-
Mesaj sayısı
556 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
69
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by Coppermine
-
nbb de yıl sonu indirimi başladı, https://www.notebooksbilliger.de/end+of+year+sale/pc+hardware+speichermedien/products_id/683178/categories_id/24501/action/productpopup/location/category/is_student_product/0/page/2?perPage=50&sort=popularity&order=desc&availability=alle be quiet! cpu soğutucu şuan 60 euroya inmiş ve yanına da Crucial P2 SSD 1TB M.2 2280 PCIe 3.0 x4 almayı düşünüyorum, okuma ve yazma hızları çok çok hızlı olmasa da (2400/1800 mbs) fiyatı 81.50 euro olmuş. Ram olarak 2x16 ddr4 3600mhz cl16 bakınıyordum ama 3200 mhz tercih etsem çok kaybım olur mu? Fiyatı iyi gibi (2 set şu ram’den mesela?) 32 gb 120 euro gibi olacak toplamda https://www.notebooksbilliger.de/end+of+year+sale/pc+hardware+speichermedien/crucial+ballistix+schwarz+16gb+kit+2x8gb+ddr4+3200+cl16+649899 edit: 4x8gb fikri mantıklı gelmediği için ramleri es geçtim ama nvme ssd ve cpu soğutucuyu aldım, hadi hayırlısı. En kötü iade ederim artık.
-
haklısınız, ben yanlış görmüşüm Dikkat edeceğim bu duruma.
-
@stardust be quiet! Dark Rock Pro 4 de RAM tarafında fan yok sanıyorum, İlk fan diğer tarafta, 2. fan da fan ızgaralarının arasında olmalı. Ram tarafı boş yani. Ama baya büyük ve ağır duruyor. @wazzap uygun yakalarsam bende bundle alma taraftarıyım, sonuçta anakart dahil birçok şey değişecek ama şuan piyasada adam akıllı ürün yok, sanırsam piyasanın biraz normalleşmesini bekleyeceğim yoksa min. 100 euro pahalıya toplamış oluyorum. Yekünde çok büyük fark olmasada bilgisayarı eşim kullanacağı için ocak 2021’e kadar bir değişiklik istemiyor, laptop’taki proseslerine devam etmeliymiş. Bekleyip daha fazla incelemek benim de işime geldi gibi.
-
Normalde bundle'ın mantığı dediğiniz gibi daha uygun olması ancak şu dönemde işlemciyi bulmak sorun olduğu için, az satılan yüksek fiyatlı anakartlarla birleştiriyorlar sanırım 😅 Mesela tek 5900x satmıyor bu site şu anda, 2 bundle yapmış biri bu anakartla diğeri de Asus ROG Strix X570-F ile, o versiyon bundan 30 Euro daha pahalı mesela. 970 Evo 1 TB pcie 3.0 değil mi? Almışken 4.0 olsun dediğimden seçmiştim bunu aslında. İşlenmiş video dosyaları önce 3tb 3.5 Seagate'a, daha sonra da ev ağına bağlı 4 TB Raid1 Qnap NAS cihazına aktarılacaklar. Kafamdaki senaryo kabaca böyle yani. Ram ve İşlemci fanı teması konusuna dikkat etmemiştim, daha ufak ramler bakayım en iyisi 👍
-
@wazzap teşekkürler yorumun için. Evet ben de o videoyu izlemiştim ve ilk mesajımda VRM testlerine baktım derken bende bu videoyu kastetmiştim aslında. MSI’ın bu modeli 108 euroluk bir anakart için çok güzel değerler sergilemiş. Ancak dediğim gibi, çok bir bilgim yok ve forumda görüşlerine değer verdiğim çoğunluk da x570 gerekli olacaktır diyince benim de kafam karıştı çünkü 108 euro yerine 250 euroluk MSI MPG X570 Gaming Pro Carbon Wifi modeli de var ve bu yola girmişsem kasıp onu da alabilirim ancak fazladan 150 euro vermeye değer mi, işte onu bilemedim. Tek pcie 4.0 nvme2 portu bana yeterli mesela. RGB ledler fln istediğim şeyler değiller. Yada başka ekran kartı takmayacağım haliyle m-atx yapı bana gayet yeterli olacak. Ancak bu kuracağım sistem şuan i7 10750h ve rtx 2060 ekran kartlı laptop’da takribi 7 saat süren video render işlerini devralacağı için, ekran kartı yada işlemcinin uzun süre yoğun tempoda çalışması gerekecek. O yüzden, her ne kadar OC işlerine girişmeyecek olsam da belki bu sebeple arkadaşlar x570 daha iyi bir seçim olur demişlerdir diye düşünmüştüm. Hatta düşündüğümden çok daha pahalıya gelse bile ocak 2021 gibi sistemi şu şekilde almaya çalışırım demiştim.
