-
Mesaj sayısı
1.087 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
55
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by lawnmower
-
Deli indirimler yapıyor MS, ama bize uğramıyor tabi bu indirimler. Lumia 550'yi geçenlerde İngiltere'de kontratsız 40£'a sattılar. Kırpılmış filan ama 172 liraya 4 çekirdekli işlemci, 1GB ram gibi WP ortamında iş görebilecek bir donanım veriliyor işte. Sırf müzik filan çalmaya, cep radyosu niyetine alınabilir o fiyata.
-
LG almayın. Ne alırsanız alın LG almayın. Tamam, Nexus serisi haricinde neredeyse tüm Android telefonlarda güncelleme olayı biraz sıkıntılı, ama LG'de başka sıkıntılar var. Adamlar problemli sürümde bırakıyorlar cihazı, sonra siz boğuşuyorsunuz o problemlerle. Benim G3'le bugün yaşadıklarımı önümüzdeki sene V10, G5 ve G4 sahipleri yaşayacak. Sadece kamerasına bakarak telefon alınmaz. Kamerayı gün içinde en fazla birkaç dakika boyunca kullanacaksınız, telefonun geri kalanını 24 saat kullanacaksınız. Telefonun yazılımı kafasına göre saçmalayıp kamera açılırken veya çektiğiniz fotoğrafa bakmak istediğinizde bile kasılıyorsa dünyanın en iyi fotoğraf makinesine sahip cihazı bile olsa keyif vermez.
-
Aynı bataryayı ben de aldım 50 liraya. Kapasitesini ölçmedim ama sıkıntı olacağını sanmıyorum. Eskimiş telefon pilleri kapasitelerini kaybediyorlar ama bu kaybedilen şey "verilen" kapasite oluyor. Telefon şarj olurken durum tam tersine işliyor. Bu ölü hücreler çok hızlı deşarj olduklarından bataryası eskimiş telefonu şarj etmek daha uzun sürüyor ve daha fazla güç gerektiriyor. Bendeki Nexus 4'ün şarj işlemi %90'dan sonra yavaşlıyor, %95'ten sonra durma noktasına geliyor. Hatta öyle ki, 1A gibi zayıf bir kaynaktan şarj ediyorsam ve telefon uçak modunda filan değilse %95'ten sonra hiç ilerlemiyor, geri bile gidiyor. Tüm bataryalarda şarj işlemi doluluk arttıkça yavaşlar ama eskimiş bataryalarda ekstra bir yavaşlama ve güç kaybı oluyor işte. Neticede sizin yeniyken 3300 mAh ile şarj olduğunu varsaydığmız bataryanız şu anda 4000mAh ile ancak doluyor olabilir. Bir de tabi telefonun şarj esnasında açık olması ve Android'in boşta dururken bile pil yiyebiliyor olması gibi faktörler de var.
-
Yok valla tanıdık BMW'ci. VW grubu olsa Özelçi bakar ama BMW ile fazla tecrübemiz olmadı.
-
Walkman veya müzik çalan herhangi birşeyden ses kartının line in girişine bağlantı yapılır, oradan ses kayıt uygulamasıyla kaydedilir. Biraz zahmetli, bir de kullanılacak ses kartının üzerindeki ADC (DAC değil, tam tersi) yongasının SNR oranlarının yüksek olması ses kalitesi açısından önemli. Çoğu onboard ses kartında kayıt olayı ikinci planda olduğundan bu olay biraz sıkıntılı oluyor. Alternatif olarak bu işi yapan cihazlar da var. USB'den bilgisayara bağlanıyor, yazlımıyla kaseti olduğu gibi MP3 olarak bilgisayara atıyor. Hatta otomatik yapanlar var, şarkı aralıklarını bulup her şarkıyı ayrı MP3 olarak kaydediyorlar, sonra siz isim veriyorsunuz filan. Lakin bunların da ses kalitesi biraz şüpheli, yani pratik olsun diye alırsınız ama ses çamur gibi olursa para boşa gitmiş olur. Aliexpress'te filan vardır, oradan yorumlara bakarak birşeyler sipariş edebilirsiniz.
-
Lore diye bir podcast var. iTunes mağazasında var ama diğer uygulamalarla da aratınca çıkıyor. https://itunes.apple.com/us/podcast/lore/id978052928?mt=2 Adam her bölümde halk kültüründen çıkmış korkunç ve gizemli efsaneleri anlatıyor. Bunların bazıları çok da eski olmayan şeyler (filanca yerdeki deniz fenerinin lanetli oluşu gibi) bazıları da daha eski, köklü şeyler (vampirler, goblinler filan mesela). İşte bunlarla ilgili önemli söylentileri aktarıyor, neden çıkmış olabileceklerine değiniyor filan. Henüz yeni olmasına rağmen çok başarılı olmuş, ödül filan almış. Yakında aynı konulu dizisi yapılacakmış.Sakin sakin dinlemek için ideal, tavsiye ederim.
