-
Mesaj sayısı
411 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
7
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by Griffon
-
Teşekkürler bilgiler için Korhan hocam. M2 SATA'nın asıl amacını laptop, mITX vs. kurulumlarda yer tasarrufu sağlamak olarak anlıyorum o zaman, herhangi bir performans getirisi yok. M2 SATA Express almak lazım demek ki, onu da beklemek gerekiyormuş. Şu anda bulsak bile fahiş olacak demek ki fiyatlar. Türkiye garantisiz parça da pek mantıklı değil. NVMe sadece PCI-Express arayüzlü SSD'lerde geçerli bir şey, değil mi? Onlardan da Z170 boot edemiyor, X99 gerekiyordu diye hatırlıyorum ama çözmüş olabilirler. PCI-Express arayüzlü SSD de zaten pek kolay bulunan bir şey değil. Kısa yoldan sorayım, şu anda PC toplayacak olsanız SSD işini nasıl çözerdiniz? En mantıklısı M2 SATA Express beklemek mi? Yoksa klasik SATA 3.0, RAID 0 diye dalmak mı? Konuyu en son araştırdığımda RAID'de TRIM çalışmıyordu mesela, bilgilerim bayağı eski. Sıkıştırılabilir / sıkıştırılamaz veri performansı tartışmaları sürüyorken bırakmıştım PC donanımı araştırmayı.
-
Şu M.2, SATA Express vs. yeni nesil SSD'ler dikkatimi çekiyor. Z170 anakartlarda bunların girişi oluyor sanırım? Türkiye'de bulunabiliyor mu bu tip SSD'ler? 1.000 MB/sn ve üzeri hızları görmek mümkün diye biliyorum bu teknoloji ile. Burada bulunabiliyor mu, fiyatları SATA SSD'lere göre ne durumda, bilemiyorum.
-
Eline sağlık abim. "CursedHardware" alınmış mıydı?
-
ASUS Strix serisi çok başarılı bildiğim kadarıyla. Çalışırken çok sessiz olmasının yanı sıra düşük yüklerde fanı tamamen kapatıyor Gerçi kartın biraz "üstüne" çıktığı için (PCI yuvası yüksekliğini aşıyor) Air 240'da kullanma imkanı olmuyor ama böyle bir sorununuz yoksa bence en iyi çözüm.
-
Ne çok NEX-6 kullanıcısı varmış forumda ya Ben de memnunum benimkinden, ufak bir çantada kit lens ve 35 1,8 ile beraber taşıyorum, gayet güzel oluyor. Çektiğim fotoğrafları WiFi ile anında tablete aktarıp işleyip paylaşabiliyorum. A6000 bayağı hoşuma giden bir makine; incelemelerde otofokus olarak çok beğenildiğini zaten okumuştum, elektronik mağazalarında denediğim kadarıyla gerçekten iyi çalıştığını da gördüm. Ne zamandır "Yenilenecek" deniyor, konusu geçen yeni sensörü bekliyor olabilirler. Aslında benim gözüm A7 II'de ama o harcamaya değecek kadar kullanır mıyım bilemiyorum, kendi lensleri de çok pahalı zaten.. İlk A7'yi biraz kullanma imkanım oldu, gayet güzel bir makine. Aslında A7 ve A7 II aynı sensörü kullanıyor ve günümüz sensörlerine göre biraz geri kalıyorlar bu konuda, ama yine de FF'nin tadı ayrı. A7R II mükemmel bir makine tabi, ona denecek bir şey yok. Yine de 10.000 TL civarında fiyatlar gördüğümü hatırlıyorum, pek bakasım gelmemişti bunun üzerine. Aynasız/aynalı konusunda bayağı bir yazışma olmuş. Ben aynasız kullanmama rağmen aynalı makinelerin de avantajları olduğunun farkındayım, Ozan abi ile makine alacakken mevcut seçenekler arasında Canon 100D gerçekten en mantıklı tercihti. Şimdi olsa fiyatı da bayağı düşen A6000'i önerebilirim ama optik vizör keyifli bir şey sonuçta, lens seçenekleri de bol ve uygun fiyatlı. Belki ileride birer A7 alırız Ozan abi ile , ama şimdilik gayet güzel idare ediyor ikimizin makineleri de.