-
Teşekkürler, noel dönemi piyasada ne ekran kartı, ne de işlemci var. Sanırım ocak şubat gibi işlemciler daha rahat bulunacaktır. O dönemde x570 ve 5900x olarak bir tercihim olacak öyleyse. O zaman geldiğinde tekrar bu başlığı güncellerim mutlaka. Tekrar herkese çok teşekkürler
-
@stardust ve @RFID x570 tomahawk ile b550 arasinda 100 euro fark var, bu 100 euroyu anakarta yatirmak yerine işlemciyi 5900x yapmak daha mantıklı değil mi? X570’in yapıp b550’nin yapamayacağı bir husus var mı bilemediğim?
-
Sanırım yaşlandığımın bir göstergesi, geçen hafta eşimin bilgisayarına aldığımız RTX 3060 TI haricinde hiç teknolojik alımlara girişemedeğimi farkettim, hobilerime gömmüşüm kendimi. Ufak çaplı bir plak arşivim var, sevdiğim albümlerin eski yada yeni basımlarını buldukça alıyorum. Ne zamandır aklımda olan bir plak var, belki çoğunuz da bilmiyorsunuzdur. Barış ve Lale Manço’nun düğün plağı. Bu plağı, düğüne gelen davetlilere bir nevi nikah şekeri olarak vermişler. Piyasada çokca bulunmayan bir plak. A yüzünde “Ne Kadar da Mutluyuz” isminde, çiftin tatlı bir sohbeti var, B yüzünde de “Ne Kadar da Mutlusunuz” isminde bir oyun havası konulmuş. 1978 de böyle bir incelik ancak Barış Manço’dan beklenirdi zaten.
-
Az önce blender version 2.90 benchmark testini yaptım çok enteresan sonuçlar aldım, ilk olarak teknoseyirde Murat Gamsız’ın yaptığı 3 ayrı işlemci ile rtx 3080 in sonuçlarını göstereyim, bu da benim ulaştığım skor, fazla iyi değil mi???;
-
2013 yılında satın aldığım bir bilgisayarım var, amd fx 6200 işlemci 16 gb ddr3 2000 mhz ramli. Blender üzerinde 3d tasarım yapıp render alıyorum. Bu amaçla da i7 10750h, rtx 2060 ve 16 gb ramli bir laptop kullanıyorum, gayet memnunum. Ancak Render sürecini desktop’a taşıyıp laptopda tasarıma devam edebilmek için, kulağa garip gelse de, RTX 3060 TI ekran kartı alıp temiz bir windows 10 kurdum. Sorum, blender da render işlemini tümüyle ekran kartına verdiğimiz senaryoda işlemcinin çok bir önemi var mı? Bir anlamı olmayacaksa anakart-ram–işlemci upgradi yapmayayım diyorum çünkü.
