Kibitzer

CHW
  • Mesaj sayısı

    551
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    6

Everything posted by Kibitzer

  1. 70-80 gibi hızlar ile giderken akslar da titremeye neden olabilir. Fakat 100 üzerinde ilk bakılması gereken şey balans. Benim araçta bir ay öncesine kadar ikisi birden vardı. 70'ten 90'a ve 120 üzerinde titreme yapıyordu. 120'ye çıkmıyordum. Ustama son gidişimde iyice kontrol etti, akslardan da değil dedi, artık iyice eskimiş olan torsiyon burçlarını değiştirdim. Yandaki lastikçiye girdim, ona da anlattım. Komple rot-balans yaptılar "balansın aşırı bozuktu" dedi. Sonrasında 180 civarına kadar denedim hiç sıkıntı yok. Daha önceden gittiğim yakın lastikçiye bir daha gitmeme kararı aldım. Sözde "üstünde balans en iyisi abi" diyordu. E tamam iyisi öyle ama yapamamışsın işte.
  2. Geçen iki gün elime Walking Dead'ın birinci kitabı geçti(sanırım 1. kitap) fakat dizi ile çok alakasız bir yerden başka kişilerin maceraları ile başladı. Fakat zaten çıtır çerez okunduğu için boş vakitlerde iki günde bitti 280 sayfacık. Dizideki "Vali" denilen karakterin geçmişini anlattığını sonradan fark ettim.
  3. Budur! Baharat o kadar önemli ki koskoca imparatoru ayağınıza getirebiliyorsunuz. Bildiğim kadarıyla filmde yok ama kitaptan hayal meyal hatırlıyorum o solucanları çok benzer gezegenlere götürüp deniyorlar, olmuyor. Yani alternatifi olmayan bir gezegen Arrakis.
  4. Okudum ama çok zaman oldu.
  5. Leth the linch begin!! Dune 2'de bazı sahneler ve olaylar fazla hızlı gelişmiş. Mesela kızkardeşi doğmalıydı. Bene Gesserit rahibesinin a......k.... o olmalıydı "ses" ile... savaşta çok mantık hatası vardı.. çok aşırı basitleştirilmişti.. "kendine aşırı güvenen imparatorun ve eşrafının küçümsemesi" ile açıklanmayacak kadar mantıksız derecede bir hazırlıksızlık vardı.. 2 saat 46 dakika mıydı neydi ikinci film.. ama sanki "bunu 3 değil de 2 film yapın" zorlaması var gibiydi.. birinciyi yayıla yayıla çekmişler.. ikinci filmin sonuna doğru alelacele 3. filmi sıkıştırmışlar gibin.. o teknolojide tüm gezegeni kum tanelerine kadar haritalayacak kameralar yok mu .. nasıl görmüyorsunuz güneydeki dağa oyulmuş tapınakları, filmin sonunda kerhen söylediler.. Ya bir de.. güneye inemiyoruz inemiyoruz.. BSG. uzaya çıkıp ta mı inemiyorsunuz.. Bir de neredeyse "unlimited" kaynak var.. evrenin hakimi bir imparatorluk var.. o gezegende kum yılanları haricinde yaşayan sivrisinek bırakmayacak güç var.. bu ne birkaç çöl bedevisine kaybediyorsun.. Old Style Artillery ile gezegeni %100 kum haline getirebilirsin.. bir tek kaya parçası kalmaz çakıl taşı kadar.. Hani milyarlarca kişinin öldüğü Warhammer 40K savaşları gibi ezip geçersin acımadan.. Hani hiç bilmedikleri bir "büyüsel" güç falan çıksa karşılarına, hadi neyse diyeceğim. Buyrun dalın!
  6. Dxracer koltuğu 2016 sonunda almışım. Hatta önceden "amaaan hepsinin iskeleti aynıdır" deyip en ucuzunu sipariş edecektim. Ankara'da Adore mağazasına denk geldik. Bir baktım bana en büyüğü dışında olmuyor. Ondan sonra Ekim sonunda sipariş ettim. 8 Yıla geliyor, halen iskeleti taş gibi. Fakat yapay deri kaplama mahvoldu. Bu ayarda bir koltuğu mahvetmeden kaplayacak yer arıyorum.
