lawnmower

İsmi Nescafe olan filtre kahve makinesi bana ismi Oralet olan narenciye sıkacağı gibi geliyor.

Mouse pad'i ben çok beğendim. Görüldüğü üzere standart mouse pad'den çok sümen gibi birşey. Aktif çalışma alanının tamamını kaplıyor. Hafiften balık kokusu gibi bir koku var ama o çabuk dağılıyormuş. Büyük ihtimalle kullanılşan boyadandır. Kalınlığı güzel, 3mm olduğu yazıyor ambalajda. Ebatları da 800mm x 400mm şeklinde. Steel Series Qck mouse pad ile karşılaştırdım, hareket direnci filan aynı. Kullanım açısından hiçbir sıkıntı yok. Biraz daha kalın bu, Steel Series sanki 2mm filan. Neyse, ben beğendim. 5-6$ civarına alınır, bu fiyata çok iyi ürün.

Kulaklık konusunda evde kullanılacaksa AKG K240 derim, 60$'a çok iyi kulaklık. Dışarıda kullanmaya pek uygun değil tabi. Mikrofonu yok maalesef. Ses kartınızla ilgili de ufak bir tavsiyede bulunayım. UniXonar sürücülerini denemenizi öneririm. Maxedtech.com sitesinden indirebilirsiniz. Ayrıca aynı sitede Xonar Switch diye bir uygulama da var. Bununla Asus'un veya Cmedia'nın kontrol uygulamalarında yapılan herşeyi daha basit ve sisteme daha az yük getirerek (ayrıca iddialara göre seste daha az gecikmeye sebep olarak) yapabiliyorsunuz.

Tam bugün Gearbest'in paketi gelmedi diye yazmıştım, yarım saat sonra paket geldi. Mouse pad gayet iyi görünüyor. Denemedim ama özenildiği belli. Ambalajı basit ama düzgün. Mat, yarı şeffaf, ağzı büzgülü taşıma poşetinde geliyor. Güzel düşünülmüş. Akşama dener, deneyimlerimi yazarım. Bir de yine Xiaomi'nin ufak WiFi adaptörü geldi ama onun zaten çok denenecek bir tarafı yok. Düzgün ve kesintisiz bağlanması yeterli.

Ben Gearbest'ten aldım bu mouse pad'i. Benimkisi mavi. Yalnız hala gelmedi, bir ayı geçti. Adamlara mail attım, 45 gün filan dediler. Biraz daha bekleyeceğim. Daha hala gelmezse para iadesi talep edip gidip başka yerden alacağım.

Ya artık motor teknolojilerinde "üreticiye özel" bilgi pek kalmadı. En azından BMW, Mercedes, Volkswagen gibi dev firmalar arasında kalmadı. BMW'nin yaptığı motoru Mercedes'in yapamaması gibi birşey yok yani. Yapmak istemiyorlar, başka alanlara odaklanıyorlar, başka tür müşterileri hedef alıyorlar. Sonuçta herşeyin bir maliyeti var. Aynı bloktan 200HP çıkarmak 170HP çıkarmaktan daha maliyetli olabiliyor. BMW o parayı motora yatırıyor, Audi arabayı hafifletmeye yatırıyor, Mercedes iç mekan malzemesine ve güvenlik sistemlerine yatırıyor (mesela yani, hep böyle olmaz ama genelde böyle olur). Bir de, araba motorunu sadece maksimum güce bakarak değerlendirmek yanlış. Alt devirlerdeki performans da çok önemli. BMW böyle yapmıştır diyemem ama X firmanın aynı bloktan rakibine göre %20 daha fazla maksimum güç alabilmesi o arabanın daha performanslı olacağı anlamına gelmez. Ateşleme haritasını ona göre ayarlamıştır, büyük turbo kullanmıştır filan, yüksek devirleri güçlüdür ama alt ve orta devirlerde ölüdür, günlük kullanımda sıkıntı verir. Pistte geçer belki ama pist dışında ışıklarda kalkarken bile ezilir. Zaten bir noktadan sonra spec sheet kasmak da çok mantıklı değil. D segmenti arabada modern bir 2.0L motor ve antika olmayan bir şanzıman varsa zaten o araba kullanıcısına rahat ve performanslı bir kullanım sunar. 10HP vazla veya eksik olması kafa kafaya kapışmalar haricinde hissedilecek fark yaratmaz. Bu bir nevi yeni nesil Core i7 işlemci alıp overclock kastırmaya benziyor. İşlemci zaten mevcut haliyle oyunlar dahil herşeye fazla fazla yetiyor, overclock yapınca oluşan performans artışı benchmark haricinde anlaşılmıyor. BMW, Mercedes ve Audi'nin 2.0L ve üstü hacimli motorlarında da durum budur. Ha, tabii ki aynı motordan daha fazla güç alınması önemli, ama bizi doğrudan etkileyecek birşey değil. Firmalar bu şekilde rekabet ederek performansı arttırdıkça aynı teknolojiler daha küçük hacimli motorlara da gelecek, eskiden 2.0L ile alınan performans 1.6L ile alınacak filan.