-
Belki hatırlarsınız birkaç gün önce 3 savaş gemisi modeli daha doğrusu die-cast’i paylaşmıştım. Armadayı biraz daha büyütmeye karar verdim ancak bu sefer seçtiğim gemiler tarihimizden bizlere dokunan gemiler olsunlar istedim. Bunları bulabilmek biraz zor oldu aslında. Çünkü bu versiyon modellerin üreticileri farklı ve artık yoklar bildiğim kadarıyla. Haliyle bu modeller diğerlerine nazaran daha pahalılar çünkü biraz antika biraz da koleksiyon sınıfına giriyorlar. Bende kendim için ayırdığım hobi bütçemi bu seferlik bunlara harcamaya karar verdim. Bu arada tüm modeller yine 1:1250 ölçeğinde. Ancak boyut olarak ilk paylaştığım devasa savaş gemilerine kıyasla daha mütevaziler o yüzden bu modelleri kurşun kalem ile değil tombow 0.5 kalem ucu ile kıyaslamaya karar verdim. Diğer modellerden farklı olarak bu modeller tümüyle metalden yapılmışlar. İlk model, tarihimizde oldukça önemli bir yer tutan bir gemi. Hamidiye Kruvazörü. Sultan 2. Abdülhamit zamanında donanmaya katıldığı için bu adı almış. Kıdemli Yüzbaşı Hüseyin Rauf Bey (Orbay) komutasındaki Hamidiye Kruvazörü’nün Ege ve Akdeniz’de oldukça güç koşullarda gerçekleştirdiği yedi buçuk ay süren Akın Harekatı, Genel Deniz Harp Tarihi açısından bu tür harekatın emsalsiz örnekleri arasında gösterilme. Hatta bu Akın Harekatı, Birinci Dünya Savaşında Emdem ve İkinci Dünya Savaşında Scanhorst ve Bismark gibi Alman korsan kruvazörlerine ilham kaynağı olmuştur. Bu harekat, gemisiyle birlikte bir komutanın, yeterli lojistik destek sistemi ve üs imkânları olmaksızın tek başına planlayarak gerçekleştirdiği, gerektiğinde tarafsız ülkeleri de kapsayan uluslararası hukuk kurullarından en iyi şekilde yararlanarak lojistik destek sağladığı, son derece başarılı aldatma taktiklerinin uygulandığı parlak bir deniz harekatıdır. Ayrıca Osmanlı Devleti için son derece kötü geçen Balkan Harbi’nde belki de parlayan tek yıldız olmuştur da denilebilir. Bu gemiye aslında Yüzen Anıt da demek gerekir. Ne yazık ki bu anıt, 1966 tarihinde sökülüp parçalanarak yok edilmiştir. Böyle büyük emanetleri koruyamamış, bugüne kazandıramamış olmamız, tarihiyle övünen bir millet için ne acınası, ne trajik bir cilvedir.. (wikipedia ve ekşi sözlükten alıntıdır) Bu gemiyi tıpkı Amerikan USS Missouri Savaş Gemisi gibi yüzen bir müze yapmamız gerekirdi. İkinci model, Dünya’da bilinen adıyla HMS ERIN, ancak bizim için onun adı Reşadiye Dretnotu. Osmanlı Donanması için planlanan ve 1910'larda İngiltere’den her biri için 2.5 milyon sterlin bedelle sipariş edilen iki adet dretnot savaş gemisinden biridir. Sınıfın tasarımı İngiliz King George V sınıfının tasarımına dayanmakta olup kapsamlı geliştirmeler yapılmıştır. İlk gemi olan Reşadiye 1911'de kızağa konulmuş ve Ağustos 1914'te tamamlanmıştır. Tamamlandığında gerek ateş gücü gerekse de teknolojisi ile dönemindeki en iyi savaş gemilerinden biri olmuştur. Planlanan iki gemiden yalnızca Reşadiye tamamlanabilmiş, ona da I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine teslim edilmeden hemen önce Büyük Britanya tarafından el konulmuştur. Bu durum Osmanlı halkının tepkisini çekmiş, Osmanlıların I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında girmesinde oldukça etkili olmuştur. Bu gemilerin siparişi için sağlanan meblağ Donanma Cemiyeti