Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content since 21-11-2023 in all areas

  1. 13 likes
  2. 12 likes
  3. 11 likes
    Bayramda biraz işim var gibi görünüyor... Evde kullandığım 9900K Z390'lı mevcut sistemi Intel 15. nesil ya da AMD 8 serisi işlemciler piyasaya çıkınca güncelleme planım vardı. Ancak ofisteki kullandığım pc'nin de güncellenmesi gerektiğinden (i7 2600k ) evdeki 9900k'lı sistemi ofise taşıyıp, evdekini güncellemek daha mantıklı geldi. Intel ve AMD yeni gelecek işlemcilerin durumuna göre onlara geçme planım hâlâ geçerli olduğundan çok fazla masraf yapmadan güncel bir sisteme sahip olayım diye Z790 ortalama bir anakart ve 13700k işlemciyi uygun gördüm. Yeni sistemle DDR5 ram terfisi de yapmak gerektiğinden ve uzun süre kullanılacağından 7200mhz'lik bellekleri tercih ettim. Yine mevcut sistemdeki RTX 3080'i 5xxx serisi çıkınca değiştirecektim ama onlar çıkana kadar 1440p için beni mutlu edebilecek bana göre f/p açısından 4xxx serisinin en mantıklı kartını aldım. Mümkün olan en küçük, en ince ve uygun fiyatlı modeli tercih ettim ki 5xxx serisi çıkınca hemen elden çıkaracağım için bu şekilde daha kolay satılabilir bir kart olduğunu düşündüğüm Msi Ventus 2x OC modelini tercih ettim. Tabi bu kart geçici bir kart olacağı için uzun yıllardan sonra ilk defa sıvı soğutmaya dahil etmediğim bir kartı kullanacağım. Ses ve soğutma performansı nasıl olacak bakalım. Gerçi iki gündür takılı sisteme ve fena değil gibi. Bunun dışında bahar temizliğinde hem sıvı soğutmanın hem sistemin genel temizliğini yaptığımda arka plandaki kablo kalabalığını da hafifletmek için fanları da değiştirme planım vardı, Lian Li Daisy Chain tipi fanları bu yüzden aylar öncesinden almıştım. Bu bahaneyle onlar da takılmış olacak. Bir diğer aldığım parça da Thermalright LGA 1700 için cpu çerçevesi oldu. LGA soketlerin klasik intel tipi cpu sabitliyicilerinden kaynaklı blok ile cpu yüzeyi temas sıkıntıları nedeniyle insanlar 12. nesilden bu yana bunları kullanmaya başlamış. Ben de optimum thermal performans için bir tane aldım. Açıkçası ne kadar fark edecek bilmiyorum. Etse bile öncesinde default soket ile denemeyeceğim içn fark olsa da bilemeyeceğim. Nvidia 5xxx serisi ve blokla kullanacağım bir kart alana kadar sıvı soğutma artık sadece cpu için çalışacak. Yeni anakart üzeirnde Z390 Maximus Formula'daki gibi vrm'ler üzerinde blok olmadığından onlar da sıvı soğutma dışında kalmış olacak. Ayrıca uzun yıllardır belleklerimi de sıvı soğutma ile soğutuyordum. Bu kurulumda bellekleri de kendi haline bırakacağım bakalım.
  4. 10 likes
    Yalnız 24"ten geçince aşırı bir fark anlamadım henüz. Belki biraz kullanınca o farkı anlarım.