Çok saçma şeyler bunlar, ama işte millete anlatmak çok zor. Mesela o arkadaşta para çoktu, adamın çocuğu oldu, çocukların fotoğraflarını çekmek için gitti Canon 5D aldı. Birsürü lens, flaş, tripod filan (hepsi de pahalı şeyler, gidip bulabildiği en pahalısını alıyor) aldı. Arkadaşın daha önceden fotoğrafçılık tecrübesi yok. Ara sıra tatile gittiğinde kompakt makineyle sağı solu çekmek haricinde deklanjöre basmışlığı yok yani. Sonra bilgisayar almak istedi. Bana geldi, kafasında bir sistem tasarlamış. Core i7'nin en pahalı modeli, GTX 680 (o zaman en üst model oydu), 32GB ram ve "5760x1080" çözünürlüklü monitör istiyormuş. Bu monitörün ne olduğunu çözmem biraz zaman aldı. Eleman gidip Steam istatistiklerinden bulabildiği en yüksek çözünürlüklü monitörün özelliklerini yazmış. O zamanlar 4K filan da yok. Öyle bir monitör olmadığını, üretilmediğini söylüyorum, kabul etmiyor. Sonradan çözdüm tabi olayı, 3 tane standart 1080p monitörü yanyana koyunca sistem 5760x1080 olarak gösteriyor çözünürlüğü. Bunu anlatınca vazgeçti. Neyse, sonra bellek meselesine geldik. 32GB belleğin hiçbir işine yaramayacağını, 8GB ile zaten herşeyi çok rahat yapabileceğini anlattım. Adam bana "fotoğrafçılar böyle 32GB bellekli makineler kullanıyorlarmış" dedi. Yav kullanıyorlar da, onlar günde 1000 tane fotoğraf işliyorlar, bir fotoğrafın birkaç saniye daha erken açılması onlar için çok önemli. Eleman üç beş tane fotoğraf işleyecek, kendini profesyonel fotoğrafçı sanıyor. 16GB ile önümüzdeki yıllarda da sıkıntısız herşeyi yapabileceğine ikna ettim uzun uğraşlar sonunda. Neyse, konuyla alakası yoktu, öyle içimden geldi anlattım.

Eğer jant üzerinde gittiyse ön takımda hasar olabilir. En azından rot ayarına baktırmakta yarar var. Onlar zaten parça değişmesi gerekiyorsa söylerler.

Aluminyum jant presle pek iyi olmuyor. Çatlayabilir, o da daha büyük sıkıntı. Eski tip (kapaklı) jant ise presle düzeltilip kullanılır.

Benim ultra zeki bir arkadaşım bu tuzağa seneler önce düştü, üstelik kendisini uyardığım halde. Gittigidiyor'u keşfetmiş, memleketin doğusunda "kaçak" malzemeler satan abiler varmış, fotoğrafçılık malzemelerini çok uygun fiyatla satıyorlarmış. Yanlış hatırlamıyorsam Sandisk'in 64GB kartını almak istiyordu. O bunu sorduğunda Sandisk'in kendi global sitesinde bile en büyük kartı 32GB kapasiteliydi. Arkadaşa o kartın sahte olduğunu, Sandisk'te böyle bir kart olmadığını söyledim. Bana "Kaçak oğlum bunlar, burada yoktur ama belki başka yerde vardır, sen daha görmemişsindir" dedi. Ben de "iyi ne halt yersen ye, bana ne" dedim. Kart tabii ki sahte çıktı. Ben esas insanların neden böyle anormal büyük kartlar almak istedikleri meselesini çözemiyorum. Ya bu kadar büyük kartlara ihtiyacı olan zaten yaptığı işin profesyonelidir. O adam gidip saçma sapan yerden varlığı üreticisi tarafından reddedilen kartı almaz. O 256GB kartları aslında gerçek ihtiyacı 16GB filan olan adamlar alıyorlar. Hem kazıklanıyorlar, hem de saçma sapan adamlara para kazandırıyorlar.

