ZvAnA

CHW
  • Mesaj sayısı

    2.835
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    108

Everything posted by ZvAnA

  1. Xiaomi olmasa da benim bazı şerit ledlerimde de aynı durum var. Elektrik gidip gelince yanmaya başlıyorlar. Ama diğer bazı ledlerimde de bu olmuyor.
  2. Bu tür ürünler genelde zaten evde ya da büro tipi yerlerde değil de, fabrikalarda üretim bantlarında ya da çeşitli üretim tesislerinde otomasyon sistemleriyle birlikte kullanılması amacıyla tercih ediliyor.
  3. Tam olarak HDR kullanabilmek için önemli olan panelin BT2020 renk skalasını tam olarak desteklemesi ve min. 2000 nit parlaklık verebilmesi. Bunu sağlayan paneller HDR'nin şu ana kadar çıkmış tüm formatlarını sorunsuz gösterebiliyor. Şu ana kadar benim bildiğim formatlar Dolby Vision, HDR 10, HDR 10+, HLG, Advanced HDR. Bunlardan Dolby Vision için üreticinin Dolby'e lisans ücreti ödemesi gerekiyor, diğerleri ise ücretsiz bildiğim. Onlarda da HDR 10 ve HDR 10+ daha fazla kabul gören formatlar. Plus olan HDR 10'un revize ediliş hali ve daha iyisi. HDR 10 destekleyen bir panel HDR10+ desteklemeyebilir. 1000 nit ile de HDR keyfi yaşanabiliyor ama tüm formatların teknolojik olarak desteklenmesi için min 2000 nit gerekli. Bu arada CES 2018'de Sony 10.000 nitlik 8K bir led panel gösterdi. Bu demektir ki her sene daha parlak ekranlar gelecek. Buna göre de bu hdr formatları daha fazla değişime uğrayabilir.
  4. Dün Only The Brave izledim. Tavsiye olunur, fena film değil. http://www.imdb.com/title/tt3829920/
  5. Coin camiası kartlara saldırdığı için tedarik sorunu var ve fiyatlar da yüksek haliyle. Bu duruma artık bir çözüm bulması lazım üreticilerin. Çünkü olaya sırf ekran kartı olarak bakmamak lazım. Şuan heleki oyuncu tarafında pc toplamaya kalkan kullanıcı ekran kartı bulamayınca diğer bileşenleri alsa ne olacak. Bu durum dolaylı olarak anakart, işlemci ram, monitör vs satışını mutlaka etkiler. O yüzden uzun dönemde üreticilerin işine gelen bir olay da değil.
  6. hakikaten bir iki başlıkta pubg'ye bok muamelesi yapıldığını görüyorum ki ben de bunu komik buluyorum. Sonuçlar ortada. Size hitap etmeyebilir ama lüzumsuzluk abidesi falan demek pek gerçeği yansıtmıyor.
  7. Enteresan olmuş, belki de gerçekten bozulmuştur.
  8. Bu ve benzeri problemleri ben genelde şu şekilde çözüyorum; Cmd komutunu ile yönetici olarak konsolu açın. diskpart yazın, list disk (burada usb belleğiniz veya sileceğiniz disk kaç numara ise onu aklınızda tutun) select disk 1 (seçeceğiniz disk 1 numarada, gördüğünüz gibi 1 yazılı. 2 ise 2 yazın[Aklınızda tuttuğunuz]) clean create partition primary select partition 1 (burada yazıldığı gibi yazın 1 numarasını değiştirmeyin) active format fs=fat32 (Eğer NTFS'ye dönüştürecekseniz fat32 olan yere ntfs olarak yazacaksınız) assign exit Genellikle benim usb flash disklerde karşılaştığım sorunların ilacı oluyor bu yöntem.