  5. 9 likes
    Dubleks daire aldım.. Kiracı olarak oturduğum son iki bina kentsel dönüşüme gidince lan dedim kendi evime geçeyim artık.. Baktım bütçemin içerisinde kalan dubleksler var hadi dedim alayım.. Daha önce hiç dubleks dairede oturmadım.. Nedir nasıl yaşanır en ufak fikrim yok.. Bu tip daireler hakkında tek bildiğim bir gün sevgilimden ayrılırsam üst kata çıkarken bir anda aklıma gelecek ve merdivenlere yığılıp ağlayacağım.. Başka bu tip dubleksi yaşanabilir kılan anektod bilen varsa yazsın bir ara
  6. 9 likes
    Intel Pentium II 450 işlemci Intel 440BX anakart 256 MB PC133 SDRAM (2x128) ELSA Erazor III - A32 VIVo 32 MB AGP (nVidia Riva TNT2 Pro) 3Dfx Voodoo 2 SLI (Diamond Monster 3D II 8 MB & Orchid Righteous 3D II 8 MB) Diamond Monster MX300 ses kartı (Aureal Vortex 2) 40 GB Seagate 7200 RPM HDD Pioneer Slot-in DVD & LG DVD-RW Microsoft Internet Keyboard PS/2 Microsoft IntelliMouse 1.1A PS/2 Vestel Veezy Kasa
  7. 9 likes
    2018 Tucson'u da Carvak'a sattık bugün. Vavacars, Arabam.com, BorusanNext ile Carvak arasında en yüksek teklifi Carvak yaptı. Sahibinden ..vb satmaya çalışsam belki 30-40 bin TL daha pahalıya satma ihtimalim olurdu ama uğraşmaya değmezdi. En kötü teklifi Vavacars verdi. Onların 970 bin TL dediği ortamda Carvak 1.1M 'a alırız diyince hemen verip geçtik. Temmuz sonuna kadar zamanı olmasına rağmen Temmuz MTV'sini ödemek zorunda kaldım. Ağustos'ta bitecek kaskodan kurtulmuş oldum.
  8. 9 likes
    yetkili servisler kazıklama peşinde tabii ki... bana yakın avrupa yakasında 4 yerden fiyat aldım sadece 1 tanesi insaflı diyebileceğim bir fiyat verdi. o arada 20 sene LG'de çalışmış bir teknisyen buldum. Çok da hoş muhabbet biri. "Paneldedir arıza, 2 buçuk senelik televizyonun kartı bozulmaz kolay kolay, panel senin görmediğin, bilmediğin bir darbe almıştır" dedi. Yok tabii ki öyle bir durum... Salona ben olmadan ne kedi girebilir ne çocuk Servis kumandası ile geldi, onla "hasarlı" olduğunu düşündüğü panele "override" yaparak açıp bana da gösterecekti hasarı hesapta. Adam da haklı çünkü işindeki tecrübesine göre büyük oranda panelde hasar çıkıyormuş. Bu yeni serilerin güç kartının ya da anakartının yanması hiç olası değilmiş... abi dedim ben neden olduğunu biliyorum, power supply kartı değiştirelim bak çalışacak dedim. Yok dedi 2 buçuk senelik aletin güç kartı yanmaz dedi... gitti 12500 liraya yeni anakart sipariş etti. dedim boşuna uğraşıyorsun, iade edeceğiz onu. taktık anakartı benim televizyona açmıyor tabii ki. çok iyi bir adam, arkadaş olduk bu süreçte, benim de teknik bilgimi falan fark etti birlikte geçirdiğimiz zaman içinde, birbirimize karşı bir saygı oluştu. adamın iş yerindeki ofiste de aynı benim C1 77" OLED var. O kadar inanmıyor ki power supply olduğuna sorunun, sipariş etmiyor kartı. Gittik ofisindeki TV'yi indirdik. Onun güç kartını söktük. Getirdik evde benim TV'ye taktık. Televizyon açıldı Bugün hemen güç kartını almış, sıfır kartı taktık, şükür sorunsuz açıldı televizyon. En ucuz yetkili servis 12 bin, nakitte 11 olur demişti. Kartın fiyatını ana bayiiden 7000 olarak öğrenmiştim zaten, muhtemelen ona daha uyguna vermiş olabilirler... neyse işte benim Oled'in power supply'ına 7500 lira sıkışmış oldu böylece. 