TheCrow

https://en.wikipedia.org/wiki/5_nanometer technology demos kısmında gelişmeler özetlenmiş. şunlar da ilgili çekiciye benziyo zamanım olduğunda okuyacağım https://en.wikipedia.org/wiki/Field-effect_transistor https://en.wikipedia.org/wiki/Carbon_nanotube_field-effect_transistor https://en.wikipedia.org/wiki/Single-atom_transistor

normalde sitenin browserda adblock kurulu olup olmadığını anlaması mümkün değil. ya reklam içeren resource'u javascript ile yükleyip yüklenemezse adblock var diyebilirler, ya da reklam yayınlayan servera request gelmeden sayfa yüklenmeye devam ediyosa adblock var diyebilirler. başka türlü tespit etmelerine olanak yok

o halde adblockun blokladığı bişeyi ublock origin bloklamıyo demektir

windows backupı başka makineye restore edemezsin die bi kısıt mı var? eğer yoksa aynı şekilde backuptan hemen sonra sysrep yapılabilir. bu arada aklıma gelmişken sorayım, hadi ofisi programları geçtim, windowsu sanal makineye dahi olsa bi kere kurup backup alıp bundan sonra on saat install edeceğimize restore etsek daha hızlı olmaz mı? sonuçta donanım değişikliğinin hantallaşmaya bi etkisi yok. network ortamı varsa da sysrep yapılır yine daha hızlıya malolur.

ek olarak windows backup var kendi içinde

verdiğin örnek doğru. başka örnek vereyim. santranç programı yazarken IDüzgidebilir, IÇaprazgidebilir gibi interfaceler tanımlayıp birini file birini ata verirsin, vezire ikisini de verirsin. taşların hepsi ortak taş diye bir sınıftan türediyse zaten çoklu kalıtım yapamazsın. deilse bile vezir için olayı çözemiyosun. interface şart oluyor. aslında bu tip ince şeyleri simülasyon yada oyun falan yazmak hariç, problem çözmeye yönelik yazılım geliştirmekten çok, genel geçer kütüphane kodlarken kullanırsın. yani web sayfası yada veri giriş formu kodlarken pek işine yaramaz. method hiding duyunca arkadaşın gibi ben de o neymiş dedim. araştırınca gördüm bildiğim bişeymiş. ben onu kullandım, şöyle ki winformsda component geliştirirken bazı metodların adının designerın istediği gibi olması gerekiyordu, ama türediğim class o metodu virtual tanımlamadığı için (kahrolası ms:) ) mecburen yeniden tanımlayıp warningi engellemek (compilera naaptığımın farkında olduğumu göstermek) için kullanmıştım. kimsenin kolay kolay işi düşeceği bişey olmadığı gibi, tavsiye edilen bişey de değil. ancak bu gibi extreme durumlarda mecbur kalınınca kullanılır. polymorphism candır. o çocuk ya farkında olmadan kullanmıştır ya çok amelece kod yazıydur yada ekranları tasarlamak dışında bi iş verilmemiştir. polymorhpism yerine birde hiç virtual method tanımlamadın mı diye sor belki o zaman anlar muhtemelen de kullandım der.

interface kod blokları arasındaki kontratlardır. ne demek istediğimi tecrübe kazanırken anlıycaksın.

1 atom genişliğinde 6 atom uzunluğunda olunca 5nm oluyor şuan.

neden 1.1nm yada 0.9nm değil ki? heralde pazarlayacak kelime bitecek gibi geldi

http://stackoverflow.com/questions/14907581/ssl-and-man-in-the-middle-misunderstanding accepting answera bakılırsa bizim için oluşabilecek risk, banka gibi kurumlar veya çalıştıkları authority key çaldırmayacağını varsayarsak, ya browser uyardığı halde gözardı edip gezintiye devam etmemiz yada malware'in sertifika havuzuna kendi serifikasını inject etmesi. birinci önlenebilir, ama şu vpn programı kurulurken napıyo bilinmediği için tek risk bu diyebiliriz.

site ssl kullanıyosa vpn istese de bişey çalamaz. forum morum dışında şifre girilen herşey https zaten günümüzde.