  9. Yalnız arkadaş yanlış boy perçin kullanmış, bir ay sonra teker teker atmaz inşallah o perçinler. Ben yeni eve geçerken çalışma odamın dekorasyonuna karar verirken bu tarz birşey mi yapsam diye düşündüm önce. Ama PC kasalarını ve kasa içinde donanımların gözükmesini sevdiğimden bu tarz saklı bir tasarım istemedim. Üst tablası komple cam olan bir masa düşündüm ama onda da çok hantal bir yapı olacaktı. Ayrıca sisteme giren toz da çok göz önünde olacağından o tip kullanım hoşuma gitmeyecekti.
  10. Bu şekilde hard tubing dediğimiz akrilik boru kurulumları dışında; pvc hortum ile custom sıvı soğutma kurmada hata yapmak için gerçekten çok büyük bir talihsizlik yaşamak gerekiyor bence. PVC hortumlar hem esnek, hem de bağladığınız rakorlara öyle bir yapışıyorlar ki çoğu zaman hortumu sıkıştırmasanız bile bir sızma falan olması çok zor. Rakorları da bloklara, radyatöre vs. güzelce sıkarak takarsanız sorun çıkma olasılığı en fazla normal bir fanlı soğutucuyla aynı olacaktır. Tabi pvc hortum derken pc sıvı soğutma için geliştirilmiş düzgün hortumlardan bahsediyorum. Gidip bahçe hortumu takarsanız olmaz o iş. Hard tubing'de ise durum başka. DIY projelerinde yetenekliyseniz, sıvı soğutmada da belli bir tecrübe edindiyseniz, uygun alet, edevat da var ise düşünülebilir. Acemi kullanıcıların direk hard tubing işine girişmesini önermem. Sızdırma olasığı pvc hortumlara göre çok fazladır. Şöyle söyleyeyim; 2007 yılında bu işe merak sardım ve o zamandan beri kendi bilgisayarımda hep su soğutma kullandım. PVC hortumlarla yaptığım hiçbir kurulumda sıvı sızdırması vs yaşamadım. Başıma gelen tüm sızdırma olayları hep hard tubing kurulumlarında oldu. Ayrıca akrilik boru yapısı gereği esnek olmayan bir malzeme olduğundan performansı da olumsuz etkileyici özellikleri vardır. Hortum gibi eğip bükemediğiniz için çok fazla keskin dönüş yapmak durumunda kalındığından akış hızını olumsuz yönde etkileyip, pompaların daha fazla zorlanmasını ve bu nedenle pompaların daha fazla ısınmasına sebebiyet verir. Hoş, düzenli bir görünüm dışında tek amaç performans ise pvc hortum kullanılması çok daha uygundur.
  11. Bu arada ben yukarıdaki yorumumu yaptıktan sonra TS'nin bu haftaki gündemini dinleme fırsatım oldu. Levent abi epey yanlış konuşmuş bu konuda. Kendisi zaten competitive bir pc oyuncusu değil. Oynadığı türler ve oyun tarzı da hepimizce biliniyor... Kendisi ortaya çıkan tearing'lerden rahatsız olmayabilir, stutter'ı farketmeyebilir ama bu böyle bir sorunun olduğu ve bundan benim gibi kullanıcıların büyük bir rahatsızlık duyduğu gerçeğini değiştirmez. Kendisi farketmiyor diye aslında böyle büyük bir sorun yok'a getirmiş ki işi, kusura bakmasın bu yorum yıllar önce bir kesimin dile getirdiği "gözler zaten 30 fps'den fazlasını algılamıyor yieee" gibi gerçekle bağdaşmayan sığ bir yorum olmuş.
  12. Bana oyun trailerı L4D'i hatırlattı, oynanış mekanikleri benziyor gibi.
  13. Abi ben de geçenlerde premium aldım indirim olunca. Artık ara aa bf1 döneceğim bu aralar, takılalım yine Rainbow Six Siege'in her şekilde min 400-500 saat gideri olur. Son yıllarda oynadığım en iyi multiplayer fps oyunu. Yaklaşık 1500 saat gömmüşüm Siege'e. Ama hiç pişman olmadım.
