-
Mesaj sayısı
2.473 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
75
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by pentaman
-
@ Hocam keşke bu Ttnet'in kablosuz router'ında bulunan usb girişi firmware ile kapatılmamış olsa, bütün problemlerim geçici de olsa çözülmüş olacaktı. Benim ihtiyacım olan şey yedekleme için ağ üzerinde bir hdd ve aynı oda içerisinde ekstra bir ethernet portu. Normalde ethernet portunu hemen bu odanın arkasında bulunan odadaki ethernet çıkışını alçıpan duvar içinden çekerek çoklayabiliyorum. Ancak hdd olayına bir çözüm üretemiyorum. Özellikle apple'ın üzerine direkt bağlanan hdd'lerle ilgili bir problemi olduğunu düşünüyorum. Bu konu çok dillendirilmiyor olabilir ancak ciddi bir sıkıntı var. 5 sene kadar önce aldığım imac üzerindeki 1 tb wd caviar black hdd 1-2 sene doğru dürüst kullanılmadan bozuldu. Bu seride takılı olan hdd problemli görünmese de apple büyük oranda hdd değişimi yaptı sattığı imac'lere. Yine doğru dürüst kullanılmamasına rağmen içinde wd caviar green 1 tb barındıran wd mybook studio ed. harici disk bozuldu. Bozulma şekilleri birebir aynı, bozulmadan 5-6 ay önce tanıma problemleri oluyor, sonrasında tanıyor, okuyor ancak 1-2 gb dosya kopyalayınca okumamaya başlıyor. Firewire 800 kullanan çok fazla seçenek de yok, o yüzden bunda ısrar ettim ben. Apple muhtemelen Yosemite de dahil olmak üzere üzerine bağlanan bütün hafıza ürünlerini sürekli kullanılabilecek şekilde açık tutuyor, açma/kapamalar esnasında da bir problem yaşıyor sonrasında bu giderek donanım problemi halini alıyor diye düşünüyorum. Çünkü takılı olan SSD'ler mekanik yazma işlemi olmadığı için 5 sene sorun çıkmadan tıkır tıkır çalışıyorlar. Şimdi samsung evo 850 500 GB ile değiştirdim SSD'leri, en ufak bir performans farkı hissettirmedi. Ancak hdd'yle ilgili problem yaşama olasılığı çok yüksek. Transcend 640 gb usb 2.0 hdd var mesela, taktığım andan itibaren sürekli ışığı yanıp sönüyor alet kendini kaybediyor:) O yüzden imac'in direkt ulaşamayacağı bir noktada hdd bulunması her zaman daha iyi bence:) Bunu da NAS vb. bir çözümle sağlamak lazım.
-
Hocam bende vakit ne gezer, ben de uğraşmak istemiyorum aslında, time capsule almaya karar verdim. 21 martta Keynote geliyor, muhtemelen yeni iPad gelecek, yeni time capsule çıkmamış olursa 2 tb almaya karar verdim. Najaz, kronus, scorpion_tr önerileriniz için çok çok teşekkürler.
-
Serkan hocam geçmiş olsun, bir ara monitörün kaplamasını zımparalayan pc tamircileri vardı, hatta dhw veya başka bir forumda Samsung Crt monitörü bu şekilde çizildiği için uygulama yaptıran olmuştu. Tabi anti glare kaplama yalan olacaktır ancak yine de çiziklerden kurtulursunuz.
-
Çince sorunu olmasa çok iyi, time capsule kopyası bir ürün aslında. 1 tb diskle fiyatını değerlendirince güzel fiyat. Time capsule Türkiye garantili, en ufak sorunda Apple Store var, arabirim problemi yok, 2 tb seçeneği bu aletle kıyaslanınca 400 TL civarında pahalı kalır muhtemelen (2 tb seçeneği yok xiaomi'nin satışta). Üstüne bir de ulaştırmada olası problemler (geldi-gelmedi/Topkapı'ya gelip alın derlerse bir de üstüne eklenecek %15-18 gümrük bedeli). Bu aleti almak için çok neden var ancak ulaşım/garanti problemine ilave olarak arabirimin problemi biraz uzaklaştırıyor insanı. USB 2.0 olması problem değil benim için, time capsule'de de aynı onun için yazmıştım, time capsule bu sene içinde revizyona gidebilir, bunu da göz önünde tutmak lazım.