-
uBlock Origin kullananlar için ufak bir tavsiyem var. Ayarlar bölümünde 3. parti filtreler gibi bir kısım olması lazım. Orada Türkiye seçeneğini işaretlemenizi öneririm. Ayrıca, şu adresteki filtre listesini o aşağıdaki bölüme komple eklerseniz (copy paste, uBlock Adguard listelerini kabul ediyor) daha da güzel olur. Bu sayede sadece görünen reklamlar değil, arka plandaki reklamlar da daha güzel engellenmiş oluyor.
-
Anakartınız iyiyse, daha doğrusu anakartınızın üzerindeki dahili ses kartı (hatta daha da doğrusu dahili DAC) iyiyse harici ses kartına gerek yok. Eğer pek iyi değilse ses kartı kaliteyi arttırabiliyor. Bende Asrock Z77 Extreme 3 var. Asrock F/P odaklı çalıştığından Realtek'in olabilecek en dandik ses kartını kullanmışlar. SNR filan çok kötü. 8 çıkışlı ama kalite kötü işte. Ses kartı fark yarattı. Ancak anakartın üzerindeki ses kartı iyiyse o zaman gerek yok. Ondan daha iyisi de var tabi ama hem fiyatı yüksek, hem de bu sefer hoparlörün de iyi olması gerekiyor farkı hissetmek için. Bence anakartınızın üzerindeki ses yongasının SNR değerlerine filan bakın, almayı düşündüğünüz kartla karşılaştırın. Önemli bir fark yoksa hiç ayrı kartla uğraşmayın.
-
G3 kullanıcısıyım. Kamera iyi. Donanım güzel. Lakin yazılım konusunda LG çok kötü. İşletim sistemi güncellemelerini zamanında vermedikleri gibi kendilerine ait yazılımları da güncellemiyorlar. G3 Android 4 küsürle gelmiş, sonradan 5.0.0'a yükseltilmiş. Buraya kadar iyi de, 5.0.0 acaip problemli bir sürüm. Nexus'lar dayanamıyordu, kısa sürede güncellendi zaten. LG güncellemedi. Öylece bıraktı. İnsanlar güncelleme istediklerinde zaten Android 6.0 ufukta gözükmüştü, LG yetkilileri "Lollipop güncellemesi gelmeyecek ama kısa sürede doğrudan 6.0 güncellemesi gelecek" dediler. Hala gelmedi. Bazı ülkelerde çıktı, diğerlerinde çıkmadı. Türkiye versiyonuna hala gelmedi mesela. Ha, diğer ülkelerin (mesela Polonya) ROM'larını indirip kurmak mümkün, ama sonuçta bunu insanların %99'u yapamaz. Benim yapabiliyor olmam sorunu ortadan kaldırmıyor. Bir de telefonun içinde kurulu gelen LG'ye ait uygulamalar var. İşte notofication, SMS, dialer, rehber, ıvır zıvır şeyler. Bunları kullanmasanız bile arka planda çalışıyorlar. LG bunları da güncellemiyor. Diğer markalara bakıyorum, bu tip şeyleri arada güncelliyorlar, düzeltiyorlar, yeniliyorlar filan. LG sağolsun bunlarla da ilgilenmiyor. Öylece bırakıyor. G3'ün dialer'ı aldığımdan beri güncellenmedi sanırım. Babamda Asus var, 2-3 haftada bir güncelleniyor bu tip uygulamalar. Yeni özellikler ekleniyor, hatalar düzeltiliyor filan, adamlar çalışıyor yani. LG yan gelip yatıyor. Ben olsam LG almazdım. Ne kadar ucuz olursa olsun, yazılım kötü olduktan sonra alet sürünüyor. Gözünüzü karartım CyanogenMod filan yüklerseniz sorun kalmaz tabi ama stok haliyle kullanmak isterseniz üzülürsünüz. Benim bugün G3 ile yaşadıklarımı seneye G4 kullanıcıları yaşayacak.
