-
Mesaj sayısı
1.017 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
16
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by Ozan Başeski
-
Photos uygulamasında sağ üstte edit'e basıp yeni klasör tanımlayabiliyorsun. Whatsapp'dan gelen resimleri otomatik oraya atar mı denemedim açıkçası ama en kötü ihtimal ile elle oraya aktarabilirsin. Aslında mesela Instagram için kendisi otomatik yeni klasör açıyor.
-
Apple ile Microsoft daha önce de dediğim üzere farklı stratejileri deniyorlar. Microsoft tek bir işletim sistemi ile bilgisayar, tablet, akıllı telefon, oyun konsolu gibi birçok alanda boy göstermek ve bunların birbiriyle haberleşebilmesini istiyor. Apple ise bilgisayarlarında Mac OS ve dokunmatik ürünlerinde iOS ile yola devam ediyor. Şu an için kullanım amaçlarına göre bu tarz iki işletim sistem ile birlikte ilerlemenin daha doğru ve mantıklı olduğunu düşünüyorum zira bilgisayar kullanırken hiçbir zaman için ekranı bir elleyeyim diye ihtiyaç duymuyorum. Çünkü bilgisayarda yaptığım işler belli. MS Excel'de tablolar, spreadsheetler hazırlamak, Word'de yazı yazmak veya Autocad'de belli bir proje üzerinde hesaplamalar yapmak. Bunları klavye kısayolları ve fare ile ya da trackpad ile çok çok rahat yapabiliyorum, bilakis dokunmatik bir arayüz ile çok daha zor olacağını düşünüyorum. Tablet ve akıllı telefon kısmında ise bu iş için yazılan iOS uygulamaları sayesinde o ürünlerde yapılabilecek işleri de rahatlıkla yapabiliyorum. Örneğin epostalarımı takip etmek, kısa cevaplar yazmak, fotoğraf çekmek ve fotoğraf arşivime bakmak veya müzik dinlemek-dizi izlemek, podcast dinlemek vs vs gibi. iPad'de Mac OS olması son derece tuhaf olurdu mesela. Dokunmatik arayüze göre baştan dizayn edilmemiş ve optimize edilmemiş bir işletim sistemi bu aldığım zevki bir anda minimuma indirirdi diye düşünüyorum. Şu anda windows tabletlerde veya hibrit makinelerde gördüğüm de tam olarak bu. Örneğin 8-10" bir tablette masaüstü arayüzüne neden ihtiyaç duyulur? Sadece metro arayüzüyle yazılmış yepyeni bir mobil Windows sürümü olsa daha iyi olmaz mı? Ama tabi o durumda her programın iki ayrı işletim sistemine uygun yazılması sorunu var. Eh bir zahmet o kadar oluversin. Sonuçta telefon veya tablette parmağımla dokunarak kullanacağım ikonlar ve bu arayüze uygun uygulamalar olması zaten olması gereken bir durum değil midir? Aynı işletim sistemini her yere koyarım gibisinden bir yaklaşım burada ne kadar mantıklı? Tam tersi durumda da masaüstü bilgisayarda metro arayüze neden ihtiyaç olur? Neyse ki Windows 10 ile MS bu hatasından bir miktar geriye döndü de metro arayüz saçmalığını biraz olsun kaldırdı bilgisayarlardan. Tüm bunları söylemekle birlikte hibrit ürünleri beğenmiyor muyum? Çok beğeniyorum. Gerektiğinde tablet olarak kullanılabilmeleri büyük kolaylık sağlıyor evet ama Windows hem masaüstü kullanımı hem dokunmatik tablet deneyimi açısından ne kadar elverişli? Bu son derece tartışılır bir konu. Olay ürünlerin kalitesinde değil, olay MS'un esasen masaüstü bilgisayarlar için yazılmış olan bir işletim sistemini aslını bozmadan ufak makyajlarla her yere koymak isteme saçmalığı. Naçizene görüşlerim bunlardır...
-
Benim katılmadığım ve istemediğim nokta zaten Mac OS ve iOS'un birleşmesi. Bunu Apple'ın hiçbir zaman için yapacağını düşünmüyorum, en azından yakın bir gelecek için diyeyim. Microsoft ile Apple farklı anlayışta firmalar. Şu an için ben açıkçası Apple'ın stratejisini yani dokunmatik arayüze göre dizayn edilen işletim sistemi ile masaüstü işletim sisteminin ayrı olmasını daha doğru buluyorum. Çünkü biri diğerinin yerine geçtiğinde o işe göre dizayn edilmediği için kullanışsız oluyor.