-
@ odaklama noktası az olsa da olduğu noktada sorunsuz çalışması lazım. Acaba tek odaklama / odak takibi modları mı karışıyor? "One Shot"a alınca da aynı sorun oluyor mu? O lensi alırsan daha düşük ışıklı ortamlarda daha iyi performans alırsın, bir de biraz daha "bulandırabilme" yeteneği kazanırsın portreler için, ama genel olarak "3. taraf" lensleri pek sevmiyorum.. Bazı arkadaşlar çeşitli tezler öne sürmüşler fakat o full frame Canon makineyi boynunda taşımayan bilmez. Evde yatıyor, toz topluyordu makine. NEX-6 çok daha hafif ve taşınabilir, her gün taşırım gocunmadan. Full frame idi tamam güzel de noise bakımından 2012 model APS-C sensör ile 2006 model FF sensör aynı, hatta daha iyi NEX-6. Sony dediğin bir şey yaparsa iyi yapar. Hem profesyonel video alanında ciddi bir üretici zaten, optik konularına yabancı değil. Ben aynasızdan gayet memnunum, bundan sonra yine aynasız alacağım. Aynasızda da Canon ve Nikon doğru düzgün birşey koyamadı henüz ortaya. Dertleri mevcut düzen bozulmasın. Statükocular işte. A6000'in yenisi kaç senedir çıkacak da çıkacak; takip etmeyi bırakmıştım, bilmiyordum bu "ortak" sensör gelişmelerini. Exmor RS falan mı yapacaklar acaba (BSI, dahili RAM'li falan). RX100 IV veya RX10 II gibi 1000 fps video falan çeken acayip birşey gelebilir. Fuji'ler de iyi makinelerdir, hatta ben bir ara niyet etmiştim NEX'i satıp X-E2 almaya, ama sonra vazgeçtim. Ties bence bir bak Fuji makinelere, kontrol sistemleri bayağı değişik, daha "direkt" kontrolleri var. Benim çok hoşuma gitmişti, senin de gidebilir biraz "retro" da seviyorsan. Şahsen teknolojik olarak daha hızlı adımlar attığını düşündüğüm, full frame opsiyonu olan ve sensör geliştirme işini kendisi yapan Sony'de kalmakla iyi yaptığımı düşünüyorum ama Fuji'nin de çok güzel bir APS-C lens gamı var, hem kaliteli hem geniş diyaframlı bir sürü seçenek var, Türkiye kolu da gayet iyi çalışıyor fiyat ve destek bakımından. Kadıköy Çarşı'ya yolun düşerse Fujifilm Shop var bir tane bütün makine ve lensleri görebileceğin, deneme imkanı da oluyor sanırım, oraya bir uğrayabilirsin. Bu arada X-T10 daha iyi bir seçenek olabilir belki X-E2'ye göre, artık biraz yaşını gösteriyor X-E2. Gerçi tasarım olarak "rangefinder style" olmasını ben daha çok seviyorum ama...
-
@ Dün eve 2 gibi gelebildim, o yüzden şimdi yazıyorum Ben öncelikle mevcut 450D ile diyaframı kısıp bir denemeni tavsiye edeceğim... Düzgün fokuslama olayına çözüm olmaz ama "çok kısa bir mesafe net, gerisi blur" olayına çözüm olur. Kısmak dediğim de 5,6 ise atıyorum 9-10 yapıp dene. Aynı mesafeden aynı cismi bir 5,6 ile, bir 10 ile çekip bakarsan net olan mesafenin ciddi miktarda arttığını göreceksin. Bu arada, sabit lens f/2 f/1,8 diyafram falan diyoruz ya, bunlarda iyice kısa oluyor net olan mesafe.. Hani bir portre çekersin, tek bir göz net olur diğer herşey bulanık olur, o derece. 450D dSLR sonuçta, güncel kompakt vs. makinelerden kötü odaklayacağını zannetmiyorum, benim NEX-6'dan iyi odaklayacak (ve odak takip edecek) bir makine. A6000'den daha iyi diyemem ama, çünkü güncel aynasızlar bütün sensörü devamlı okuduğu için odakladığın şeyi "farkedip" onun üstüne gelecek odak noktalarını otomatik seçebiliyor, bayağı etkili oluyor bu sistem. Bence sen önce bir diyaframı kısıp dene. 450D sonuçta kesinlikle "junk" olmayan bir makine, daha idare etmesi lazım. Ha, "Yanımda taşımıyorum, evde boş yatıyor" diyorsan o zaman aynasız veya RX100 iyi olabilir. Dün Ozan abi ile de konuştuk biraz senin konu ve RX100 hakkında. Bayağı güzel makine RX100 (seri olarak), cep telefonundan falan bariz daha iyi olacaktır ama en son modelleri bayağı pahalı, hani cep telefonu üstüne o kadar para koyup o performans farkını almaya "boyut önemli değilse" değmez. Boyut önemli ise daha iyi bir seçenek yok ama.
-
Güle güle kullan jackjoker.
