OnLyTNT

Hayırlı olsun hocam, güle güle kullan .

@@kHanTW, f/p iyi ayarlamak lazım. Doğrudur yüksek güç düşük seviyede dinlemek yaparken ses kalitesi için gerekli ama ne kadar güç gerekli? Güç için önerilen Marantz güç olarak teknik açıdan bir üstünlük sağlamıyor o kısma takıldım ben biraz.

@@Najaz, eskilerde kalmış olabilir doğrudur, yeni sistemlerde gerekli tedbirleri alıyorlardır mutlaka. Yine @@Bloody' nin dediği gibi parayı saçınca genişliyordur .

@@Najaz, çıkışı 8 Ohm tasarlanmış amfiye 4 Ohm hoparlör takılmaz, aslında takılır ama sınırı kestiremeyeceğiniz için istemeden volume seviyesini arttırdığınızda amfinin çıkışlarını yakma olasılığı bulunuyor. Direk yanmasa bile uzun süreli ısınma yapabileceğinden ömrünü kısaltır. Fakat tersi korkmadan gerçekleştirilebilir yani 4 Ohm tasarlanmış amfiye 4-8-16 Ohm yük bağlanabilir ama 16 Ohm verimli olmaz. En verimlisi çıkış katına uygun yükü kullanmaktır 4' e 4 gibi. Daha fazlası için "maksimum güç teoremi" diye aratabilirsiniz...

DHW ' de "ağhım, oğhum" mevzusunu uzun uzun anlattaydım . Kısaca özetlersek @@Bloody' nin dediği gibi. "8 Ohm olduğu için kuvvetli bir amfi gerekir" lafının doğruluk payı var ama bana işkembeden sallamış gibi geldi. Kağıt üstünde görülen değerlere bakarsak Pioneer 8 Ohm' da 105 W kanal başına güç dağıtabiliyor. Marantz 5010, 4 Ohm' da kanal başı 100 W gözüküyor ki 8 Ohm' da bu değer düşecek. Nasıl oluyor da daha kuvvetli olduğu için Marantz öneriliyor anlamış değilim. Tabii bu değerler nasıl elde edildi detaylı araştırıp bakmadım. 830 alsan ne kaybedersin? Bence hiçbir şey kaybetmezsin. Tabii eğer sadece güç farkından ibaretse bu ürünler arasındaki fark... Apartman katında %10 açabilirsen amfiyi yine iyi derim . Hocam içine kurt düşüreceğim biliyorum ama hiç böyle bir seti tam güçte dinledin mi? Bence bu kadar parayı gömmeden bir dinleme imkanı bulursan iyi olur gibi.

@@ResetButton, hayırlı olsun, kulaklarınız şenlensin .

Dediğim gibi gözünüze kestirdiğinizi (ki Mackie' ye bir yakınlık hissediyorsunuz anlaşılan) alıp geçecek ve mutlu olmaya bakacaksınız. Para sorun olmasa aslında iyi bir monitör, iyi bir normal set alıp dinleyip, yolunuza hangisi ile devam edeceğinize kendiniz karar vermeniz lazım. Bunun dışında alacağınız kararla hayata devam etmeniz gerekiyor . Soruya link verseniz de okuyup eğlensek biraz . Bu arada koyduğunuz videodan yola çıkarak set incelemeleri arasında yüzebilirsiniz, başladım duramıyorum

Tamam, TRS girişler hem balanslı hem balanssız bağlanabilir. Chromecast' in çıkışı 3.5", şu (veya benzeri) kablodan alıp balanssız bağlanabilir: http://www.amazon.com/GLS-Audio-Y-Cable-Splitter-Cord/dp/B0064P4F88 Yalnız almadan önce bulabilirseniz setin kılavuzunu bir okuyun, sorun çıkıp çıkmayacağına bakın. Mesela TRS' den girince RCA iptal oluyor mu veya tersi ya da miksleyip mi veriyor netleştirin. İki girişi de aynı anda aktarabiiyorsa güzel olur. Kastetiğim Reddit dışında bu işe özel, sadece bu konuların konuşulduğu forumlardı . Reddit gibi her telden çalan yerlerde hel telden adam olur; profesyonel kullanıcıların, sapla samanın ayırılamadığı bu tip yerlere pek girdiğini sanmam.