Arrow çok tırtlaştı son sezonda. Yani yine izleniyor ama özellikle dövüş sahneleri basitleşti. Ucuz koreografi olduğu çok belli. Hele kızların düvüşleri iyice saçma. Çocuk filmi gibi olmuş. Zaten aksiyon sahneleri haricindeki şeyler pembe dizi kıvamındaydı. Şimdi aksiyon da gitti, süper kahraman pembe dizisine dönüştü. Diğer yandan Agents of SHIELD güzelleşiyor her bölümde. Dövüş sahneleri güzel ve daha gerçekçi. Hikaye daha gizemli. Normalde Marvel ve DC arasında mukayese yapıldığında DC daha ciddi, daha karanlık, daha "sert" bir tarza sahiptir. Marvel biraz daha çocuksudur. Dizilerde ise durum tam ters şekilde. Sanki AoS büyüklere yapılmış, Arrow da çocuk kuşağı dizisi gibi.

Koyu kahverengi aldım ben.

İşe gidip gelirken kullanmak amacıyla şöyle bir çanta almıştım, bugün geldi. http://www.aliexpress.com/item/HOT-2014-New-Leather-men-messenger-bags-Classic-men-s-casual-shoulder-bags-Korean-version-crossbody/32221133407.html Göründüğünden küçük sanki. Veya ben daha büyük hayal etmişim. Neyse, 11-12" laptop sığabilir içine. 13" sığmıyor. Bolca gözü, cebi filan var. Malzemesi, dikişleri sağlam görünüyor. Messenger bag tarzında iş görecek ve ucuz birşey arayanlara önerebilirim. Ne kadar uzun ömürlü olur bilmiyorum ama görünüm iyi.

Hayırlı olsun. Paketleme olayını başka yerlerde de okudum, eskisi kadar "özenli" değil deniyor. Piston 2 ve 3'te sunum çok iyiydi, daha paketi açarken öyle ucuz, "dandik Çin malı" bir kulaklık olmadığını belli ediyordu.

Artık sabıkalı olduklarından dikkatli incelenirler, daha artık yapamazlar yani o numaraları.

Motorlarda sıkıntı yok, ama emisyon oranlarının beyanında hile yapmış Volkswagen. Yani bir nevi aldığınız ürünü üreten firmanın vergi kaçırması gibi birşey. Ürün iyiyse ve siz memnunsanız adamların vergi kaçırmış olması bunu değiştirmez.

Aynısından ben de aldım, hatta bir arkadaş da aldı. Onunki geldi geçen hafta. Ekranla ilgili şikayeti olmadı.

http://steamcommunity.com/profiles/76561198053777199/

Epic kısa süreliğine Shadow Complex'i ücretsiz veriyor. Xbox'a 2009'da çıkmış, PC ve yeni nesil konsollar için remastered versiyonu yeni çıkmış. Yalnız Steam değil, kendi indiricisi filan var. https://www.epicgames.com/shadowcomplex/

Yazmayı ihmal ettim biraz, kusura bakmayın. emre1979 veya lawnmower1979 olarak bulunuyor olmam lazım. Steam'e girişte kullandığım kullanıcı adı ikincisi, içeride görünen hesap ismi ilki. Artık hangisiyle bulunur bilmiyorum. Neden böyle farklı farklı olmuş onu da bilmiyorum.

Xiaomi router'ın bilgisayardan FTP ile bağlanma olayı uğraştırdı biraz. Normalde ağ adresi, kullanıcı adı ve şifre olunca rahatlıkla bağlanırdı, bunda beceremedim. Biraz araştırınca çözümü buldum. Android uygulamasına girince bağlı ve yakın zamanda bağlanmış tüm cihazların listesi çıkıyor. Oradan tek tek özelliklerine girip disk erişimini açmak lazımmış. Ondan sonra da bağlanılacak ağ adresi olarak "\\192.168.31.1\XiaoMi-usb0" yazmak gerekiyor. Şifre filan istemeden hemen bağlanıyor.

Creative ayağı çukurda değilken de sürücü konusunda sıkıntılı firmaydı.