-
Çevrilecek bir kaz yok hocam Samimi düşüncelerimi paylaştım, katılmayabilirsiniz. Bu ürüne 2000 dolar civarı para verecek adamın son düşünceği şey touch screen olmasıdır sanıyorum, veya touch screen var diye o parayı vermiyordur ve touch screen olmasa da o parayı verir gerektiğinde. Ama düşünce olmayan argümanlar da var aralarında. Fiyat farkı gibi, incelemedeki tutarsızlıklar gibi. Ayrıca amazon falan da göndermez hiç sanmıyorum. Gönderse şimdiye kadar olan eski surface ürünlerini de gönderirdi.
-
Touch screen ile profesyönel manada ne yapacaksınız çok merak ediyorum. Touch screen istersem zaten tablet alırım veya çok daha ucuza surface pro 4 alır geçerim. Her neyse bence güzel, başarılı bir ürün ama fiyatına göre değerlendirdiğimizde kaçmayacak bir fırsat değil. Bu benim görüşüm tabi. Zaten Türkiye'de kesinlikle satılmayacağını da düşünürsek bu tartışmayı çok uzatmanın manası da yok. Sadece verdiğiniz inceleme taraflı yapılmış ve gerçekleri yansıtmıyor.
-
@@ResetButton fiyatlarda yanlışlık yok. Microsoft USA sitesinden dilersen kontrol edebilirsin. 13" Macbook Pro early 2015 yani benim de kullandığım cihazın Core i5 2.7 GHz Broadwell işlemci, 8gb ddr3 ram, 256gb ssd, iris 6200 graphics, 2560x1600 retina ekran olan modeli 1499 dolar. Surfacebook'un buna muadil olan Core i5 işlemcili, 8gb bellek ve 256 gb SSD'li onboard ekran kartlı modeli ise 200 dolar daha pahalı ve 1699 dolar. Bir de testteki gibi nvidia gpu'lu model istenirse 1899 dolara çıkıyor fiyat ki o durumda 400 dolar fiyat farkı oluyor, az denemez. Sunduğu donanım çok daha fazla derken nesi fazla anlamadım, kalemi diyorsanız evet bir kalem 200 dolar ediyorsa haklısınız zira standart halleri arasında 200 dolar fark var. Sonuçta dediğim gibi Microsoft'a göre gerçekten beklemediğim kadar iyi bir cihaz olmuş ama karşılaştırma yaparken doğru ürünleri karşılaştırmak lazım. 13 ile 15" kıyaslanmaz diyorsunuz ama fiyatları aynıysa veya çok yakınsa bana göre bal gibi de kıyaslanabilir çünkü alışveriş yaparken insanlar ödedikleri paraya ne aldıklarına bakarlar diye düşünüyorum. 100 dolar fazla vererek 1999 dolara 15" macbook pro ve quad core i7 işlemci ile 16gb ddr3 bellek alınabiliyor. Eğer discreet gpu istenirse, Surfacebook'un Core i7 işlemci, 16GB bellek, 512 gb ssd ve Nvidia gpu'lu modelini, 15" macbook pro'nun yine i7 quad core işlemcili, 16gb bellek, 512gb ssd ve amd m370 gpu'lu bilgisayarı ile kıyasladığımızda ise macbook pro'yu 2499, surfacebook'u da 2699 dolara alıyorsunuz. Yine 200 dolar daha pahalı. http://www.microsoft.com/surface/en-us
-
