-
Mesaj sayısı
551 -
Üyelik tarihi
-
Son ziyareti
-
Days Won
6
İçerik türü
Profil
Forum
Blogs
Everything posted by Kibitzer
-
Bu aralar çok ciddi bir masa yenilemesine ihtiyacım var. Benim için çok iyi oldu bu konu. Yer sıkıntısı olmasa istediğim gibi masa alacağım ama çok ciddi yer sıkıntımız var evde. Bana normalden biraz yüksek(verilen linklerdeki ayarlanabilenler çok hoşuma gitti) VE mutlaka klavyeliği olan masa lazım. Masanın üstünde klavye olayını kullanamıyorum, ayrıca ciddi yer kaybı oluyor kullanım alanında. Aslında sonradan istediğim gibi klavyelik ekleyebileceğimi bilsem Bauhaus-Koçtaş'tan masa tablası kestirip, altına ayak alıp işi çözeceğim.
-
Bu platform 159'da da kullanıldı. 1.9 Dizel 150hp'lik motor ucu ucuna yetiyor, zaten 159 dizel alıp da eğer yoksa anında chipletmeyen yok gibi bir şey. 190hp olunca çekilir hale geliyor. Bir de 1,8 140hp benzinli motor ile de çıktı. Düşünemiyorum ne kadar hantal olacağını. Çok ama çok ciddi derecede ağır bir platform. Öyle böyle değil yani.
-
Spectrum'un bahsettiği konu o değil tahminimce şu;
-
Ben Hur sinema tarihinin en iyi filmlerinden zaten. 11 Oscar rekoru halen kırılamadı. MGM'i batmanın eşiğine getiren, ardından kurtaran, neredeyse 4 saatlik çok çok büyük bir yapım.
-
Ben muhtemelen Mall of İstanbul'daki 7 numaralı salonda izleyeceğim. Gördüğüm en büyük salonlardan. Tenha bir seans bulmak lazım. Ergenlerin gürültü patırtısı, sinemada olduğunu bilmeyen öküzlerin sürekli telefon ışığına maruz kalmayacağımız bir seans.
-
Marslı'yı halen izlemedim. Kitabını tabii ki okudum. Zaten kitapta aşk unsuru yaratabilecek bir öğe yok. İlla ki birşeyler uydurmak istersek "Elemanı dünyada bekleyen sevgili/eş" uydurulabilirdi veya "gemidekiler arasındaki aşk" veya "gemidekilerden birinin marstaki eleman ile aşkı" uydurulabilirdi. BENCE bunlar hikayenin bütünlüğünü ve güzel basitliğini bozacak öğeler olurdu. Derli toplu, güzel bir kitap Marslı. Başka bir mesajımda da belirttiğim gibi muhteşem bir kitap değil fakat iyi bir kitap. Filmine de yüksek beklentim yok, daha çok kitapta anlatılan teknolojik ıvır zıvırı görmek için gideceğim.
-
Araçlar piyasaya bolca girmeye başladığı anda o oranları yukarı doğru patlatırlar.
-
Şimdi Digiturk sinema kanallarından birinde "Zamanda Aşk - About Time" diye bir film izledim. Keyifli, duygusal, iyi oyuncu kadrolu harika bir film.
-
Kadjar çok fazla incelemesem de lansman fiyatı ile ciddi avantaja sahip. Hemen hemen aynı araba olan Qashqai çok daha yüksek fiyata satılıyor. Bir gidip bakılmalı ve lansman fiyatı ile gelen araçlar tükenmeden bir tane kapılmalı derim. Çünkü şu anda yüksek donanımlılar kaldı ve fiyatları sizin limit civarında.
-
242 diyor
-
Bütün markaların çeşitli hileler yaptıklarını biliyoruz. Fakat kabak VW'nin başına patladı. Ülkemizde bu kadar sevilen ve bu kadar nefret edilen başka bir marka yok. Nasıl ki şike olayında Fenerbahçe bütün tepkiyi üzerine çektiyse ve hala taraftarları ile bu yolla dalga geçiliyorsa VW ile de yıllarca dalga geçilecek. Satış temsilcisi olayı ayrı bir dünya zaten. Zamanında Amiga bilgisayarıma joystick almaya gitmiştik. Edirne'de zaten bilgisayar mağazası az, olanlarda da çeşit yok. O zamanların zincir mağazası Yimpaş'da bulduk aradığımız ürünü. İki çeşit var, biri apache, biri python. Pythonda autofire falan var, üst model. Apache daha basit, düz model. Eleman düz modeli üst model fiyatından çakmaya çalışıyor, "bunlar farklı" dediğimizde de "hayır aynı" diye ısrar ediyor. Tartışmanın sonuna doğru "Biz bunları satıyoruz, bizden iyi mi bileceksiniz?" dedi. Sinirim zaten tepeme çıkmış patladım "Ulan biz bunları kullanıyoruz, tabii ki senden iyi bileceğiz, bak şunların resmine, şunun üzerinde mavi autofire düğmesi var, diğerinin düğmesi yuvarlak, bunun altı şekilli, diğeri dümdüz " diye başladım saymaya. Neyse bağırış çağırışa müdür geldi, istediğimiz ürünü indirimli aldık. Tabii mağaza o sırada tenha olsaydı o kadar iyi davranmazdı müdür.