  14. GTX 1060 ile bu değerler hava soğutma ile yakalanabilir elbet. Stok soğutucuyla 2,2ghz bile görülebilen bir kart GTX 1060. Senin değerler de aldığın sıcaklığa göre oldukça iyi. Ama GTX 1060'ın 120 watt TDP değerine sahip olduğunu atlamamak gerekir. Benim verdiğim örnek GTX 1080Ti içindi ki tdp değeri 250 watt olan bir kart. 250 watt'ta açığa çıkan ısı ile 120 watt'lık ısıyı uzaklaştırmak arasında tabiki büyük bir fark var. Mesela GTX 1060'ta ekran kartına müdahele edip, modlama yapılarak güç limiti kaldırılırsa sıvı soğutma ile 2100 mhz'den, +100-200mhz daha ileri seviyelere stabil şekilde gidilebilir. Stabil derken de; 4-5 saatlik bir oyunun ardından ilk yarım saatte atıyorum 2200 mhz'le başlayıp sonra 2000 mhz'lere falan düşülmemesini kastediyorum. Ve dediğin gibi şuanda cpu'dan çok gpu'ya su soğutma yapmak çok daha efektif ve mantıklı.
  15. Ben yaklaşık 8 sene tüm oyunlarımı 120hz monitörde v-sync açık olarak oynadım. İki senedir de 144hz g-sync monitör sahibiyim. Dolayısıyla tecrübelerime dayanarak doğru bir kıyaslama yapabilirim sanırım. 120hz kullanırken oyunlarda 120fps ve üstünü tutturmaya çalışıyordum doğal olarak. V-sync açınca 120fps'nin altına düşmeyecek şekilde güçlü bir ekran kartına da sahipseniz g-sync ve freesync'in vaadettiği ekran yırtılma sorunlarından zaten kurtulursunuz. Ama bu noktada 120hz monitörse 120 fps, 144hz monitörse 144fps'nin üzerinde kalabilmek önemli. Anlık bile olsa fps bu değerlerin altına düşerse v-sync grafikleri 60/72 fps'ye kitleyeceği için hoş bir oyun deneyemi yaşamazsınız. Takılmalar(Stuttering) başlar, akıcılıkta gözünüzü hep rahatsız eden birşeyler olur. Peki bu durumda aşağıdaki soru sorulabilir? 120/144 fps altına düşülmediği durumlarda g-sync ya da freesync'in v-sync'ten farkı ne oluyor? Fark tabiki gecikme. V-sync açınca 120/144 fps altına düşmeseniz bile bu sefer input lag hissetmeye başlarsınız. Gecikme değerleri iyi olan monitörlerde bu durum çok can sıkmayabilir ya da çoğu kullanıcı bu input lag gecikmesini hissetmeyebilir ama bu konuda başarısız bir ürün varsa elinizde oyun keyfinizin içine eden bir durum yaşarsınız. İşte özellikle g-sync bu olumsuz durumu da gidermeye yarıyor. Ancak benim yaklaşık 8 senedir kullandığım 120hz LG W2363D input lag konusunda oldukça iyi bir ürün olduğundan v-sync açsam da input lag hissettiren bir ürün olmadı. Böylece yıllarca yırtılma vs. görmeden akıcı bir şekilde kullandım. Böyle bir monitöre sahip olan kişi v-sync açınca yırtılmalardan kurtulurken gecikme de yaşamadığı için sırf bu nedenden dolayı g-sync ya da freesync bir monitöre upgrade yapmıyorsa mantıklı bulurum. Ama şunu da unutmamak gerekir ekran kartınız ne olursa olsun, fps'niz 200 lerde de gezse, bir yerde bir şekilde anlık da olsa ekrana 120 fps gönderemediği durumlar mutlaka olur. Bu da stutter demektir. Bunun dışında daha önce de bir çok kez dile getirdiğim bir durumu yine dile getireyim. G-sync, free-sync monitörlerden bahsedilirken hep bir akıcılıktan söz edilir. Ancak akıcılık önemli olsa da önemli olan o akılıcıkta gözün ne kadar yorulduğu ya da o akıcılıkta ekranın ne kadar net olduğudur. Akıcılıktaki bu bahsettiğim netlik; monitör yüksek hz'lere çıkabiliyor ve ekran kartınız da yüksek fps'ler alabiliyorsa