-
Aslında yukarıya kısaca yazmıştım, kullanım deneyimimi de yazayım. Ses kalitesi çok iyi. Yani belki son birkaç sayfadır bahsi geçen 400-500 liralık hoparlörler kadar iyi değil ama fiyatına göre çok iyi. 120 lira sonuçta, o fiyata diğer markalardan mono hoparlör ancak alınıyor. Bu 2.1 olduğundan (ve hoparlörleri de çok kalitesiz olmadığından) kendinden daha pahalı mono hoparlörlerden bile iyi sonuç veriyor. Ses kalitesi konusunda sorun yaşamayacağınız garanti. Yalnız biraz bass ağırlıklı, yani "nötr" ses seviyorsanız ona göre bir ayar yapmanız gerekekecek. Cihazın sevmediğim yönleri de var. Büyük ve ağır, yani öyle çok da portatif birşey değil. BT hoparlör reklamlarındaki gibi çantanın cebine sokulacak birşey değil yani. Üzerindeki tuşlar dokunmatik, normal tuş olmasını tercih ederdim ben. Sonuçta yerini değiştirmek için kaldırırken o tuşlara dokunabiliyor insan. Amfisi beklerken çok pil tüketiyor. Çalışırkenki pil ömrü konusunda yorum yapamayacağım çünkü düzenli ve ölçerek kullanmadım, ama mesela açık unutursam ertesi gün mutlaka pil bitmiş oluyor. Kullanmayınca kapatmak lazım. Bu da başka sıkıntıları beraberinde getiriyor. Kapatıp açınca kendini sıfırlıyor. Yeniden BT modunda açılıyor (ben Aux ile kullanıyorum daha çok) ve ses ayarı da en düşük haline dönüyor. Tekrardan sesi ayarlamak lazım filan. Pil bitmesin diye sürekli şarja bağlı kullanmak da mümkün değil sanırım, zira cihaz açıkken şarj edilmemesi tavsiye edilmiş. Şarjın kendine has adaptörle olduğunu yazmıştım daha önce. Haliyle bu adaptörü kaybetmemek lazım. Kısacası ses kalitesi olarak boyuna göre gayet iyi iş gören, ama taşınabilirlik konusunda sıkıntılı bir ürün. Yine de fiyatına göre gayet iyi. Ben verdiğim paranın karşılığını aldığımı düşünüyorum. Ürünün BT modunda speaker phone olarak telefon görüşmesi performansını denemedim, o konuda yorum yapamayacağım. Taşınabilirlik konusunda daha başarılı bir ürün arıyorsanız da Bluedio BS-3 öneririm. Geçenlerde Aliexpress'te indirime girmişti, 30$'a filan satılıyordu. Bende BS-2 de var, ben ondan da çok memnunum. BS-3 onun daha güçlü versiyonu, mutlaka daha iyidir.
-
D&R'da satılan Amethyst M1'i aldım. Sesi çok güzel. 2.1 olduğu için ufak hoparlörlerde yaşanan bass zayıflığı sıkıntısını yaşatmıyor. Tizler de güzel, ama sesi bass ağırlıklı. Fiyatına göre (120 lira) ses kalitesinden memnun kaldım. Ekstra olarak üzerinde bir USB çıkışıyla geliyor, istenirse o çıkıştan telefon şarj edebiliyor (1A ama). Yalnız, beğenmediğim kısımları da var. Bir kere ağır (1KG filan neredeyse) ve iri bir alet. Öyle "taşınabilir bir cihaz değil. Ancak hani evde filan kullanacaksanız ama kabloyla uğraşmak istemiyorsanız iş görür. Pikniğe filan da götürülür. Ancak öyle çantaya atayım, yanımda taşıyayım olayının ürünü değil bu. Bir de, şarj için kendi adaptörü gerekiyor. Micro USB ile şarj olmuyor. 9V veren kendine has (işte yuvarlak, eski telefon şarjları gibi) bir adaptörü var. Standart uçtur mutlaka ama ne olursa olsun Micro USB olmasını isterdim. Ha, bir de kapatıp açınca ses yüksekliği ayarını unutuyor. Her seferinde tekrardan sesini açmak gerekiyor. Bunlar haricinde gayet güzel, hatta ucuz masaüstü 2.1 setlerden bile daha güzel bir hoparlör. Fiyatının hakkını veriyor. Mağazalarda bulunmuyor, internetten sipariş etmek lazım. Sırf bunu görmek için Akasya AVM'ye gittim (oradaki mağazada satıldığını söyledi başka mağazanın çalışanları) ve 2 saatim boşa gitti.
-
Robotize şanzıman insanı kanser eder. Hatta sigara için, robotize şanzıman kullanmayın. Kanser olma ihtimaliniz aynı kalır ama daha karizmatik görünürsünüz.
-
Şunu sipariş etmiştim, bugün geldi. http://www.aliexpress.com/item/ORICO-Multipurpose-Mouse-Cord-Management-with-4-x-USB3-0-Ports-and-1-x-5V2-4A/32547892523.html, Bildiğiniz mouse bungee, ama üzerinde dört çıkışlı USB 3.0 hub var (hem de güzel hub, Orico neticede). Yanında güç adaptörüyle geliyor, yani "powered" hub olarak çalışıyor. Ayrıca bir tane de sırf şarj için kullanılacak 2.1A veren USB çıkışı var. Bu fiyata bence gayet iyi.
-
Fiyat mantıklıymış gerçekten de. BT kulaklık kullanıyor olsam düşünürdüm.
