TiesTorN

videolara bakarken şuna denk geldim ah ah nostalji... bizim müşterimizdi bu adam, iskeletine kadar söküp tekrar toplamıştık, arabanın tüm bakımlarını yapan da bizdik; https://www.youtube.com/watch?v=GfkHJRTIB1s

Dün diğer konuda kısaca yazmıştım, artık detaylıca tanıtma vakti geldiğini düşünüyorum Özet geçmek gerekirse; yıllardır sanayide öpüle öpüle(!) arabalarımızda bir çok işi, özellikle de ince işleri kendimiz yapmaya başladık 3 arkadaş. 2016 yılında sanayide tanıştık kendileriyle, kafalarımızın inanılmaz uyuşması neticesinde kısa zamanda yakın dost olduk. hatta neredeyse aile dostu olduk bile denilebilir çünkü sonradan öğrendik ki babalarımız zaten öncesinde tanışıyormuş inşaat sektöründen, böyle de ilginç bir tesadüf oldu. Hep ortak olarak hangi işe girsek diye düşünürken kendimizi otomobil iç restorasyon yapma fikrini benimsemiş olarak bulduk. Temmuz başında dükkanımızı açtık. Ana işimiz soyulan tuş takımlarını ve panellerini yenilemek, ancak tek işimiz bu değil. Araç içindeki neredeyse her şeyi restore edebiliyoruz (kumaş hariç) + elektronik modül restorasyonu da yapabiliyoruz. Özellikle eski arabalarda sürekli anlamsız elektronik hataların çıkmasının sebebi elektronik modüllerin eskiyip zayıflamasıdır. Bunun restorasyonunu bizden başka yapan kimse yok. Tuş restorasyonu yapan diğer firmalardan farkınız ne derseniz eğer sırf bu iş için özel boya kullanıp (kumlu dokulu, veya soft doku) tüm logoları bilgisayarda manuel çizdikten sonra kusursuz şekilde fabrika kalitesinde bir işçilik ortaya çıkarmamız. Biz bu işe girerken bu sektörde bu işi en iyi yapan olarak girme kararı aldık ve hiç bir masraftan kaçınmadık. Malzemeleri hep üst seviye kaliteli markalardan aldık. Üstüne muazzam bir sabırla koyduğumuz işçilikle de birleşince ortaya güzel şeyler çıktı. Her arabayı kendi arabamız gibi düşünüp ona göre en ince detayına kadar mükemmel olmasıydı amacımız. Şu ana kadar bu amaçta doğru adımlarla ilerlediğimizi düşünüyorum zira gidip konuştuğumuz 3 büyük oto servisi de önce bizi test etmek için birer parça tuş takımı ve birer araba gönderdiler, sonuçlarından aşırı memnun kalıp, hepsi bundan sonra bizimle çalışmak istediklerini söylediler. Bu 3 oto servisi şunlar; Mekanik Garaj Çalıklar Oto Boya Nano Otomotiv Diğer servislerle de uygun oldukça konuşmaya çalışacağız. Daha kapasitemiz çok az olduğu için 2 arabada doluyoruz... Fiyat olarak açık konuşmak gerekirse pek uygun değiliz nispeten biraz daha yükseğe yapıyoruz diğer yerlere göre. Ancak yaptığımız işin her yönden mükemmel olup bir daha geri dönmemesi veya dönse bile bizim hatamızdan kaynaklı olacağı için tekrar ücretsiz yapılması misyonumuz. Diğer yerler aynı işi 1 günde çıkarırken biz hakkını vererek 3 günde çıkarıyoruz. Kaliteli işçilik maalesef yavaş ve maliyetli oluyor. Zaten bize gelen müşteriler de genelde ilk başta biraz burun kıvırıyorlar fiyatlara ve süreye ama son çıkan işçiliği gördükten sonra bir daha tereddüt etmiyorlar. Şu sıralar elimizde bir BMW E38 var, içini komple iskeletine inene kadar dağıttık, baştan aşağı tüm elektrik tesisatını ve döşemeleri toparlıyoruz. Yıpranan yerlerini restore ediyoruz. Ortaya klasik envanterine girecek kalitede bir işçilik çıkacak. Bu işin meğerse ne çok manyağı varmış da haberimiz yokmuş. Millet kaliteli iş yapacak yer arıyormuş. Instagram ve FB sayfamızdan bizi takip edebilirsiniz, sayfalarda her şeyi paylaşmıyoruz ama genel hatlarıyla ne yaptığımız anlaşılır. trifecta.restoration (instagram) trifecta restoration.auto (facebook) Sizin de yaptırmak istediğiniz şeyler olursa bekleriz Adresimiz sosyal medya sayfalarımızda yazıyor. Not: Böyle kendimizi övüyormuşçasına reklam gibi tanıtma yapmak istemezdim ama amatör ruhlu ve esnaflıkla uzaktan yakından alakası olmayan biri olup da yine de bu işlere girişmiş biri olarak heyecanımı mazur görün 3 arkadaş da bir şeyler başarmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu işi büyütüp mevcut işimden istifa edeceğim günü 4 gözle bekliyorum.

