furunotr
Üye-
Mesaj sayısı
336 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
6
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by furunotr
-
Zaten evdeki VDSL'de değil; ADSL idi; teknolojiyi takip etmeyince böyle oluyor...
-
Bugün eşimi aramışlar ve hizmet verebileceklerini söylemişler; ayrıca yeterli bilgi de vermişler; modeminiz yoksa VDSL-2 model temin edin demişler; evde bir tane vardı ama standadardı falan uymaz sanırım; 5-6 yıldır duruyor; zaten belki 10 yıllık modem...
-
Maalesef hizmet talep ettiğimiz adreste altyapıları yokmuş; sanırım telekomun taahhütlü kampanyasını seve seve alacağız; şu an sövüyorum ama bir işe yaramıyor...
-
Şimdi baktım; bu mantıklı görünüyor; teşekkürler...
-
Araştırdım ama taahhütsüz internet kullanımını bir türlü bulamadım; en küçük paket yaklaşık 60 lira ancak 24 ay taahhütten bahsediyorlar; ben ise yaklaşık 8 ay kullanıp 4 aylık süreçte dondurarak kullanmak istiyorum; bir-iki taahhütsüz buldum onlarda 90 lira; ayrıca ek birtakım ödentileri var; nasıl bir ülke olduk böyle???
-
Haberleri olur olmasına da şifrelemek mantıklı bir çözüm olur sanırım; düşündüğüm yani Vınn gibi kişisel bir hizmet yok gördüğüm kadarıyla; o da çok kısıtlı; bir de çekip çekmeme sorunları falan derken en iyisi yine TTNET üzerinden ucuz bir tarife ile bu işi halletmek...
-
Anneanneye bağlatmak istemiyoruz; salça olacak birileri muhakkak çıkıyor orada; onun için yalnız kızımın kullanabileceği birşeyler lazım; 20 GB civarı bir kota yeterli olur sanırım; çok hızlı olmasına da gerek yok; onun için farklı çözümler bakıyorum; evde telefon da mevcut değil; gerçi telefonsuz kullanım varmış TTNET'de; nasıl çalışıyor bilmiyorum; sanırım mecburen o tür birşey alıp şifreleyeceğiz; ama yine de sorun olacak...
-
İllet olmalarının sebebi şu: Artık rant için mi; yoksa gelirlerini yükseltmek için mi diyelim ne diyeceğimi bilemiyorum ancak bu denetleme sistemlerinin belediye ile ilgili sınırlardaki pekçoğu özel şirketler tarafından kurduruluyormuş; ve geliri yükseltmek için sistemin ayarlarıyla oynanıyormuş; diyelim 70 ile giden aracı 90 ile gidiyor diye tespit ediyormuş; işte tepkilerin çoğunluğu bundan dolayı... Tabii kontrol ve sistem uygulansın; buna bir diyeceğimiz yok; ancak gelir elde etmek için hileli olursa durum o zaman başka... EDS'lerin deneme için kurulduğu bazı alanlardan kendi aracımla geçtiğimde aracın kilometre saati hep aynı noktada olmasına rağmen EDS'lerin nerede ise tamamında farklı tespitler görüyordum...
-
250 gr. ekmeğin 1,25 lira olduğu ülkemizde 320 gr.lık tatlının 2,75 lira olması biraz şüpheli geldi bana; üstelik bir de ambalaj gideri mevcut...
-
Normalde sınırı aşan kısım için ödenmesi lazım; ancak bizim memurlarımızın ne yapacağı belli olmaz; tüm toplam üzerinden de vergilendirme yapabilirler; sonuçta takdir hakları var ve prosedür uğraşılacak gibi değil; beyanname açtırtmaya kalkmazlar ise dua etmek gerek... Avrupa'dan gelen ürünler için gümrük vergisi yok; ancak bunda da çeşitli yorumlar getirilebiliyor; diğer kalanların ise KDV v.s. ile birlikte % 20 civarında bir masraf çıkması gerekiyor tahminen...
-
Ebay'dan 7-8 alışverişim oldu ve hiç sorunum olmadı; Aliexspress'te de 15-20 alışverişimde sorun olmadı; bir sorun oluştuğunda ne olacağını bilmiyorum...
-
Aliexpress'te sorun yaşayanlar var sanıyorum; ne hikmetse bugüne kadar hiç sorun yaşamadım (15-20 civarı ürün aldım); ürün niteliğine ve verildiği postaya göre 15 ila 48 gün arasında hepsi geldi; hatta bugün gelenler 48 gün oldu ve koruma zamanının bitmesine 2 gün kalmıştı; 1,10 dolar olan ürün bile geldi ve hepsi sitede ne özellik yazıldı ise öyle çıktı; hatta içlerinde beklentimin üzerinde çıkan 1-2 ürün de oldu; benim tecrübelerim bu şekilde...