-
Piyasada gördüğünüz antifrizli cam sularının neredeyse tamamını bizim komşu üretiyor. Ben onlardan alıyorum şişesi 1.5 liraya. Başka da birşeyle uğraşmıyorum. Würth'ün konsantre cam sabunu güzel ama heryerde bulunmuyor.
-
Mülk sahibi olmak kolay mı? Olacak o kadarcık da zahmeti. Az gayret edin, bundan sonra kira ödemezsiniz. Şöyle bir mouse var: http://www.aliexpress.com/item/Best-Price-Fashion-8000-DPI-8-Key-Memory-Chips-Design-6-Optical-Mouse-Mice-LED-Wired/32590061728.html Böyle çok mouse var ama bunda 8200dpi (8000 de olabilir) sensör, ayarlanabilir ağırlık ve sol tarafta 3 tuş var. Ucuz birşeyler arayanlara veya yedek bir mouse isteyenlere ideal ürün bence.
-
Tronsmart alın, en düzgünü o bu aralar. A5'in orta kol dayamasının altında şarj cihazı için bir çakmak soketi olması lazım. Oraya istediğinizi takın, göze batmaz.
-
Üç kuruşa mülk sahibi oluyorsunuz, daha da şikayet etmeyin yav.
-
Evet, normal çalışıyor o zaman. Benim telefonda da QC yok, ama sürekli kullanıyorum. Sıkıntı olmuyor.
-
Kişinin toplumdaki değerinin ve prestijinin maddiyatla belirlenmesi zaten gelişmemişliğin göstergesi. Gelişmemişlik yanında eğitimsizliği, fakirliği ve altyapı eksikliğini de getiriyor. Bunlar hep birbirine bağlantılı şeyler. Gelişmiş toplumlarda zaten bunların hepsi birden çözüldüğü için sıkıntı kalmıyor.
-
Tronsmart alın. Çok memnunum, fiyatı da çok yüksek değil.
-
Yurtdışında da araba çok satılıyor, sadece bazı metropollerin merkezlerinde oturanlar araba almayabiliyorlar. Fransa Paris'te ibaret değil, Paris de merkezinden ibaret değil. Onlarda da trafik oluyor. Esas mesele bizde zamanında uygulanan ithalat yasakları ve ülkenin fakir olması gibi sebepler yüzünden arabanın (herhangi bir arabanın) prestij sembolü haline gelmiş olması. Bununla ilgili bir belgesel izlemiştim sanırım bir aralar, arabanın yeni icat olduğu dönemlerde Almanya, Fransa gibi ülkelerde de durum böyleymiş. Sonra halk arabaları (Volkswagen Beetle, Citroen 2CV gibi) çıkıp bir de devletler halka araba alsınlar diye ucuz krediler verince araba sahibi olmak öyle çok havalı birşey olmaktan çıkmış. Biz işte o evreyi atlatamadık henüz. Hala standart bir arabayla kız tavlamaya çalışan adamlar var etrafta, daha da fenası hala arabayla tavlanabilen kızlar var güzel ülkemde.
-
Benim arkadaş Nexus 4'ün pilini değiştirmeye çalışırken, daha doğrusu eski pili yerinden sökmeye çalışırken pil yandı. Telefon da yandı tabi. Eski pili sökerken dikkat etmek lazım, yerinden pek kolay çıkmıyormuş.
-
Aslında durum aynen böyle. 90'lara kadar arabaya binebiliyor olmak zaten büyük olaydı. 80'lerle birlikte yerli arabalar ucuzladı, biraz rahatladı piyasa ama yine de bizim insanımızın kafasında araba prestij sembolü ve çok zor ulaşılan birşey olarak yer etti kendine. Haliyle yurtdışında çok daha kolay ulaşılan arabaların burada bir servet karşılığında satılması insanları rahatsız etmiyor, çünkü zaten arabanın zor ulaşılması fikrine alışığız biz. Benzer bir durum iPhone'da da var mesela (ben de nedense hep iPhone örneği veriyorum bu aralar). iPhone'un ilk nesli Türkiye'de resmi yoldan satılmadı, sadece spot olarak (ve çok pahalıya) satıldı. Haliyle o dönemde iPhone kullananlar ya Amerika'ya gidip oradan alanlardı (ki bu zaten kendiliğinden prestijli birşey insanımızın kafasında), ya da gidip olması gerekenin 5 katı para verip alanlardı. Sonuçta iPhone bir prestij sembolüne dönüştü, telefona uygulama yüklemekten aciz adamlar bile parayı denkleştirince iPhone almaya başladılar. Fiyatını da kimse önemsemedi. Şimdi iPhone'a zam gelse ve 1000 lira daha pahalıya satılsa millet biraz mırın kırın eder ama yine gider alır. Arabada da durum böyle.