-
@@sCoRPion_tr İncelemelerini kurcalayabildim dün akşam Xiaomi'nin, alet çok iyi, yalnız ortak problem gerek web arayüzü gerekse de iOS/Android uygulamalarında Çince arabirim kullanılması büyük problem. Ara ara ingilizce olan yerleri var, ancak genel olarak Çince. Sorunu gidermek için google translate kullanmışlar çoğu zaman. Bir de web arayüzünden diskle ilgili menüye ulaşamama sorunundan bahsedilmiş, bunun için de Android uygulamasından girmek gerekiyormuş. Aslında alet oldukça güzel ve fiyatı iyi, çinceyle uğraşmaya değer mi bilemedim daha kararsız kaldım şimdi. Ufak bir dipnot bunun da USB çıkışı 2.0 bu arada.
-
18" kullandım bir dönem, lastik bulması problem, pahalılığı can acıtıyor üstelik. Sırf görüntü uğruna çok anlamsız bir harcama olduğunu anlamam ilk defa kış lastiğini aldığımda olmuştu:)) 20" düşünemiyorum
-
@@sCoRPion_tr Xiaomi'nin bu ürününü görmemişim, bu gece biraz kronik sorunu var mı diye inceleyeceğim forumlarda. Küçük bir sorun ürünün Hollanda'dan gelmesi ve bozulması durumunda garantinin uğraştıracak olması. @@kronus, @@SkyWarrior Çok teşekkürler, ben zaten beni çok uğraştırmayacak birşey arıyorum, yedeklemeyi time machine üzerinden değil de ara ara kendi video dosyalarımı atarak kendim yapmayı düşünüyorum veya belki de time machine kullanırım. Tek sorun bu üründe bir ihtimal hazirana kadar güncelleme olasılığı, gerçi USB 2.0 güncellemesi haricinde birşey olacağını sanmıyorum, ancak 2-3 ay beklemeden alıp bu güncelleme gelirse vicdan azabı yaşatır bana:) @ Ttnet fiberde bridge mode'a almıyor sanırım, hatta daha kötüsü öyle aptalca bir sistem kurmuşlar ki site içerisinde taşındığımda modemi değiştirmek zorunda kaldılar MAC adresi değiştiği için. MAC sorununu çözsem de yine problemler çıkarıyor, özellikle DH'de bu sorunlarla boğuşmuş insanlar bezmiş genel olarak. Mecburen önde fiber modem, arkasında Ttnet'in kablosuz router'ı, onun ardında da bizim router olması gerekiyor, çok saçma sapan bir durum. TP-Link almam durumunda bir de NAS için ayrıca bir cihaz daha alıp buna bağlamam veya bunun USB portundan bir harici disk bağlamam gerekiyor. Yaklaşık 500-600 TL TP-link, 250-300 TL usb disk, iyi ihtimalle 750, kötü ihtimalle 900 TL civarında bir maliyeti olacak bana, kısmen pahalı bir çözüm oluyor yine, tabi time capsule'e göre usb 3.0 avantajı var. Bu akşam biraz bunu da araştırayım, öneri için çok teşekkürler.
-
icloud hesabını kullanıyorum, çok rahat. Bunu işle ilgili kullandığımdan ıvır zıvır abonelikler için ttmail servisi oldukça rahat. Bir de bazı resmi yazışmalarda hastanenin mail hizmetini kullanıyorum, ancak kullanmamak çok daha iyi, zaten sonu gov.tr ile biten mail adresleri çok rahatsız bir hava veriyor.