sağlanır. Çoğu forumda mesajlarda görüyorum; sanki g-sync ekrana sahip olunca her şartta süper bir akıcılık sağlanıyormuş gibi bir bakış açısı var. Öyle birşey yok. Çok net ifade edeyim gözleri yüksek hz ve yüksek fps'lerde oyun oynamaya alışmış bir kişiyi 100 fps'nin altı ister g-sync olsun, ister başka birşey asla tatmin etmez. O yüzden önemli olan akıcılığın netliğidir. Bunu da yüksek fps ve yüksek hz sağlar. Bu duruma da ayrıca dikkat etmekte fayda var. 80 fps'de g-syncle ile takılan kişi yırtılmalardan vs kurtulmuş olur ancak bu oynadığı oyunun güzel bir akıcılıkta olduğu anlamına gelmez. Tabi gözler 60hz monitöre alışıksa her şartta g-sync muhteşem bir deneyimmiş gibi olacaktır. Sonuç olarak zaten 120/144hz monitöre sahip kullanıcı için g-sync, freesync illa geçilmesi gerekli acil bir upgrade nedeni olmayabilir. İleride 2k, 4k vs. yüksek çözünürlükte bir monitör için değişiklik mutlaka olacaktır, o zaman g-sync ya da freesyncli bir monitöre geçilmesi mantıklı olacaktır. Yeni bir monitör alınacaksa ya da terfi zorunlu olduysa tabiki G-sync, freesync'ten kaçmanın da hiç bir mantığı yok. Unutmadan, yukarıda tüm yazdıklarım oyuncu profilindeki kullanıcılar için geçerlidir.
  16. Bu tarz kullanım şeklinin pratikte soğutma performansı açısından normal kullanıma göre ekstra bir getirisi yok. Daha çok sıvı soğutma kullanan kullanıcıların altta kalan bloklarının ön yüzünün görülebilir hale getirilmesi için pci-express extented ribbon kablolarının kullanılması ile bu akım başladı. Daha çok bir moda akımı diyebiliriz. Bu tarz kullanımın sağladığı tek fayda; ağır kartların anakart üzerindeki pci-express slotlarına yaptığı olumsuz baskının anakart üzerinden alınmasıdır. Bunun dışında tamamen görsellik açısından bir tercihtir.
  17. Ekran kartında hava soğutma ile full bloklu bir sıvı soğutmanın verdiği performansın kıyaslanması söz konusu bile değil. Son dönemde kıyaslanmaya başlamış olsa bile ekran kartı tarafında iİşlemcilerdeki gibi bir kıyas söz konusu değil. Gerçi işlemcilerde de son dönemde kıyaslanabilir olmasına neden olan durum özellikle intel tarafında thermal interface management çözümleri. IHS altında ucuz thermal pasta kullanımı nedeniyle ısı transferi çok boktan olduğundan sıvı soğutmanın performansı olumsuz etkileniyor. Delid yapıldığında sıvı soğutma ile hava soğutma arasındaki fark yine açılıyor. Ekran kartlarına dönersek hava soğutma ile 75-90 derecelerde takılabilen cayır cayır yanan kartlar full bloklu bir sıvı soğutma ile 35-45 derecelerde kullanılabilir ki, özellikle günümüz ekran kartlarındaki boost teknolojileri söz konusuyken soğutma belki eskisinden bile çok daha önemli. Atıyorum biri sıvı soğutmalı, diğeri klasik soğutmalı 1080Ti model iki ekran kartını herhangi bir oyunda gpu frekanslarını kıyaslarsanız sonucun ne kadar fark ettiğini anlarsınız. Hava soğutma ile 1600mhz hatta daha aşağı gpu frekanslarına şahit oldum çeşitli youtube incelemelerinde.. Hava soğutmalı kartların yanında 2000mhz ve üstü frekansta sabit kalmak ve bu sırada ekran kartının sıcaklığının 40 derecelerde olması asla herhangi bir hava soğutma çözümü ile ulaşılamayacak bir durum. Bir de fotodaki fan blower fan değil, nvidia'nın çift gpulu ekran kartlarında kullandığı klasik fanlı sistem.