tarafından Osmanlı halkından toplanan bağışlarla tamamlanabilmişti. Osmanlı halkı bu gemi için tavernalarda, kahvelerde, okullarda, pazarlarda bağışlar toplamış, haliye Ingiliz’lerin gemiye son dakikada el koymaları herkesi çok fazla üzmüş ve sinirlendirmiş. (Parasını ödeyip de alamamak, hikaye tanıdık geliyor değil mi? Bkz. F35 Savaş Uçağı) Her ne kadar bizden gasp edilmiş olsa da bu gemi İngilizlere de aman aman bir hizmet etmiş değildir. Adam akıllı bir başarısı bulunmayan HMS ERIN 1. Dünya savaşının bitmesinden bir müddet sonra genel silahsızlanma antlaşması çerçevesinde parçalanmıştır. Bu gemiyi Rauf Orbay’ın komutasında görebilmiş olsaydık kimbilir ne efsaneler yaratırlardı. Üçüncü ve Dördüncü Modeller ise aslında hepimizin bildiği muhteşem ikililer: SMS Goeben ve SMS Breslau yani bildiğimiz adlarıyla Yavuz ve Midilli Zırhlıları. 1912'de SMS Goeben, hafif kruvazör SMS Breslau ile birlikte Akdeniz Tümeni'ni (Mittelmeer Division) oluşturdu ve Balkan Savaşları boyunca Akdeniz'de devriye görevi üstlendi. 28 Temmuz 1914'te I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Goeben ve Breslau İngiliz Akdeniz Donanması'nın takibinden kaçarak İstanbul'a ulaştılar. İki gemi 16 Ağustos 1914'te Osmanlı Donanması'na verildi. SMS Goeben, Osmanlı hizmetine girdiğinde Yavuz Sultan Selim veya kısaca Yavuz adını aldı. 1936 yılında adı resmen TCG Yavuz("Türkiye Cumhuriyeti Gemisi Yavuz") olarak değiştirildi. 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşını İstanbul'dan İzmit'e taşıdı. Yavuz, 1950 yılında hizmetten çekilene dek Türk Donanması'nın amiral gemisi olarak görev yaptı. TCG Yavuz, Alman hükûmetinin Türkiye'nin gemiyi geri almaları teklifini reddetmesinin ardından 1973-1976 yılları arasında söküldü. Alman İmparatorluk Donanması tarafından inşa edilen gemilerin en son söküleni olan Yavuz, aynı zamanda tüm muharebe kruvazörleri ve dretnotlar arasında en uzun süre hizmette kalanıdır. SMS Breslau veya sonraki adıyla Midilli, Alman İmparatorluğu donanması için inşa edilen Magdeburg sınıfı hafif kruvazördür. İki gemi, ağırlıklı olarak Karadeniz'de, Rusların Karadeniz Filosu'na karşı hizmet etti ve diğer Osmanlı gemileri ile birlikte Ekim 1914'te Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, Rusya'nın Osmanlı'ya savaş ilan etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında katılmasına yol açtı. 1.Dünya Savaşı sırasında Midilli, Rusya kıyılarına mayın döşeme, Rus limanlarını ve tesislerini bombalama ve Osmanlı ticaret gemilerinin yetersizliğinden dolayı Kafkasya Cephesi'nde savaşan Osmanlı birliklerine Karadeniz limanlarından asker ve malzeme tedarik etme görevlerini üstlendi. Birkaç kez Rus gemilerinden hafif hasar aldı. 1915'te çarptığı mayın sonrasında yarım yıl kadar hizmet dışı kaldı. 20 Ocak 1918'de, İmroz Muharebesi esnasında beş mayına çarparak battı. Mürettebatının çoğunluğu bu muharebede hayatını kaybetti. Satın aldığım son model ise içlerinde en çok sevdiğim olanı, MV Savarona. 28 Mart 1931'de denize indiğinde dünyanın en büyük yatı olan, günümüzde de en büyükler arasında bulunan Türkiye'nin Ertuğrul yatından sonraki Cumhurbaşkanlığı yatı. Yatın sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. 2038 yılına dek, 49 yıllığına armatör Kahraman Sadıkoğlu'na kiralanmıştır. 