@@Kibitzer Arkadaşların dediği gibi bağlanıyorum. VPN olarak şimdilik Zenmate ile başladım. 7 gün bedava deneme süresi veriyor. Sonrasında aylık 9 euro ama bana hemen %10 indirim kuponu geldi. 8 euro'ya bir ay abone oldum geçtiğimiz pazartesi günü. Yıllık ödemek istersen daha avantajlı fiyatlar olabiliyor. Aylık 5-6 euro'lara kadar düşebiliyor maliyeti, tabi yıllık tutarı tek seferde çekiyorlar bu durumda. Onun haricinde Netflix ilk ay bedava sonrasında her ay 9.99 dolar. Hulu istersen reklamlı olarak 7.99, reklamsız 11.99 dolar ödüyorsun. Ancak eğer birçok kişi gibi takip ettiğin güncel dizileri torrentten indiriyorsan hulu'nun çok fazla esprisi yok zira tüm sezonların arşivi yerine sadece son sezon bölümleri bulunuyor burada dizilerin. Film arşivi ise Netflix'e göre çok daha az. Netflix'te ise birçok film ve dizi var. Eski kült, klasik filmler ve dizileri bulabiliyorsun ancak güncel dizilerin biten sezonları bir sonraki yaz döneminde netflix'e geliyor. Mesela Arrow şu anda 4. sezona başladı, Netflix'te ilk 3 sezonun tüm bölümleri var, Hulu'da ise 4.sezonun ilk 3 bölümü yer almakta. Bununla birlikte Colombo, Star Trek, Star Trek Next Generation-Deep Space Nine, X-Files, Murder She Wrote gibi klasik diziler ve birçok güzel polisiye ingiliz dizileri falan tüm sezonlarıyla Netfllix'te mevcut. Kısacası Netflix mobil uygulamasıyla birlikte sürekli yanında taşıyabileceğin bir film-dizi kütüphanesi gibi. Hulu ise daha güncel filmlerin bulunduğu, güncel dizilerin son sezonlarının yer aldığı ev sineması gibi. Ben Hulu'ya bu yüzden üye olmadım ama Amerika'da torrent vs olaylarında ihtar alabildiğin ve devamında internetini kesebildikleri için Hulu'yu da mutlaka düşünürdüm sanırım. Bu servislerin VPN ile bağlananları aktif olarak bloklama durumu olmaz inşallah. Olur mu dersen nasıl tespit edecekler bilmiyorum ama adamlar ekstradan bizlerden de para kazanıyorlar, hani bağlanıp korsan şekilde bedava izlemiyoruz bu yayınları. Bence o yüzden çok ısrarcı olacaklarını düşünmüyorum.
-
Hazır pc'de ülkemizdekileri pek katmayın bence @@ResetButton. Exper, Casper falan gibi mega dandik markalara hazır pc demeye bin şahit lazım. Türkiyede alienware, dell gibi güzel markalı pc'leri pek göremiyoruz. Eskiden ibm, hp vardı o da bitti. Konuya dönecek olursak yeni 4K iMac'ler bence güzel ve günümüz standartlarına göre düşündüğümüzde ekran kalitesi bakımından olması gerektiği gibi olmuş. Yalnız artık apple'ın iMac'lerde de macbook pro ve air ailesinde yaptığı gibi ssd standardına acilen geçmesi lazım. 5400 rpm yavaş diskler ile o güzel aletler heba oluyor. Bunun dışında yeni magic klavye de yeni macbook'un klavyesi ile aynı sanırım ve güzel ama bir önceki nesil kablosuz apple klavyem olsa geçmeyi düşünmem. Yeni magic mouse 2 ise tekrar şarj edilebilir olması bakımından çok iyi ama şarj yerinin kötülüğü bakımından ise fail olmuş. Tek teselli 2 dakika gibi çok kısa bir şarjda tekrar 9 saat kullanabilme olmuş. Magic Trackpad 2 ile de macbook pro'lara gelen force touch özelliği Mac Mini ve iMac'lere de getirilmiş oluyor ki çok işe yaradığını söylemem lazım bazı durumlarda. O bakımdan magic trackpad 2 kesinlikle alınır bir ürün.