  18. Neye benziyormuş
  19. Shunt mod zaten önceden beri özellikle Titan sahiplerinin yaptığı birşeydi. Lakin liquid metal sürme durumu sıkıntılı bir uygulama olduğundan, genellikle liquid metal sürülen bileşenlerin çevresine sıcak tutkal ile duvar örülüyor. Böylece sıvı metalin taşıp sıkıntı çıkarmasını engelliyorlar.
  20. Ne istiyorsun yavrum, gazoz vereyim mi Şaka bir yana Ankara'ya geldiğinde ara beni. Sana şöyle güzel bir kebap yedireyim.
  21. Evet gençler, hepsiburada kara cuma indirimlerinde kaptığım kendinden sıvı soğutma bloklu MSI GTX 1080Ti'ye terfi edince soğutma sistemimin önceki halinde revizyona gitmek durumunda kaldım. Fotoğraflar biraz aceleye geldi ama idare ediverin gayrı.. EDIT: Fotoğrafların önizlemeleri nedense kalitesi kötü çıkıyor. Tıklayınca orjinal halini görebilirsiniz. Soğutma performansı ile ilgili olarak ayrıca detaylı yazacağım ama şimdilik çalışmayı beğeninize sunuyorum. Umarım hoşunuza gider. Kasada genel olarak yaptığım değişikliklere gelirsek, öncelikle artık ayrı iki loop sistemi düşünüldü. Kasanın üst kısmında; Anakart, cpu ve bellek bloklarını soğutan bir adet 360'lık radyatör ve egzoz fanının oradaki 120'lik radyatör, bir adet D5 pompa + rezervuar ile beslendi. Bu hatta soğutma sıvısının rengini pastel beyaz olarak tercih ettim. Diğer hat için ise, kasanın anakart bölgesinin altında kalan kısım değerlendirildi. Yine bir adet D5 pompa + rezervuar ile 360'lık ve 140'lık monsta radyatörler yardımıyla ekran kartı ve sıvı soğutmanın kalbi olan Aquaero XT 6'nın soğutulması planlandı. Bu hattın sıvısı için de blood red rengini tercih ettim. İki hatta da flow rate'i ölçen sensörler yerleştirildi. Böylelikle sıvının LPH değerlerini takp edebiliyorum. Şuan pompalar %75'de çalışırken ekran kartının hattındaki sıvı saatte 100 litre, üst hattın sıvısı ise saatte 80litre/saat hızla akışı sağlıyor. Pompalar yüzde yüz olduğunda iki hatta da saatte 20 litrelik bir artış daha oluyor. Üst hatta işlemcide neler olup bittiğini iyi gözlemleyebilmek adına blok çıkışında ve o hattın rezervuarında sıcaklık sensörleri mevcut. Alt hatta da aynı şekilde ekran kartı bloğu çıkışında bir adet ve rezervuarda bir adet olmak üzere iki adet sıcaklık sensörü mevcut. Özellikle bloklardaki sıvının sıcaklık değişimlerini takip edebilmek önemli olduğundan, bu değerler devamlı gözümün önünde olsun diye bloklardaki sıcaklık sensörleri; 5,25 yuvaların olduğu ön paneldeki iki adet LCD panele bağlandı. Rezervuarlardaki sıvıların sıcaklığını takip eden sensörler ise Aquaero XT'ye bağlandı. Bellekler, CPU Vrm, chipset üzerinde ve kasanın çeşitli bölgelerine yerleştirilmiş 6 adet sıcaklık sensörü de yine Aquaero'nun gözetiminde. Pompaların ve fanların hız kontrolü de Aquaero ile kontrol ediliyor. Büyük oranda fark edeceğiniz üzere kasada rgb aydınlatma tavan yapmış durumda. RGB aydınlatma kasa rengarenk gökkuşağı