lawnmower

Performans ve tüketim dert değilse güzel arabadır, alınabilir (fiyat makulse tabi).

Hocam bence katkıdan önce motor yağı konusuna eğilin. Eğer arabanızın garantisi dolmuşsa, yani farklı yağ kullandığınızda garanti dışı kalma gibi bir sıkıntınız yoksa daha kaliteli yağlara yönelin. Katkıdan daha fazla etki edecektir. Servisler genelde bir firmayla anlaşıp o firmanın standart yağını koyuyorlar her arabaya. Bu yağ işi çok karışık. Ben bildiğimi zannederdim, işte "tam sentetik en iyisidir, 5w30 iyidir" filan derdim de, onların da sınıfları varmış. Buralarda az bilinen Mannol diye Alman bir yağ markasının ithalatçısından bayilik aldık. Haliyle normalde servislere, parçacılara filan giderken yağcılara da uğramaya başladık ufaktan. Çok alakasız biryerde (Hayrabolu'da) bir yağcı bu işin uzmanı çıktı. Bizim listede yağların sadece viskozite değerleri (5w30, 10w40 gibi) yazıyor. Adam yapın tipini sordu, tam sentetik dedim. Adam "onu demiyorum, sertifikasyonunu, sınıfını soruyorum" dedi. Yani mesela 10w40 tam sentetik yağın da birsürü çeşidi varmış. Aynı marka içerisinde ucuz standart olanı varmış, daha iyisi varmış, onun da iyisi varmış filan. Bir de dizeller için önerilen yağlarda partiküllüsü var, yarım partiküllüsü var, bir de o mesele çıktı yani. O an kafam o kadar yeni bilgiyi kaldıramadığından ben hepsini akılda tutamadım ama şunu anladım: her yağ aynı değil. Bizim bayiliğini aldığımız firmanın elemanı 5w30 yağ gösterdi bir tane. Normal muadil yağlar bize 40-50 liraya gelirken o yağ 90 küsür liraya geliyor. Piyasada 150 liraya filan satılıyormuş. Tam partiküllü, en kaliteli yağın o olduğunu söyledi. Castrol'de filan muadilleri 180-200 liraya satılıyormuş (4L bidondan bahsediyorum). O firmanın sahibinin yeni kasa BMW 520D'si varmış, ona koymuşlar o yağdan. Arabanın hem motoru sessizleşmiş, hem performans artmış, hem de tüketim düşmüş. Daha sonra işyerinde kullandıkları VW Transporter'a koymuşlar, aynı etkiyi onda da gözlemlemişler. Ben de Q5'in bakımını yaptıracağım zaman gidip o yağdan alacağım, serviste ondan koyduracağım. Servis normalde o tip yağları kullanmıyor. Servisin kullanacağı en kaliteli yağ 5w30 veya 10w40 tam sentetik ama standart yağ. Yani daha pahalı şeylere girmiyorlar. Bence kaliteli yağ herhangi bir katkıdan daha etkili olur, hem de daha güvenli olur. Denemek lazım tabi. Servise gittiğimde bizzat deneyeceğim. Sonucu da buradan yazarım.

Hayırlı olsun.

Az basarsın, aynı etkiyi yaratır.

Lazer filan hikaye. Cam değişecek.

Arabanın bakımı yaklaşmıştır. Turboyla alakası olduğunu sanmıyorum.

735'lerde bir ekran dokunmatiği problemi yaşanmıştı ilk çıktığında. Microsoft yamayla düzeltecekti. Almaya niyetlenenler buna bir baksınlar bence. Düzelmediyse sıkıntı olabilir. Fiyatının bu kadar çabuk düşmesi beni huylandırdı.

