ObiWan

Blizzcon'dan konuyla ilgili bir haber var. Diablo 1'i, Diablo 3 motoru üzerinden çıkartacaklarmış. Free mi değil mi onu bilmiyorum ama böyle bir durum var.

Diablo 1'i Diablo 3 üzerinden oynayabilecekmişiz, öyle bir haber de geldi.

Blizzcon 2016'da Necromancer açıklamışlar, 2017'de gelecekmiş

Yeni hero Sombra sonunda geldi. Güzel bir hero, TF2'deki Spy gibi. hackliyor, kamuflajı var, teleport oluyor. Ultisi EMP, shield ve abilityler iptal oluyor. Ayrınca 2 yeni map gelecekmiş. Adamlar çalışıyo ağğbii... https://www.youtube.com/watch?v=VHZYel9nfCo

Burada iyi gömmüşler yalnız https://www.youtube.com/watch?v=mRKN3tvS9F0

Thunderbolt Intel'indi evet. Yine Apple öncü firma olarak eklemişti. O zaman USB 3.0'da Intel'in başını çektiği konsorsiyum tarafından çıkarılmıştı. Yani aynı firmanın iki tane farklı yolu vardı. Intel kendine ait thunderbolt'un önünü açmak için USB 3.0 konusunda chipsetlere biraz geç entegrasyon yaptı diye hatırlıyorum. Fakat kaçınılmaz son USB oldu. Zira geriye uyumluluk bu tip konularda çok önemli. Apple'ın genel kullanıcı profiline bakarsak, ben biraz fazla sorun çıkacağını düşünüyorum. Bu yeni modellere olan talebi azaltabilir. Zira MBP kullanıcıların çoğu bizim gibi işini o veya bu şekil halledebilen adamlar değil, takayım çalışsın sorunsuz olsun kafasında olan kişiler. Araya aparat almak gibi şeyler olduğu zaman insanlar tepki gösterebiliyorlar. İlk çeyreklerde bu MBP'lerin satışının beklenenden biraz daha düşük olabileceğini düşünoyrum, uzun süre yenilenmemesine rağmen. İşin bir de bekleyip bekleyip Skylake işlemci koyulması olayı var. Biraz daha beklenip Kaby Lake konulabilirdi. Bunu önemseyen adamlar da şimdi biraz durmuş oldu alım konusunda (bence).

USB konusunda @@Ozan Başeski 'ye katılıyorum. Apple'ın kendi uydurduğu bir arayüz değil. Dünya çapında kabul görmüş, görecek olan bir arayüz. Sadece Apple pazardaki konumundan dolayı olayı biraz "forse" etmiş gözüküyor ki birisin bunu mutlaka yapmalıydı. Diğer markalar da yapacaktır illaki ama tamamen Type-C USB 3.1 yerine biraz ondan biraz bundan tarzında gidebilirler Apple'ın forse etmesinin avantajını kullanarak. Hatırlayanlar vardır Intel bir ara RD-RAM'i böyle forse etmişti ama sonra tutmamış ve herkes DDR'a dönmüştü, bu durum biraz ona benziyor fakat Type-C USB 3.1'e herkes geçecek er veya geç. Kaçarı yok

Hmm klavye olayına baktım apple.com'dan, bir kaç dilde var ama TR yok tabiki. Benim için çok sorun değil fakat ben almayacağım cihazı. Benim ultrabook mesela US'den alnıma, klavye dizilim US fakat ben TR klavye kullanıyorum windows'tan. Tuşların yerlerine alıştım baya. Hiç sorun olmuyor. Benden başkası da kullanamıyor cihazı. Bu da iyi bişey bence Garantisi geçerliyse, extend edip oradan alınabilir gibi. Belki ileriki zamanlarda TR dizilimli de satarlar US'de? Böyle bir şey oldu mu daha önce?

Bunu beğenenler bunu da beğendi... veya tam tersi

Bir şey soracağım. US'den alınan bir Macbook Pro'nun TR'de garanti durumu nasıl oluyor? Kesin bilgi verebilecek olan var mı?