-
Merhaba abim, iTunes'da şarkıyı sağ tıklatıp "Bilgi Ver" de; üstteki tablardan birisinde "Başlangıç Saniyesi" ve "Bitiş Saniyesi" ayarı var.
-
Kaç seneden sonra Iced Earth - Scarred dinliyorum. Bayağı severdim The Dark Saga ve Horror Show'u. Bu arada, bu konu Off-Topic'de miydi, yoksa TRT 2 (Kitap/Müzik/Sinema/Tiyatro) bölümünde miydi emin olamadım ama buradaymış. Taşısak mı ki? Edit: A Question of Heaven ile devam ediyoruz, hadi bakalım.
-
Ha pardon, ben direk "Ver parayı al baba karakteri" olarak anladım. DLC denince aklıma öyle hile hurdalar geliyor artık.
-
Bu gidişle yakında karakterleri yumruk, tekme, zıplama ve eğilme ile çıkartıp aduketi, şoryukeni DLC ile satacaklar. (Aslında olmayan şey değil; SF IV'nin bir DLC'si veya özel versiyonu ile bir yerine iki ultra seçeneği gelmişti..)
-
RX100 serisi bayağı pahalı ama ya. Hele son revizyonu A6000'den daha pahalı bir çözüm olacaktır.
-
Bana da geldi evet o "Modeminize yeni yazılım yükledik" mesajı. Gıcık bir durum olduğu doğru. Neyse, şimdilik bir sorun yaşamadığım için uğraşmamaya karar verdim. Bir gün uğraşırsam da iki cihazın da ayar yedekleri duruyor, geri yüklerim sorun çıkarsa.
-
Hmm. Bendeki router ASUS N55U, aslında ADSL modem ama firmware ile girişlerden birisini WAN atayıp router olarak çalıştırma eklendi. Bende kilitlenme falan olmuyor modemde. Hiç kurcalamasam mı. Genelde ayrı router kullananlar hep bridge moda mı alıyor? Doğrusu buysa akşam eve gidince uğraşayım biraz..
-
Hoppala. Bu adamlar niye öyle demiş o zaman? Forumlarda bu sorunu yaşadığını söyleyen adamlar da gördüm. Eve gidince bir denesem mi.. Yine bağlanamayıp bir sürü uğraşmaktan çekiniyorum. Ne fayda sağlıyor peki bridge moda almak? Pingler falan mı düşüyor? DHCP, wireless, internete çıkma, NAS'a dışarıdan erişme falan konularında bir sıkıntım yok şu anda. Bir fayda olmayacaksa boşuna uğraşmayayım hiç.
-
Bu konuyu okuyunca ben de evdeki Netmaster modem için durumu araştırayım dedim. Şu anda zaten DHCP server kapalı, ASUS Router koydum çıkışına DHCP, gigabit LAN ve wireless için ve çok memnunum, ama "Zaten dandik modem, sırf bridge olarak çalıştırsam pingler düşer, çalışma daha iyileşir mi" diye düşünüyordum. Geçen sene bir kere denemiştim ama bridge moda alınca bilgisayarlar ağa çıkamamaya başlamıştı, bağlantıyı routerden çıkarıp modeme takmam ve uğraşıp baştan kurmam gerekmişti. Sanırım sebebini buldum. Kablonet/Netmaster kendisi diyor ki "Bridge moda geçirirseniz IP'yi doğrudan bilgisayara verir, DHCP kapanır, aynı anda en fazla iki cihaz internete çıkabilir". Bizim evde (ve herhangi bir "güncel" evde) bir sürü şey internete çıkmaya çalıştığı için doğrudan patates bu mod. Bunu da okuyunca hiç uğraşmadım, bıraktım router modda router özellikleri / firewall vs. kapatılmış olarak.