  7. Hocam dediğim gibi henüz gemiyi tam döndürememişler ama dümene geçmiş gibiler. Çok beklenti ile izleme derim. Sadece biraz yola gelmeye başlamış dizi. Hala "hade len orası öyle değildi" denilen çok sahne var.
  8. Zaman Çarkı serisini 4 kere okumuş biri olarak ilk sezon ne kadar kötü ise ikinci sezon o kadar güzel diyebilirim. İlk sezon "bakın karakterler bunlar, hikaye şöyle bir şey, kafanıza göre yazın" denilerek kitapları hiç okumamış bir lise öğrencisine yazdırılmış gibiydi. Burada muhabbeti pek dönmedi ama çok sert eleştirildi. Ben de lanet olsun diyerek izledim çoğu bölümü. İkinci sezonda ellerinden geldiğince kitaba dönmeye çalışmışlar. Bütün işi kurtaran da bu olmuş. Fakat yine de gerektiği kadar kitaplara dönememişler. Mesela kitabın temel direklerinden biri olan Aşık Thom Merrilin ilk sezon sadece bir bölümde 3-5 dakika gösterildi. ikinci sezonda ise hiç yoktu. Hikayedeki üç ana karaktere(filmde girl pawaaa deyip 5'e çıkarmışlar sıkıntı değil çünkü kitapta gerçekten çok güçlü kadın karakterler var) çok önemli eğitimler veren, gelişimlerinde çok önemli nüanslara sahip bir karakter. Bütün bunlara rağmen dizinin rotasını baya bir düzelttiler. Bu şekilde devam ederse başarılı olacaktır.
  9. Ben sağda solda çok sert eleştiriler okudum sanki. O nedenle hiç bakmadım. Gerçekten iyi diyorsanız başlayayım
  10. Eskiden TRT'de küçük çocuklar için eğitici videolar yayınlanırdı. Ben de o zamanlar tam daha yeni yeni aklımın erdiği yaşlardaydım. Bir videoda amcanın biri üç çocuğa ayrı ayrı para verip bakkaldan bir şey almalarını istiyordu. En erken gelene ödül verecekti. Üç çocuk ta farklı yerlerde olan bisikletlerinin başına gittiklerinde ön lastiği inik buluyordular. Birincisi hemen bisikleti ters çevirip ön lastiği jantı ile yerinden çıkarıp iç lastikte delik aramaya başladı. İkincisi jantı sökmeden iç lastiği çıkarıp döndüre döndüre iç lastikte delik aramaya başladı. Üçüncüsü oturup biraz düşündü ve sibobu kontrol etti. Baktı sibop gevşemiş, hemen sıkıştırıp lastiği şişirip bakkala gitti ve en erken döndüğü için ödülü kaptı. Evet çok basit bir hikaye, fakat derslerde hep anlatırım bu hikayeyi çünkü teknik eleman yetiştiriyoruz(en azından uğraşıyoruz) ve arıza tespiti ve tamirine en basit yerden başlanması gerektiği bilincini vermeye çalışıyoruz. Yapılan iş hakkında çok bilgi sahibi olunca maalesef basitten önce çok çetrefilli yollara sapabiliyor insan. Not: Bu arada @TiesTorN yıllar önceden kalma "gelip ziyaret edeceğim bir çayını/kahveni içeceğim" sözümü unutmadım ve gelemediğim için mahcubum Bizim küçük kozmetik dokunuş isteyen Kuga rahmetli oldu. Motor arızası ile akıl almaz bir fatura çıkardı karşıma. Ben de o ara ev yenileyeceğim için onu satıp bütçeme ekledim. Kardeşimin verdiği borç ile de çooook fazla kozmetik problemi olan bir fiYat bravo aldım. Getirip gösterip dükkanın karizmasını çizmeye utanıyorum açıkçası
