stardust

Annem ve babam kampanya dönemi Hepsiburada Premium hesabımı kulanarak her gün 1 tane Bargello (açık parfüm) sipariş etmişler. Toplamda 6 tane parfüm almışlar. şuan 340 lira, onlar kampanya dönemi 170 liradan almış, hediye etmek için ve çeşit olsun diye... şimdi 3 gündür Hepsiburada'dan bir şeyler sipariş etmeye çalışıyorum, sürekli İşleminiz Onaylanmadı (ref001) diye bir hata alıyorum, uygulamada da böyle PC'de de. neyse müşteri hizmetlerine bağlandım, yok uygulamayı güncelleyin, hesaptan çıkış yapın, silin yükleyin gibi oyalama şeyler söylüyorlar. bugün başka bir bağlantım sayesinde müşteri hizmetleri takım liderlerinden birine bağlandım. çok komik ya 6 tane parfüm aldık diye sistem bizi çoklu alım - ticari alım statüsüne sokup, istenmeyen müşteri ilan etmiş, heralde 20 - 25 senelik müşteriyim adamlar bana bir şey satmıyor. öte yandan evde sabun mu bitmiş bas amazona gelsin, şampuan mı bitmiş, bas gelsin, her gün kolay gelsin kargodan tek tek bir sürü alışveriş geliyor. misal dove sıvı sabun 57 liraya düştü bir de 500 üzerine 100 lira indirim verdi, 10 tane aldım, sonra beğendim avakadolusunu 6 tane daha başka sepetle birleştirdim 500 lira üstüne %10 kapmanyasına soktum. hani amazon dese ticari alım evet biraz abarttık derim de, hepsiburada'nın götü kalkmış afedersin müdürüm... beni kaybettiler müşteri olarak, çok bariz kaçmaz büyük bir indirim olmadığı sürece yeni hesap açmakla falan da uğraşmam. ilk çıktığından beri de premium üyesiyim her ay ücret ödüyorum. ne dangalak adamlar yahu...

Tolga abi niye böyle şeyler yapıyorsun ya neyi var bizim monitörün mis gibi ultrawide OLED... sen yine kaçmaz bir fırsat yakalarsan 4K OLED olarak ve ben uçuşta falan olursam direkt 2 tane alabilirsin