en ufak sorun olmaz

özellikle linqdan sonra salt dil bakımından c#ın daha iyi olduğunu inkar eden bi tane javacı kalmadı.

c++ konudunu mmx+sse3'e göre derlesen aynı şey olacaktı muhtemelen. yazarken aklıma geldiydi sse olayı ama c++ tarafında da yapmak çok kolay olduğu için es geçtim. yoksa bu makinede 4gb ram var ona göre derliyim olayı balon

o jitin çalıştığı ortamı bilip ona göre optimizasyon yaptığı yalan dolan. jitin runtimeda yaptığı (hw ile alakası olmayan) optimizasyonlar var ama çok kısıtlı denebilir. iş hıza gelirse c, c++ dan 3-5 kat daha hızlı ona bakılırsa. c++ ise bi kaç nano saniye hızlı olmak için ortalığa sıçıp batıran saçma sapan bi dil. dili tasarlarken alınan kararlar çıktığı döneme göre makul olabilir tabi o ayrı. yinede kısıtlı kaynaklara sahip kol saati işlemcisi gibi şeyler için javadan kat kat iyidir. ek olarak java ve .netin jitlerek çalışmasının en büyük olayı garbage collectiondır. platform independent olması nadiren işe yarayan bi ayrıntı sadece. tekrar yavaş hızlı olayına gelince günler aylar süren bilimsel hesaplama yapılmadığı sürece en büyük olay kodun düzgün yazılması. baktın performans kurtaracak seviyenin altında darboğaz yaratan yerleri tespit edip optimize edersin. yine olmadı donanım eklersin veya cluster yaparsın olur biter. bu şekilde çözülmeyecek bi olay görmedim ben.

@@AranelSurion pc ile kıyaslama konusunda haklısın, fakat gamepad varsa. ona değinmeden geçmek olmaz

en son 8800gt ile denediğimde 2000den sonra çıkan 3d oyunlar takılıyodu. şuan denemedim ama günümüz giriş seviyesi kartlarda yine zorlanacaktır ama orta üst seviye kartlarla onlar bile problemsiz oynanabilir. tabi henüz kırılmayan yada mame ile uyumsuz bi ton oyun vardı o dönemler, o konuda pek bişey değiştiğini düşünmüyorum açıkcası. aletlerle geçmişiniz yok madem final fight tek jetonla bitirmeye kasın

bu nasıl yapılıyor?

16in1 32in1 gibi birden fazla dil paketi hatta x86 ve x64 birarada içeren isolar bile genelde 8e sığıyor diye hatırlıyorum. 16gb rahat yetecektir.

e8500 yerine dandini atom işlemcili netbook vs. ile de olur muydu acaba bu anlattıkların?

lastiği arapla yada avrupa malzemeyle yıkayınca ne gibi bir dış görünüş farkı doğuyor anlayamadım. suyla da yıkansa aynı şey, lastik lastiktir gibi geliyo bana. koltuk meselesine gelince eve gelip koltuğu makineyle yıkayıp streç filmle sarıp taşınmaya hazır hale getiren şirketler varmış, hem de çok ucuzmuş, 50-100 liraya evdeki bütün eşyaları temizleyip paketliyolarmış. benimki duyum tabi

o decimal cpu'yu tasarlayan anetteki XOR değil miydi?

hala stüdyolarda varmış sanırım ama pek kullanılmıyomuş.. mesele dijital olduğu sürece ad converter aynıysa dat, md, cd, blue-ray arasında fark yok aslında. ürünler bir zamanlar fiyatına göre daha kaliteliydi, o yüzden dat daha kaliteli gibi geliyo olabilir. efsane rolündeydi kendisi müzik severler için

bu olay zaten müzik dinlemekten ziyade profesyonel stüdyo kullanımına yönelik bişeydi. vokal-enstrümanlar kanal kaydı olarak bunlara kaydedilir, buna da master kayıt denirdi. sonra kaset üreten şirkete bu dat kasetleri gönderilirdi. günümüzde yerini harddiskler yada dds denen yine band temelli bi sisteme bırakmış gözüküyor https://en.wikipedia.org/wiki/Digital_Audio_Tape#Professional_recording_industry https://en.wikipedia.org/wiki/Digital_Data_Storage