-
Pendik mağazasında görünüyor, yarın akşamüstü işim var orada, gidip bir bakarım olmazsa. Geçen sefer OCZ Vertex 460 alırken yok demişlerdi, mağazaya gidince bulmuşlardı Edit : Bu arada Evo 850 500 GB 612 TL hepsiburada'da, 50 TL de chippara veriyor. Hangisini alsam ne dersiniz ?
-
Bahsettiğiniz yer idari sorumlulara ait park yeri, ayrıca başhemşire ve yardımcıları da dahil olmak üzere park edebiliyor. Hasta otoparkı benim yürüdüğüm otoparktan çok daha yakın. Müftülüğün dış kısmında yol tarafında, ayrıca gece ışıklandırması yok. Bu engelli otoparklarının amaç dışı kullanımını ve sizin bir yeriniz kırıldığında bu tür bir yeri kullanmanıza engel olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
-
Engellilere birşey demedim ben, engelli otoparkları Türkiye'de engelliler tarafından kullanılamıyor, onun yerine değişik tipte insanlar tarafından kullanılıyor (yazının içinde açıkladım) sizin bir engeliniz olduğu dönemlerde de kullanamıyorsunuz. Doktor otoparkları da hasta otoparklarından daha uzak konumda(her sabah 10 dk yürüyorum hastaneye ulaşabilmek için), en azından Kartal'da durum böyle, diğer yerleri bilemem.
-
Biraz boşalttım işletim sistemini kurduğum SSD'yi, 35 GB kadar yer kaplayan saçma sapan dosyalar buldum, örneğin iPhoto artık kullanılmasa da arşivini bırakmış, yine iTunes eski telefonumda kayıtlı olan videoları iMac arşivine de atmış. Fotoğraflar uygulamasının 13 GB'lık arşivini de diğer SSD'ye attım. Beni bir süre götürür ben de bu arada Amazon indirimi kovalayım artık. Teşekkürler.
-
500 x 2 ile 1 tb arasında fark olmuyor hepsiburada'da, daha uygun yer bakmadım gerçi.
-
Peki 2x500 gb mı yoksa direkt 1 tb almamı mı önerirsiniz ? Normalde apple kapalı bir kutu şeklinde video/müzik vs. dosyaları da dahil olmak üzere uygulamaların olduğu diske atıyor. Belli süre sonunda bununla baş etmek zorlaşıyor.
-
Bu araç çekilme olayı ve engelli otoparkı konusunda Türkiye'de bir karmaşa var ama tam çözümü yok olayın. Park yasağı olan yerde park edince direkt olarak aracınızı çekiyorlar, normalde bu yasal değil, zaten sadece bu nedenle geçenlerde avukatın biri 90 liralık çekme bedelinin iadesi için dava açıp kazandı diye hatırlıyorum. Trafiğe engel teşkil etmiyorsa ceza yazıp gitmeleri gerekiyor. Türkiye'de herşeyimiz çok düzgün olduğu gibi bir de engelli otopark mevzusu var, şimdi bu engelli otoparkları mantıken iyi yapılmış gibi görünse de aslında birilerinin tatmini ve rahatı için yapılan birşey. Özellikle hastanelerde direkt olarak girişlerde bulunan bu otoparkları "engelli ruhsatlı aracı" bulunan kişiler babalarının otoparkı gibi kullanıyor, sizler de oldukça uzak mesafelere park etmek zorunda kalıyorsunuz. Diyelim hiç yer bulamadınız ve 7-8 tane engelli otopark yeri var, geçici olarak oraya koyuyorsunuz ve döndüğünüzde aracınızı çekilmiş olarak buluyorsunuz, çünkü densizin biri Türkiye'deki herşey çok düzgünmüş gibi şikayet ediyor vs. Daha da kötüsü son dönemde muhtemelen polislere ciddi cezalar yazılması telkininde bulunuluyor ve bu nedenle bu