-
Çok pahalı bir teknoloji idi; veya bu teknoloji ürünleri çok pahalı satılıyordu; stüdyolar dışında öyle pek fazla yer edinemedi kendine fiyatlarından dolayı; aslında ara bir teknoloji sayılır ve bilmem ki doğmadan öldü gibi sanki; onun yerini de "MD" aldı sanırım ve çok daha fazla yaygınlaştı; ancak o da pek tutunamadı gibi; DAT dinleme imkanım olmadı ancak MD denedim; kaynağına bağlı olarak oldukça kaliteli ses verebildiğini söyleyebilirim; en azından bana göre...
-
Bunlarla stüdyo ortamında da kayıt yapılabilir; ev ortamında da; sanırım stüdyolarda ilk kayıtlar bunlara alınıyordu; yani master olarak kullanılılıyorlardı; bant ve kafa geniş olduğundan ve 1 saniyede diğerlerinden daha fazla bant geçtiğinden analogların en kaliteli sesine sahiptirler; tabii bu bir genelleme; cihazın ve kullananın kabiliyetiyle kaynağın kalitesi elbet kaliteyi etkileyecektir; sonuçta zamanında "CD"ler dahi bunlardan kopyalanıyordu; şu an master olarak ne tip cihazlara kullanılıyor bilemeyeceğim ancak ülkemizde "Makara teyp veya Makaralı" diye adlandırdığımız bu cihazlar herhalde kullanılmıyordur artık... Tabii mesela TRT arşivleri veya sistemler yenilenmeden önce sahneyi bırakan veya vefat eden sanatçılarınki hariç; bunlardan en az ciddi bir kısmının masterları dijital ortama geçmemiştir henüz sanırım...
-
Duman:
-
Sahte plaka kullanımı haricinde köprü veya otoban geçişlerinde plaka gizleyip kaçanlar mevcut; geçen araç sayısı kayıtlı olduğu için aradaki boşluğu doldurmak adına atmasyon plakalara bu kaçak geçişlerin tanzim edildiğini düşünüyorum; piyango herhangi birimize çıkabilir...
-
Dolby Pro Logic; Dolby Digital'in bir evvelki versiyonu idi sanırım; farkı ise "rear"ların mono olması galiba; net olarak bilemiyorum ama sanırım bu şekilde; elimde halen bir adet Pro Logic receiver mevcut; öyle bir kenarda duruyor...
-
Önce yerli bisiklet yapılsın; sonra araba uçak v.s. olabilir; zirveye basamak basamak çıkılır; öyle birden atlayamazsınız değil mi...!!! )
-
Otomobiller daha fazla şansa sahip olmakla birlikte motorsikler ya da iş makinaları gibi muayeneye girme zorunluluğu taşıyan araçlar ülkemizde illa bir kusura sahip olacağından icat edilmiş gibi geliyor bana bu hafif kusur olayı... Nasıl derseniz; otomobilimi muayeneye götürmeden önce gerekli bakımlarını ve özellikle far ayarını herhangibir yere yaptırıyorum (bu konu için yasal olarak yetkilendirilmiş bir yer yok ülkemizde maalesef; dolayısıyla yaptığı işten sorumlu olacak yer de yok...) Ancak buna rağmen her defasında uzun veya kısa far; ya da her ikisi birden kusurlu olmak kaydı ile araç muayeneden geçiyor ki malum otomobillere en azından bu ayarı yapan bir yerler mevcut (mesela rot-balansçılar)... Otomobilde durum böyle iken diğer motorsikletler için var mı bilemeyeceğim ama benim kırık scooterım için böyle cihazlar falan ayar yapacak bir yer yok; varsa da ben bulamadım; zaten olsa bile bu tür scooterlarda far ayarı yapabilmek için evliya ayarında falan birşey olmak gerek (SYM Fiddle II 125)... Eh durum böyle iken bu scooter'ın ölçüm aleti olan motorsikletler için kurulmuş muayene istasyonlarında kusursuz olarak geçmesi imkansız (ben Kızıltoprak'taki istasyonda muayene yaptırıyorum); bu durumda da eğer "hafif kusur" diye bir olgu uydurulmasa veya icat edilmese idi ne bugün trafikta olan araçların büyük bir çoğunluğu; ne de motorsikletlerin herhangibirinin muayeneden geçme olasılığı gibi bir ihtimal de mevcut değildi bana göre.... Aynı zamanda topcase'im de hafif kusur alarak muayeneden geçmiş bulunuyorum... SYM 125 ikinci scootercığım; 5000 küsür kilometre de ve hemen her gün kısa kısa kullanıyorum; kar-kış dahil...