gibi cıvıl cıvıl olsun diye değil, istediğim bir ya da iki rengin tam olarak yakalamak istediğim tonunu ayarlamak için tercih edildi. Böylece hem sıvı soğutmada kullanılan renklere hem de kasanın bileşenlerine en uygun renkleri bulma kullanıcın keyfine yani bana bırakıldı. Ota boka rgb koyma furyası patlamamışken zaten önceden kendi el yapımı şerit ledlerim ve anakart bölgesinin zemininde gerçekleştirdiğim pleksi uygulaması ile bence hoş bir aydınlatma yaratmıştım. Bu revizyonda kasaya eklenen Corsair LL 120 ve HD 120 fanlar ile çok daha farklı bir aydınlatma yaratılmış oldu. Corsair fanların aydınlatması anakart üzerindeki usb portu aracılığıyla pc üzerinden, daha önceden var olan kendi yapmış olduğum aydınlatma sistemi uzaktan kumanda ile kontrol ediliyor. Fanlara değinmişken kasada 8 adet 12 cm'lik, 2 adet de 14cm'lik fan mevcut. Corsair fanlar dışında eski haliyle de kullandığım ve memnun olduğum 14 cm Akasa Viper fanlar Monsta üzerinde push/pull olarak görev yapmakta. Kablo düzenlemesine gelince; onlarca sensör, fanlar, pompalar, aydınlatmalar, 3 adet ssd, 3 adet hdd barındıran bir kasa bu. İnanın düşünmek bile istemezsiniz bu karışıklığı. Önceki revizyonda oldukça iyi düzenleyebildiğim kabloları itiraf etmem gerekir ki bu sefer öyle muntazam yapabilme imkanı yoktu. Kasanın arka kapağının arkasında tam bir kaos söz konusu ve eli bırakın, çoğu zaman en ufak bir değişiklik için bile parmak sokacağınız yer bulamayabiliyorsunuz. Buna rağmen kasayı önceki haline getirirken akıl edip, dandik everest pc kasasının kapağından yaptığım ve 5.25 bölmeleri kapatan panel bu kaosu gözler önüne sermiyor. Böylece açıkta kalan kısımlar her zaman temiz ve düzenli bir görüntüye sahip oluyor. Bu arada kasa tam olarak bitmedi. Daha önce gizleme panelinde olan ve bu sefer 5.25 yuvaların olduğu ön panelde kullanmak istediğim blokların sıcaklığını gösterecek iki adet LCD için front bay siparişi vermiştim. O da haftaya elimde olacak. Onu beklerken bu süre zarfında biraz sistemin tadını çıkarıp, dinlenip, yan kapağının pencerisini de tamamlayıp, kasayı uzunca bir süre artık açmamayı düşünüyorum.
  22. time spy

    En iyi dört çekirdekli işlemci yanına en iyi gtx 1080Ti yakışır. Cihan'cım sana zahmet bu skorları da sıralamada hakettiği yerlere koyarsan sevinirim. Bunu 7700k ile aldığım en yüksek skor olarak gönderiyorum. 9894 - ZvAnA - MSI GTX 1080Ti Hawk X EK@ 2101 mhz - i7 7700k @ 5000mhz - 16GB ddr4 @ 3200 MHz Bunu da en iyi GTX 1080Ti gpu skoru olarak gönderiyorum GPU Skoru : 11013 - ZvAnA - MSI GTX 1080Ti Hawk X EK@ 2101 mhz 3D Mark Skoru: 9892 - ZvAnA - MSI GTX 1080Ti Hawk X EK@ 2101 mhz - i7 7700k @ 5000mhz - 16GB ddr4 @ 3200 MHz
  23. Starcığım şu en iyi 4 çekirdekli işlemci klasmanında birinciliği alayım lütfen ZvAnA - i7 7700k @5050Mhz - 16GB - 1122cb
  24. Sayfa sonu laneti
  25. Premium Pass 14,99 euro. Aldım bu sefer.