Najaz

İlk telefonum Nokia 2110, sanırım Türkiye'ye gelen ilk Nokia modeli buydu: Daha sonra "Matrix telefonu" kullanmaya başladım Tamamen g.t cebinde taşımak için tasarlanmış Nokia 8110. 8110'un hemencecik kırılan-yamulan anteninden illallah deyince, "şöyle dağlara taşlara vursak da bir şeycik olmasa" dürtüsüyle, suya-toza-şoka dayanıklı Siemens M35 kullandım bir süre. Telsim'in "beleşe sınırsız GPRS internet" kampanyasından faydalanmak için, bilgisayara bağlantı kablosu ile birlikte satın aldığım Ericcson R520m ile, yaklaşık 1 sene boyunca GPRS'ten 10 KB/saniye hızla film indirmişliğimiz de vardır Sonra teknoloji anlamında en büyük sıçrayışı yaptık Hem kameralı, hem renkli ekranlı ilk telefonum olan Sony Ericcson K700'ü satın aldım. O dönem yurtdışındaydım ve Türkiye'deki telefon fiyatları arasındaki uçuruma ilk kez şahit oluyor, "baba bunlar bizi iyi ütmüşler ya..." diye hayıflanıyordum. K700'ü perte çıkardıktan sonra, bir dizüstü takası sayesinde elime geçen Samsung U600'ü kullanmaya başladım. Güzel, şekilli telefondu ama pek bir narindi. Fazla da uzun ömürlü olmadı zaten. Ve işte ilk "akıllı" telefonum, Huawei U8230. Bu telefonu da Avea bayii bir arkadaşım, Avea'nın kampanyasından neredeyse bedava fiyatına temin etmişti bana. İlk Android deneyimim bu telefonla oldu. Huawei ne yazık ki garanti döneminin sonlarına doğru mızmızlanmaya başladı ve Türkiye'deki servisi Teleservice ile papaz olmuştuk telefon yüzünden, yurtdışından bir türlü parça gelmediği için telefonu tamir edemediler. İyi ki de edememişler, yoksa uzun ve seviyeli bir birliktelik yaşayacağımız LG Nexus 4 ile tanışamayacaktık Nexus 4, bana uzun bir süre kusursuz bir hizmet verdi, hala da (pil ömrü dışında) tık demeden çalışıyor ve yedek telefon olarak bir kenarda tutuyorum kendisini.. Nexus 4'ten sonra, cep telefonu için aklımdaki psikolojik sınır olan 1000 TL'yi aşmayacak bütçeye sığdırabildiğim, Sony Xperia Z5'i aldım ve halen kullanıyorum. Cep telefonlarındaki bu fahiş fiyatlamalar sürdükçe de, uzun süre bunu kullanmaya devam edeceğim gibi gözüküyor.

Firma İstanbul'da. Ya tabii geyik çeviriyoruz burada, Cihan alınmasın Bu firma bildiğin tokatçı, yemleme yapıyor şu sıralar. DomalımHaber'de 20-30 kişiye bu fiyatlardan kart gönderdi, epey bir de SSD ve HDD yolladı. Son büyük voleyi vurup tüyecektir yakında, "PCDepo strikes back" durumu olacak.

https://www.technosistem.com/Ekran-Kartlari,LA_32-2.html#labels=32-2

@ResetButton hocam ortada bir prototip yok yalnız Habere sonradan eklenen güncellemeyi gözden kaçırdın sanıyorum.

Yalnız hiçkimse Ultima Online falan oynamamış sanırım

Haberin son kısmında şöyle bir güncelleme yapılmış: An Intel spokesperson reached out to PCGamer with clarification on what exactly the company shared at ISSCC. Here is the statement in full: "Last week at ISSCC, Intel Labs presented a research paper exploring new circuit techniques optimized for power management. The team used an existing Intel integrated GPU architecture (Gen 9 GPU) as a proof of concept for these circuit techniques. This is a test vehicle only, not a future product. While we intend to compete in graphics products in the future, this research paper is unrelated. Our goal with this research is to explore possible, future circuit techniques that may improve the power and performance of Intel products." Yeni bir ürün yokmuş ortada, halihazırdaki entegre GPU'da kullanılacak güç tasarrufu teknikleri paylaşılmış. Intel'in üzerinde çalıştığı GPU ile herhangi bir ilgisi yokmuş.

İlk mesajda buna dair bir uyarı yoktu???

Indiana Jones - Fate of Atlantis Dune TFX Kendi bilgisayar tarihimin en önemli üç oyunu

Teklifim hala geçerli

Cihazda şöyle bir güvenlik açığı varmış: Bulunduğu ortamda, eşleştirdiğiniz telefondaki mesajları size okuması için "herhangi birinin" sesli komut vermesi yeterli oluyormuş

Geçmiş olsun. Bunlar Technosistem'den aldığın diskler öyle değil mi? Keşke en baştan hiç bulaşmasaydın bu firmaya, üç kuruş fazla verip faturalı ürün alsaydın, bu tür dertlerle uğraşmak zorunda kalmazdın.