sizi de kendim gibi bildiğim için gayet açık yazıyorum. bizim aile yapımız, yetiştirilme tarzımız, hayat görüşümüz , siyasetin getirdiği ve gerektirdiği şerefsizlikleri kaldırmaz. biz de yapamayız, kimse yapamaz. bu alçaklar sayıca hep bizden fazla olacak, asla bu ülkenin dürüst insanları olarak çoğunluğu sağlayamayacağız. biz çoktan kaybettik. benim büyük dedem kurtuluş savaşında aldığı yaralardan evine dönünce hayatını kaybetmiş., şuan çok net kendi vatanımızda azınlık haldeyiz. hiçbir şey düzelmez, biz ülkenin güzel günlerini de gördük, 80'ler çocuğuyuz, 90'lar genciyiz, siz benden biraz daha büyüksünüz daha da iyi anımsarsınız. o günler tekrar gelmez, fitne tohumları yeşerdi artık, bu ülkenin üstünde yaşayan "halk" asla tekrar bir "millet" olamaz. Bu saatten sonra tek yapacağımız evlatlarımıza imkanlarımızın en üst noktasında gerekirse ceketimizi satıp mümkün olan en iyi eğitimi aldırıp, ilk fırsatta bu ülkeden kurtarmak olacaktır. içinde "Türk" kelimesi geçen, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün emri ile kurulmuş, Türk Bayrağını kesintisiz göklerde taşıyan bir kurumun çalışanı, Atatürk ilkelerini benimsemiş bir yuvada büyümüş bir çocuk olarak, geldiğimiz noktada artık "Türklük" benim için hiçbir anlam ifade etmiyor. Çocuğumun hayatını da bu ülkeye harcamasına kesin olarak engel olacağım ve bu doğrultuda yetiştiriyorum. Umutsuzluk değil bu, gerçekleri kabul edip ona göre plan yapmak. Lüks diyebileceğim güya eğitimli insanların olduğu bir sitede oturuyorum, çok sağlam aidat toplanıyor, sitenin milyonlarca liralık bütçesi var, 4 senedir bir akbaba ve leş kargası sürüsü yönetime oturdu, kapı kapı dolaşıp komşulara olan biten pisliği anlattığımız halde kurtulamıyoruz. seçim esnasında seçime gelmeyen her daire adına gözümüzün içine baka baka sahte vekalet hazırlayıp kendi kendilerini seçiyorlar, polis çağrıldı, kavga dövüş oldu, havaya ateş açıldı, haberlere çıktık ama adamlar gayet pişkin bir halde yönetimi bırakmadı. avukata verdik, her türlü aksiyonu alalım dedik, cevval de bir hanım. Mahkeme tarihimiz mart 2025, geçmiş olsun… geç gelen adalet, adalet değildir. ki o ilk duruşma, mahkeme bitene kadar yine bizim ödediğimiz aidatlardan ceplerini doldurmaya devam. bu en küçük site yönetiminde de böyle, yerel belediyede de böyle, genel hükümette de böyle, akp'si chp'si farketmez, şerefsiz, hırsız, açgözlü bir sırtlan değilsen asla aralarına almazlar, dürüst insanlara söz hakkı yok. o yüzden hiçbir şey düzeltemezsiniz, tenezzül etmeyin. bu umutsuzluk değil, gerçekler. 1 tane hayatımız var, bunlarla uğraşıp feda etmeye değmez.

3 gün çin'deydim... yahu havalimanında çalışan yolcu hizmetleri görevlisi, hilton oteldeki resepsiyonist ve garson, mc donald's çalışanı bile yemin ediyorum 1 kelime ingilizce bilmiyor. ve yani dediğini anlamamak için kasacak derecede mallar..., insanı açısından köpek bağlasan durulacak yer değil, ama Türkiye'den 2135085320*852 katrilyon kat daha iyidir. Çin'i görünce bizim ne kadar geri kaldığımızı, nasıl bir batakta olduğumuzu çok net kavradım. LAN BUNLAR DAHA 10-15 SENE ÖNCESİNE KADAR AÇLIKTAN MAYMUNU KÖPEĞİ YİYEN HİNT FAKİRİNDEN BETER TİPLERDİ. amaaa nereden nereyeeeee... anlatılmaz yaşanır yani adamlar karşısında geri kalmışlığımız içler acısı. başka yerlerini bilmem ama shenzhen özeline şunu söyleyebilirim ki, abi yerlere bal dök yala, nasıl temiz bir şehir anlatamam. ben gündüz de gece de böyle sessiz, böyle sakin şehir görmedim. asayiş olayı, polis molis yok, herkes chill modunda. her şey ucuz, 1 saat 5 dk mesafede yere taksi ile gidiyorsun ödediğin para 300 lira değil, Türkiye'de taksi ile 1 saatlik yola gitsen don harici donun içindeki sermayeyi de bırakırsın heralde. Sırf elektronik ve teknoloji satan uçsuz bucaksız AVM yapmış herifler, afallıyorsun lan bu ne diyorsun. Misal cep telefonu kılıfı alacaksın, kırmızı kılıf için ayrı dükkan, mavi kılıf için ayrı dükkan var. Xiaomi Mi Store'a gittim Türkiye'de satılan fiyatların NET çeyrek fiyatına, Türkiye'de olmayan neler var neler, gümrüğe kaptırma korkusu olmasa 3-4 valiz doldururdum gördüklerimden O yüzden Gökhan'a kesinlikle katılıyorum. Bu ülkede kendi bokumuz içinde boğulmak üzereyiz. Hiç iyi bir şey beklemeyin. öyle alçak, üçkağıtçı, yavşak, sapık bir millet olduk ki, hem ecdadımızın kemiklerini sızlatıyor, hem de çocuklarımızı ve torunlarımızı da "ucuz işgücü" vasfı altında köle olarak dünya piyasasına arz ediyoruz. Akıllılarımız korkak, cahillerimiz cesur, ayaklar baş, başlar ayak.