Evet o aparatlardan bir tane aldım. Gayet pratik bir şey. Fakat seste biraz kayıplar söz konusu, az olsa da farkediliyor. https://www.amazon.com/gp/product/B00P20TFWM/ref=oh_aui_detailpage_o02_s00?ie=UTF8&psc=1 Servis bilgisi için teşekkürler. Honda Civic konusunda tamamen katılıyorum. Arka taraf salon gibi kalıyor Civic'te 1 kasaya göre. 1 kasa evet 3 kasadan da dar. Ortadaki şaft tüneli 5. kişiyi direk iptal ediyor. Ben de uzun boylu bir adamım benim arkamdaki de hiç rahat değil. Araba pratikte 3 kişilik yani CC olayından ben de vazgeçtim, civicte vardı alışmıştım, ondan ilk başta bir istek oldu. Limiter pratik gerçektende, daha yararlı. Ceza yememi engelliyor İstanbul'a bir ara geleceğim. Araçla geldiğim zaman senin şu ustaya bir gözükeyim. Araç tam 60k'ya geldi bu arada. Servis bilgilerini şu BMW manyağı forumlardan bulayım. Yine de belki İzmir'de de bir usta vardır diye tahmin ediyorum. Türkçe forumlardan biraz feedback almak lazım. Teşekkürler yanıt yazan herkese, bir gelişme olursa yazarım.

Biraz önce defense'te tamamen domine ettiğimiz bir hollywood oyununu tamamen şımarıklığına kaybettik. Adamları kapıda karşılmaya kalkıştılar, bir tane zenya ulti ile kaçtı ve dağınıklık yarattı ve sonra tek tek avladılar. Ardından neredeyse sonuna kadar sürdüler payload'u. süreleri bitmişti zenya ulti'yi açıp kaçmasa veya daha önemlisi biz savunmamız gereken choke point'i sabırlı bir şekilde tutmasını bilseydik. Sonra da attack a onlar kadar uzağa taşıyamadık payload'u ve kaybettik. Bu oyun sadece sinir bozukluğu. Grup yapsan iletişim kurmuyorsun, grup yapmasan 13 yaşındaki sivilceli çocuğun aklına güvenmek zorunda kalıyorsun.