-
Ben Türkiye'de hiç prius gördüğümü hatırlamıyorum. Belki bir tane görmüşümdür, onu da corolla verso zannetmişimdir.
-
Bmw3, audi a4 ve mercedes c'ye rakip olacaktır bence.Yaygın ve çabuk şarj işi halledilmedikçe zor bu sadece elektrikli araba işi. Hybridler bir derece de, elektriklide şarj bitti mi kaldın.
-
Bu bir satış stratejisi aslında. Mesela "müşterilere karşı üstten alınca 'Sen benim bu ürünleri alamayacak kadar fakir olduğumu düşünüp beni aşağılıyorsun' psikolojisine sokulup kendini ispatlama ihtiyacı ile ürünün satılması" gibi bir durum var. Tabii o sınırı çok iyi ayarlamak lazım. Birçoğu ayarlayamıyor. Mesela ben arabamı almadan önce VW bayisine gidip Golf için fiyat almıştım(Beni tanıyan birçok arkadaş "hadi canım, yalan söylüyorsun" diyor olabilir ama gerçekten). Jetta'yı hiç beğenmemiştik, Passat ve Golf için "işte bu iyiymiş" demiştik hanımla. 2014 Ekim ayında Comfortline+Sürüş(görüş) paketli dizel manuel golf için 75, Highline dizel manuel için 81bin TL fiyat almıştık. Bizimle ilgilenen satış temsilcisi arkadaş biraz önce bahsettiğim sınırı iyi ayarlıyordu. Aşağılanır gibi hissetmedik ama arabayı almamız için "ister al ister alma, nasıl olsa alacak var" psikolojisine de girmiştik. Şehir efsaneleri var böyle satış stratejileri hakkında. Şehir efsanesine göre iki kişi iş kıyafetleriyle bir sitenin satış ofisine gidiyorlar. Satış temsilcisi "bunlar işçi" gibisinden davranıp fazla ilgilenmiyor. Müşterilerden biri sinirleniyor ve "sen bizi bu kıyafetler içinde görüp fakir mi zannettin, ben işinin başında duran bir işyeri sahibiyim" gibisinden bir atar yapıp iki tane ev birden alıyor. Tabii bu durumda esas kazanan kim oluyor? Satış yapmış olan satış temsilcisi ve inşaat şirketi
-
Aynen öyle. Okuldan bir arkadaşıma şehir içinde benzer bir sistem sayesinde ceza gelmişti 78km ortalama hız ile gitmiş
-
52km önceki sensör aracın plakasını okuyor ve merkezi sisteme bildiriyor. İkinci sensör okuduğunda ise hemen aradaki süreye göre kaç km hızla gittiğini hesaplıyor. Yani arada aracı sürekli takip eden bir sistem yok. Mesela o 52km'lik mesafede bir dinlenme tesisi vardır ve oraya gidip vakit geçirirseniz ortalama hız düşer. Her şeritte sensör olduğu için ilk ve ikinci sensörlerde bulunduğun şerit farketmiyor.
-
Fransızların yeni tasarımları güzel. Yeni Megane da 308 de çok güzel arabalar. Bizim sitede bir 308 var, her yanından geçişimde "yaw ne kadar güzel araba yapmışlar" diyorum. Zaten motorları da iyi. Şu nesilde kalite algısını düzeltirlerse satışlarını iyice arttırırlar.
-
İşte bu çok çok önemli bir nokta. Nice emisyonu düşük dizel motor ülkemize giriş bile yapmıyor bu nedenle. Örneğin Mazda'nın 2,2 dizeli.
-
Konuya başka bir noktadan yaklaşayım. Zamanında dizel motor standartları belirlenirken neye göre belirlendi? Dizel motorun yaydığı gazların kabul edilebilir sınırında baz alınan nokta ne oldu? Bilmediğim için soruyorum. Dizel motor icat edildiği zaman "bu motorun yaydığı gaz sınırı şu olmalıdır" şeklinde bir standart konuldu diyelim. Sonradan Euro1-6 arasında belirlenen sınırlar neye göre belirlendi. Mesela bundan sonraki EuroX için imkansız bir sınır konulsa ve üreticiler bunu yapamasa ne olacak?