2013 yılının sonralarında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca kiralık bulunduğu iş adamı Kahraman Sadıkoğlu'ndan devri alınmış ve Türkiye'de ve yabancı ülkelerde gerçekleştireceği toplantı ve görüşmelerde prestij amaçlı olarak değerlendirilmek üzere bakım ve restorasyonu yapılmıştır. Bu yat ilk olarak Amerikalı zengin bir kadın tarafından Almanya’da yaptırılıyor fakat o dönemki Amerikan yönetimi, yat Almanya’da yapıldığı için çok yüksek vergi talep ediyorlar (Almanya’dan pek haz etmiyorlar çünkü), bunun üzerine bu zengin hanımefendi de kızıp yatı ederinin dörtte bir fiyatına satışa çıkartıyor. Aynı dönemde bir yat satın almak isteyen Türk yetkilileri de devreye giriyor ve satın alınıyor. Atatürk’ün vefatına yakın günlerden birinde, ‘bu yatı bir çocuk oyuncağını bekler gibi beklemiştim. Bana hastane mi olacaktı?' dediği yat (kaynak: falih rıfkı atay'ın çankaya kitabı). Gemilerin toplu halde bir resmini de paylaşayım. Son olarak da boyut kıyaslaması yapabilmeniz adına yine 1:1250 ölçekli olup ilk mesajımda paylaştığım gemilerden biri olan USS Missouri ile kıyaslamalarını da koyayım da Battleship sınıfının heybetini gösterebileyim. Bu arada USS Missouri ve TCG Yavuz zırhlısı tarihte bir kere bir araya da gelmiştir. Nisan 1946'da Amerikan zırhlısı USS Missouri, hafif kruvazör USS Providence ve destroyer USS Power, Türk büyükelçisi Münir Ertegün'ün naaşını İstanbul'a getirdiler. Yavuz, gemileri İstanbul Boğazı girişinde karşıladı. Burada Yavuz ve Missouri ondokuzar pare top atışı ile birbirlerini selamladılar.
-
Özellikle iphone olmalı ve sıfır olmalı diyorsanız, kısıtlı bir bütçe dediğiniz için, şayet eski tip görünüş ve pilin ufaklığı da sorun teşkil etmezse iphone se2 derim. Hem iphone 11 ve 11 proda kullanılan ve 8 plus yada xs’den daha güncel ve hızlı bir işlemciye sahip, hemde 4.500-5.000 bandında sıfır 2 yıl garantili olarak bulunabiliyor. Kayınvalideye aldık, çok memnun.
-
çok teşekkürler yorumlarınız için, ufak bir projeyi laptop ve desktopta deneyip, sonrasında dişe dokunur bir fark açığa çıkarsa önümüzdeki ay işlemci-ram-anakart üçlüsünün değişimi hakkında bir karara varmış olurum. Bu arada işlemci olarak Ryzen 5 5600x düşünüyordum ama blender çoklu çekirdek performansına bakıyor sanırsam, o durumda ryzen 7 3700x daha mantıklı bir seçenek gibi duruyor. (16x2 ddr4 3200 yada 3600mhz ram ve b550 anakart düşünüyorum)
-
MSI RTX 3060 TI geldi, sanırım ilk defa bir donanımı çıktığının haftasında satın aldım, umarım pişman olmam 2 fanlı bir tasarımı var, üç fanlı model 100 Euro kadar pahalı ve uzundu. Bakalım fanlar baş ağrısı yapacak mı? 2 tane 8 pin güç girişi konulmuş. Referans tasarımda 1 tane kullanılmıştı diye biliyorum. İlginç geldi. bu modelde en beğendiğim ve temel satın alma kriterim arasında olan konu da RGB LED olayına girilmemiş olması.
-
@Psikobat Bende teşekkür ederim. Ne kadar ekmek o kadar köfte tabii ama Blender da render işleminde 3070 ile 3060 ti arasında sadece 2 saniye fark olduğunu görünce (teknoseyirde Mgamsız dün incelemiş) tamam dedim 3060ti yeter bize. İlerde bu saçma tüketim durumu bitip de kartlar piyasada bolca bulunmaya başladığında, hatta rekabet de kızıştığında gerekirse tekrar revize ederim ama şu an ekran kartı almam gerektiği için mecburen aldım.
