-
Mesaj sayısı
950 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
16
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by ObiWan
-
Tam bunları konuşurken, böyle bir haber gelmesi... https://www.techpowerup.com/255563/intel-tried-to-bribe-dutch-university-to-suppress-knowledge-of-mds-vulnerability
-
Ha yaşa be, en sonunda bir allahın kulu söyledi şunu. Ben türk spor programları tarzı bir komplo teorisi ile geleyim, bu güvenlik açıkları ve kapanmasının oluşturacağı IPC kaybı biliniyordu fakat müdahale edilmedi. Hadi bakalım buradan buyrun
-
ooo randalthor başgan da buradaymış. herkes yüklerse belki temmuz ortasında oynarım
-
BC2'de efsaneydim... 2017 haberimyiş, ben de nolyuor dedim bir an.
-
Kron fena marka değil, Türkiye'de görüyorum hep bu markayı. Kadro boyu için bence bir bisikletçiye uğra, bin bisikletlerin hepsine sonra ona göre al. MTB 29" bacak boyuna göre kadro boyu hesaplayıcılar internette var zaten. Benim bildiğim kadarıyla önemli olan pedal en aşağıdayken o bacağın neredeyse dümdüz durabiliyor olması lazım, sele yüksekliği ona göre ayarlanmalı. Kadro boyu da gidona uzanıldığında kullanılan bisiklet türüne göre vücut düzgün durmalı ve dizler gidona değmemeli. MTB ve city bike'larda gövde dik duruyor bildiğim kadarıyla. Race'lerde gövde neredeyse yola paralel duruyor. Bisiklet olayı sararsa muhtemelen daha iyi bisiklet ihtiyacı çıkacaktır ama bence linkteki başlangıç için iyi. Olay sararsa merak etme 30 dk değil 2 saat binmeye başlayacaksın. 10 km değil 100 km gidebileceksin. Vücut istiyor çünkü, bir tür bağımlılık. Benim için bir meditasyon şekli. Geçen gün bisiklete çıktım. Neredeyse 6 ay binmemiştim. Herhangi bir sportif aktivite de yapmıyorum. Nedense 46 km hiç durmadan sürdüm, kendimce tempolu bir şekilde. 29" MTB var, biraz da ağır ekipmanlarla falan ama hiç yorulmadım, zorlanmadım. Garip geldi, daha önceleri hep mola verirdim. Sonra et kesiği falan da olmadı hiç ve kafam da çok rahatladı.
-
Yanlış kadro boyu, düzgün ayarlanmamış sele ve gereksiz ağır bisikletle 5 10 km yapsanız bile dizleriniz başta olmak üzere iskelet ve kas sistemine zarar verebilirsiniz. Konfor derken sağlıktan bahsediyordum ben. Anladığım kadarıyla Najaz'ın da dediğini gibi 28" city bike'lar en uygunu olacaktır bu kullanım tipi için.
-
Bence o sele altı amortisörlü bisikletler iyi değil. Darbe emici olarak ön tekerdeki amortisörler yeterli, bisiklette önemli olan ağırlık. bence 26" MTB yerine 29" MTB veya 28" city veya 28" race tarzı bisikletlere yönlenmek lazım konfor için. Zira 26" MTB'nin hiçbir esprisi yok en çok kullanılan bisiklet tipi olmasına rağmen.
-
Çok alakasız bir anektod ile olayı bağlıyorum. Geçenlerde olan GS FB maçı öncesi bir süper ligin durumuna bakayım dedim. Başakşehir'de puan kaybetmeye başlamıştı. Ben de hiç takip etmediğim için anlık olarak baktım ve ultra genel bir yorum olarak 'GS kadıköyde yenerse şampiyon olur' demiştim. Arkadaşlar da bu ömer üründül tarzı yorumla dalga geçmişlerdi. Şimdi de bu Ebrar bilgisayar specleri doğruysa diyorum ki.. AMD şampiyon olur.
-
ooo 3700X 5 Ghz turboda... tahminen all core 5 GHz çalıştırılabilirse alırım bir dal Bence burdaki spec'ler sallama, maksat link atılsın konuşulsun, reklam olsun diye konulmuş ve tahmini specler.