sabahtan beri kullanıyorum ara ara, yarım saat kadar oyun da oynadım. şu an %37'de şarjı (dün sabah almıştım şarjdan) xiaomi yeni telefon çıkarınca (poco f6 pro mesela) sırf onun satışını baltalamamak için yazılım ile bozmaz umarım bu telefonları aslında günlük kullananlar için nothing phone'lar da baya iyi vanilla androide yakın olması dolayısıyla. çok temiz ve sade, günlük kullanım için ideal ama bariz daha düşük donanıma daha fazla para istiyorlar. ucuz yollu versiyon nasıl oluyor ocak ayınca 18k fiyattan çıktı 12/512lik versiyonlar, indirim de gelmedi.

ben de bunu kullanıyorum. daha öncesinde razer pad vardı ama bana göre biraz fazla kaygandı. steelseries tam kıvamında. eskidiğinde yine aynısından alırım.

poco x6 pro'm geldi, şu an kurulum aşamasındayım. ilk izlenim olarak tepkileri hızlı ve ekran çok iyi. ilerleyen zamanlarda deneyimlerimi yazarım.

sana motorin diye kullanılmış motor yağı satmış olmasınlar

kesinlikle faydalı. kullanılan mousepade göre kaydırma kolaylığı sınırlanarak online oyunlarda daha iyi aim kontrolüne sahip olabilirsiniz. ayrıca mouse'un ayakları da erimez. elin terini almak gibi diğer faydaları saymıyorum bile.

evet... dediğim gibi şartlar biraz daha eşit olsaydı a55 tercihi ağır basardı ama hem x6 pro'nun (şarj adaptörü ve kılıfı da sayarsak) 3000 tl daha ucuz olması, hem şarjın daha hızlı olması, hem de işlemcisinin daha iyi olması sebebiyle a55 elendi.

evet boyutta ve ağırlıkta bir kabalık var a55te. iphonevari metal çerçeveler hoşuma gidiyor ama poco x6 pro'nun üstüne eklediği ekstra kalınlık ve ağırlığın en azından batarya olarak dönmesini isterdim. her yönden aynı olup da daha kalın, büyük ve ağır olması biraz saçma olmuş. batarya en azından 5200 mah falan olabilirdi, o zaman derdik ki tamam bu yüzden. ama değil işte. 25w dediğin gibi başka bir seviye, artık kabul edilemez. benim 6 senelik telefonum 22.5w ile şarj oluyor aq.

samsung a55'e bakındım bugün biraz, genel olarak güzel telefon şekli şemali, arayüzü, 4 sene yazılım desteği vs ama hem poco x6 pro'dan bi tık daha pahalı hem de içinden şarj aleti ve kılıf çıkmıyor. 25w gibi günümüz için komik sayılabilecek şarj hızı da cabası. şartlar eşit olsaydı a55'i tercih edebilirdim ama şu durumda eledim. şarj adaptörü çıkmaması zaten beni başlı başına uyuz ediyor. tamamen apple özentiliği.