-
@Psikobat hayırlı olsun, Bende dün MSI GeForce RTX 3060 Ti VENTUS 2X OC modelini satın aldım. Almanya’da internette öyle bir izdiham oldu ki, 399 Euro'luk FE modelini görebildim ancak sepete bile atamadım. Keza 415 - 450 Euro bandındakilerde hemen tükendiler. Render işlemleri için acil ekran kartı almam gerektiği için FE modelinden 100 Euro fazlasına aldığım bu model dahi Türkiye'deki en düşük RTX 3060ti den daha ucuza gelmiş oldu. Hani bilgisayar parçasında kdv hariç bir vergi yoktu, Türkiye’deki fiyatlara bakınca bana olması gerekenden daha yüksek geliyor.
-
Kimisi model uçak sever, kimisi de araba, benim hobim de model gemiler ancak özellikle de ikinci dünya savaşında görev almış efsane modeller. Her ne kadar bitmiş hallerini sevsem de gemi modelciliği hem evde boş yer isteyen hemde boyaması, yapıştırması, kesmesi ile uğraştırıcı ve benim için hafiften sinir bozucu olabilen bir hobi. O yüzden ben hep Die-cast diye tabir edilen bitmiş, boyanmış yarı metal yarı plastik olarak satılan ufak oyuncakları sevmiştim ama gemi olarak bunları bulabilmek malesef zor, sonunda bulabildim ve benim en sevdiğim, benim gözümde ikonik öneme sahip üç savaş gemisini satın aldım. Öncelikle söylemeliyim ki fotoğrafları hemen elimin altındaki ipad ile çektiğim için detaylar yeterli görülemiyor olsa da aslında oldukça detaylılar. Hepsinin ölçeği 1:1250, kurşun kalemi de boyutunu kıyaslamak için koydum. İlk model Bismarck; İkinci dünya savaşının efsanevi Nazi savaş gemisi. Çok kısa süre görevde kalabilmiş olsa da batırılana kadar Müttefiklere kök söktürmüş bir efsane. ikinci model yine ikinci dünya savaşının ikonik ve efsanevi gemilerinden Japon IJN Yamato. Yüzen kale olan Yamato, yapılan en büyük savaş gemilerinden biridir hatta belki de en büyüğüdür ancak malesef savaşın sonlarına doğru bir intihar görevine gönderilmiş ve bu görevine giderken cesurca savaşsa da batırılmıştır. Batırılışı büyük ve heybetli gemilerin devrinin artık bittiğini ve uçakların devrinin başladığını göstermiştir. Son model de Amerikan Iowa sınıfı bir battleship olup, Amerika’nın ürettiği son devasa savaş gemisi olan USS Missouri. Boyutları yine çok büyük olan bu gemi, diğer iki modelin aksine batmadan günümüze kadar gelebilmiş bir gemidir ve şuan bildiğim kadarıyla müze olarak kullanılmakta. Üç model de bir arada:
-
Ben aliexpress'den satın almıştım, iki farklı model, birisi 3 giriş 1 çıkış şeklinde ilave güç gerektirmeyen, basit, üzerinde düğme ile seçim yaptığınız bir model. Onu monitörümde kullanıyorum, monitörüm yakın olduğu için de değişimi düğme ile yapmak kolay. Diğer cihaz ise 4 giriş 1 çıkış veren ve hem düğmeli hemde uzaktan kumandalı bir model. Bunun avantajı, HDMI üzerinden gelen Dolby yada DTS sesi digital olarak ayırıp spdif portuna verebiliyor ve bu sayede oradan da Logitech Z5500'e bağlayabiliyorum. (Eski tv'mde spdif pass through yoktu malesef ve Z5500 de de 1 fiber giriş vardı, böyle uç bir fikirle 4 ayrı cihazdan da Dolby/DTS ses alabilmiştim) Bu model adaptörle çalışıyor. Her ikisinden de memnunum, bu seçim daha çok nerede kullanacağınıza, ihtiyacınıza (4k vs), bütçenize göre değişiyor.