W7iC bende var. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Densha'da da var. Pek tavsiye etmiyorum. Ben 170 lira gibi bir fiyata almıştım, maksadım HTPC olarak kullanmaktı. Ben sana sıkıntıları sayayım: Bir kere, kasası çok kalitesiz. Marketlerde satılan ultra ucuz tabletlerle aynı kasa. Benzer şekilde ekran da plastik, hem de çok kolay çizilen bir plastik. Yani bir hafta yanında gezdirsen 10 yıllık cihaz gibi çizilir ve matlaşır. Pil ömrü vasat. Telefon pili takmışlar alete. 1GB ram yetersiz kalabiliyor. Amacın sadece tek uygulamayı açıp ona bakmaksa belki yeter ama genel anlamda yetersiz. Bende aynı işlemciye sahip ama 2GB bellekli bir Windows tablet daha var, arada ciddi akıcılık farkı oluyor. Ekran çözünürlüğü Microsoft'un belirlediği standartların altında kalıyor. Bu yüzden MS üzülmesin diye upscale ediyor alet, bu da ikonların kocaman gözükmesine ve pencerelerin ekrana sığmamasına sebep oluyor. Pek kullanışlı değil. Ekran kalitesinin de kötü olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. W10 sanırım gelmeyecek, yani gelse de nereye kurulacağını ben çözemedim. Aletin 16GB yeri zaten kendine zor yetiyor. Bir de güncelleme indirmek filan dert olur. Aradığın uygulamalar W8 marketinde var mı bir bak. Sonradan "yav bu uygulama da yokmuş" deme. Çok absürd eksiklikler olabiliyor. Ben adam gibi (ve ücretsiz) bir haber okuyucu uygulaması bulamadım mesela. Facebook filan var ama mesajlaşma kısmı resmen sakat. Mesajlaşmayı yine telefon üzerinden yürütüyorum. Android uygulamalarının rahatlığı pek yok bunda maalesef. Ben senin yerinde olsam ya A8iQ alırım, ya da amacın iş görmek olduğuna göre hiç bunlara bulaşmam, gider Android alırım. Basit işlerde Android daha başarılı. Bende Reeder'ın A7iQ modeli var. Senin baktığın A8iQ'nun 7" ekranlı olanı. Donanım aynı, ama ekran küçük ve Android kullanıyor. Belleğin az gelmesi haricinde memnunum aletten. Yani Facebook, Twitter gibi şeylerde yeterli geliyor. Fiyatı ben aldığımda 220 lira civarındaydı. Eğer bulabilirsen Hisense Sero 8 de alabilirsin, o biraz daha iyi ve fiyatı da 280 lira civarındaydı. Son döviz artışlarıyla %10 filan ekle işte bunların üzerine.

Çıksın da, operatörlere gelmedikçe çoğu kişinin menzili dışında kalıyor.

Nerede? Kim? Nasıl?

Crysis oynatır mı, sen onu de hele.

Yakıt katkısında durum nasıldır bilmiyorum ama yağ katkılarını pek tavsiye etmiyorlar. Bizim müşterilerden birine geçenlerde Nissan Navara gelmiş bir tane. Arabanın bakımını yapmışlar, yağını değiştirmişler, ama yaklaşık 100KM sonra tekrardan yağ lambası yanmış. Adam geri gelmiş, karterin delindiğini, yağın sızdığını filan düşünmüş. Bakmışlar, yağ eksik değil, koydukları gibi duruyor. Sonra sökmüşler karteri filan, karterdeki yap filtresinin etrafında siyah kurumlar görmüşler. Normalde olmaması gerekiyormuş. Castrol'ü aramışlar, daha önce de onların yağını kullandıklarını, böyle birşeyin mümkün olup olmadığını sormuşlar. Castrol'den gelen cevap "yağa herhangi bir katkı koyuldu mu?" şeklinde olmuş. Adam önce mırın kırın etmiş, sonra da bir arkadaşının tavsiyesiyle Bor Power koyduğunu itiraf etmiş. Castrol yetkilisi "Yağların üzerine de yazıyoruz zaten, bizim yağlarımızla hiçbir katkı maddesi kullanmayın" demiş. Adam aynı sizin dediğiniz gibi katkıyı koyunca performansın arttığını, tüketimin düştüğünü filan söylemiş. İlk başta sıkıntı olmuyormuş da, işte ileride kurum birikmesi biryerleri tıkayabiliyormuş. Bence dikkat edin, özellikle de yağ katkılarından kaçının.

Android ve iOS'a çalışmalarının sebebi kullanıcı bilgisi toplamakmış. Malum, bu firmaların esas gelir kapısı bizim bilgilerimiz. WP kullanımı düşük kalınca MS bilgi toplamak için popüler uygulamalarını diğer platformlara da sunuyormuş.

AN94 için yarı otomatik (burst) modu hala var, elle geçmek gerekiyor. BF3'te de hem tam otomatik, hem yarı otomatik modları vardı, ama orada default olarak yarı otomatik geliyordu. Burada tam otomatik geliyor. Ben beğendim, geldiği iyi olmuş yani. Yarı otomatik modda DMR niyetine kullanılır, tam otomatik modda da iş görür. IRNV filan denemedim, oyuna 3-4 saat bakabildim sadece.

Hmmmm, onu atlamışım ben. Eskisi de fena değil tabi, ama yenisi kadar havalı değil.