Ben size yolu gösterdim o yolda yürümek size kalmış . Hi-fi ile ilgili, müzik veya ses ürerimi ile uğraşılan özelleşmiş forumlara da göz atın, hatta oralara mesaj atıp fikir alın derim daha sağlıklı bir karar vermek istiyorsanız. Nokta atışı set tavsiyesi de alabilirsiniz belki oralardan. Ben bunu yapamam mesela her ne kadar işin tekniğinden bahsediyor olsam da ürün tecrübesi yapmadığım için net bir yönlendirme yapamam. Chromecast için: https://support.google.com/chromecast/answer/6280276?hl=en Bu tip girişleri olan her türlü sete bağlayabilirsiniz. Ek olarak analog stereo girişi olupta direk kutudan çıkan kablolarla bağlayamasanız da çeşitli dönüştürücü ürünlerle veya özel çözümlerle bağlanabilir. Yeter ki analog stereo girişi olsun kolonların bir şekilde. Almaya karar vereceğiniz ürünün üzerinde ne tip girişler var onlara bakmanız gerekir.

@@ResetButton, Yalnız bu mesajınızla işin yönü değişti biraz. İş salt bass kazanımına döndü sanki. Bu işlerle uğraşacağım diyorsanız istediğinizi alın tabii, dediğim gibi tamamen keyfe kalmış bir durum. Fakat bu kadar teknik bir işe girmeden iyice araştırmanızda, kavramları iyi oturtmanız gerek. Mesela hiç ortada olmayan bir şeyi EQ ile ekleyip çıkaramazsınız. Bendeki A2' lere EQ kullanarak bass kazanımı sağlayamazsınız örneğin (nispeten). Hangi monitör veya hoparlör setini almış olursanız olun, film, belgesel, oyun vb. gibi ses, ses efekti vs. mixliyorsanız bir adet sub eklemek icab eder. Gerisin geri dinlerken de o mixajı düzgün duyabilmek için yine sub gerekir. Yani "monitör aldım, bassı EQ' dan hallettim" bana pek mantıklı gelmiyor. Zaten EQ mevzusu da çeşitli. Grafik EQ ile olacak iş değil, frekansları band genişliği sınırlıdır. Parametrik EQ ile bellirli bir kazanım sağlanabilir ama bir sub ile kıyaslanamaz kaldı ki abartırsanız ses çamurlaşacaktır. İyi bir sub üzerinde parametrik EQ ile gelir zaten (daha doğrusu kesme frekansı ve eğimi ayarlanabilen bir alçak geçiren filtre diyelim). Ek olarak elinizdeki setten verim almanız bulunduğunuz odaya ve pozisyona göre değişir. Basların birbirini sönümlediği bir pozisyondaysanız bunu EQ ile düzeltemezsiniz bunu bilin. Benzer şekilde benim gibi fındık kabuğu kadar odanız varsa o odaya atıyorum z5500 alınıp konulmaz. EQ ile belirli bir optimizasyon yapılabilir ama ben yine de şüphe ile bakıyorum bu olaya. Şimdiye kadar hiç ihtiyaç duymadım. Kıytırık da olsa bir sub var bende, çalıştırmıyorum örneğin A2' lere rağmen. Bence eli ayağı düzgün bir set alın. EQ beleş, istediğiniz gibi oynayın. İleride duruma göre sub eklersiniz. Bu da bir yöntem.

Evet çabuk bitti katılıyorum

Bu konu biraz karışık. EQ ile hoparlör emülasyonu var olan bir şey ama bu şekilde uygulanmıyor. Dediğim gibi A5' in karakteristiği de oldukça doğrusal, böyle bir yönteme ihtiyaç olacağını pek sanmıyorum, daha doğrusu pek uygulanabilir bir yöntem değil. Mackie ile A5' in frekans eğrilerini karşılaştırın, arada çok fark görebileceğinizi pek sanmıyorum. Bu tip işlere kafa yorup zaman harcamayın, beğendiğiniz bir seti veya beğeneceğinizi düşündüğünüz bir seti (imkan varsa dinleyerek yoksa bolca yorum okuyarak, bayağı bolca) alın mutlu bir şekilde hayatınıza devam edin . Müzik, film için alıyorsanız referans monitör alıp "aaa çok soğuk, düz" demek mantıklı değil zaten temelde. Tüm bu yorumların kişiden kişiye değişeceğini de her zaman aklınızda bulundurun. Balanslı bağlantı farklı bir mevzu, topraklama ile alakası yok. Balanslı iletimin temel çıkış noktası zayıf bir kaynaktan çıkan sinyalin başına yolda gelebilecek etkileri en aza indirmek için çok uzun kablolarda kullanılan bir yöntem. Ev ortamında ihtiyaç duyacağınızı (pro değilseniz) sanmıyorum.