-
Hayatımda gördüğüm en taraflı incelemelerden biri. Sözde objektif görünen bir yazı ama derinine inip okuduğunuzda anlıyorsunuz. Herşeyden önce birkaç ay sonra çıkacak olan Macbook Pro skylake işlemcili güncellemeyi bekleyip incelense daha bir elmalarla elmalar karşılaştırılmış olurdu. Ama hadi onu geçtim... İncelemedeki işlemci testlerine gelelim. 15 watt güç tüketen skylake işlemcisi daha az ısınıyor ve turbo boost ile daha az hızlanıyor, o yüzden 28 watt tüketen broadwell işlemciye yetişemiyor demek tam anlamıyla salaklık kusura bakmasın kimse. Herşeyden önce broadwell 5. nesil, skylake 6. nesil Intel işlemci ailesi. Her nesilde intel'in güç tüketimine önem verdiği bilinen birşey. 15 watt tüketmesi 28 watt'a göre tabi ki daha iyi ama performans olarak bir önceki neslin gerisinde kalıyorsa işte turbosu azmış da az ısınıyormuş da ondan yetişememiş gibi komik bahaneleri kimse yemez. Bilakis 6. nesil ile 5.nesil intel işlemci kullanan iki üründe bir önceki nesli kullanan ürün cpu testlerinde öndeyse bu pek parlak bir durum değildir. Aynı şekilde pil tüketim konusunda da karşılaştırma komik. Yukarıda da dediğim gibi 6.nesil skylake işlemci ile pil tüketiminde biraz daha cimri davranacağı belli surface pro'nun. Bana göre bunları karşılaştırmak da abes. GPU testlerinde de olması gereken sonuçlar var zaten ki bu da discreet nvidia grafik çipi sayesinde olmuş, kaldı ki bu versiyonun fiyatı 2000 dolarlarda. 1500 dolara satılan macbook pro versiyonunda iris 6100 onboard grafik çipi ile kıyaslayınca öne çıkmasından doğal birşey yok. O durumda 15" lik amd discreet grafiğe sahip 15" modeliyle kıyaslasalardı biraz daha mantıklı olurdu ya da surfacebook'un harici grafik kartı olmayan 1500 dolarlık versiyonu ile karşılaştırma olsaydı yine mantıklı veya objektif diyebilirdim. Tüm bunlar dışında test edilen oyunun da windows altında daha iyi sonuç vereceği aşikar. Macbook pro'da test edilirken bootcamp ile test edilmesi daha doğru olurdu. Bunun gibi başka saçmalıklar da sayabilirim. Sonuç itibariyle tüm bu dediklerim Microsoft Surface Book'u beğenmediğim ya da kötü bulduğum anlamına gelmesin. Çok çok güzel bir ürün çıkarmış Microsoft. Kendisinden beklemediğim kadar başarılı hatta. Ancak bir test yapıyorsanız biraz hakkaniyetli davranmanız lazım. Fanboyluk yapılacaksa onun adı inceleme olmaz.
-
Daredevil ilk sezonu Netflix'te izledim. 13 bölüm su gibi aktı bitti. İkinci sezon sanırım 2016 ilkbaharında başlayacakmış. Heroes Reborn da izliyorum o da 13 bölümde ilk sezonu bitirecek, 6.bölüme geldi, şimdilik fena gitmiyor.
-
Ben de evdeki tüm aletlere kurdum bakalım. Şu an için 9.0.2 ye göre bir performans farkı veya görsel ya da işlevsel fark görmedim.
-
Konuya çok derin ve kapsamlı bir katkıda bulundunuz çok teşekkürler. Biz de tam bunu tartışmıştık
-
@@ResetButton hocam işte anlatmaya çalıştığım nokta o. Hepimiz kaliteli parçalar ile pc topluyoruz veya topladık zamanında. Sizin ne kadarlık bir deneyiminiz oldu bilemiyorum fakat şahsen ben abartısız yüzlerce parça elimden geçmiş ve onlarca sistem toplamışımdır. Birçok hatalar ile karşılaştım. Bunun sebebi kullandığım parçaların kalitesiz markalar olması değildi. Bilakis Asus ROG serisi anakartlardan, overclock belleklerine, highend özel soğutmalı ekran kartlarından,1000 wattlık kaliteli güç kaynaklarına, Lian Li gibi mükemmele yakın alüminyum kasalardan extreme edition Intel veya FX serisi AMD işlemcilere kadar parçalar bu bahsettiklerim. Fakat sistemi topluyorsunuz ve çalışmayabiliyor. Bunun sebebi de olası veya olabilecek uyumsuzluk veya fabrikasyon üretim hatalarını önceden öngörme şansımızın olmamasıydı. Apple ürünlerinde bu tarz bir uyumsuzluk veya arıza sorunu ile karşılaşma olasılığınız kendi çok kaliteli parçalarla topladığınız bir pc'den çok çok daha az. Söylemek istediğimin özü bu.