otoparklar sürekli göz altında. Ceza 184 TL, çekme bedeli de 90+10 TL, 284 TL ediyor bir seferde. Utanmaz arlanmaz bir takım insanlar da facebook üzerinden bir de resim çekip "bakın şu ayıya vs." gibi şeyler yazıp yorumlarda bulunuyorlar. Engelli otoparklarıyla ilgili yazdıklarım sizi şaşırtmış olabilir, hiç şaşırmayın, kötü niyetli bir adam değilim. Engelli otoparkları normalde yürümek veya hareket etmekle ilgili engeli bulunan ve bu nedenle hastane vb. herhangi bir yere geldiğinde özel aracından özel tesisatla inilip çıkılmasını sağlayabilecek alanı sağlayan otoparklar. Yani özür oranıyla çok ilgisi yok. Karşılaştırmayı şöyle yapalım, diyelim ki kolunuzu bacağınızı kırdınız ve hastaneye gitmeniz gerekiyor, yakınınız sizi hastaneye götürdü, haliyle hastanenin dibinde park yeri bulamadı, bir şekilde sizi indirmek için tekerlekli sandalye bulmaya gitti, o arada arkadan korna sesleri vs. geliyor, adam sizi güç bela bu araca bindirip orada bıraktı ve park yeri bulmaya gidip geldi. Tam o sırada o. çocuğunun teki %90 üzerinde özürü bulunan bakmakla yükümlü olduğu kişinin ÖTV'si ödenmemiş aracıyla geldi, hastanede kendi muayenesi yaptırmak için engelli park yerine park etti, elini kolunu sallayarak içeriye girdi, oh mis. Daha da bombası, ayağında hafif bir sekme nedeniyle bir şekilde engelli aracı almış olan diğer kişi geldi, çok hafif bir sekerek elini kolunu sallayarak girdi yine sorun yok, daha da bombası sol elinde 3 parmağı olmayan biri gitti yine engelli aracı almış olarak geldi ve o yere park edip siz tekerlekli sandalyede yakınınız park yerinden gelmenizi beklerken yanınızdan geçti gitti. Ve bu arada o yakınınız yanlışlıkla engelli park yerine park ettiyse vay haliniz . İşte durum budur Türkiye'de, bir de o esnada aklı evvel biri de "bakın şu namussuza engelli yerine park etmiş" diye fotoğrafınızı çekip facebook'ta paylaşmıştır zaten:) Bu ara bu engelli otoparkı mevzusuna sinir oluyorum Türkiye'de, bir dönem yeşil kart alan müteahhitlere benzer bir durum oluştu Türkiye'de bir de sosyal medyada sürekli paylaşımda bulunanlar var, paylaşım yaparken o paylaşım yaptığınız araç sahiplerinin aslında ciddi anlamda engeli olabilecek bir durumları (belki yakını ayağını kırmıştır bilemezsiniz) olduğunu düşünün. Öyle bir durumu yoksa bile mevcut haliyle engelli otoparklarını USA veya benzeri ülkelerdekiler gibi değerlendirmeyin lütfen, özel bir minibüsü olup hidrolikle inilip çıkılmasını sağlayan aracı bulunan engellimiz yok bizim maalesef, onları içeri tıkıyoruz, ancak çok iyi park yeri ayarlıyoruz. Edit : harf hatası düzeltildi.
-
Hayırlı olsun, güle güle kullanın
-
Çok uzun süre gerekmiyor sanırım, birkaç güne geliyor. Kıllanan adam figürü çok hoş olmuş, 8 gb az olsa da çok dikkat çekici, her gören bir daha bakıyor )
-
Enpara 100k üzeri mevduatlarda 8 gb toshiba usb gönderiyor, kıllanan adam figürlü. Bir de belli bir süre sonra çikolata vs. gönderiyor. Konuyu baltaladım biraz ama hoş hizmetler
-
Tıraş kasesi bugün geldi, tam 1 ayda ulaştı, oldukça iyi bir süre.