Eğer WP cihazlar operatörlere gelmezse bu ay sonunda WP platformunu terkedeceğim sanırım. Lumia 520'nin sözleşmesi doluyor bu ayın 21'inde. Ben de zaten değiştirmek istiyorum. Gönlümde 640 veya 735 var, ama cihazlar operatörlerde yok. Gidip peşin parayla almak da istemiyorum. Alacak olsam da operatörlerde satılmayan telefonu almak istemiyorum, çünkü hepten piyasadan silinecek bu gidişle. Nokia varken ne güzeldi, her mağazada özel standı vardı, aksesuarlar için ayrı stand vardı, renk renk kapaklar, kulaklıklar, piller filan şahane oluyordu. Şimdi hasbel kader 640'ı bulup alsam ikinci kapağı aramam gerekecek, çünkü yok. Ya Microsoft'a mail atmayı düşünüyorum ben. Eğer isterseniz siz de yazın, hatta birlikte yazalım, hepimiz imzalayalım. Change.org kampanyası bile başlatabiliriz. Bu kadar salaklık olmaz, olamaz. Nokia mağazaları hala duruyor. Bu adamlar hala Nokia markasıyla çıkmış telefonları ve onların aksesuarlarını satıyorlar. Nokia'nın telefon bölümü Microsoft'a geçmedi mi? Bir kişi de şunları Microsoft mağazasına dönüştürmeyi akıl edemiyor mu? Hem sadece telefon da satılmaz, Windows 8'li tablet filan da satılır. Amerika'da filan durum böyle. Burada Microsoft Türkiye ekibi herhalde ofisten dışarı çıkmıyor. Memlekette ne olup bittiğinden haberleri yok. Defolsunlar gitsinler, başkası alsın distribütörlüğü. Gitmiyorlarsa bölünsün bu iş, MS Türkiye sadece Windows ve Office satsın. Donanım ithalatını başkası yapsın. En azından iş yapmak isteyen birisi distribütörlüğü alırsa bu platform burada coşar. İşim gereği kültürsüz, hava atmayı seven insanlarla çok karşılaşıyorum. Cebine üç kuruş para koyunca hemen Samsung Galaxy veya iPhone alan çok adam var. Cebinde iki tane iPhone ile gezen adam var. Bu adamların akıllı telefondan anladığı şey güzel çeken kamera ve sosyal ağ uygulamaları. Bizim şikayet ettiğimiz mağaza zayıflığı filan onların umurunda değil. Şimdi Lumia'lar daha şık, metal kasayla filan geliyor üst modeller. Kameraları piyasanın en iyisi. Sosyal ağ uygulamaları da artık yeterli. Adamın birşeyler beğenmesine veya fotoğraf paylaşmasına yeter en azından. Daya bu adamlara büyük ekranlı, bol megapikselli Lumia'ları, gör bak ne oluyor... Hele bir de pil ömründen filan memnun kalırlarsa Lumia burada acaip başarılı olabilir. Ama yok, MS Türkiye yapamaz öyle birşey. Beyefendiler ofiste takılsınlar, yazılım satmakla yetinsinler. GM 4G alacağım. Zaten 2. telefon olacak, beklentim yüksek değil. Tablet hediyesi de varmış Vodafone'da. Yemişim Microsoft'u, onların kıçlarını kaldırıp iş yapmalarını bekleyemem artık.

Zamanında Philips'in çift çıkışlı, böyle takoz gibi kafası olan bir araç adaptörü Mediamarkt'ta sepette 20 liraya filan satılıyordu. Bende iş gören birşey vardı, lazım değil diye almadım. Keşke alsaydım, o alet hala iş görürdü.

Ya ben yeni yamadan sonra BF4'ü daha çok sevdim. Sanki silah dinamikleri (piyade silahları için konuşuyorum) daha iyi olmuş. AN94 özlediğim bir silahtı, o gelmiş. Bazı efektler güzelleşmiş. Flashbang patlayınca ekran dümdüz beyazlaşmıyor, o aşırı ışıktan göz kamaşma olayını çok güzel yapmışlar.

Bizim hemşeriler (Bulgaristan göçmenleri) pek severler oradan araba getirip binmeyi. Çoğu çifte vatandaş olduğundan istedikleri gibi gidip gelirler. Eski kasa Alman arabaları orada ucuz. Oradan ucuza 2000'ler başından kalma Mercedes, BMW, Audi filan alıp burada havasını atarlar.