-
@@ChipArchitect "Volkswagen'e parasi yetmedigi icin laf atan adam" yaftası diye bir şey yok. Konuşulanlardan böyle bir şey çıkardınız ise o sizin kendi alınganlığınız olmuş. Onlarca VW alabilecek durumunuz olduğunu zaten biliyoruz. Bizim bahsettiğimiz güç bela VW alıp da ölümüne sahiplenenler. VWyi bir otomobil markası olmaktan çıkarıp tapılacak bir nesne statüsüne yükseltenler. VW alamayıp laf atanlar ülkemizde bol bol bulunmakta. Yaşadığınız yerde ortalama geliri olan bir insanın hayallerini süsleyen bir araç değil VW, ama burada öyle.
-
Sevdiğini elde edemiyorsan, elde edebildiğini sev. Tüm açıklama bu cümlede. Asla alamayacağı, direksiyonuna bile ancak şu fırsat sitelerindeki kampanyalar ile son zamanlarda geçebildiği aracın nesini sevsin ki ilk cümledeki motto ile yaşayan halkımız. E alabildiği en iyi arabaya da aşık olacak tabii ki. Herkes Enzo Ferrari gibi alfisti değil ki Ferrari'nin sahibiyken Alfa 164 ile poz versin. Hayallerini büyük tutma, hayal kırıklığına uğrarsın. Ulaşabildiğin şey ne ise ona tamah et. Neyse konuyu fazla uzatmayayım. VW'nin tercih edilmesinin bir nedeni daha ülkemizde istediğin kombinasyonda araç bulmanın zor olması. Ben de dizel otomatik almak istiyordum ama sevdiğim markada yoktu, dizel otomatik almak isteyen birisi benim gibi fanatik olmadıkça gidip sevdiği markadan dizel manuel almıyor. Gidiyor ya tek kavramalılardan alıyor, ya da üstüne ekliyor, krediyi fazla çekiyor sarsıntısız geçişli DSGli bir dizel alıyor. DSG sorun çıkarsa bile onu savunmaya devam ediyor çünkü zaten o sürede markayı sahiplenmiş oluyor, DSGyi tamir ettiriyor, bir şekilde devam ediyor. Aracını yenilerken de yine o konforu arıyor artık. Çünkü rahatlığa çok kolay alışılır, çok zor vazgeçilir.
-
Kutu gibi olduğu için işte. Golf derli toplu, düzgün bir araba. Aşırı tasarım öğeleri yok. Sıradışı yanları yok. Sürüye katılmayı pek bir seven halkımız için, tam sürüye katılmalık.
-
Otomotiv endüstrisinde bir sürü skandal oldu. Hatta Pinto skandalı VW ile yarışacak bir dalavere içeriyordu bildiğim kadarıyla. VW tabii ki batmayacak. En azından ders alacaktır. Cezanın da böyle şark kurnazlıkları yapmaya çalışanları caydıracak nitelikte olması gerekli.
-
Kesin!
-
VW'nin ve VW kullanıcılarının burnundan kıl aldırmayan tavrıdır VW'den nefret edilmesindeki ana neden. Marka fanatikleri neden bir Renault'dan, Fiat'tan, Opel'den bu kadar "nefret" etmiyor? Çünkü VW özellikle ülkemizde öyle bir yere konuluyor ki, hani araba değil uzay mekiği zannedersin. VW başarılı bir marka mı? Evet VW iyi arabalar mı üretiyor? Evet çok iyi arabalar üretiyor. Marka fanatiği de olsam yukarıdakileri ben de kabul ediyorum ama VW piyasa aracı üreten diğer markaların belki bir iki tık üzerinde araç üretiyor. En nihayetinde otomobil bu yahu! VW'nin bu yaptığı çok ama çok büyük birşey. Mercedes'in 1,6 motorlu arabaya X180 demesi ile asla karşılaştırılamaz. BMW de 3.20i modelinde kullandığı motoru 3.28i 'de de kullanıyor üzerinde oynayıp. "2800 motor gücünü artık ben 2000 motordan alıyorum ve bu modelime X.28i diyorum" diyor ve aracın teknik verilerinde de bunu belirtiyor. Buna kim ne diyebilir ki? VW'nin yaptığı resmen sahtekarlık. Kataloğunda "Ben bu arabadan A miktar zehirli gaz salıyorum" derken aslında 40xA miktar zehirli gaz salınmasının nesi savunulabilir ki? Tekrar belirteyim. Asla diğer markalar sütten çıkmış ak kaşık demiyorum. Kurcalasan büyük küçük mutlaka bir hile bulursun. Fakat bu VW'nin yaptığının savunulmasını asla gerektirmez. Hile hiledir ve yapan da cezasını çekmelidir. Bu kadar basit. Şike soruşturmasındaki gibi "E ama herkes yapıyor". İşin arkasında VW'nin önünü kesme gibi bir amaç olma ihtimali mümkün tabii. Avrupa'da da birçok Amerikan firmasına ceza kesilmedi mi?