-
Yeni malzeme ve motor teknolojileri ile üretilmiş bir DeLorean almak isterdim. Hatta ciddi ciddi yaşantımın ileriki yıllarında bi DeLorean satın alıp dış çelik kısımları carbon fiber ile değiştirip kullanmak istiyorum, öyle bir fantazim var.
-
B320 diye bir chipset yok, A320 var. Typo olmuş sanırım. A serisi yani en düşük seviye chipsetlere bir engel gelmesi çok şaşırtıcı değil. Bence B350'ye 8 çekirdeğere kadar 3rd gen Ryzen desteği gelebilir ve bu bence gayet yeterli bir durum. 3rd gen ryzen'leri 2'ye bölebiliriz. Önceki chipsetlerle uyumlu ve max 8 core'a sahip ryzen 3000'ler ve yeni chiplet design'dan faydalanarak 10/12 ve 16 core'luk ryzen'ler olarak sınırlandırılabilir. 2. sınıf sanırım sadece 500 serisi anakartlarla çalışacak gibi geliyor bana.
-
Ben MK1-2-3-Trilogy ve MK4 çok oynadım. Sonra zaten PC'ye çıkmadı mı öyle bir şey oldu uzun süre. MK9 çok az oynadım ama hikayeyi takip ettim. MK9 hikayesi MK Armageddon'un bitişi ile başlıyor aslında. Raiden başka bir timeline'daki Raiden'la iletişim kuruyor ve bazı mesajlar yolluyor olacaklarla ilgili yani timeline ile oynuyor. MKX MK9'dan 20 sene sonrasında devam ediyor, yeni jenerasyon fighterlar geliyor. MK11'de bu timeline oynama muhabbetinden Kronika denilen elder god'lardan da üstün bi hatun rahatsız oluyor, s.kerim diyor Raiden'ı falan ve olaylar gelişiyor. Hikayeyi izleyecekseniz MK9 ve MKX hikayesini izlemeden girmeyin bir bok anlamazsınız. MK9 aslında bildiğimiz klasik MK1 ve MK2'nin birleştirilmiş hali, pek yabancılık çekmezsiniz. Bunların her gibi 2-3 saat sadece cutsceneleri izlemesi. Bence filmler MK11 tadında olmalı artık. Live action kasmaya gerek yok. Gayet güzel duruyor ve istenilen havayı yaratıyor. Bir sürü saçmalık oluyor ama iyi yedirmişler, akıp gidiyor. Live action olmayınca da çok yadırgamıyorsun.
-
Evet oyun çıktı ve sonunda silinmeyen, yüksek kalitede cutscene'lerin olduğu derlemeler de var artık. Şu yorum çok doğru. Me: (getting into Mortal Kombat in my teens) A very fun but low-brow fighting game with copious amounts of violence but not much else. Me: (in 2019) Why am I sobbing over a storyline in Mortal Kombat?
-
Story cutscene'leri izledim dün. Oldukça başarılıydı ama siliniyor devamlı WB tarafından. Oyun çıktıktan sonra sıkıntı kalmaz sanırım. MK'nın ucundan bir yerinden hikayesini takip etmişseniz mutlaka izleyin.
-
Benim bu ara oynama imkanım yok. Sadece hikayeyi çok merak ediyorum, youtube'a koyuyorlar hemen film gibi 2-3 saatlik bir parça. Onu izliyorum. Yaz sonu falan anca alabilirsem alırım, o vakte daha var. Bi de bunu klavye de oynamak zor artık gamepad veya daha da önemlisi sizin linklediğiniz tarzda atari salonu joystick'i falan lazım.
-
Bence kılıç sahneleri bu seviyeye gelmiş filmlerde.
-
motor no yazan yere bi 100 TL sıkışmış sanırım.