140 bin liraya C4 77" OLED masrafına hazırlıyordum bünyemi en kötü ihtimal olursa diye. Çünkü OLED gördükten sonra ıvır zıvır şeylere bakamazsın yani, e 77'den 65'e inmek de olmaz. çok üzücü olacaktı. o yüzden 7500 liraya şükür dediritti açıkçası. sorunun kaynağını da tespit ettim tabii ki ondan ısrar ettim sorun power supply diye... TV'de açma kapama tuşu yok, sürekli olarak iyi olduğunu düşündüğüm HAMA marka bu prize bağlı. https://www.akakce.com/akim-korumali-priz/en-ucuz-hama-hm-137311-anahtarli-6-li-2-m-fiyati,631894195.html çok nadir olarak uzun süre kullanmayacaksam, prizin anahtarından kapıyordum ama genelde hep standby'da duruyor televizyon. Bundan önceki panasonic plazma televizyonumda açma kapama düğmesi vardı, asla stanby'da bırakmazdım televizyonu. Ama sorun ne stanby'da kalması, ne de akımla ilgili bir problem... Power Supply'ı elime alma sebebim, o HAMA 6'lı prize televizyon dışında, PS5, Soundbar'ın adaptörü ve ve ve en kötüsü kablosuz subwoofer'ın da fişi bağlı. Bu diğer cihazların yarattığı elektronik gürültü, subwoofer'ın aynı hat üstünden ani olarak çok elektrik çekmesi televizyonun power supply kartının bozulmasına yol açtı. Ben bu konuya daha önceden çok önem verirdim ama artık yeni cihazlar daha dayanıklı diye TV'yi de aynı çoklu prize bağladım. hata ettim. HAMA prizi de iyi bir şey sanırdım ama 375 joule gerçek anlamda çok limitli bir koruma. schneider APC akım korumalı prizler 800-1000-1800 joule gibi değerlere sahipler. Ama joule'ün yüksek olmasının elektronik gürültüsüne bir etkisi yok. Böyle TV ve buzdolabı gibi aletler kesinlikle çoklu prizlere bağlanmamalı ve ayrı akım korumalı prize sahip olmalılar. bu sebepten ötürü hem kendi evime, hem babamlara, hem de kardeşime, böyle çoklu 5'li 6'lı değil, ayrı ayrı tek tek takacağımız akım korumalı prizler aldım. hepinize de tavsiye ederim. yeni TV'nin fiyatı kahretti. Buzdolabını da, ev yeni binada zaten, kaçak akım rölesi ıvır zıvır her şey vardır diye akım koruma olmadan direkt prize bağlıyordum. Buzdolabı da iyi bir model... yenisinin fiyatına bakmak bile istemiyorum şuan, lütfen bozulmasın 300-500'den kaçınmayın kesinlikle, örnekte olduğu gibi parça değişim ve servis bedelleri çok yüksek, aletlerin yenisinin fiyatı çok çok yüksek. Ve en önemlisi kıymetli elektronik cihazlarınızı aynı hat üstüne bağlamayın, hiç değilse TV, Buzdolabı ve PC'nin kendine ait bir prizi olsun. zaten yapmazsınız ama bu alertlerle paralel, saç kurutma makinesi, UFO-Kumtel-İhlas tarzı ısıtıcılar, Airfryer, kahve makinesi gibi bir anda çok akım çeken aletler kesinlikle bağlamayın. bu maceranın da böylece sonuna geldik. LG'ye çok küfür ettim ama açıkçası bende de hata var. Hiç değilse subwoofer'ı ayrı bir prize takmalıydım, akım korumalıda olsun diye düşünerek TV'nin bozulmasına sebep verdim.
