lawnmower

Alım gücü meselesi tüm ürünler için geçerli. Öyle hesaplarsanız Amerika'da adamlar 650$'a son nesil iPhone alıyorlar. O şekilde hesaplayınca Amerikalı'nın 650 lirası oluyor. Biz 650 liraya hurdaya dönmüş iPhone 4S filan ancak alabiliyoruz.

Luther iyi yav, zaten BBC yapımı herşey iyi. Sherlock ile tam olarak aynı tarzda olmasa da kalite olarak True Detective (ilk sezon) tavsiye edilebilir.

Onun kırmızıyla alakası yok. Yolda gelirken veya stokta beklerken birşey olmuştur, kapı çizilmiştir. Ford da kapıyı boyatmıştır. Her renkte olabilir. Bildiğiniz dolandırıcılık, Ford'un arabayı geri alması lazım. O adam o arabayı satarken de kimseye inandıramaz arabanın kapısının boyanmadığına. Kazalı araba statüsüne girer kafadan.

Renk farkı olabilir. Kırmızı rengi herkes tercih etmiyor, bu yüzden ikinci el değeri düşüyor biraz. Saçma birşey ama memleket böyle. Benim arabam sedefli meteor grisi, yani standart siyahtan beyazdan filan daha güzel, üstelik alırken fark ödenerek alınan bir renk. Benim yanımda çalışan eleman "Senin araban güzel ama renginde iş yok. Bu araba şöyle siyah, beyaz veya gümüş gri filan olacaktı, o zaman şahane olurdu. Bu ne böyle, gri desen değil, siyah desen değil, zaten bir acaip parlıyor" diyor. Kafa bu yani.

Bak Vega'nınki yola çıkmış. Senin de çocuk yapmanı bekliyorlar herhalde.

Sherlock ayarında dizi istemek Bugatti Veyron ayarında araba istemek gibi birşey.

O işin yöntemi var. Sistem tepsisindeki ses ayarları menüsünden kayıt aygıtlarını seçin. Sadece mikrofon filan görünecek. Orada seçenekler gibi birşey olması lazım, oradan tüm aygıtları göster gibi birşey vardı, onu seçince oynatma (playback) aygıtları da görünür oluyor aynı listede. Oradan mevcut ana ses çıkışınızı (default olarak kullandığınızı), mesela optical out çıkışını seçip özelliklerine girin. "Listen to this device" (bu cihazı dinle) şeklinde bir seçenek olması lazım. Onu seçtikten sonra dinlediği cihazı nereye yönlendireceğini seçiyorsunuz. Şu anda elimin altında olmadığından böyle farazi yazdım, arada atladığım adımlar olabilir. Dinlenen cihazı aynı anda çalmasını istediğiniz şeye yönlendirince aynı anda iki kaynaktan da aynı sesi alıyorsunuz. Ben bu yöntemle hem optik çıkış üzerinden hoparlörden ses alıyorum, hem de HDMI üzerinden monitörün kulaklık jakından ses alıyorum. İkisi aynı anda aktif, kulaklık takınca hoparlörlerin sesini kısıyorum.

Nokia telefonların servis olayında genel bir sıkıntı var sanırım. Bizim diğer forumda bir arkadaş da bozulan 1520'den haber alamıyor. Arızalı diyorlarmış, tamir etmiyorlarmış, yerine sıfır ürün verilmesi gerekiyormuş onu vermiyorlarmış, adam bir aydan fazladır cebelleşiyor.

Şu USB 3.0 Hub'dan aldım, bugün geldi. Denedim, güzel çalışıyor. VIA chipsetli. Tavsiye ederim. MacBook için yazdığına bakmayın, herşeyle çalışıyor. Yanında kaliteli ve uzunca (1 metre kadar) kablo çıkıyor. http://www.aliexpress.com/item/ORICO-USB-3-0-4-Port-Hub-Portable-Aluminum-Hub-with-USB-3-0-Cable-VIA/2045627082.html Bir de şu tıraş kasesini aldım, bugün geldi. http://www.aliexpress.com/item/Free-Shipping-New-7-2cm-Stainless-Steel-Metal-Shaving-Men-s-Mug-Bowl-Cup-For-Shave/32256574004.html Çift kat paslanmaz çelik, arada boşluk var. Paslanmaz çelik zaten ısıyı az iletir, çift kat olunca hepten izole oluyor. Tıraş suyu daha uzun süre sıcak kalıyor. Biraz ufak geldi bana ama işimi görecek. Fırçayla tıraş olanlara tavsiye edebilirim.

Hayırlı olsun. Çok güzel araba. Ufak bir düzeltme yapayım. Mazda'nın SkyActiv motorları dizel ve benzinlide aynı sıkıştırma oranını kullanır. Bu yüzden dizellerde sınıfının en düşük, benzinlilerde ise sınıfının en yüksek sıkıştırma oranına sahip motorları oluyor bunlar. Sizinki de dizel olduğuna göre yüksek sıkıştırma oranı değil, sınıfının en düşük sıkıştırma oranına sahip oluyor. Mesela Volkswagen'in 1.6L TDI motorunun sıkıştırma oranı 16.5:1, yani çok iddialı olmamasına rağmen daha yüksek.

