analog

boş vaktimde seyredeceğim ancak binary 1010 sayısı onluk sistemde kaçtır desen kafadan çevirmeyi bırak ne sorulduğunu anlamayacak tipler bunlar muhtemelen.

bbad efsane. narcos'u da beğendim ben ama hayvan gibi ara verdiler bu nedir?

hoca övme alanın elinde patlar, heirfler bir bios yazdırıyor oem board ne ram tanıyor ne cpu. arızalı sandığım anakart problemi başlığına yazdım. bunların makinesinden çıkma foxconn g41mxe anakart var 775 cpuları da ddr3 ramleri de tanımadı doğru düzgün.

istanbul'a has bir durumdur belki adı üstünde istanbul

fiilen birlikteydi bunlar zaten, tabela değişikliğinden öte bir şey olmaz sanırım.

502 diye bir zımbırtı var ne alırsan 1 tl cilerde 4-5 liraya satılıyor (ironi) tabii loctite kadar kaliteli dğeil ama o da iş görüyor. geçen gün donduğu için attım kimyasal muhteviyatı üzerinde yazıyordu ama şimdi bilemeyeceğim. edit: işte şu https://www.google.com.tr/search?espv=2&biw=1680&bih=949&tbm=isch&sa=1&q=502+yap%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1&oq=502+yap%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1&gs_l=img.3...2664.2759.0.2870.2.2.0.0.0.0.0.0..0.0....0...1c.1.64.img..2.0.0.RkSvVeL6p5Y#imgrc=R-Bf9fgBlcZ00M%3A

isterseniz adres vereyim oradan alıp deneyin. başıma gelmeyen şeyi neden yazayım ki. iyi olanların nerede olduğunu açıkça yazdım, kötüsünü özellikle yazmadım. ki zaten bu istasyonlardan bir tanesi (ateşleme bobinimi yakan) kapandı gitti. hadi %30 da abartı olsun, benim arabayla, trafikle, tesadüfle, şunla bunla ilgili olsun. %5'ten her türlü fazla fark çıkar emin olun. inanıp inanmamak size kalmış.

fiyat olarak uygun olması avantaj, kalite açısından soru işaretini giderdiğiniz için de teşekkür ederim.

yok ciddiyim, yarıdan az demişim o abartı olmuş belki haklısınız ancak bahsettiğim istasyon banko %30 fark eder. 6x3=18=~350-400 km gider oranın full deposu.

teşekkürler bakayım bunlara

bu konuda markadan ziyade istasyon önemli. benim bir istasyon var eve yakın, on senede üç marka değiştirdi ama adamlar dürüst. aynı miktarda benzinle menzil, çekiş filan hiç oynamaz. siyah egzoz atmaz. opet birinci çıkmış mesela, gene eve yakın bir opetten bir defa benzin aldım ve ateşleme bobinim bozulmuştu. çekiş mahvoldu, eksoz da kapkara atıyordu araba. anca würth katkıyla kendini gelmişti motor. fakat gebze e-5 çıkışta bir opet var, orası muhteşemdir. ha keza tem'deki tsk vakfı opet de çok güzel. o taraflara yolum düşünce hep bunlardan benzin alırım. shell'de de bağdat caddesi ve bostancı vatan yanındaki istasyonlar çok temiz iş yapar. yine başka bir yerdeki shell ise beladır, burası da arabayı bozmaz ama menzili öteki iki shell istasyonunun yarısından da azdır. bostancı e-5'ten devam yenisahra civarındaki shell ise kötünün iyisidir. menzili ve çekişi bostancı-göztepe shell ikilisinden düşüktür. ama arabayı boğmaz. bunlara itiraz gelecektir muhtemelen ama ben teoriyi bilmem, 97'den beri trafikteyim, 300 bin km'yi devirdim, bu iş benim için böyledir.

bende 3 tane wd green var. biri 500gb, ikincisi 1tb ve sonuncusu 2tb. son aldığım 2tb saçmalıyor, diğerleri müthiş sağlam çıktı. 500gb olanı alalı yaklaşık on sene olmuştur, ona aldığım gün attığım format devam ediyor. 1tb olan da beş seneyi rahat devirmiştir, o da öyle. bu iki diskle bir kere sıkıntı yaşamadım ancak son aldığım disk sürekli saçmalıyor. bu üçü de external 3.5" idi, hepsi zamanla kutudan çıktı çünkü kutulardaki kontrol kartları bozuluyor ama diskler devam ediyordu. son 2tb olanı aldığım gün saçmalamaya başlayınca kutudan çıkardım direkt sata olarak kullanıyorum, yine de bazen görmeme, erişememe, dosyalarda corruption filan oluyor. bir kere de doldurduk ağzına kadar, aktaracak yer yok, format da atamıyorum. önceki iki diske bakarak kutudan emin olup söktüm attım dolayısıyla garanti de gitti. hep bir yürek titremesi oldu bu son disk bende özetle. toshiba da bilmiyorum ya ne kadar 2.5" toshiba disk gördümse hepsi zamanla kafa vurdu. ona da güvenemiyorum şahsen. 3.5" toshiba da hiç almadım. yine de mekanik disk alacak olsam wd alırım. rpm de fark etmiyor bendekiler 7200. Altan'ın da dediği gibi 5400 olsa daha ömürlü olur belki. depolamada 7200 ile elde edilecek anlık erişim hızı farkı o kadar önemli olmayabilir, transfer hızı da yine pratikte çok fark etmez sanki. edit: hatta bir tane de bit pazarı gibi bir yerden beleşe gelen hurdalar arasından wd 250gb disk çıktı, üzerine kocaman bozuk yazmışlar tükenmez kalemle, formatı attım o da bir senedir çalışıyor sorunsuz tabii kritik dosya atmıyorum ona ama getir-götürde hiçbir sorun çıkarmadı.