-
@@ResetButton evet kirişi de kaplatmanız faydalı olur. Şöyle bir şey de olabilir. Kirişin ön yüzünden dediğim konstrüksiyon ve yalıtım+alçıpan işini yaptırabilirsiniz. Bu durumda odanızın boyu 6-7 cm ufalacaktır ama kiriş izini gizlemiş de olacaksınız bu şekilde. Akustik süngerler de var dediğim gibi. Bunların özel yapıştırıcıları olabiliyor. Oditoryumda sahne tavanında mesela şu ürünlerden kullanmıştık geçen sene. Bunların özel tutkalları var ve ayrıca duvara dübelleniyorlar. http://akustiksunger.net/basotect.html
-
Ses izolasyonu konusu başlı başına bir uzmanlık alanı aslında. En basit yolu mevcut duvarın önüne kutu profil demir konstrüksiyon yaptırıp arasına 5 cm kalınlığında taşyünü kaplatmak ve önüne alçıpan vidalatıp boyatmak bence ama mevcut kiriş dişinizin en azından 6.50 cm falan tolerans payı olması lazım kutu profil ve alçıpan kalınlığı göze alındığında. Bunun haricinde bazı ses yutucu sünger paneller falan var ama araştırmak lazım. Eğer daha ince bir katman dilerseniz belki bu tarz ürünlerde bulunabilir. Eğitim kurumları içinde iki tane oditoryum projesinde çalışmış birisi olarak konu hakkında en ideal ve yapımı kolay çözümlerden birinin dediğim çözüm olduğunu söyleyebilirim.
-
Hayırlı olsun @. Bence şu an için doğru karar vermişsin.
-
Peki SSD veya anakart değişiminde yine 8.1 ve sonra 10 güncellemesi sırasıyla mı gitmemiz gerekecek? Direk Windows 10 kuramıyoruz değil mi?
-
Selamlar arkadaşlar Geçen sene içerisinde evde salonda steam ve origin oyunlarını oynama maksadıyla kurmuş olduğum masaüstü bilgisayarımda yaşadığım can sıkıcı bir sorun var ve bu sorun yüzünden sistem güncellemesi planlarım var ancak öncelikle sorunu iyi anlamak gerekli. Kısaca özetlemem gerekirse sistem restart ettiği zaman bazen açılmayabiliyor. Bios ekranını her zaman geçiyor ve windows yükleme kısmına geliyor, burada bir sıkıntı yok ancak windows yükleme ekranı bir türlü geçmiyor. Normalde 10 sn. içerisinde Windows'a girdiği halde bu problem başgösterdiğinde 2-3 dk windows yükleme logosunda kalıyor ve sonunda mavi ekran geliyor. "Windows bir sorunla karşılaştı, sistem yeniden başlatılacak v.s" gibisinden. Altta da "BOOTABLE DEVICE NOT FOUND" veya " CAN'T ACCESS BOOT DEVICE" gibisinden mesajlar görüyorum. Her ne kadar restart da etsem veya pc'yi kapatıp açsam da bu sorun devam ediyor ve windows tamir edilme safhasında da düzelmiyor. Düzeltmek için kasayı açmak ve ssd'lerin sata kablolarını söküp başka sata yuvasına geri takmak gerekiyor. Bunu yapıp sistemi yeniden başlattığımda ilk günkü gibi çat diye windows'a giriyor. Sorunun yazılımsal olduğunu düşünmüyorum o yüzden yeniden Windows kurmaya kalkışmadım ama yazılımsal olabilir deniyorsa yaparım. Windows 8, 8.1 ve şimdi Windows 10 kullanıyorum, problem devam ediyor. Her restartta olmuyor ama 4-5 restart sonrası kesin oluyor. O yüzden artık sistemi yeniden başlatmaya korkar oldum. Yeniden başlatma gerektiğinde sistemi komple kapatıp yeniden açıyorum. O zaman sorun olmuyor. Sata kablolarında sorun olabilir diye onları da değiştirdim ama problem değişmedi. Anakartın son biosunu güncelledim, sonuç değişmedi. Anakartın bios ayarlarında Intel'in RST özelliğinden olabileceğini okumuştum. Bunu kapattım ama probleme çözüm olmadı. Hız aşırtma olması veya olmaması farketmiyor zira herşeyi bios defaults'a da aldım. Dediğim gibi komple anakartı değiştirme veya sistem ssd'sini değiştirmek dışında neredeyse herşeyi yaptım. Sorun yazılımsal olabilir mi herşeyden önce? Yani sıfırdan temiz Windows kurmak farkettirir mi? İkinci olarak bu Intel RST teknoloji gerçekten gerekli midir? Açıp açmamak ne kazandırır ne kaybettirir? Sistem bileşenleri de şöyle: -Asrock H87 Pro 4 ATX -Intel Core i5 4690K + Corsair H80i -2x4 GB