Paketi açarken video çekeceksin hocam, başka bir tedbir gelmiyor aklıma. Konuyla ilgili başımdan geçen bir olayı nakledeyim: HB'dan 6-7 ay kadar önce aldığım Samsung monitörün panelinde sorun olduğunu farkettim geçenlerde. Monitörün sağ çerçevesine yakın bölgede beyaz renklerde morarma oluyordu. Bugüne kadar hiç beyaz renk arkaplan, duvarkağıdı vs. kullanmadığım için tesadüfen farkına vardım sorunun. Samsung müşteri hizmetleriyle temasa geçtim, onlar da beni Eskişehir'deki yetkili Samsung servisine yönlendirdiler. Monitörü teslim ettim servise, 1 hafta sonra arandım ve sorunun giderildiği söylendi. Monitörü teslim almaya gittiğimde sorunun ne olduğunu sordum servis yetkilisine, o da panelin montajının hatalı yapıldığını ve çerçeve kıyısındaki yoğun ışık sızması yüzünden beyaz renkte deformasyon olduğunu, paneli tekrar usülünce monte ettiklerini ve sorunun giderildiğini söyledi. Ben de bunun bariz bir şekilde üretim hatası olduğunu, ürünün kutudan çıktığı halde sorunlu olduğunu ve bu hususun servis raporunda açıkça belirtilmesini istediğimi söyledim. Bu isteğimi reddettiler, "ürünü garanti dahilinde onardık, servis raporuna da sorunun sizden kaynaklanmadığını yazdık, ama sizin istediğiniz hususu raporda yazamayız" dediler. Bir yere varmayacağını bildiğim için ısrar etmedim ve monitörü alıp çıktım. Daha sonra monitörü HB'ya, uzunca bir açıklama yaparak ve servis raporunu da ekleyerek geri gönderdim. Tüketici yasasına göre ürünün gizli ayıplı ürün kategorisine girdiğini ve ürünü iade etmeye hakkım olduğunu, ücret iadesi ya da sıfırıyla değişim istediğimi belirttim. HB monitörü Samsung'un İstanbul'daki servisine göndermiş ve serviste de "monitörü uzun süre test ettik, bir sıkıntı yok" diye geri göndermişler. Üründe şu haliyle sorun tespit etmeleri mümkün değil zaten, zira Eskişehir'deki serviste onarım yapıldı ve ben üründe sorun var diye de göndermedim. Bana ayıplı ürün sattıkları için geri gönderdim ve bunu detaylı bir şekilde belirttim. Ama bunları hiç yazmamışım gibi, talebimi gözardı ederek ürünü bana geri gönderdiler. Ben de e-devlet üzerinden tüketici hakem heyetine başvuruda bulundum, bekliyorum artık ne sonuç çıkacak diye. Monitör bana geri geldiğinde, kargodan teslim aldığım gibi paketi açmadım ve akşam eve götürüp, tripoda fotoğraf makinemi bağlayıp video çekerek açtım kutuyu. Çünkü monitörün kutudan sağlam çıkıp çıkmayacağına dair şüphem vardı ve elimde video kaydı olarak kanıt olsun istedim. Kutunun açılmamış halini, bantlanmış taraflarını, kargo etiketini vs. detaylıca kayda aldım, monitörü kutudan çıkardım, kasasını-panelini yakın plan çektim ve monitörü sisteme takıp çalıştırana kadar da video kaydına devam ettim. Bu işi bu noktaya getiren, keyifle alışveriş yapmamız gerekirken alışverişi bir eziyete ve bizi de paranoyak insanlara dönüştüren bu sistemin ve firmaların Allah belasını versin.

İyi de konumuz diziler değil, filmler.

En iyi aktör: Şener Şen En iyi aktrist: Belgin Doruk En iyi yönetmen: Chris Marker (Filmi: Sans Soleil)

Ben doğar doğmaz elime klavye-fare vermişler, o gün bugündür oynuyorum valla

@wazzap Şu saatten sonra uygun fiyatlı Vega serisi kart beklemek gerçekçi olmaz bence. Vega yapısı itibariyle üretimi son derece zor ve maliyetli bir kart. Ayrıca sadece GPU arzında değil, bellek arzında da sıkıntı var tüm dünyada. Bellek fiyatları da buna paralel olarak uçmuş vaziyette. 144Hz Freesync monitör aldığım zaman bir süre, uygun fiyatlı Radeon Fury serisi kart aramıştım ama 2. elde bile piyasada yoktu. Muhtemelen AMD yeni nesil kart çıkardığında Vega'ları piyasada bulmak da mümkün olmayacak.