şarj sorunu ilk çıktığı sıralarda varmış evet onu ben de okudum ama o güncelleme ile düzeltilmiş, şu an herhangi bir sorunu yok deniliyor. kamera tarafı tek zayıf tarafı gibi bu telefonun ama ben zaten 6 senelik bir telefondan geçeceğim için beni pek etkileyeceğini sanmıyorum.

bende bununla poco x6 pro arasında kaldım ama sanırım x6 pro'yu alacağım. aslında 6 yıllık emektar huawei mate 10 pro'mdan aşırı memnundum ama geçen gün hamama telefonla girdim, ebesini zktim normalde sudan falan etkilenmezdi bu telefon ama yaşından ötürü izolasyonları çürümüş sanırım ekranı falan ayrıldı kasadan. her neyse... x6 pro 8gb modelini gözüme kestirdim, oyunla falan işim olmadığı için 12gb ramli modeline gerek görmüyorum.

linkin sonundaki dh referans linkini silebilirdin konuya gelecek olursak; bir telefonda 4.5g'den daha yüksek bir bağlantı hızı neden gerekir hiç anlamıyorum. hadi mobil modem üzerinden pc vs. bağlayan kişiler için 5G de gerekli diyelim, daha ötesinin ne anlamı var? frekans aralığı yükseldikçe çekim alanı düşüyor. 5g'nin bile kapsama alanının çok dar olduğu söylenirken 6g falan ne gereksiz işler.

geçen hafta hanımın memlekete geldik (akşehir - hala ordayız) bu sefer malum iş de yok, fazla para harcamayayım diye en az ne kadar yaktırabilirim diye dikkat ederek geldim. çok özel bir şey de yapmadım açıkçası, sadece hız sınırlarını geçmeden sakince sürdüm. 500km'yi ortalama 9.3lt ile bitirdim. zaten v8 motora daha az yaktırılamaz heralde, gayet süper bir değer bence.

bana sorarsan sebebi odur ama tecrübem olmadığı için kesin bir şey diyemem. yağ konusuna gelirsek bir şey yapman gerekmiyor kalsın öyle, bir zararı yok. bir dahakine yağını kendin koyup doğru yağı koy bence, motorda yağ değiştirmekten daha basit bir şey yok zaten.

yok hiç bir etkisi olmaz. etkisi olsa bile olumlu yönde olur (daha smooth çalışır) evet bu 10w40 olayına takmış durumda nedense honda bayileri. arabalarda da durum aynı. bizim honda civic fd6'da da kullanım kitapçığında 10w40 falan yazmamasına rağmen inatla onu koyuyorlardı. TR şartlarına daha uygun ne demek onu da anlamış değilim, kapalı bir sistem içerisinde çalışan yağın ülke şartıyla ne ilgisi olabilir amk. jant lastik sanki. en ucuz yağ 10w40 o yüzden onu koyuyorlardır. ayrıca bu yağlar tam sentetik bile değil, yarı sentetik. ben uzun zamandır yetkili servise uğramadığım için kendim tam sentetik 5w40 koyuyorum. neyse. motor konusuna gelirsek; kış lastiği veya dağ bayır lastiği çok titreşim yapıyor motorda. benim nmaxde normal yol lastiği varken smooth ötesi giderken kış lastiği takınca senin bahsettiğin gibi bir titreşim başlıyor bahsettiğin hızlarda. muhtemelen sen farketmemişsindir daha önce, olayın rodaj ile ilgisi olduğunu sanmıyorum. rodaj bakımı dediğin şey yağı ve filtreyi değiştirmek o kadar.

olan oldu, geçti bitti arkadaşlar. hisse paramı da aldım. geri dönmem söz konusu değil artık. dönme şansım olsa bile ben dönmem zaten, kafamda tamamen bitti o iş. arada bir gidiyorum dükkana bizimkilerle takılıyorum, lifte kaldırıp arabamda yapılacak işleri falan yapıyorum ama sadece o kadar yani. artık orası benim için sadece bir hobi alanı oldu.