Corsair DDR 3 1600 -120 GB Samsung EVO 840 SSD -256 GB Sandisk Ultra II SSD - 4GB Asus GTX 970 Strix - Corsair Carbide 200R + 550 Watt Corsair VX 550 PSU Bana anakartta veya anakartın sata kontrolcüsünde bir sorun olma ihtimali daha yüksek gibi geliyor ama tabi emin olamıyorum. Bu durumda anakartı Z97 bir anakart ile değiştirmemi önerir misiniz? Anakart haricinde SSD veya bellekler ile ilgili bir sıkıntı olabilir mi? Gerçi bellek hatası pek aldığımı hatırlamıyorum ama sorunu bir türlü çözemediğim için bir yıldır resmen paranoyak oldum. Bu sorun öyle birşey ki günlük kullanımınızı aslında etkilemiyor zira sistem açıldı mı canavar gibi kullanıyorsunuz. Hatta şu anda günlük 4.2 GHz olarak 4690K yı kullanmaktayım sorunsuz şekilde. Olay şu ki eğer sistem bir anda açılmamaya karar verirse o zaman kasayı komple açıp yukarıda anlattığım saçma işlemleri yapmadan kesinlikle sorun düzelmiyor ki bu da geçici bir düzelme oluyor. Tahmin edersiniz ki ama artık bu durumdan bıktım. Kesin çözüm neyse ona ulaşma hedefindeyim. O yüzden anakart almayı ciddi olarak düşünüyorum. Bu sizce yeterli olur mu? Anakart alırsam artık nispeten eski bir çipset olduğu için 450-500 lira üzerinde bir para vermeye değer mi? Örneğin Asus Z97 Pro Gamer anakartı : 685 lira - http://www.vatanbilgisayar.com/asus-z97-pro-gamer-intel-z97-soket-1150-ddr3-3200mhzoc-hdmidvi-anakart.html?srt=PU Sonuç itibariyle bu acaip problemi nasıl çözerim sizce? Eğer anakart değişimi şart gibiyse z97 almaya değer mi? Şimdiden fikir verecek herkese teşekkürler
-
İşte toplama pc'nin o yönden avantajları olduğu gibi, profesyonel şekilde toplanmadığı ve her parçanın birbiriyle %100 uyumu test edilemediği için arada sırada veya sık sık problemler çıkma olasılığı da iMac'lere göre çok daha fazla. Tabi eğer eliniz bu işlere yatkın ve yarım saatte güç kaynağı değiştirmek sizin için sorun değilse veya bu tip işleri hobi olarak görüp uğraşmayı seviyorsanız sorun değil. Ancak birçok kullanıcı için bu tarz değişiklikler yapmaya mecbur kalmak zamanla sinir bozucu olabiliyor. Örneğin toplama bir pc ve bir iMac'i 3-4 yıl kadar kullandığınızda hangisinde daha çok kronik veya kullanıma bağlı sorun oluşuyor veya daha doğrusu hangisinde bu potansiyel çok daha fazla, buna da bakmak lazım. Sonuçta iMac herkese göre değil, bu forumdaki oyun sever ve pc ile ilgili birçok şeyi bilen insanlar için kesinlikle değil ama sorunsuz kullanım ömrü dendiğinde bariz avantajları var. Ekran kartı vs konusuna girersek pek adil bir karşılaştırma olmaz, biraz elma ile armutu kıyaslamış gibi oluruz zira her ne kadar ikisi de masaüstü pc diye geçse de kategori olarak, iMac alacak kişi ile toplama pc alacak kişinin kullanım amaçları ve kullanıcı profilleri çok farklı olacaktır. Zira oyun oynamak için toplanacak pc'de en güçlü işlemci, ekran kartı vs bileşenleri kullanılacağından hem makinenin harcadığı güç yüksek boyutlarda olacak hem de kullanım esnasında çıkaracağı sesin desibeli yüksek olacaktır iMac'e kıyasla. Eğer amaç oyun oynamak değilse aslında sunduğu 4K - 5K ekranı ve diğer bileşenleriyle benzer bir pc'ye göre çok yüksek fiyat farkları olmasa gerek. Son olarak Windows-Mac OS arasındaki farkı söylemeden geçmek de olmaz. Oyun haricinde evde Windows kullanmanın getireceği hiçbirşey olmadığı gibi sinir-stres sahibi olma potansiyeli gibi götürebileceği çok fazla şey var
-
Sonuçta usb slotlarında çok fazla birşey yok. Klavye-mouse RF alıcıları, Logitech G930 kulaklık şarj bağlantısı, Xbox 360 kablosuz gamepad alıcısı takılı sadece. Ayrıca usb güç girişlerindeki aletlerden dolayı Windows açılmamazlık eder mi tam bilemiyorum. Kaldı ki güç dağıtımında bir sorun var ve Windows açılmıyorsa bu yine anakartla ilgili bir problem gibi duruyor.