Böyle cihazlar piyasada mevcut zaten; ASIC (Application Specific Integrated Circuit) diye anılıyorlar. Antminer ve türevi cihazlar bu kategoriye giriyor. Lakin ASIC'lerin, grafik kartlarıyla kurulan mining rig'lere göre çok önemli dezavantajları var: 1. Esnek değiller. Bitcoin mining için özelleşmiş bir cihazı, mining zorluk derecesi artarsa veya Bitcoin değeri düşer de karlı olmaktan çıkarsa farklı coin'ler için kullanamıyorsun. GPU rig'ler bu esnekliğe sahip. 2. Çok ama çok gürültülü çalışıyorlar. 3. ASIC cihaz piyasaya girdiği zaman zorluk derecesini de çok çok yukarılara taşıyorlar. Bu yüzden ASIC'lerin 2. el değerleri yok gibi bir şey. Özellikle zorluk derecesi iyice artıp karlılık sıfıra yaklaştıkça artık evde dekorasyon malzemesi olarak kullanırsın. 4. Bozulursa tamirleri imkansız. GPU rig'lerde bozulan parçayı yenisiyle değiştirmek çok daha kolay ve nispeten daha az masraflı. İşte bu mining boku yüzünden "PC gaming is dead; buyrun cenaze namazına"

Arkadaşlar selam, AMD Radeon HD 6950 grafik kartının soğutucusunu PCB'ye sabitleyen vidalardan lazım oldu. Birkaç farklı vida denendi ama sonuç alamadık. Elinde hala bu karttan mevcut olan varsa, rica etsem vidalardan birini söküp fotoğrafını gönderebilir mi? Biliyorum biraz zor bir iş, ama vidanın boyunu da ölçüp mm. olarak yazabilirseniz o da çok makbule geçer. Bahsi geçen vidalar şuradakiler:

Anakartlarda en az 1 adet PCIe 16X yuvası vardır. 1050Ti'ı da sorunsuz takıp kullanabilirsiniz.

1080Ti'ı aldığın fiyata alırım

Bu saydığınız kartlardan ziyade, GTX 750Ti almanızı öneririm. 2. elde 300-350 TL arası fiyatlara bulunabiliyor bu kart ve NVIDIA'nın 9XX serisinde kullandığı Maxwell mimarisine sahip. Hem çok daha az güç tüketip az ısınıyor, hem de daha güncel bir mimari olduğu için sürücü desteği daha iyi.

VR pr0n?

Flash diske low level format atarak sorunu çözebilirsiniz belki. Şurada nasıl yapılacağı anlatılmış: https://www.techwalla.com/articles/how-to-fix-usb-flash-drive-with-low-level-format

Takip edebildiğim kadarıyla bir 20-25 kişiye, sipariş ettikleri HDD'ler teslim edilmiş. Bunlardan 2-3 tanesi faturasıyla birlikte gelmiş (ya da firmaya mesaj atmışlar, faturayı öyle çıkarttırmışlar), geri kalanları doğrudan dağıtıcıdan irsaliye ile gelen ürünler. 4-5 kişiye de GTX 1060, 1 kişiye GTX 1070 gönderildiğini anladım atılan mesajlardan. Yine irsaliye ile gelen ürünler çoğunlukta. Arayıp soranlara firma grafik kartları için önümüzdeki hafta göndereceğiz demeye başlamış. Benim tahminim, kredi kartı ile sipariş veren ve sürekli firmayı arayanların ürünlerini gönderiyorlar. Çünkü geçen Aralık ayının 25'inde falan EFT ile sipariş verip de hala ürün alamayan, ama 5 gün önce kredi kartıyla sipariş geçip ürünü gelenler var. İnsanlara şunu anlatamıyoruz, daha doğrusu anlamak istemiyorlar. Piyasada grafik kartları resmen karaborsada, dağıtıcılardan araya adam sokup zar zor kart alabilme durumu var. GTX 1060'lar 2000 TL'ye, GTX 1070'ler 4000 TL'ye dayanmış neredeyse, o da kart bulabilirsen. Piyasanın şu durumunda dağıtıcılar, 10K TL sermayeli kıçıkırık bir bilgisayar firmasına, 3000 TL'ye peynir-ekmek gibi satabileceği kartları 1500 TL'ye satması için 20'li 30'lu adetlerde kart mı verecek? Firmanın sitesine sabah bakıyorlar 20+ kart stokta gözüküyor, öğleden sonra bakıyorlar stok tükenmiş. Sonra da kendi aralarında "karaborsacılar, mining'ciler hücum etti, bize kart bırakmadı. Biz almayalım diye gelip burada firmayı kötülüyorlar" şeklinde komplo teorileri üretiyorlar.