  11. Bu fiyata bayilerde yok. Galerilerde de 200bin lira yüksek fiyata satılıyor.
  12. Selamlar. Aracım 1.6 dizel ve günlük kullanımım çok çok az. Toplam 6-8 km yol yapıyorum ve bunu 4-5 seferde yapıyorum. Yani sabah çocuğu okula bırak 1.5km, oradan kendi okuluma 1km, öğlen çocuğu al 1km, eve bırak 1.5km, kendi okuluma dön 1.2km, akşam eve dön 1.2km. Bunların neredeyse hepsinde motor duruyor. Böyle olunca haliyle dpf çok çabuk doluyor. Temizlik çare değil, çok nadiren bundan uzun yolum oluyor ve ne kadar temizlersem temizleyeyim çabucak doluyor. Araç kendi kendine dpf temizliği yapsa bile kısa süre sonra duman atmaya başlıyor. Ara ara aracın arkasında sarımsı beyaz bir duman ile geziyorum ve çok rahatsız edici bir kokusu var. Kimi iyi niyetli insanlar "Yağ yakıyorsun" falan diyor camı açıp ama biliyorum ki dpf tıkalı, yağ yaksa sürekli duman atar. DPF temizliği için gittiğim egzozcular komple sökmek istiyor, hadi tamam desek direkt içindeki parçayı almak istiyor. Vermediğin zaman "biz öyle çalışmıyoruz" diyorlar. Bu durumda vazgeçip dönüyorum. Avrupa yakası, özellikle Beylikdüzü-Avcılar-Küçükçekmece civarlarında dpf temizliği/iptali yapıp içindeki parçayı bana verecek egzoz servisi bilen var mıdır? Teşekkürler
  13. Cem Yılmaz ilk çıkan Bir Tat Bir Doku'da yerden yere vurduğu, üzerinde tepindiği "mesaj kaygılı mizah"ın kralını yapıyor Diamond Elite Platinum Plus gösterisinde. Filmlerinde de işin sonu hep futbola, güreşe falan bağlanıyor. Bir de sonrasında konuşmalar yapıyordu. Sırf onlar yüzünden yeni filmlerini izlemedim.
  14. Merhabalar. Bir iphone 11'imiz var. İçi neredeyse son byteına kadar dolu. Çoğu da foto-video ve bunları windows bilgisayarımızda yedekleyip telefonun içini boşaltmak istiyoruz. Buraya kadar her şey normal. Gelgelelim iş bundan sonra zorlaşıyor. Sıkıntılar; *Kablo ile direkt bağlayıp windowsun "bu cihazdaki fotoları vs alayım mı" sorusuna "evet" dediğimiz zaman içerdeki foto-videoları alıp hepsini komple tek bir klasörün içine tıkıyor. Hadi buna eyvallah dedik. Fakat o dosyaları tarihe göre sırala dediğimiz anda bir disk işlemi başlıyor. Windows dosya yolu-adres satırı yeşil bir bar olarak dolmaya başlıyor ve SAATLER sürüyor. Gece bırakıp sabaha ancak sıralanmış buluyorsunuz ve en ufak bir dosyayı açmak-taşımak isterseniz o yeşil bar tekrar SAATLERCE işlem yapmaya başlıyor. Bu işlemi 1TB'lık Samsung 980 pro üzerinde yapıyor. Hadi yavaş bir ssd veya hdd olsa tamam diyeceğim. *itunes ile yedeklediğimizde ne o yedek dosyasını bulabiliyoruz, ne içindeki dosyalarda gezebiliyoruz, ne o dosyanın kopyasını aldırıp başka bir yerde saklayabiliyoruz. Apple sitesinde "itunes üzerinde yedeklemeye sağ tıklayıp başka yerde kopyasını oluşturabilirsiniz" falan diyor ama o sağ tıklamada sadece "yedeklemeyi sil" seçeneği çıkıyor. *Dosyaları heic diye bir formatta kaydettiği için onları çevirmeye çalışıyoruz. Ayarlardan dosyaları jpeg olarak kaydetmesi ayarını seçtik ama fotoların çoğu heic olarak duruyor. *Bir sürü ayrı program ile dosyaları kopyalamaya çalışıyorum, kimisi günde 20 dosya sınırı koymuş. Benim almam gereken dosya sayısı 9000'e yakın. Dosyaları bir şekilde windowsa attık ama ne kategorize edebiliyoruz, ne tarihe göre klasörleyebiliyoruz, ne de içlerini hızlıca görebiliyoruz. Her adım için uzun uzun uğraşmamız gerekiyor. Bir de bazı dosyalar img_3072.jpg gibi isimler ile kayıt edilmiş ama bir kısmı windows keyi gibi 20-25 karakterlik isimlerden oluşuyor. Bu dosyaları aktarıp, istediğimiz gibi klasörlere ayırmamıza, içeriğini görmemize yardımcı olacak bir program veya yöntem önerisi olan var mıdır?