Kulaklık, hoparlör gibi şeyler birazcık uzmanlık gerektiriyor. Öyle RAM üreticisinin (Kingston), fan üreticisinin (Thermaltake) bir gazla üretiverebileceği birşey değil kulaklık. Yaptırıyorlar birilerine, e tabi kendileri de para kazanabilmek için ucuza yaptırıp pahalıya satıyorlar, iyice kötü oluyor. Oyuncu kulaklığı konsepti saçmadır demiyorum. Onun da bazı kendine has özellikleri var. Sağlam olması lazım, sinirlenip fırlatan adam var. Konforlu olması lazım, saatlerce kafasından çıkarmıyor insanlar. E bir de tasarımının hedef kitleye (18 yaş altı) uygun olması lazım, çünkü en fazla onlar kullanıyor. İşi kulaklık olan firmalar (Sennheiser gibi mesela) veya zaetn kulaklık üretimi olan ciddi firmalar (Philips, Sony gibi) yapsın, bence çok daha iyi olur. Ancak Kingston, Corsair, Thermaltake, Logitech filan Adidas marka kot pantolon gibi geliyor bana. (o da gerçek oldu ya, artık bu örnek de geçerliliğini yitirdi)

Xiaomi Mini Router dün elime ulaştı. Beklediğimden de güzel çıktı. Neredeyse hiçbir ayar yapmadan benim garip konfigürasyonumda (aynı ağda iki ayrı router, aynı internet bağlantısını paylaşıyorlar) bile düzgün çalıştı. Arayüz komple İngilizce. Uygulaması da İngilizce ama arada Çince kısımlar var yine. Xiaomi bu aleti Apple Magic Trackpad'e benzeterek büyük hata yapmış. Çok çok iyi bir cihaz, ama tasarımı çakma olduğu için bilmeyen çoğu kişi tarafından önemsenmiyor. Sinyal gücü Asus RT-N14U'dan bariz daha iyi. Yani %50 iyi değil belki ama %20 filan daha iyi. Telefon ekranındaki göstergede bir kademe fazla çektiği görülüyor işte. Hiç kopmadan evin içinde gezebiliyorum (router benim odamda, yani evin bir ucunda). Performanstan yana hiç sıkıntı yok. Keşke en azından WAN girişini gigabit yapsalarmış, o zaman desteklenen WiFi standartları daha anlamlı olurmuş. Asyalıların telif haklarını takmamaları acaip faydalı olabiliyor. Herifler router'ın Android uygulamasına torrent arama motoru eklemişler. Nereden arıyor hangi siteyi kullanıyor bilmiyorum ama bir filmin ismini yazınca hemen farklı çözünürlüklerde versiyonları çıkıveriyor. Sonuçlar KAT kadar çeşitli değil belki ama sonuçta var böyle birşey. Diğer yandan, Android uygulaması üzerinden torrent dosyası eklemek mümkün değil. Magnet link eklenebiliyor ama doğrudan torrent dosyası eklenemiyor. Web arayüzünde zaten öyle bir seçenek hiç yok, uygulamaya havale ediyor. Rivayete göre dosya ekleme varmış, ama sonradan firmware güncellemesiyle iptal edilmiş. İleride tekrar gelebilirmiş. Windows uygulaması hala dosya eklemeye imkan tanıyormuş ama onu denemedim henüz. Asus bu konuda daha becerikliydi sanki. O da torrent seçiyordu ama dosya her şekilde ekleniyordu. Hatta sırf bunun için uygulaması vardı, üstelik telefonda torrent dosyasını açmak isteyince otomatikman o uygulamayla açıp indirme listesine ekliyordu. İndirilecek dosyaları da gösteriyordu, içinde istemediğimiz birşey varsa onları seçmeden devam edebiliyorduk. Xiaomi doğrudan indirmeye başlıyor, hiç sormuyor. Biraz "Apple tarzı" olmuş bu açıdan. Torrent indirme olayı biraz yavaş. Asus da yavaştı. Bilgisayarda indirir gibi değil yani, aynı hızda gelmiyor. Bir de, torrent hizmetini komple kapatma / açma seçeneği yok. Bu konularda biraz toparlanması lazım cihazın. Onun haricinde çok beğendim, gayet alınası bir ürün olmuş.

Şunları ekleyip kaçayım; Kısaca, adamlar oyuncu kulaklıklarının birkaç istisna dışında çöp olduğunu ve aynı fiyata biraz modifikasyonla çok daha iyi oyuncu kulaklığına sahip olunabileceğini söylüyorlar, nasıl yapılacağını gösteriyorlar.