Selam, Güzel şeyler yazılmış. Ben de yorumlarımı yazayım. 1. Meta game oynamıyoruz evet, gold levelız (gelecek sezonda, bu sezon çok fazla gold ve platinum oyuncusu yerleştiğinden ayar çekilecek ve daha çok silver ve bronze göreceğiz dendi bu arada). Fakat atıyorum quick play'de efsane olunan bir Widowmaker ile gelip ofansta "ben iyiyim abi bunla" diyip batırıyorsanız orada ben çok ayar oluyorum. Çünkü allahın oyunu sonuçta eyvallah da, voice chatte dinlediğim herkes competitive de kaybedince sinirleniyor, geriliyor veya sessizleşiyor 2. Karakterlerin özelliklerini bilmek ve oyun içinde w a s d kullanmak tam anlamıyla o karakteri iyi oynadığınız anlamına gelmiyor. Biraz youtube twitch izlerseniz o karakterle ilgili, çok fazla püf noktası olduğunu görürsünüz ve yetenek gerektiren şeyler olmuyor genelde. Sadece gold league de hiç görmediğiniz şeyler oluyor ve sizin de doğal olarak haberiniz olmuyor. 3. Gold madalya olayı bence oyunun en büyük hatası olmuş. Onun yerine tablo koymaları gerekiyor CS'dekine benzer ama daha kapsamlı. Böylece sadece kendini değil, diğerlerini, karşı takımı ve aynı pozisyonda karşı takımı görebilesin. DPS olarak Gold alınca mutlu olan ama takımının yenilmesini önemsemeyen adamlar var. Çok karşılaştım ve görevini yaptığını düşünüyor. Adam repaer, roadhog butcher gibi adam katlediyor, reaper gidip diğer adamları alıyor sözde ve gold oluyor işimi yaptım dercesine. Örnek olarak söyledim. 4. 5li veya 6lı girdiğimiz gruplarda aldığım verim, solo olarak girdiğim oyunlara göre daha düşük. Nedeni ise basit, 5-6'lı gruplarda voice iletişim avantajı var. Fakat nedense herkes solo oynarmış gibi oynuyor. Arkadan ne kaçtı, geriden kim geliyor, rheinhardt dalacağını haber ediyor mu, kimde ne ulti var, nasıl kombinlenecek, hiçbir ses seda yok. Haliyle aslında karşı takım biraz bunları yapıyorsa, 6'ya karşı tekli grup gelmiş oluyor ve genelde yeniliyoruz. Yenilince kimse birbirinin nazını o kadar çekemeyeceğinden ses de çıkaramıyoruz bir kaç istisna hariç ve öyle devam ediyor. 5. Kompozisyon açısından, Mercy'nin çok fazla alındığını fakat daha viable seçenekler olduğunu düşnüüyorum. Defans Mercy olmalı bence de fakat ofansta özellikle dağınıklık olabilecek haritalarda Mercy'nin etkisi gittikçe düşüyor. Lucio neredeyse banko denebilir. Ana lavabo açı ile bence ofansta mutlaka olmalı, ben de s3'te bu tarafa doğru kayacağım support olarak. Zenyatta'nın etkisi düşmüş. 6. Defansta bir mei çok iş yapıyor, tabi iyi oynayan bir mei. Genelde gördüğüm, karşı takımın ortasına atılan bir ice wall ile tankı izole edip avlıyorlar. Bunu yapabilen, support kovalayabilen mei'ler genelde kazandırıyor. 7a. Zarya inanılmaz etkili işini bilene. Genelde karşı takımda sağa sola sallayan bir karakter oluyor (mesela Junkrat), böylece barrier'le full enerji dalabiliyor ve tam bir dps'e dönüşüyor zarya. Hiç kombin yapmadan kendi ultisi ile bile rahat rahat team kill yapabilir hale geliyor. Meta game'de de bolca kullanılıyor. 7b. D.Va da king of the hill'lerde daha iyi bir seçenek gibi, çok rahatsız edebiliyor uçup kaçıp sonra ulti ile. Sanırım S3'te ufak bir hareket etme buff ı da gelecekmiş. 7c. Winston çok nadiren denk geliyor gold league'de ama bir o kadar da önemli bir karakter. Arada tank alınmazsa alıyorum genelde. Çok fazla support rahatsız edici ve öldürücü. Öyle normal bir tank gibi önden dalmak yerine haritayı "maymun" gibi kullanıp bir reaper, genji, tracer edası ile oynarsanız. Supportları indirip takımınıza geri kaçmanız, genelde oyunu aldırıyor. 7d. Rheinhardt aslında ayrı bir madde olması lazım. Dalmak olayı çok önemli, timing vs. ama anasının nikahına dalıp ölmek ayrı bir olay. Çok fazla oluyor, biraz önce o nedenle gruptan çıktım. Bir zarya barrier'i, zenya orb'u veya Ana karakteri, earthshatter olmadan veya bunların 1 veya daha fazlası varken olmadan dalmak direk kaybetme sebebi. 8. Defansta bir savunma noktasını kaybettiğinizde veya kaybettiğinizi anladığınızda (genelde anlamıyorlar), yeni bir savunma hattı oluşturmak yerine ileride takım arkadaşlarınızı beklemek çok büyük bir hata. Zira o süreçte karşı tarafın sizi alma ihtimali daha fazla. "Sizin de" geri çekilmeniz gerekiyor. Genelde girdiğim gruplarda bu problem vardı. Geri çekilme hissiyatı, tekrar pozisyon alma hissiyatı yok. 9. DPS oynayıp yaralandığında heal'i ayağına bekleme alışkanlığı var. Halbuki control point'e 2 saniyeliğine dönse saniyesinde heal alacak. Öbür türlü healer'ı riske atıyor. Bu da yine geri çekilme içgüdüsü ile alakalı. Türk insanının bu özelliği pek yok sanırım. 10. "Kahraman olma" özelliği.... en çok karşılaştığım. Hangi karakter rolü olursa olsun mutlaka karşı tarafı alabileceğini düşünüğü için ilerde olduğunu farkedememek. O frag'i almak için kendini kaybetmek ve sonuçta hüsran ve 1 kişi takımın eksik olması. Not: Sakın kişisel algılamayın, oynadığım kişilere bir şey demiyorum, genel gözlemler sadece. Çok da fazla oynamadım oyunu, çok üst seviyede oynamadım, çok üst seviye bir oyuncu da değilim. Fakat World of Warcraft zamanından kalma guild/raid leader'lığın verdiği bir analiz yeteneği diyelim Buradaki hataların çoğunu kendim yapıyorum hali hazırda ve kızıyorumda fakat benim takımımda yapınca tbi yapacak bir şey olmuyor. Kendini geliştirebiliyorsun, dikkat edebiliyorsun bazı şeylere ama bazen karşı taraf için mümkün olmuyor bu.

Ben aynı fikirde değilim. Metal müzik pek sevmiyorsanız böğürtü gelebilir ama müziği çok güzel ayarlamışlar oyunda. Adrenalin devamlı yüksek oynuyorsunuz. Hikayesi yok gibi bişey gerçi ama o bile bişeyler yapmaya çalışmışlar. İlk çıktığında bitirmiştim çoğu achievement ile birlikte. Overwatch gazım geçsin ikinci tur atacağım. Eski Doom'cular için güzel bir uyarlama olmuş.