https://www.youtube.com/watch?v=PiUGsmI12xA aah ah... şu arabanın eski sahibiyle el sıkışıp noterden alınırken ordaydım. piyasadaki en ucuz m5'ti ve haşat durumdaydı. arabayı komple ben soymuştum iskeletine kadar kendi arabam da e39 olduğu için arabayı iskelete çevirmem çok hızlı olmuştu, neyin nasıl söküleceğini ezbere biliyorum malum. deri&kumaş kaplanması gereken parçaları da kartalımla bırakmıştım gerekli yerlere. mazi canlandı gözümde sonrasında ayrıldım zaten, toplama kısmında ben yoktum. ama bu videodan önce gittim bi kaç defa sürdüm o aracı, kendi arabamdan soğudum aq

mazot son günlerde benzinden daha ucuzdu zaten, brent yüksek olmasına rağmen ne alakaysa mazota bir indirim daha geldi, benzin yine eski günlerdeki gibi piç gibi ortada kaldı.

hayır, metro exodus enhanced edition en iyisi. (cyberpunk overdrive hariç)

evet vuş heralde start butonlu arabada hayatında hiç frene basmadan düğmeye basmayı denememiş

benim bmw'de mesela fabrikasyon direkt aküye bağlı, bence tüm araçlarda böyle olmalı zaten. sadece kontak açıkken enerji sağlayan bir çakmaklık fikri aşırı saçma, işlevselliğini çok kısıtlıyor o şekilde.

çevresel faktörlere maruz kalmadığı için. doğru saklama koşullarında saklanan lastik (serin ve kuru ortam olacak, ozon üreten cihazların yanında olmayacak (elektrikli motorlar) güneş görmeyecek ve lastikler üst üste değil yan yana koyulacak) 10 sene rafta bekler. ama tabi ki ülkemizde hiç bir şey tam doğru yapılmadığı için biz ona 5 sene diyelim. güvenilir bir yerden lastik alınıyorsa üretim tarihi 5 seneye kadar olan lastiklerden korkmaya gerek yok. 2-3 yaşındaki lastik alınmaz gibi şeylerin tamamı hurafe. bu hurafe yüzünden lastikçiler de nispeten eski lastikleri baya ucuza satıyorlar aslında, çok güzel fırsat.

bu hankook'tan çok "ucuz etin yahnisi" durumu aslında... michelin veya continental gibi premium marka harici markaların hepsi 5 senede çatlıyor. ha bu premium markalar çok mu uzun dayanıyor? hayır onlar da 6. senede, bilemedin 7. senede aynı duruma geliyorlar. aktif kullanılan lastiklerin genel olarak ömrü o kadar zaten. rafta bekleyen lastikte durum daha farklı tabi, onlar 10 seneye kadar dayanır. aktif kullanılan petlas mesela 2. senede çatlamaya başlar.

önleyici bakım günlükleri... klima kompresörünün debriyaj kasnak bilyası muhtemelen orjinal, yıllardır gırrrrrrrrrrrrrrrr diye ötüyordu klimayı açtığımda. daha fazla el atmazsam kilitlenip kayış falan sardırıp elimde kalacak yine bir ton masrafa girecez dedim ve geçen gün lifte kaldırıp alttan söktüm. söktüm dediğime bakmayın 24 senedir aynı yerde duran kasnak diğer parçalarla bütünleşmiş tabi pas ve kirden, saatlerce uğraştım sökebilene kadar. her neyse, bilyada gres namına hiç bir şey kalmamış tabi kupkuru, serbest dönüyor. yağsız kaldığı için de içindeki bilyalar yuvaya yatak yapmış gırgır ses yapıyor. 3 kuruşluk bir bilyaya 500 tl vermeye niyetim olmadığı için bilyanın kapaklarını açtım içini balata spreyi ile tertemiz yapıp yeni shell heavy duty gres bastım ve kapattım. sıfır bilya kadar olmasa da eski haline göre süper smooth oldu, o şekilde geri taktım kayış vs topladım. gır gır sesi azaldı ama tam gitmedi, açıkçası çok da önemli değil kilitlenmesin yeterli. en az 10 sene daha gider o öyle.