-
Ben de NEX-6 kullanıyorum. Kit lens, 35 1.8 ve 55-210 var, bir de Canon FD 50 1.4 lensi adaptörle kullandım. A6000 şu anda en alınası (fiyat/performans bakımından) aynasız makine, şu anda sıfırdan yeni makine alacak olsam herhalde bunu alırdım. NEX-6'dan özellikle odak takibi konusunda çok başarılı. Yalnız çıkalı bayağı oldu, bir ara devamlı "Haftaya yenisi çıkıyor, önümüzdeki ay yenisi çıkıyor" muhabbeti olurdu ama henüz çıkmadı. Büyük ihtimalle sen aldıktan sonra çıkacak. Arkadaşların dediği gibi az ışıklı ortamlar için (ki herhangi bir iç mekan buna örnek verilebilir) sabit bir lens çok iyi olacaktır. Sabit de denildiği gibi zoom yapamayan, buna karşılık daha geniş bir diyafram ile daha çok ışık alan lensler demek. f değeri diyafram genişliğinin lensin odak uzaklığına oranı. Yani 35 mm f/1,8 bir lenste ışık 19,44 mm çapında bir delikten geliyor. 16-50 f/3,5-5,6'da ise en geniş açıda (16/3,5) 4,57, en uzak zoomda (50/5,6) 8,93 cm çapında bir delikten ışık geliyor. Deliğin çapı iki katına çıkınca gelen ışık 4 kat artıyor (alan çapın karesiyle orantılı olduğu için). 1,4 (kök 2) kat çap artınca ışık 2 kat artıyor. Bu yüzden 35 f/2 olursa 35 f/5,6'ya göre 8 kat daha fazla ışık alabiliyorsun. Daha fazla ışık alınca fotoğrafı daha kısa sürede oluşturabiliyorsun. Musluk problemi gibi; belirli bir miktar ışık toplaman lazım, ya musluğu çok açacaksın ya da uzun süre akıtacaksın. Uzun süre yapınca bu sefer elimizin titremesi ve çektiğimiz şeylerin hareketi yüzünden fotoğraf bulanık çıkıyor. Bu yüzden kısa sürede çekebilmek önemli, bunu da iç mekanlarda ancak sabit lens sağlıyor. Sabit lensin bir diğer avantajı da üstte görüldüğü gibi arkaplanı bulanıklaştırmak. Fotoğraf kurslarında/kulüplerinde/gezilerinde en çok sorulan sorudur "arkaplanı nasıl bulanıklaştırırım". Kompakt makinesi varsa (sensör küçükse) "O makinayla bulanıklaştıramazsın" demek çok hoşuma gidiyor. Sabit lensi hangi açıda seçeceğin keyfine kalmış. Ben 35 mm'den memnunum, full frame makinada 50 mm'ye alışmıştım, ona çok yakın olduğu için rahat oluyor. Ama bir sonraki sabit lensi daha geniş açı verecek 20-24 arası almayı planlıyorum. Bu "35 nasıl 50 oluyor" konusu da şöyle, eski makara film ile aynı boyutta (36x24) sensör yapmak kol gibi pahalı, o yüzden 1,5 kat küçüğü (24x16) sensör yapıyor, bu ölçüye "APS-C crop" diyorlar. Tam boy olan ise az önce dediğim "full frame". Aradaki fark kadar lensin odak uzaklığını (24, 35, 16-50 olan şey bu) çarpıyorsun, full frame'deki dengini buluyorsun. Micro Four Thirds'çüler 2 ile çarpıyorlar mesela. Sensör küçülünce fiyat düşüyor, makine ufalıyor, ama az ışıkta çekim kalitesi düşüyor ve arka planı bulanıklaştırmak daha zor oluyor. Bu yüzden ucuz fotoğraf makinesi veya cep telefonu ile foto çekince her yer net oluyor. Bayağı bir şey yazmışım. Bir oku, sorun olursa sor, biraz daha yazayım. Ama uzun lafın kısası bence A6000 + kit lens 16-50 al, bir süre kullan, "genel amaçlı" en çok hangi odak uzaklığında kullandığına bak, sabit lensi de o uzaklıkta al. Genelde gruplar, iç mekanlar falan çekiyorsan 24 mm alırsın, sokakta ve biraz daha uzakta şeyler çekiyorsan 35 alırsın, portre çekiyorsan 50 alırsın..
-
Guile, Dhalsim, Blanka yok mu yahu.. Orijinal tayfadandır, emekçidir bu arkadaşlar, kapı dışarı etmeselermiş.
-
Şu hafif & ince 12" MacBook'u geçiyor Edit: Sitede bulamadım bir türlü ama Ozan abi ile konuşmuştuk.. Ya iPad Pro ya iPhone 6S birisi geçiyordu Tasarım/teknoloji olarak güzel de, zayıf bayağı performansı..
-
Üstelik "browser testi" de değiller. Güzelmiş.
-
Teşekkürler Narc Zenpower da güzel ya.. Aslında bir dükkanda siteyle aynı fiyata görsem direk alır çıkarım; hiç kargo, kredi kartı vs. uğraşmam. Bir bakınayım.
-
Zenpower, Zenfone 2 için 2 A veriyor denilmiş de iPad için vermiyorsa saçma olur ya. Ona da 2 A veriyordur herhalde. Elimde 5.000 Sony var, gayet de memnunum ama 10.000'lik Xiaomi çok hoşuma gidiyor. Gittigidiyor ya da Gearbest vs. bir yerden alacağım sonunda.
-
Güle güle kullan Ozan abim.
-
AHAHAHAH Video süpermiş. Hele öndeki C4'e lönk diye geçirmesi harika..