Bizans Oyunları (afişinde "Geym of Bizans" yazıyor ekstradan) belli ki bol bol Game of Thrones göndermeli, oradaki bazı hadiselerle Bizans - Osmanlı baharatı katarak espri yapmaya çalışan bir film. Ya böyle yeni yetme elemanlar çekse anlarım da, Gani Müjde filan var işin içinde. Bu adamlar hala X filmle (veya yapımla) dalga geçen filmlerin çok çabuk bayatladığını anlayamamışlar. Bizim zamanımızda Hot Shots, Airplane gibi filmler bunu çok yaptı. Kendi dönemlerinin popüler filmleriyle, mesela Rambo'yla, Top Gun'la filan dalga geçtiler. Şimdi kim hatırlıyor onları? Dahası, şu anda 20 yaşın altında olan birisine bu filmleri izlettirsek esprilerin yarıdan fazlasına gülmez, çünkü ömründe Top Gun izlememiştir, Rambo'yu sadece karakter olarak biliyordur, diğer dalga geçilen şeyleri belki de hiç duymamıştır. Bağlantıyı kuramaz. Aynı şey bu Bizans Oyunları filmine de olacak. Bundan 10 sene sonra kimse Game of Thrones'u hatırlamayacak, kimse bağlantıyı kuramayacak. Türk sinema sektörü nedense anlık filmler üzerine yoğunlaşıyor son zamanlarda. Film çekilsin, gösterilsin, sonra da unutulsun istiyorlar. Yani unutulsun istemiyorlardır ama unutulması umurlarında değil işte. Kimse sağlam bir film çekip 30 sene sonra da izlenmeyi umursamıyor.

Tamam da, firmanın refurbished olduğunu söylemeden refurbished ürün satması kötü. Bir de ürünün ne derecede elden geçtiğini bilemiyoruz. Mesela bahsettiğim Apple örneğinde adamlar neyin değiştiğini, neyin aynı kaldığını yazmışlardı. Bunda belki de sadece telefonun kasası değişti, belki temizse o da değişmedi. Sonuçta adamlar sıfır diye kullanılmış ürün satmışlar. Yarın o fiyat bandında bir ürün almak isteseniz Asus'a güvenebilir misiniz tekrardan?

Gamepad almak isteyip Goldmaster'ı filan çok tırt bulan, ama Logitech F710 veya Xbox kontrolcüsünü de pahalı bulanlar için şu çok uygun gibi görünüyor: http://www.aliexpress.com/item/2015-New-Litestar-PXN-9603-Wireless-Game-Controller-Gaming-Accessories-Joystick-Vibration-Handle-Gamepad-For-PC/32529746358.html Kendinden pilli, malzemesi filan kaliteli görünüyor. Pili lityum olduğu için fazla ağırlık yapmayacaktır. Markaya baktım, genelde profesyonel uçuş simülasyonu joystick'lerinin ve pahalı direksiyonların çakmalarını yapmışlar. Ürünleri fena gözükmüyor. Sadece oyun kontrolcüsü yapıyorlar.

Şöyle birşeyler paylaşılmış bugün Teknoseyir'de. http://uzmanim.net/soru/ccc-uzantili-dosyalarin-sifresi-nasil-cozulur/64344 http://uzmanim.net/soru/vvv-uzantili-dosyalarin-sifresi-nasil-cozulur/64342 Ne kadar işe yarar bilmem, ama denenebilir.

Ben aldığımdan beri kullanıyorum, seyahate giderken kat bük yapıp çantaya da tıktım defalarca, sıkıntı olmadı. Şans işte, size denk gelmiş.

Belki dış kasasını değiştirmişlerdir. Anlaşılmayacak şekle sokuyorlar refurbished ürünlerde. Ben bir ara iPod Touch 4'ü almadan önce bir tavsiye üzerine Apple'ın kendi satığı refurbished iPod'lara bakmıştım. Ekran değişiyor (belki sadece camı değişiyordur, o kısımdan emin değilim), pil değişiyor, arka kısım cilalanıyor, yeni kutu ve yeni kulaklık - şarj kablosu veriliyor. Yani Apple söylemese onun daha önce birileri tarafından kullanıldığını anlamak mümkün değil.