-
Motor konusu açılmış buradan devam edelim... Yazacağım küçük hikaye dikkat üzerine; ne olursa olsun dikkati dağıtmamak; bir an olsun herhangibir sebepten dolayı dalgınlığa kapılmamak gerek... Bu gün Tepe Natilius'da epeydir olmayan ve çok beğendiğim Tirebolu 42 numara çayını bulunca ne olur ne olmaz 10 paket aldım; 5'erlik 2 poşet halinde scooterın ön tarafındaki çengele taktım; haliyle birisi aşağıya sarkar durumda... Neyse dönüşte Üsküdar'a doğru mezarlık arasındaki ana yolda ışıklarda durdum; yeşil yanınca hareketlendim; henüz 20-25 km. sürate erişmiştim ki öndeki aracı mecburen yakın takipten dolayı olmayacak yerde olmayacak şekilde rahat 15 santim derinliğinde tahminen yarım metre çapında bir çukura girip çıkınca scooter zıpladı ve poşedin biri yola düştü (buradan ilgili kimse karayolları mı; yoksa belediye mi; en derin saygılarımı sunuyorum; o çukurda devrilmediğim için çok şanslıyım) arkada yeni hareketlenmiş doblo mu; caddy mi her ne ise işte o araç daha hızlanmamışken daha fazla gazlayıp poşedi altına aldı; daha da gazlayıp poşedi parçaladı ve benim şok olmuş bakışlarım eşliğinde yürüdü gitti... (Durumu önce sol dikiz aynasından; akabinden hemen scooterdan inip arkamı döndüğünden detaylı bir şekilde görebildim)... Bu aracın önünde ben de düşebilirdim; demek adam refleks ile bile frene basmayıp gazlamayı kendine ideal edinmiş... Ancak buradaki esas konu yukarıdaki insan evladı değil; ben dökülen çayları toparlayıp tek poşede sıkıştırdıktan ve sağa parketmiş olduğum scooter ile hareketlenip aynaya bakarak ve sola sinyal vererek yola açılmaya çalışırken aynanın kör noktasında kalmış olduğundan dolayı göremediğim ancak adet edinmiş olduğum üzere o anki ruh halim hernekadar bozuk olsa da belki de alışkanlıktan kafamı hafif sola çevirdiğimde sarı birşeyin benim yola çıkmaya hazırlanmakta olduğum noktada hızlı bir şekilde ilerlemekte olduğunu gördüm; yani bu diğer insan evladı taksici arkadaş hareketlendiğimi; sinyal verdiğimi; yola yavaş yavaş açılım yaptığımı görmekte (belki de müşterisi veya telefon ile muhabbette idi onun için görememiş de olabilir doğrusu) olduğu halde umursamadan geçip gitti... Sonuçta içinde bulunduğumuz şartlar ve ruh hali ne olursa olsun motor kullanırken her zaman azami dikkat göstermemiz gerektiğini düşünüyorum...
-
Sonuçta USB'ye bağlanan her eleman ihtiyacına göre akım çekmekte; eğer harici besleme mevcut değil ise ve HDD gibi fazlaca akım çeken komponentler bağlanacaksa ve bağlanan eleman sayısı birden fazla ise portların veya yolların buna bağlı olarak diğer elemanların yanması muhtemel... Bu durumda harici bir beslemeye sahip olan ve belli kalite düzeyindeki markalardan birini kullanmakta yarar var diye düşünüyorum; bu tip sorunlar da asgariye inecektir sanırım; ancak çekilecek akım ve hub'ı besleyen kaynağın hesabı yapılabilirse çok daha emniyetli olur...
-
Kulaklıklar kulaküstü; kulağı tam olarak kaplamıyor ama kulağın üzerini nerede ise tamamen kapatıyorlar; ancak her ikisi de oldukça rahat...
-
-
Eğer tüp bitti ise Sony'lerin aşırı pahalı olduğunu biliyorum; zaten bu zamanda tüp bulmak başlıbaşına bir sorun; yalnız bazı tamirciler şoklama denen bir yöntemle çalıştırabiliyorlar bazı durumlarda; ama çalışıp çalışmayacağı; çalışırsa ne kadar zaman ve ne verimde çalışacağı belirsiz; yine de son çare olarak denenebilir bu işi yapanlarca...