-
Büyük markaların daha ekonomik seri telefonlarında ilk kısılan şeylerden birisi kamera kalitesi oluyor. O da normal gündüz çekimlerinde veya ışığın yeterli olduğu yerlerde pek farketmiyor ama low light çekimlerde ciddi farklılıklar olabiliyor. Kullanıcı için kritik değilse gerçektende o kadar para vermeye gerek yok. Çünkü düşük kalite gece çekimleri dediğim şey bile ne olduğu falan net anlaşılıyor sadece biraz noise oluyor o kadar. Onun dışında atıyorum o yılın 800 serisi snapdragon'u yerine 600 serisinden koyuyor adam. Oyun oynamıyorsanız (veya donanımı yoran oyun değilse) farkı hissetmeniz yine pek mümkün değil. Ben genelde sıfır telefon almaya karşıyım ne kadar ucuz olursa olsun. Yaklaşık 2 sene öncesinin flagship'ini uygun fiyata satan bulursam alıyorum. Hasar vs. olsa bile ekran dışındaki komponentler gayet ucuz, sipariş verip açıp tamir ediyorum. Baya ekonomik oluyor ve şimdiye kadar bir uygulamanın çalışmadığını falan da görmedim. Anca Android 4.4'te takılmış bir telefonunuz varsa öyle bir şey olabiliyor.
-
Anlatamadım. Samsung ve şimdilerde Huawei (ve belki Xaomi) üst segment bir sınıf yaratmak için niş özellikleri vurgulayan şeyler yapıyorlar. Samsung'dan başka stylus'u hem yazılım hem de donanım olarak iyi entegre edebilen başka bir marka olamadı. Bir ara LG denedi sanırım. Huawei de yolunu bulmak için fotoğraf olayına özelleşiyor. Yoksa ne Note'un Galaxy S'den bir farkı var, ne de P serisinin Mate serisinden ciddi bir farkı var. Product differentiation yaratıp, premium price ile kar yapma olayı. Note klasmanı demek, o klasmanda her telefonun stylus'la gelmesi demek değil yani. Apple ve google ise öyle toplara girmeyip her gen değişik size'larda birbirine benzer telefonlar çıkartıp geçiyorlar.
-
O amaç belirten bir ifade, ben klasman/sınıftan bahsediyorum.
-
Huawei P serisini Note serisine karşılık olarak gördüğü için ona göre fiyatlandırmıştır muhtemelen. S serisine karşılık Mate serisi var çünkü.
-
Merhaba, Hobicilerin kullandığı tarzda amatör sayılabilecek bir CNC tezgaha aparatlar vasıtası ile elektrik süpürgesi bağlayacağız ki oluşan talaş/toz hemen çekilsin. CNC'de karbon fiber falan kesileceğinden ötürü, su haznesi olan ve tozu tutan bir elektrik süpürgesi daha uygun olur diye düşündük. Bütçe olarak bir sıkıntı yok ama tek görevi bu olan bir cihaz için de çok para vermek istemiyoruz. Daha önce tam olarak model bu olmasa da model ve kalite açısından aynen şu tarz bişey almıştık başka bir yere genel kullanım amaçlı fakat hiç memnun kalmamıştık. https://www.hepsiburada.com/fantom-eco-wf4700-su-filtreli-islak-kuru-elektrikli-supurge-p-EVFANTOMECO4700 Sizin başka modellerde tecrübeleriniz varsa, özellikle sulu kullanımda, paylaşmanızı isterim. En geç Pazartesi Salı bir şeyler alacağız bu arada. Teşekkürler...
-
Tezgaha bağlı çalışacak genelde, ama çıkarıp genel temizlik için de kullanırız gibime geliyor. Tezgah sürekli çalışmayacak, hatta nadiren çalışacak. Ara sıra ürettiğimiz karbon fiber plakalardan numune çıkarmak için kullanıyoruz. Seri üretim vs. gibi bir durum yok. Burada en önemli şey, sulu kısmın yeteri kadar tozu/talaşı absorbe edip kaçırmaması. Zira tamamen etrafa saçılan karbon fiber/epoksi kompoziti tutmak için alıyoruz. Solunması durumunda sıkıntı yaratabilecek bir arkadaş kendileri. Bütçe şu an 1000 TL belirledim kafamda. Tekrarlamak gibi olacak ama sulu kullanımdaki performansı önemli.
-
Old skool vs. new skool trailer'ı çıkmış. Genelde timeline karışıklıklarını pek sevmem ama MK her zaman just for fun olmuştur benim için. J Cage vs. J Cage mükemmel.