Asus Türkiye fena çuvallamış. Zenfone 2 Laser modellerinde teşhir ürünlerini burada sıfır diye satmışlar. DH forumda telefonun kendi konusunda tartışılıyormuş. Aradım buldum, DH ortamına katlanıp konuyu anlamaya çalıştım. Anladığımı özetleyeyim, detayını merak edenler aşağıdaki linkten işte birkaç sayfa ileri geri okuyabilirler. http://forum.donanimhaber.com/m_110266432/mpage_45/tm.htm Anladığım kadarıyla, iki arkadaş birlikte aynı telefonu alıyorlar, sonra da Antutu kurup test ediyorlar. Test sonuçları farklı çıkıyor (23000 - 26000 şeklinde). Testte performansı yüksek olan telefonun pilinin de daha çabuk bittiğini farkediyorlar. Sonra foruma yazıyorlar, bazı diğer kişiler de pilin çabuk tükendiğini söylüyor. Hatta birisi gidip Vatan'daki teşhir ürünüyle karşılaştırma yapıyor, aynı farkları görüyor. Sonradan anlaşılıyor ki bu telefonların ilk partide gelenlerinin bazıları Çin'deki çok büyük bir teknoloji fuarında sergilenen teşhir ürünleri. Orada basın ve diğer ziyaretçiler telefonu kurcalayacak ve benchmark yapacak diye adamlar BIOS'tan overclock yapmışlar, ayrıca telefonun güç tasarruf özelliklerini de devre dışı bırakmışlar. Zamanında Samsung'un yaptığı hilenin bir benzeri işte. Tabi fuarda telefonlar standa bağlı, sürekli şarj oluyor, batarya sorunu yok. Kurcalayanlar da "aaa ne kadar hızlı, ne kadar güzel" diyorlar. Asus Türkiye nasıl olmuşsa bu (aslında refurbished olarak satılması gereken) telefonları getirip burada sıfır telefon olarak satmış. Modifikasyon firmware üzerinden yapıldığı için telefon sıfır gibi açılsa bile güç tüketimi olması gerekenden yüksek oluyor. Aslında gerçekten sıfırlasalar o da gidecek, kimse anlamayacak ama işte işi aceleye getirmişler, sadece Android'i sıfırlamışlar. Neticede tüm Zenfone 2 Laser'lerde bu yok. Sadece gelen ilk partinin bazılarında var. Piyango vuranlar da haklı olarak isyan ediyorlar. Cihazlar belki firmware güncellemesi ile düzelir, ama fuarda günde 1000 kişinin elleyip kurcaladığı telefonun sıfır diye paketlenip satılmış olması büyük ayıp.

Eskiden kendimiz seçiyorduk. Hz cinsinden belirlenmiyordu ama işte high medium low şeklindeydi.

Sunucunun veri aktarım hızı işte. Piyade (close quarters) maçlarında 30Hz çok yavaş kalıyor, 60Hz daha iyi. Diğer taraftan, bağlantı iyi değilse 60Hz fena çuvallıyor.

Life on Mars diye bir dizi var. Ne zamandır merak ediyordum da, yeni başladım. 2006 yapımı, İngiliz dizisi, 2 sezon. http://www.imdb.com/title/tt0478942/ Manchester polis teşkilatından bir dedektif trafik kazası geçiriyor ve komaya giriyor. Uyandığında kendini 1973 yılında buluyor. Yine polis ama, kimliği filan var. Arada kafa gidiyor, doktorların koma yatağı başında konuşmalarını duyuyor filan, ama kimseye derdini anlatamıyor. Tabi 1973'te dünya çok farklı, polislik de farklı. Uyum sağlamaya çalışıyor bir yandan. Atmosfer, kıyafetler filan harika. Bol paçalar, geniş yakalar, acaip arabalar... Müzikler zaten muhteşem. Sırf müzikleri ve atmosferi için bile izlenir. Bir de ağır Manchester aksanı var tabi...

Şu arkadaşa hasta oldum: http://www.aliexpress.com/item/ORICO-Multipurpose-Mouse-Cord-Management-with-4-x-USB3-0-Ports-and-1-x-5V2-4A/32547892523.html Razer'ın filan da böyle ürünleri var ama onlar bu çok iyiymiş. Hem Orico olduğu için kalitesi belli seviyenin üzerindedir, hem de ürün genel olarak güzel. Üzerinde 4 tane USB 3.0 çıkışı var, güç bağlantısı var, adaptörü de yanında geliyormuş. Tek başına klavye mouse filan ne varsa buna bağlanıp sorun çözülür, aynı zamanda farenin kablosunu da toparlar, masaüstü rahatlar. Daha yeni Orico USB 3.0 hub sipariş ettim, o yüzden bunu almakta kararsızım ama her an siparişi çakabilirim.

Steam ön sipariş almaya başlamış, 89 lira diyorlar. Fena fiyat değil ama kesin birsürü DLC çıkar ona.

Sonradan arıza olmuştur belki. Bugüne kadar aldığım Orico ürünlerinde hiç sıkıntı yaşamadım. Bunun aynısından bir arkadaşa aldık geçenlerde, yakında eline geçer. Bakalım onunki nasıl çıkacak.

MS Nokia'yı alıp içine etmeden önce Nokia şu saatler üzerinde çalışıyormuş: Tabi MS işin içine girince proje iptal olmuş, çok daha dandik Microsoft Band duyurulmuş. O zamanlar Apple Watch resmi olarak tanıtılmamıştı, yani tasarım çakma filan da değil.

Güzel telefonmuş. Güle güle kullanın.