-
Uzun süredir kayıtlı dvd'lerimi hdd'ye aktarmak için hangi yazılımı kullansam diye denemeler yapıyordum, aslında bu iş için çok iyi paralı yazılımlar mevcut, ancak bedava olması her zaman tercih sebebi diyerek 2 yazılımda işi sonlandırdım. Artıları ve eksileriyle OS X için en uygun iki DVD rip yazılımı Handbrake ve VLC player. Handbrake Oldukça eski ve en sık kullanılan bu yazılım son sürümüyle rip işini çok kolaylaştırıyor. Daha önce iMovie ile uyumlu format yaratma konusunda ciddi problemler yarattığı için uzun süreler uzak durdum. Mevcut haliyle ayarlara hiç dokunmadan direkt olarak DVD'yi bütünüyle rip inanılmaz kolay, kötü tarafı VLC'ye oranla daha yavaş. Elde ettiğiniz kopyayı iMovie'de edit imkanınız mevcut. VLC Player Senelerdir kullandığımız VLC player son sürümüyle rip işini inanılmaz kolaylaştırmış durumda. Disk açma seçeneği altında akış kaydetme seçeneğiyle başlayıp ayarlardan detaylandırmanız da mümkün. Handbrake'e oranla daha hızlı, burada ayrı bir problem var, enkapsülasyon seçeneğini mpeg ts dışında seçince her seferinde bir problem oluşuyor. Özellikle laparoskopik el aletlerinin hareketleri inanılmaz ölçüde titreşimler gösteriyor, ne denediysem düzeltemedim, bu nedenle VLC sadece mpeg ts ile arşivlemeye uygun, iMovie ile çalışamıyorsunuz. Sizlerin de önerileriniz mevcutsa burada paylaşırsanız sevinirim.
-
Daha önce denemelerini yaptığım ameliyat görüntülerini kırpma, efekt ekleme vs. gibi şeyler için iMovie'nin hiç kullanışlı olmadığını anlamam biraz uzun sürmüş. Üst üste kongre ve birkaç farklı sunum için görüntüler üzerinde oynama yapmam gerekti, öncelikle ucuz/bedava birkaç video edit yazılımı denedim hafta içinde, hiçbiri istediğimi vermedi. Dün gece Adobe Premiere Pro CC deneme sürümünü kurdum, bir yazılım profesyonel olarak hazırlanıp nasıl bir amatörün en kolay kullanabileceği hale getirilir diye bir ders yapmalı Adobe. Yaklaşık 3 saat gibi bir sürede iMovie ile bir haftada yapmayı beceremediğim her türlü kırpma, ekleme, efekt ekleme, araya resim dosyaları atma vs. gibi işlemleri tamamladım ve gece 3.30'da ilk video bildiriyi gönderdim. Apple'ın iMovie ile ne yapmaya çalıştığını bilemiyorum ancak Adobe olayı çoktan bitirmiş. Sony el kamerasıyla kaydettiğim görüntüyü normalde ilk defa iMac'e aktarırken .mpg uzantılı 720x576 görüntüyü edit için iMovie'yi kullanabilirken, farklı bir diske kaydettikten sonra direkt olarak .mpg uzantılı bu görüntüleri kullanmama izin vermedi ve dönüşüm için farklı program kullanma zorunluluğu vs. gibi pekçok sıkıntıya soktu beni. Premiere Pro'da bu tarz bir sorun yaşamadığım gibi proje bitiminde istediğim formatta kaydetme özgürlüğünün daha geniş olması gerçekten çok etkileyiciydi. Yaklaşık 6 senedir aynı sistemi kullanıyorum, Core i5 işlemcili, Radeon HD 5750 1 GB ekran kartlı, 16 GB DDR3 ram bulunan 2010 orta iMac. iMovie ile en ufak bir kayıt vs. yapmaya kalkıştığımda veya dosyayı farklı bir formatta kaydetmeye kalkıştığımda 10 dk. kadar bir süre beklemem gerekiyordu. Premiere Pro'da bu süre 30 sn. kadar sürdü. Aradaki bu korkutucu farkın nedenini irdelemedim, sonuçta ben amatör bir kullanıcıyım ancak bu makineyi ilk aldığımda video edit problemleri yaşamamak için almıştım. Son 5 senedir neden Adobe kullanmadığımı sorguluyorum şu anda. Karşılaştırma adil değil farkındayım, biri ücretsiz ve ikincil yazılımı Apple'ın, sonuçta Final Cut Pro X var kıyaslanabilecek olan. Ancak Final Cut Pro 800 TL son kullanıcı ücretiyle aylık 35 TL abonelik ücreti bulunan Adobe ile kıyaslanmaktan son derece uzakta. Premiere Pro'nun 2 yıllık ücretine karşılık geliyor ve peşin ödenmesi gerekiyor, deneme sürümünü de bulamadım. Bir diğer nokta da iMovie'nin temel olarak yapmasını beklediğim herşeyi yapmak inanılmaz zor, daha en başından sürekli video formatı seçmesi bile insanı bezdiriyor, zaman kaybı yaratan son kayıt işlemi de ayrı bir sıkıntı. Kısacası aradığımı buldum sonunda, başından adam gibi parasını vermiş olsaydım bu kadar üşenmeyip pek çok işimi zamanında çözmüştüm ona yanıyorum şu anda.