buna istinaden yazdım.

vodafone altın 1gb faturasız 1000sms 500dk her yöne 1gb ayda 18 tl turkcell'den geçtim, benim gezdiğim mıntıkada çekim problemi yaşatmadı.

xeon'dan fpga valla deli dana gibi fpga kasmıyorum ama xeon'un desktopa, oradan daha sektörel pazarlara yaygınlaşması süper olay

çözünürlük şovuna devam.

işte tüm araçlar için bir yıla düşecek deniyordu.

muayene angaryası iki yılda birden senede bire düşecek deniyordu bir ara.

haklı olarak tr'de yaşanmaza bağladık. yaşama sevincimizi emen klasik bir final oldu.

hun sfv beta vardır, beğendin mi? beni pek sarmadı yaws.

ya şöyle bir dizide bol bol ofis sahneleri eşliğinde fbi-cia çatışması, avukat-savcı çekişmesi, idamlık mahkumu chaire yollayacak jürinin hallerini içine sindiremeyen hakim, corrupted siyasetçilerle mafyanın ilişkisini içine sindirmeyen idealist lituenantın yürek parçalayan dramı filan ön planda oldu mu o dizi veya film beni hemen bayıyor. dolayısıyla bir arkadaş burada çok övdüğü için ilk üç bölümünü indirdiğim the wire'da hayal kırıklığı yaşadım. birisi girişi öyle, ilerde farklı gidiyor demezse diğer iki bölümü shift+delete yapacam sanırım. cidden gıcık kapıyorum bu heriflerin resmi ofis hallerinin ve bürokratik ilişkiler ağının çoğu dizide veya filmde aşırı yer kaplamasına. o sistemi içselleştirecek kadar bilen adama neyse de beni hiç sarmıyor birader. bizim vergi dairesinde memurların eşliğinde vergi mevzuatı inceliyor gibi hissediyorum. amerikalı adamın kurtlar vadisi seyretmesi gibi bir şey herhalde bu.. acayip sıkılıyorum. bence öncelikli olarak amerikan halkına çekiliyor bu tip polisiyeler.

bunu becerebilene almanyada fahri kayserlik veriyorlar ubi olduğundan ben beklemiyorum bile. aylar yıllar süren goygoydan sonra sayısız balon çıkaran bir firmadan hiçbir şey beklemiyorum artık.

öte yandan haruki murakami'nin iq84'ünü okuyordum yarım kaldı niyeyse, türkçe ama çevirisinin güzel olduğunu hissettim. bunun haricinde kindle da kütüphane de kitap dolu, bir ona bir buna gidip geliyorum, çok öyle vazgeçemeyeceğim bir şey bulamadım şu sıra. ludlum'un bourne serisine başladım en son. filmin daha geniş işlenmesi güzel geldi. jack london martin eden'a sanırım on yıllarca geç başladım en son o bitti, harikaymış. romanların haricinde ha-joon chang'in sanayileşmenin gizli tarihi'ne başladım, kore kalkınmasıyla ilgili kısımlardayım, korenin yakın tarihi çok ilginç. herifler kitabın yazılmasından elli sene evvel yani bu yüzyılda yokluktan taş yiyorlarmış. bugünlere ulaşmaları her ne kadar amerikan torpiliyle de olsa ibretlik. vsvs.. okuma bence kötü alışkanlık, o kadar çok okunacak şey var ki okumakla bitmiyor çünkü. cemil meriç'e başlayayım diyorum araya karamazov kardeşler giriyor, onu okurken biri ecinniler'den bir pasaj atıyor lan ona mı dönsem diyorum, o sırada aklıma handbook of recording engineering gibi listenin teknik tarafındaki kitaplar geliyor... tamamen maymun iştahlı ve şıpsevdi biri olarak cidden tek bir kitaba odaklanmakta zorlanıyorum.

geb aşağı yukarı mühendislik seviyesinde. diğeri daha basit tutulmuş. sizin veya bu forumdaki herhangi birinin okuyup anlayamayacağını sanmam. ama itiraf etmeliyim ki ben geb'i %100 anlamış değilim. yine de ufkumu beş on kat genişletmiş bir kitaptır. "mind" yapay zeka, matematik, felsefe, bilgisayar bilimi, automata teorisi ve tabii alan turing filan "keywordlerini" görünce benim aklıma bu iki başyapıt gelir direkt.

bunu görünce geb (douglas hofstadter) ve emperor's new mind (roger penrose) "kutsal kitapları" aklıma geldi, okumuşsunuzdur herhalde...