-
Devamlı teknolojik alet olacak değil ya, biraz da hobisel satın alımlarımızı paylaşalım. Çocukluğumdan beridir eski para ve madalyalara ilgi duyuyorum. Mütevazi bir koleksiyonum da oluştu zaman içerisinde. Bulunduğum şehirde her cumartesi bir antika pazarı kuruluyor, arada çıkıp geziyoruz eşimle, ilginç şeyler çıkabiliyor. Bugün, tezgahların birinde Çanakkale Savaş madalyası buldum. Sanıyorum o dönemde bizimle birlikte Çanakkale'de savaşmış bir Alman subayına verilmiş bu madalya. Almanlar bu madalyaya "Demir Hilal Madalyası" diyorlar. Biz onlara bu madalyayı vermişiz, onlarda bizim subaylarımıza "Demir Haç" diye bilinen madalyayı vermişler. Atatürk'te her iki madalya da var hatta. Bu madalyanın özelliği, Osmanlı İmparatorluğu tarafından verilmiş olan son madalya olması. Son olarak, daha önceki bir bitpazarı turumda bulduğum, Sovyet 2. Dünya Savaşı madalyaları ile birlikte. Hepsi de yıldız formunda mineli kırmızı madalyalar olduğundan güzel bir takım oldular 😊
-
Biraz önce bir kampanya ile Lexmark MC2425adw renkli lazer yazıcıyı satın aldım. Toplamda 228 Euro tuttu. Otomatik çift taraflı baskı ve otomatik çift taraflı tarama gibi HP de olmayan özellikleri var. İçinden çıkan renkli tonerlar ile 750, siyah tonerla da 1400 sayfa basılabiliyırmuş. Bana rahat 5 yıl yeter bu sayılar. Sonrasında da toner pahalıya geliyorsa yeni bir printer satın alırım artık. 😁 https://youtu.be/eIjGnb6_LXE
-
Çok değerli yorumlarınız olmuş, çok sağolun, benim beklentim çok yüksek değil, yılda taş çatlasın 200-250 sayfa basacağım. O yüzden belki çipsiz ve muadil kartuş bulunabilmesi önemli artı olsa da yazıcının kendisi yani ilk yatırım maliyeti çok yüksek olacaktır. O yüzden önceliğim, all in one tipi, wifi den düzgün bağlanıp çıktı alabileceğim, dertsiz, kendi fiyatı çok yüksek olmayan (maks 250 Euro gibi) toner&drum fiyatı da (siyah + tüm renkler dahil) 100-150 Euro seviyesinde olup 1000 sayfa kadar sorunsuz basabilen bir model bulmak. Bu toner seti fiyatı basım sayısına göre görece pahalı gibi gözükse de bu hesapla bana 5 yıl gidecektir ve en azından bu 5 yılda yazıcı kafası tıkandı vs gibi bir sorunla da uğraşmamış olurum. HP nin o modelini o yüzden yazmıştım aslında. Benzer klasmanda Lexmark MC3224 DWE modeli de var ( https://www.amazon.de/dp/B07VH3W17X/ref=cm_sw_r_cp_apa_i_7tZLFbYW2W0DJ?_encoding=UTF8&psc=1 ) ve bu model çift taraflı da basabiliyormuş. Her ne kadar çipli ve doldurulamaz toner kullansalar da bu iki model arasında kaldım gibi. Yada scanner özelliğini iptal edip Brother'in 180 Euro'ya satılan ve 3 yıl yerinde garanti vaadi olan bir modeli de düşünülebilir gibi sanki. (Brother HLL3210CWG1 https://www.amazon.de/dp/B07FXY8VW8/ref=cm_sw_r_cp_apa_i_uqZLFbXEWYRW2 )
-
Teşekkürler cevabınız için, sanırım bu tür giriş seviyesi yazıcılarda demo tonerleri çıkıyor ve onlar da birkaç yüz sayfa basabiliyor, bu haliyle dahi bana 2-3 yıl gidecektir demek oluyor bu. O yüzden muadil yada dolum işine girer miyim çok emin olmamakla birlikte (toner seti toplamda yazıcı parasını fazlaca geçiyorsa ayrı tabii) orjinal toner alır geçerim kafam da birkaç yıl rahat eder diye düşünüyorum. Yeterki sorunsuz bir cihaz olsun. Toner dediğimiz zımbırtıyı anlıyorum, mürekkepli printerde da kartuş var bunun yerine mesela, da drum denen aleti ve neden/nasıl değiştireceğimi bilemiyorum ama. Aklınızda olan ve önerebileceğiniz bir all in one renkli lazer yazıcı modeli var mıdır? Çok teşekkürler.