@T800 Tolga abi bile bile lades durumuna düşme, iade süresi geçmeden SÖK - PAKETLE - KURTUL !!!

bizim genç pilotlar her hıyarım var diyene elinde tuzlukla koştuğu için, çoğu tesla aldı. Elimde çok sağlam, tesla'nın kapısının önünden bile geçmemenizi sağlayacak doneler var. Ama kendimin de model 3 alma ihtimalim olduğu için piyasaya sürmüyorum Model Y alınacak araba değil onu bilin Trim noise diye aratın bir dinleyin opel ve VW dışındaki gerçek alman araçlara alışık biri asla beğenmez Tesla kalitesini. ama tabi şunu da belirteyim TOGG garabetini almaktan da her zaman iyidir. Acil araç ihtiyacınız yoksa, BYD fabrika kuracağı için izin verirlerse, şuan satılan sikimsonik modelleri dışındaki HAN ve Seal gibi asıl modellerini gümrükten geçirdiği an Tesla da diğerleri de bitecektir. Seal'ı ben Katar'da kullandım. 3 milyon civarına 0-100 hızlanması 3.8 saniye olup da yola tutunabilen bir araç yok porsche taycan'a çıkana kadar. Tek bir kullanıp denemek istediğim Hyundai Ioniq 5 N modeli var ama onu da nerde bulup test sürüşü yapabilirim bilmiyorum. Onun yorumları çok iyi ama tabii tipi falan biçimsiz. ioniq 6 N geldiğinde daha güzel olabilir.

Intel ağır çöp

Tolga abi işine karışılmasını sevmez, seni kara listeye almak isyemeyiz genç, ona göre

Tolga abi sever başına sıkıntı alıp çözmek için uğraşmayı. 7700k ile yaşadıklarımdan sonra bırak intel işlemci almayı, kapısının önünden bile geçmem. K serisi işlemci, masaüstü idle’da 60-65 derece load’da sürekli 100’e aniden zıplayan sıcaklık ve akabinde throttle… intel paşaların resmi kanaldan yayınladıkları çözüm: overclock yapmayın.

Impulse buy ve sen… şaşırdık mı hayır… mangala çağırırsın artık 14900k’yı ızgara yapar pişiririz. Etler benden