-
Evin bütün duvarları çift kat alçıpan, tadilat esnasında mimar arkadaş ~150x70 cm'lik bir alanda çift kat alçıpan yerine bir duvar içinde çerçeve konulabilecek bir alan hazırladı, ben de buraya büyük bir aile fotoğrafı bastırıp koymak istiyorum eşime sürpriz yapmak için. Normalde kartvizitleri matbuu.com'da bastırdığımız için oraya baktım, bu tür baskı folyo baskı olarak geçiyor, bu ebatlarda bir basım görünmüyor sitede, belki de ebatı büyük bastırıp kenarlardan sonradan kesilmesi mümkün. Ancak 1 m2 üzerinde baskılar için dekota diye birşey ilave ediliyor, okuduğum kadarıyla plastik sert bir malzeme bu. Ben duvar kağıdı gibi direkt yapıştırmak istiyorum normalde, belki de direkt yapıştırmak mümkün değildir bilemiyorum, en azından bu sert malzemeyle siparişi versem bu ebatlarda kargoda problem yaşanır mı ? Hiç tecrübe edeniniz oldu mu bu tarz birşeyi ?
-
Aydınlatmalı birşey istemiyorum, zaten burası yapılırken herhangi bir elektrik tesisatı da çekilmedi içine. O yüzden bana duvar kağıdı gibi duracak arkasında yapışkanlı birşeyler lazım. Aradığımı halen bulmuş değilim maalesef.
-
Sonunda koltuğumu aldım, Ikea'nın http://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/calisma-alanlari/sandalyeler/80280030/skruvsta-donen-sandalye.aspx ürününün birebir aynısı gibi görünen bu ürünü, 399 TL yerine Hepsiburada'dan 265 TL'ye aldım, haftasonu mobilden aldığım için kargo ücreti de ödemedim. Ürün linki : http://www.hepsiburada.com/toronto-calisma-koltugu-beyaz-p-OFISSEMPRE90 Şu anda 295 TL görünüyor ancak sürekli değişen bir fiyat aralığı var anlamadığım bir şekilde, şu anda da 25 TL hediye çeki veriyor HB mobil. Ürün Ikea'daki koltuğun aynısı hatta daha iyisi, altındaki minder bileşenlerini hissettirmiyor, minderi önden koltuğa monte, arkası ise bantlı bir şekilde, bandı açıp süpürüp/silip tekrar kapatıyorsunuz, bu açıdan oldukça kullanışlı diyebilirim. Uzunluğu 1,75 m civarında biri için çok ideal, sırta tam destek veriyor ve yukarılara kadar uzamadığı için arkaya yaslandığınızda beliniz koltuk şeklini almak zorunda kalmıyor, uzun koltuk kullanamayanlar için ideal.
-
Fotoğrafı çekmeye fırsat bulamadım bir türlü, o alan tam olarak aşağıdaki gibi :