  15. Yazmayı unuttum. O da var ama 32'lik. Lanet olasıca Sandisk o bilmemnaaptığımın flash belleğini daha büyük hafızası olan cihazlar için kullanılmaz şekilde yapmış. Onu iphone'a taktığımızda kopyalamak istiyor, tamam diyoruz kopyalamaya başlıyor ve hafızası doluyor ve işlem yarıda kalıyor. Hani yazılımına "beni taktığın bu bilmemnaaptığımın iphone'unun hafızası yüksek, iki seferde taşıyalım" gibi bir seçenek koymamışlar. Direkt çakılıyor hafıza dolunca.
  16. Gelmedi mi hala hocam? Merak ediyorum aradaki farkları. Muhtemelen kavis dışında çok fark yok. Foto falan isterük
  17. Reacher beklediğimden iyi çıktı. Başroldeki öküz ise genetik öküz, sırf çalışma ile o omuzlar kollar öyle olur mu ya? Genetiğinin de yatkın olması lazım. Dizide zaten bol bol adamın aşırı iri olması esprilerinden kendileri de bıkmış olmalı ki "yeter artık" sahneleri koymuşlar.
  18. Yandaki monitöre de Mibox bağladığım için hemen söküp baktım pip ve pbp nasıl diye. Fotoları ekliyorum. Pip küçük orta ve büyük var, ben sadece küçük ve büyük çektim, orta tahmin edilebilir.
  19. Birkaç foto ekledim ama çok da iyi çekemedim, ortam karanlık olunca bozuk çıktılar. Çok çok daha güzel gözüküyor canlısı Sol tarafta emektar T240HD gözüküyor. Hala canavar gibi çalışıyor.
  20. Hocam çok teşekkürler. Şu ana kadar hala "vay anasını" modunda olduğum için objektif değerlendiremem sanırım. Bu benim ilk VA monitörüm sayılır, laptopun paneli de öyle ama bu 144hz ilk VA monitörüm. Dün biraz film izledim, oyun oynadım. Herhangi bir ölü-parlak piksel göremedim, birkaç tanesi yan yana olmadıkça da pek fark edeceğimi zannetmiyorum. Standart incelemelerde bahsedilmeyen pek bir özellik fark etmedim. 3080 ekran kartına bağladım, G-Sync çalışıyor gösteriyor. Oyunlarda bir problem görmedim. 16/9 filmler ortada kalıyor, güncel çekilmiş birçok film daha geniş ekrana yayılıyor. Parlaklığı bana baya bir fazla geldi, oda çok aydınlık olmadığı için biraz kıstım. Bir sorun yok şimdilik, gayet memnunum.
  21. Geçen gün güzel bir indirim denk geldi ve Gigabyte G34WQC aldım. 27" kullanmıştım önceden, bozulunca bir süredir 24" ile idare ettim. Şimdi ikisi yan yana, yükseklikleri 24" ile aynı, 27"den sonra biraz basık geldi ama ekrana baktıkça "aman yarebbiiii" diyorum. Gawur yapmış
  22. 20 bin liraya çıkmış 49" monitörler. Şimdilik hayal Ona bütçe yok sanırım. Yoksa var mı Bir 34" fiyatına 2x27" alınabilir mi. Yok yok yapmamalıyım bunu