@T800 TOLGA ABİ 5800X3D'yi paketledin mi, geliyorum almaya

"En son aldıklarınız" başlığı çok büyüdü, bazı spesifik konular orda kaynayıp gidiyor. Bu başlıkta konuyla ilgili deneyimlerimizi paylaşarak ortak bir fayda sağlayabiliriz. 2000'lerin başlarında, Razer Mouse'lar Türkiye'ye ilk geldiğinde, Darkhardware'de "bir mouse için 50 dolar verilmez" manasında bir laf etmiştim de, LP ya da yine o eski zamanlardan taşşaklı bir abi bana "mouse tutmak sevgilinin elini tutmak gibidir" gibi bir söz söylemişti. Herade o hızla Razer Diamondback almıştım: Gerçekten zamanının ötesinde, piyasada rakibi olmayan bir mouse idi. Amerika'da garsonluk yaptığım restoranın patronunun kızının hamsterı kablosunu kemirip koparmıştı, çok canım sıkılmıştı. Sonradan tamir de ettim, hala bende çalışıyor Tabi kablo kopunca yeni mouse gerekti ve toplamda 4 modelini kullanacağım Razer Deathadder maceram da başlamış oldu. Oyunculuğumun altın çağını bu mouse ile yaşadım, üstündeki kaplaması çürüyene kadar da kullandım, ondan sonra da Deathadder'ın yeni modelleri ile devam ettim. Ama her yeni modelde sensör teknolojisi gelişse de malzeme kalitesi düştü. - Daha eski ve artık kullanmayacağım 5-6 tane fareyi saymazsam, evde tamamen yeni ve kullanılabilir durumda 4 mouse var: Razer Deathadder Chroma: Aslında şekil olarak elime en uygun olan fare, fakat gel gör ki, tekerleğin üstündeki "mouse 3" tuşu bozulan 3. deathadder'ım. Amerika'dan aldığım için garantiye de gönderemedim. Aslında tamiri de kolaymış ama lehim falan uğraşmaya üşendim. Razer çok bozdu zaten, artık işim olmaz. CS:GO falan oynarsam eski günlerdeki gibi şanım yürüsün diye saklıyorum. Yeni razer ürün almam. Corsair M65 Pro RGB: Razer'dan sonra kalite neymiş anlıyorsunuz.. basma hissi olsun, malzeme kalitesi olsun iyi bir mouse, ne yazıkki elim asla tam olarak alışmadı. palm'dan çok "claw grip" tutuşa uygun. Yine de seviyorum keratayı, FPS/TPS dışı oyunlarda kullanıyorum ara sıra. Steelseries Rival 3: Yoldan geçerken A101'de gördüm, 219 liraya öylesine, yedek mouse olarak aldım. Yahu elimden düşmedi. Her ne kadar küçük bir mouse olsa da, özellikle optik sensörünün hissi, malzeme kalitesi, görünüşü vs. ile beni bu marka ile tanıştırdı. Gerçekten kaliteli ve fiyatından beklemeyecek şekilde iyi bir mouse. Steelseries Aerox 3: Amazon indiriminde 289 liraya görünce Rival 3'ü de çok beğendiğimi de hesaba katarak buna da "gel hadi" dedim. Hafifliği ve eli havanlandırıyor oluşu gayet güzel ama boyut ve sensör olarak Rival 3 ile tamamen aynı. Şuan bunu kullanıyorum, memnunum ama ellerim bildiğin inşaat küreği, 3 serisi küçük geliyor(du)... Steelseries'e artık alıştığım ve güvendiğim için, bir süredir hem Rival 5, hem de Aerox 5'i fiyat takibine almıştım, fakat malesef fiyatları hiç düşmedi, hep arttı. Ben takibe aldığımda 900 lira idi. Bazı bilgisayarcılarda 1400-1500'e kadar çıktı. Şimdi Amazon kampanya başladı, Rival 5 modelini Amazon Germany'den 3 taksit 1068 lira olarak aldım. Özellikle incehesap'ın gaming gecesini bekledim ama onda da Aerox 5 Wireless vardı, indirime rağmen aşığı pahalı, wireless ihtiyacım da yoktu. https://www.amazon.com.tr/gp/product/B093QD2KW4/ref=ppx_yo_dt_b_asin_title_o01_s00?ie=UTF8&psc=1 beğeneceğimi düşünüyorum. beğenmezdem de Amazon zaten iade konusunda hiç üzmüyor, kullanılmış EVGA 3080 Ti FTW3 kartı bile hiç sıkıntı çıkarmadan iade aldılar. - Bundan belki 15 sene önce Logitech G150 klavyem vardı. Zamanının efsane klavyesiydi