Yeni kasa Ceed kullandık bir süre. Aslında çok memnun kaldık. Şahane araçtı. Hatta o dönem benim tavsiyemle bir arkadaş da aldı, hala acaip memnun. Biz yakıt tüketimi yüksek diye sattık. Daha doğrusu babamın ara sıra gelen araba değiştirme döneminde yakıt tüketimi mazeret oldu. Tüketim muadil araçlara göre biraz yüksektir. Bunun da sebepleri var, yani firmanın beceriksizliği yüzünden yüksek değil. İlk olarak; Hyundai / Kia motorları zengin karışıma ayarlı. Yani hava / yakıt karışımını diğer markalara göre yakıtı daha bol şekilde ayarlıyor. Bunu da kalitesiz yakıtlarla da sorunsuz çalışabilmek adına yapıyorlar. Yeni nesil dizel motorlar yakıt konusunda çok hassas, Kia ve Hyundai bu konuda biraz daha dayanıklı. Belki biraz fazla yakıyor ama depoya rezil birşey koymadığınız sürece motor bir şekilde çalışmaya devam ediyor, arıza yapmıyor. İkinci sebep herkesin söylediği şanzıman. Eski teknoloji, piyasada bu şanzımanı bu segmentte kullanan sadece Honda, Hyundai ve Kia kaldı. Taş gibi şanzımandır, arıza yapmaz, acaip konforludur. Arabada vites diye birşey olduğunu unutursunuz. Lakin tüketimi yükseltir, gaz tepkilerini hafiften geciktirir. Robotize şanzımanların sert çalışma karakterinden rahatsız olana, veya arıza yapma ihtimalinden huylanana bu şanzıman ilaç gibi gelir.Tüketime dikkat edeni üzer. Üçüncü sebep de Hyundai / Kia motorlarının geç ısınması. Tüm motorlar sıcakken daha iyi performans verirler ve daha az tüketirler. Dizel motorlarda bu fark daha fazladır. Hyundai / Kia motorlarında daha da fazla. Motor bloğu çok kalın sanırım, belki başka bir sebep de vardır, ama bu motorlar geç ısınıyorlar. Arabayı yoğunlukla kullanacağınız mesafe kısaysa tüketim yüksek olur. Uzun mesafelerde motor ısındıktan sonra tüketim biraz daha düşüyor. Bizim arabayı satma sebeplerimizden biri de buydu zaten, babamın işiyle ev arası 15 dakika filan. Yani motor henüz ısınmadan babam gideceği yere varmış oluyor, haliyle tüketim yüksek görünüyor. Tüm bunlar haricinde Kia Ceed çok güzel arabadır. Ben yol tutuşunu, gidişini, malzeme kalitesini, aksesuarlarını (bizimkisi premium paketti) çok beğenmiştim. Tüketimi fazla takmayan kişi için o segmentte ilk tercih olması gereken arabadır.

Ak güvercin.

Gerçekten Dodge Dart altyapısı varsa çok güzel bir araba olabilir. Bildiğim kadarıyla Dodge Dart'ta Giulietta'dan gelen tam bağımsız arka aks var. Yol tutuşu başarılı bir arabaydı. Sanmıyorum bizimkilerin bu topa gireceğini, büyük ihtimalle eski Bravo platformunun (ki o da zaten Giulietta platformunun daha ucuz bir atasıdır) modernize edilmiş bir varyasyonunu kullanırlar.

Kış lastiğinin yol tutuşu yazın daha iyi olmuyor. Normal lastiğe göre daha yumuşak olduğundan yazın hepten yumuşuyor. Lastiğin de kendini tutması lazım, aşırı yumuşaklık iyi değil. Yakıt tüketimini etkilemesi de cabası. Hatta, özellikle hidrolik desteği zayıf olan küçük arabalarda direksiyon sertliği bile değişiyor. Yazın fazla yumuşayan kış lastiğinin hızlı aşınması durumu da gerçek. Bizzat gördüm yani. Ben her durumda bir takım da kış lastiği alınması taraftarıyım. Pahalı da olsa önemli birşey. Zaten eğer lastikleriniz hala iyi durumdaysa arabayı satarken yanında verirsiniz, arabanın fiyatına 1000 lira filan eklersiniz. Alanın işine gelir, siz de kış lastiğine verdiğiniz paranın bir kısmını geri almış olursunuz. Bence kış lastiğinin alınmamasındaki en büyük engel saklama meselesi. Ben işyerinin bodrumuna koyuyorum lastikleri ama işte herkesin benim kadar yeri yok. Bu meseleyi çözebilen herkes arabasına en ucuzundan da olsa bir takım kış lastiği almalı. İşyerinde elemanın kullandığı Fiorino'ya Nexen marka (bulabildiğimiz en ucuz oydu) kış lastiği aldık geçen sene, çok memnun kaldık. İllaki Bridgestone, Michelin filan olmasına gerek yok. Kumho alın, Nexen alın, ama yeter ki kış lastiği olsun.

Hyundai i20'lere bakın bence. Benzinlilerinde otomatik var. Eski tip klasik otomatik şanzıman, hiç arıza yapmaz.

Araba fena gözükmüyor da, isim çok fena.