Inflames dinlemürük

Normalde hiçbir sakınca yok. Şöyle ifade edeyim, müzik dinlemek veya icra etmek için her türlü araç gereci kullanabilirsiniz, bu tamamen zevk meselesi. Öte yandan çoğu hi-fi dinleyicisi sinyalin geçtiği anahtar cihazların sinyale eklediği bazı karakteristik özellikleri sever. Çoğu hi-fi set, müziğe biraz rengini katar. Lambalı yükselteç hastalığının temel dayanağı burası aslında. Buna benzer "arkadaş ben sinyale minimum etki istiyorum" diyen dinleyiciler de mevcut. Kullanılan hoparlörler de aynı şekilde, daha doğrusu tüm sinyal zinciri (kablolar dahil, kablolara servet yatırılılmasının sebebi budur) dahildir bu konuya Bir kısım bu işi profesyonel olarak kayıt ve mix şeklinde icra ettikleri için bu tipler genelde olabildiğince müziği kaynağından çıktığı gibi dinlemeyi tercih eder. Fakat bu sizi yanıltmasın; kayıt, mix ve master işinde birden fazla referans monitör setlerinin yanı sıra bilinen hi-fi setlerle de dinleme yapılarak son kullanıcının ne duyacağına da bakılır. Her türlü ortamda olabilecek en iyi sonucu verecek mixe ulaşılmaya çalışılır. Bx5' ler giriş seviyesi monitörler olarak bilinirler. O yüzden Hem monitör hem genel olarak her türlü ses sinyalini dinlemek için uygundur. A5' de benzer şekilde ama A5' in hi-fi tarafı daha baskın, amatör (pro olup da kullanan var mı bilemiyorum) mix işlerinde kullanılabileceği belirtiliyor. Sinyal karakteristiği bayağı bir doğrusaldır. Bx5' ler ile arasında ne kadar fark bilemiyorum karakteristik açısından, bunu ayrıca incelemek lazım. EQ neden tercih edilmez? Çünkü dinleyiciye amelelik yaptırır ve orjinal mixi duymanızı engeller. Dinlediğiniz her kayıt için oturup EQ ayarlamak işin zevkini öldürür. Orjinal mixde dinleyicinin kaydı nasıl duyması istendiğine karar verilir. EQ kullanarak bunun üstüne basmış oluyorsunuz. Müziği icra edenin performansı kadar mixi yapan vatandaşın da başarısı önemlidir bu konularda. Sonuç olarak referans monitörler dinleyiciye aşırı çiğ gelebilir. Dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Eksik veya yanlışlıklar olabilir.

Sızdırmasınlar yav tadı kaçıyor. Prodüksiyon da zayıftı zaten geçen sezon, bu sezon aynı şekilde olmamıştır umarım.

DAC mevzusunda kullanılan en sıradan DAC' ın datasheetine bakın ve değerleri karşılaştırın veya sıradan bir audio OPAMP' ın değerlerine bakın. OPAMP olarak tutup 741 kullanmıyor kimse (lafın gelişi). Geçen birisi 1$ OPAMP ile 2$ OPAMP demişti, 1$ OPAMP' ın atıyorum THD' si < %0.001, 2$ olan < %0.0001. Şimdi soruyorum: %1 THD altını ayırt edebilecek insan evladı var mı aramızda? Öylesine arattım: LM4562 datasheet' inden THD+N(AV= 1, VOUT= 3VRMS, fIN= 1kHz)±17V. RL= 2kΩ: 0.00003% RL= 600Ω: 0.00003% 2.65$ NE5532 Emin olmamakla birlikte %0.002 olup fiyatı 0.9-1 $ civarı LM4562 tabii ki daha üstün teknik olarak ama "aradaki farkı anlayabilirim" diyen varsa önce alnından öper, sonra koşarak yanından uzaklaşırım. Şunu bilmek lazım, atıyorum 75 TL ile 750 TL' ye alacağınız bir ürün arasındaki farkı, 7500 veya 75000 TL' ye alacağınız aynı maksatla üretilmiş ürün arasında göremeyeceksiniz. Fiyat arttıkça üründen alacağınız fayda bir noktadan sonra %1 bile artmıyor. Not: Bu tip konulara yazmak istemiyorum aslında ama dayanamayıp yazdım yine. Amacım kimseyi kırmak, üzmek değil peşinen belirteyim.