ama gel gör ki membran zamanla sertleştiği için bir süre sora tuşlara basmak eziyet olmuştu. Sandığın dibinde bir yerde duruyor bu klavye, nostalji olsun diye çıkartmak lazım bir gün... Bundan sonra Razer Blackwidow MX Brown klavye aldım ve switchlere aşık oldum, hala da yazı yazmak için en keyifli switch'dir mx brown. Bunu daha sonra bizim forumdan @Barbarconan 'a satmıştım, umarım hayrını görmüştür. - Şuan (yıllardır) kullandığım klavyem Corsair K70 Rapidfire. Son derece memnun kaldım bu klavyeden. Switchler oyun için özel tasarım, hala piyasadaki gecikme hızı olarak en iyi klavyelerden biri. Oyun için memnun olsam da, yazı yazma açısından keşke Corsair'in MX Brown switch olanını alsaydım dedim, hatta sonra kardeşime aldırdım. Kaç kez elinden almaya çalıştım ama başaramadım Bu klavye taş gibi, hala hiç sorunsuz çalışıyor. Hem biraz değişiklik istiyor olmam, hem de Steelseries'e karşı oluşan sempatim beni öncelikle Apex 5 klavyeye yöneltti, kullananların çok memnun kaldığı bir klavye. Bunu da takibe 1900 liradan başladım, fiyat 2500 liraya çıktı. Ama fiyattan da önemli olan, Apex 5 "Hybrid" Blue falan dese de, mekanik hisli bir membran klavye. Membran'a da açıkçası 2500 lira para vermek istemem. Evde acil durumlar için kutusunda sıfır HyperX Alloy Core RGB TR saklıyorum zaten. Bu Apex 5'in tabi bir avantajı da TR dizilim olması. Ama TR dizilim de birazdan dezavantaj olacak... Yeni mouse'un yanına yeni klavye alacağım diye kafayı kırmış araştırırken, bir çok model inceledikten sonra anladım ki beni Steelseries Apex Pro dışında bir model tatmin etmeyecek K70'den sonra. Fakat bu konuda da duygusal bir sorunum oldu zira Full Size klavyenin fiyatı 5246 TL'cik. Yani evde sapasağlam çalışan klavye varken, bir de yedek duruyorken aşırı müsriflik olacaktı. https://www.amazon.com.tr/Steelseries-Mekanik-Gaming-Ayarlanabilir-İngilizce/dp/B07V2F9TCZ/ https://www.amazon.com.tr/Steelseries-Mekanik-Gaming-Ayarlanabilir-İngilizce/dp/B07V2FJTHV Sonra fakettim ki TKL versiyona indirim yapmış amazon. 3500 lira... TKL aslında tercih etmek isteyeceğim bir format değil ama fiyat avantajı var alsam mı alasam mı diye düşünürken, bir de ne göreyim, İtopya piyasanın oldukça altına, 2800 liraya satıyor. Önce al sonra düşünürsün mantığı ile saldırdım. https://www.itopya.com/steelseries-apex-pro-ingilizce-rgb-mekanik-tkl-gaming-klavye_u9085 Fiyat neden ucuz ? Çünkü klavyenin 2023 versiyonu çıkmış. Peki ne fark var ? Tuşlar ABS değil PBT... işte şimdi geldik TR layout'un dezavantajına, zaten iyi bir klavyeyi TR olarak bulmak zorken, TR dizilim PBT Keycap bulmak imkansız. (bu PBT olayına @T800 uyandırdı beni, ABS'den neden daha iyi olduğunu araştırın derim) Artık sadede gelelim, Apex Pro'yu nasıl 2023 model yapacaktık ? El-cevap: https://www.amazon.com.tr/gp/product/B095X5G4S4/ref=ppx_yo_dt_b_asin_title_o00_s00?ie=UTF8&psc=1 Bu konuda da yardımımıza amazon koştu, iletişim izni verdiğim için 40 TL de indirim vermişlerdi, mis gibi oldu. Bu arada klavyenin 2023 modelinin fiyat 5500 TL: https://www.itopya.com/steelseries-apex-pro-ingilizceuk-rgb-mekanik-tkl2023-kablolu-gaming-klavye_u20886 Ben bu şekilde hem fazladan pudding/prism keycaps takımına sahip oldum, hem de 2240 TL cepte kaldı. İtopya kişi başı 1 tane satıyor sadece, stok birmeden Apex Pro TKL kapın derim. PS: İtopya US layout fotoğrafı koymuş ama aslında klavye de, yeni keycap'lar de UK dizilim yani büyük enter tuşlu. ISO = UK ANSI = US