Şu keyboard aşırı derecede hoşuma gitti. Telefon yeri olması ve bi app sayesinde pc bilgilerini vermesi falan, güzel özellikler. yanda tek sıra macro tuşları da güzel. çift sıra olunca keyboard aşırı büyüyor bence. http://www.anandtech.com/show/10455/logitech-g910-orion-spectrum-review

Aynı paket bende var. Daha doğrusu 3ü 1 arada tarzı bir paket var. hem telefon hem de turkcell TV mevcut. Turkcell TV'nin paketini de Premier league izleyelim diye 10 TL daha fazladan ödüyoruz. Toplam 85 TL ödüyorum. Daha önce 50 Mbps 150 AKK vardı aynı fiyata. Tahahüt bitince yeni fiyatlamaları böyle. Hızdan feragat etmek zorunda kaldık. Fiyatı yüksek buluyorum bende.

Surface Studio baya iyimiş. Apple'ı resmen kendi oyunu ile yenmişler gibi Umarım donanım arızası falan olmaz Surface Book'larda ilk çıktığında vardı sonrasında düzeltseler de bazen o etiketi yiyince kurtaramıyorsun imajı. Konsept çok başarılı yinede.

Bu işini görebilir galiba

Geçecektim, sitelerini bu bağlamda incelemeye başlamıştım. FAQ kısmında açık açık replacement parts satmıyoruz, göndermiyoruz şeklinde bir ibare görünce kasmadım.

Aha tam istediğim şey bu aslında. http://www.ebay.com/itm/Razer-DeathAdder-Chroma-2013-Gaming-mouse-Top-Shell-Cover-Replacement-outer-case/271889310930?_trksid=p2047675.c100005.m1851&_trkparms=aid%3D222007%26algo%3DSIC.MBE%26ao%3D1%26asc%3D39798%26meid%3D14c9a2600e5746268ea04fbb99b78aea%26pid%3D100005%26rk%3D1%26rkt%3D6%26sd%3D401210858410 biraz daha ucuza bulabilirsem alacam. shipping dahil 30 TL ye falan tutarsa süper olur.

En son SJCAM M10+ action cam aldım ama hala deneyemedim. Bir sürü aparat falan da almıştım. Uzun iş, üşendim

ilk çıkanda mouse üst kasa ile alt kasa arasında daha çok bağlantı vardı. Biraz daha ağır bu bağlamda ilk çıkan. Fakat ilk çıkanın elektronik devreleri bir tanesi üst tarafa, optik algılayıcnın olduğu kıısm ise alt tarafa bağlı. Çıkarırken kablo koparma riskiniz oluyor zira alt ve üst devre arasındaki kablo çıkarılabilir değil. Youtube'da farklı dizilimler de gördüm. Sanırım ilk çıkan içerden bazı revizyonlar geçirmiş. 2013'ü tamir etmek daha kolay gibi, full sökmek zamanımı almadı. Kalite açısından en önemli şey şu klik mekanik aksamı. Ona dikkatli bakacağım yarın tekrar açacağım bakayım aynı şeyi mi koymuşlar ikisinede.

Elinizin büyüklüğü veya alışık olduğunuz mouse şekli nedir bilmiyorum ama Razer Deathadder baya ünlüdür. Fazla tuş da yok üstünde. Tıklamama veya malzeme hatası her türlü oluyor her mouseta. Razer'lar belki biraz daha narin olabilir özellikle fps oynanıyorsa çok. Ben 2 tane pert ettim. Fakat elimde o sırada fazladan G502 vardı. Ona geçtim, pek bir sıkıntı çekmiyorum şu an. Razer Naga da denedim fakat elime biraz küçük geldi. Konu dışı olarak, bozuk Deathadder 2013 varsa alabilirim. Ayrı bir başlık açtım, link atıyorum. http://www.cursedhardware.com/index.php?/topic/1929-al%C4%B1n%C4%B1k-bozuk-razer-deathadder-2013/

Erteleme! diye bir kitap okuyordum ama onu bile erteledim, böyle rezil bir hayatım var.

Arkadaşlar benim yeni keşfettiğim bir özelliği paylaşayım dedim. Çünkü oynadığım gruptaki arkadaşlar da farkında değildi bu özelliğin. Options'da, Gameplay sekmesi altında "Skirmish while waiting" tarzı bir seçenek var. On yaparsanız, sıra beklerken hemen sizi bir skirmish oyuna alıyor ve öylesine oynayabiliyorsunuz. Özellikle grup halinde girildiğince gecenin bir vakti, 5 dk'lık bekleme sürelerinin can sıkıcı olmasını gideriyor bu seçenek. Yeni karakter falan da denemek için ideal.