Sanalı da var gerçeği de (yani fiziksel olarak çoklu sürücü barındıran) bildiğim kadarıyla Sn.RFID .

Adam akıllı bir çevresel ses sisteminin temelini 2.0 set oluşturur. Müzik dinlerken sadece bu iki kolon çalışır. Çevresel sistem modunda bu iki kolon ön sağ ve sol sesleri verirler. Diğer kolonlar (arkalar, orta ve sub) bu sete uygun seçilir tabii. Pahalı işler vesselam, 5+1 kulaklık kullanmak bana daha mantıklı geliyor çünkü gündüz işteyim, gece gümbür gümbür film izlenmiyor ama 5+1 kulaklıkların alacağı çok yol var gibi...Bendeki Logitech rezalet bence örneğin...

Özlü sözler: -Babana bile güvenmeyeceksin -Beleşe kimse günahını bile vermez vs...

Bx5 güzeldir, yalnız referans monitördür bunlar.

Hızlıca cevaplamaya çalışayım: -Bir tane hakkatten güzel yapılmış bir karşılaştırma vardı. CodeProject' te idi yanılmıyorsam. Linkini bulursam koyarım. -Kimse ASM ile yazılsın demiyor. Önceki mesajımda ve genel olarak bu tip konularda her zaman dediğim gibi ihtiyaçlar iyi belirlenerek, güncel teknolojiler takip edilerek, donanıma bakılarak vs.. bir çok parametre ortaya konduktan sonra "tamam şu platformda geliştiriyoruz" kararı alınır. Kimsenin bu saatten sonra en basit projeyi bile ASM (mikrodenetleyici uygulamaları dahil ama çok dar bir alanda çalışılmıyorsa) ile kod geliştirmeye kalkışacağını sanmam. Oyunlar gibi performansın kritik olarak çuvalladığı durumlarda ufak optimizasyonlar filan yapılıyor ancak. ID' den örnek vermek gerekirse motoru C/C++ ile yazıp diğer yardımcı araçları C# gibi üst seviye dillerde geliştiriyorlardı (Quake Live zamanında bu şekilde cevaplamışlardı) -MS' in uzun zamandır ciddi manada .Net' i multiplatform yapmak gibi bir derdi olmadı. Bu son zamanlarda ciddi olarak ortaya konan bir mevzu. .Net şu an en çok tercih edilen ve en çok kazandıran geliştirme ortamlarından birisi (Java' da benzer şekilde, benim kıllığıma bakmayın). Akademik açıdan bakılırsa hiç bir dile şans verilmiyor zaten. Java öldü, C# öldü, ne ile geliştireceğiz ?

Eheh, nolmuş ya bu adamın ayağına . Axl' ın sesi bayağı toparlamış, daha iğrenç performansları var, miki fare gibi viyakladığı. Ben umut gördüm sanki. "November rain" de akşam akşam fena oturdu yüreğime

Tarayıcı deyince Quake Live geliyor direk akla. Q1, 2 mi kastediyorsunuz?

@@analog, ben o mesajı yazdıktan sonra düzenlediniz kendi mesajınızı, benim mesajım o yüzden havada kaldı. Boş yere, safi birilerini kırmak için atılmış bir mesaj değildi, o karakterde olmadığımı da herkes bilir burada sanıyorum. En başında söyleseniz veya düzenlediğiniz mesaja küçük bir not ekleseniz iş bu noktaya gelmeyecekti, ben de kendi mesajımı düzenlerdim. Hatta düzenliyorum birazdan, madem hatalı olduğunuzu kabul ediyorsunuz ben de kendi hatamı telafi edeyim... Üslup bu yüzden önemli; lafın nereye, kime gideceğini iyi kestirmek gerekir.