gönderdim, dekontu ektedir:

bana bi tane 5080 ayırın, kime göndereyim kaporayı ?

izlemeyeceğm, baydı.

The Boys 4. sezon... 2. bölümün ortasında sıkıldım ve kapadım şimdi. Orjinalliğini yitirdi bu dizi artık ilgi çekici gelmiyor. Sezonun geri kalan bölümlerinden çok iyi yorumlar gelmezse eğer daha fazla vakit ayıracağımı sanmıyorum bu diziye.

benim yaşlı kalbim nasıl dayansın bu oyunu oynamaya arkadaş, oynuyorum ama çok uzun teneffüslere çıkmam gerekiyor şu full screen jumpscare olayları olmasa oynayacağım da... (eğer böyle yoğun gidiyorsa oyunu ucuzlatmış diyebilirim jumpscare'lar) dead space falan basit kalır bunun yanında, last of us'da stalker'ların falan olduğu bölümler üzüyordu ama AW2 full psikolojik gerilim... bende nerde sağlam psikoloji bunu oynayacak, az kalan aklımı da kaçıracağım. yalnız oyun cidden tablo gibi, ray tracing açınca fps 100'ün altına düşmeye başlıyor ara ara, fakat gerçekten şuana kadar ilk kez ray tracing'in performans düşürmesini haklı çıkaracak bir oyun görmüş oldum.

Night Springs'de gezmiyor musunuz ?

Ufacık bir yazılım güncellemesi ile kullanıcının faydasına olacak bir özelliği esirgemek = orospu çocukluğu…

Civil War bir solukta izletti, iyi bir film izlemek isterseniz vakit ayırın.

The Fall Guy (2024) Malesef filmi ne Ryan Gosling'in karizması, ne de Emily Blunt'ın -artık 1983 doğumlu olduğu gerçeğini gizleyemeyen- fiziği kurtarabiliyor. Kötü bir film diyecek kadar ileri gitmem ama eğlencelik, uyuklamalık film. Tam da "izlemesem de olurdu" kalıbına oturuyor. - Burda bırakacaktım yorumu aslında, IMDB'ye girdim 59 bin oy kullanılmış puan 7.1... anlamsız geliyor bazen insanların beğenileri. Bundan çok daha güzel 2. kez 3. kez izleme değerine sahip, ya da bundan çok daha eğlenceli ve iyi vakit geçirten o kadar çok film 7 puanın altında ki... İnsanlıktan ümidimi kesiyorum artık

%99 hayatınız boyunca hiçbir işe yaramadan prize takılı duracak ama %1 işe yarayacağı zaman da TV'yi çöpe atmaktan, ya da binlerce lira tamir masrafı ödemekten kurtarır... 250 lira para değil. bana ders oldu. Playstation'ı da ayrı bir prize ayırdım. HAMA 6'lı akım korumalıya da sadece soundbar adaptörü ve subwoofer'ın fişini taktım. Televizyonu bulaştırmam artık aynı çoklayıcıya.

Bizim evin panosunda kaçak akım, ana şalter falan dışında 30 tane normal sigorta var. Her bir prizin ayrı ayrı mıdır emin değilim ama oldukça fazla olduğunu görünce şaşırmıştım.

müteahhit iyice hırsız değilse duvardaki her priz, evin elektrik panosuna kadar ayrı hattır, yanyana prizler paralel bağlanmaz. ayrı priz yapmanın mantığı yok o zaman. tek priz yapar, kullanacak insan ne kadar çoklayacaksa çoklar.

benim farklı bir iddam yok zaten. en güzel günüm kimseyle muhattab olmak zorunda olmadığım gün.