-
@Najaz Aslında normalde 2 body kullanıyorum (nx300 ve nx500) diğer iki adedi de nx mini'ler. Tanesi 200 TL ye 1 inch sensör boyutlu şeker gibi minicik makineler. 9mm lik lensi ile cepte bile çok rahat taşınabiliyor. Ayrıca kendi sistemlerine ait 17mm f1.8 lensi de çok başarılı. Kendilerine ait böyle ufak lensleri olsa da Samsung nx lenslerini de gerekirse bu hap kadar gövdelere de bağlayabiliyorum. Şayet nx300 yada nx500'ün pili biterse o an destek olabiliyorlar.
-
Merhaba Arkadaşlar, Sıcak fırsatlarda da paylaştım, şu ara Samsung aynasız makine ve lenslerinde ciddi bir indirim var. Bunun sebebi Samsung'un sektörden çekiliyor oluşuna dair dedikodular olsa da benim gibi uygun fiyata sıfır bir aynasız set alacaklar için süper bir ortam oluştu. Ancak şu var ki, gerek makine gerekse de ekipmanlar için Amerika dahil diğer tüm ülkelerden çok daha ucuzuz. Bunun sebebini bilmiyorum. Sektörden çekilmesi ihtimalini de pek umursamıyorum açıkcası, ben bu işten para kazanmıyorum, keyif için fotograf çekiyorum. O halde uygun fiyatlı, bol ve faydalı özellikle ve çok başarılı Samsung makineleri ve lensleri de tam benim gibi düşünenlere göre. Şuan elimde neler var dersek; Samsung NX 3000 Samsung NX mini (yedek gövde) 12-24mm f4.0-5.6 16-50mm f3.5-5.6 45mm f1.8 60mm f2.8 macro 50-200mm f4.0-5.6 Samsung Nx çantası Siyah ED-CC1N15B Samsung NX çantası Kahverengi AKNX01 Samsung NX ed-sef220a tepe flash'ı hepsini 3500 liranın altına mal ettim diyebilirim. İlerde bir nx1 de düşürürsem sanırım oek bir eksik kalmayacak. Sormak istediğiniz hususlar olursa yardımcı olabilirim.
-
En sonunda Samsung NX setimi tamamladım. En son 50-150mm f2.8 lensimi de uygun bir fiyata tedarik edebildim. Her bir parçasını kullanmaktan ayrı keyif alıyorum. Kiminiz böyle geleceği olmayan bir sisteme böyle bir yatırımı neden yaptığımı düşünüyor olabilir ancak kabaca bir envanter de çıkardım ve harcadığım paraları topladım. Tüm objektiflerim, 4 tane body, flashlar vs için harcadığım para ile bugün Fuji XT3 body ve XF 50-140mm F2.8 R LM OIS WR Lens ikilisini dahi alamıyorum, ki bence halen nx500 fotograf açısından XT3 ün de çok gerisinde değil; https://www.apotelyt.com/compare-camera/fujifilm-x-t3-vs-samsung-nx500 Dün de setin son eksik üyesi olan Samsung Nx ED-EM10 mikrofonu en sonunda bulup satın alabildim. NX500 de değil ana nx300 de çalışıyor bu mikrofon. Gelince onu da deneyimleyeceğim. Tüm set neredeyse Manfrotto sırt çantama sığabiliyor. Ağır silahları da (nx500, 16-50mm f2.0-2.8 ve 50-150mm f2.8) manbily carbon monopodumla birlikte daha kompakt bir çantada taşıyabiliyorum.