-
İzlediğim video bende hiç iyi bir etki bırakmadı. Far Cry olsun çamurdan olsun mantığı ile yeni bir Cod veya AC serisine bağlanmış durumdayız gibi görülüyor.
-
Forumda donanım kısmında mevcut bilgisayarımla ilgili bir şikayetim var ve bir ihtimal anakart ve/veya ssd değişikliğine gitme durumum söz konusu. Şu andaki sistemimde ise Windows 8.1 üzerine Windows 10 güncellemesi yapmıştım, yani bu sisteme istersem usb flash diskten sıfır Windows 10 kurulumu yapabiliyorum. Peki anakart değiştikten sonra yine direk Windows 10 kurulumu yapabilecek miyim? (Cevap hayır olsa gerek ama emin olamadım). Anakart yerine sadece ssd değişse bu durumda direk Windows 10 kurabiliyor muyum? Ayrıca Windows 10 direk kurulum veya 8.1 üzerine kurulum yaptıktan sonra aktivasyonda sorun yaşarsam ki yaşayacağım garanti gibi, o durumda telefonla arayıp 9x6=54 haneli süper salak harf ve rakam takımlarını telefondan duyup pc'ye girerek aktivasyonla mı uğraşmam gerekecek?
-
Boşta HDD yok maalesef, zira sahip olduğum hdd'ler ya NAS içinde ya da external disklerde ki hemen hepsi 5400rpm diskler. Kaldı ki HDD'ye windows kurduğumda sorun düzelse dahi 2016 yılı arefesinde HDD'li sistem kullanmayı bünyem kaldırmaz muhtemelen. HDD, arşivleme dışında mümkünse kasa içinde olmasın diye düşünüyorum. Bunun dışında Samsung 840 Evo 120 GB'a sıfır kurulum yapıp deneyebilirim. Olmazsa ikinci SSD olan Sandisk Ultra II 256 GB SSD'ye de sistem kurabilirim. Ya da direk anakartı değiştirip deneyebilirim. Zira bana sorun oradaymış gibi geliyor. Sandisk ve Samsung'un kendi programlarıyla baktığımda her iki SSD'de de son firmwareler yüklü, ayrıca yine bu programlar ile scan ettirdiğimde bir hata ile karşılaşmıyorum. Bu arada sata portlarının hemen hepsini denedim değişim yaparken bu arada onu belirteyim, yani sök-tak yaptığımda geri aynı porta takmıyorum kabloyu.
-
Şu ana kadar Windows 8-8.1 ve 10 hep upgrade şeklinde kuruldu sisteme. Olmazsa bir ara sıfır Windows 10 kurayım bir 120GB Samsung 840 Evo'ya. Bir de öyle deneyeyim. Yine hata devam ederse ilk planda SSD'yi mi değiştirmek daha doğru olur diyorsun?
-
Açıkçası şu anda deneyecek fazladan SSD'im yok. Tabi içinde takılı olan 256 GB SSD'ye de sistem kurmayı deneyebilirim ama sanki bana anakartla ilgili bir sorun olma ihtimali daha kuvvetli gibi geliyor tam emin olamasam da. Bu Gigabyte Z97X Gaming 3 fiyat olarak güzel. M2 Sata ve Sata Express portları da var gördüğüm kadarıyla ki güzel. USB 3.1 yok bir tek sanırım ki Z97 çipseti sanırım native olarak 3.1 desteklemiyor zaten diye biliyorum. Bunun haricinde anakartın eksi veya artı yönleri neler acaba? Ayrıca teklif için çok teşekkür ederim Tolga. Yalnız H81 ve H97 de oc özellikleri var mı? K işlemci olduğu için en azından oc yapıp yapmama opsiyonu bende olsun istiyorum. Kullandığım anakart da aslında ilk başta i5 4440 için alınmıştı ama K serisi işlemci takınca gizli oc menüsü açıldı ASrock'ın meşhur. Başka anakartlarda bu özellik yok sanırım H serilerinde.