan varsa alınmasın ama yakışmıyor be abi, yapmayın. fitness tracker ile alıp veremediğim yok, 100 liraya alınmış sade köşeli tasarımlı bir tane var, dışarıda spor yaparken takıyorum, kauçuk kayış, terlesen de yıkanır, kalp atışı, adım-mesafe falan ölçüyor, yani hiç değilse bir işlevi var ama cebinde akıllı telefon varken, akıllı saatin ne işlevi var, anca "ışınla bizi skati" derim ben o saatlere