  9. 9 likes
    https://youtu.be/sa-QVh-iV00?si=_-uSMvJ182Dp3YFh
  10. 9 likes
  11. 9 likes
    Evet telefon geldi bugün nihayet. HB hem ertesi gün randevulu olmasına rağmen söz verdiği günden 2 gün sonra teslim etti hem de sarı olan modelini istememe rağmen siyahını göndermiş. Uğraşmak istemediğim için iade sürecine girmedim. Bu şekilde kullanırım artık. İlk izlenimler: Performans şaka gibi. Redmi Note 10 Pro Antutu'da 250 bin civarı bir puan alırken bu alet 1.5 milyona yakın bir puan aldı. Bir kaç oyun denemesi yaptım, hem yükleme hızları hem oyun performansı kusursuz. Üretilme amacına uygun davranıyor. Biraz ılıklaşıyor yük altında. Isınıyor demeye elim varmadı. Sıvı soğutma kullanıyor, etkisi ortada. Ekran çözünürlüğü eski telefona göre bir tık yüksek. Nokta aralığı da daha sık. Aynı boyutta ekrana daha çok piksel sığdırmışlar ve sonuç başarılı. Renkler de çok daha canlı. HyperOS işletim sistemi ile geldi. Açıkçası kullnım açısından bir fark var mı bilemedim. Zaman gösterecek artık. Yapısı oldukça ince ve hafif. Ekran kasa oranı yüksek, neredeyse tamamen çerçevesiz. 67W şarjı var ve cidden hızlı bir şekilde dolduruyor bataryayı. Kablosuz şarjı da olsaydı iyi olurdu ama o da fiyatı çok artırırdı tahminen. SD kart slotu yok, hafıza eklenemiyor ancak 512GB'lık depo alanı bana haydi haydi yeter. Başka da bir şey gelmedi aklıma. Sanırım aşağı yukarı herşeyi söyledim. En azından ilk gözlemlerim bu şekilde. Kısaca söylemek gerekirse bu sıralar paranın alabileceği en bütçe+performans modeli bu olmuş. Uzun bir ömrü olursa kısa sürede değiştireceğimi düşünmüyorum. Hayırlısı artık.
  12. 9 likes
    https://www.youtube.com/shorts/z25_CnbPfSM bir tane de video koydum. bu kasa yordu beni ama yorulduğuma da değdi. kasa-fan seçimi ve uygulamadaki yardımları için @jackjoker ve @T800 'e teşekkür ederim. daha rahat bir zamanda daha güzel video ve fotoğraflar yükleyeceğim.
  13. 9 likes
    3060ti yi arkadaşa satıp 5700x işlemci aldım: işlemcinin AM4 soket 8 core olup 5800x e yakınlığı ve sadece 65 watt olması hoşuma gitti
  14. 9 likes
  15. 8 likes
  16. 8 likes
  17. 8 likes
    Uzuuuuuun bir süredir yolda sağda solda beni idare edebilecek ama oyun da oynayabileceğim bir laptop istiyordum. Fakat 80k+ para da veresim yoktu açıkcası. Bu yüzden Asus TUF A15 aldım. AMD 7735HS işlemcili 4060 140W ekran kartlı.. 2.2 KG ile ağır değil bence ve TUF olduğu için daha önce kullandığım laptoplara göre (ki biri thinkpad idi) çok sağlam duruyor. Elimde hiç esnemiyor. Klavyesini sevdim, touchpad hissiyat olarak güzel. bir mekbuk taçpedi değil ama zaten oyun laptop'ında ne taçpedi.. Yeni işe girince belki bunu bizimkilere kaydırıp, 2025 ortasına doğru kendime yeni nesil AMD veya Intel işlemcili bir şey alabilirim. Ama şimdilik idare etsin yeter modundayım.
  18. 8 likes
    Kart dün geldi. Kutusu da kendisi de ufacık Gözümüz kallavi kartlara alıştığı için ilk başta garip geliyor tabii. Akşam 3070Ti'ı söküp kartı sisteme taktım. Hemen MSI Afterburner ile undervolt işine giriştim. 950mv ile 2.7GHz çalışacak şekilde bir voltaj eğrisi oluşturdum. Bellek hızlarına dokunmadım. Kart bu haliyle azami 150Watt güç tüketiyor. Kapalı kasada GPU sıcaklıkları 60-65 derece arasında; fanlar ise 1500 rpm'in üzerine çıkmıyor. Fanların döndüğünü görmezseniz, kartın çalıştığını anlamıyorsunuz bile. Benim gibi mini-ITX sistem kullananlar için biçilmiş kaftan olmuş bu kart. 150Watt güç tüketimi ile 3090 performansı veren ve bunu yaparken neredeyse 200Watt daha az güç tüketen bir kart yapmış NVIDIA; bu gerçekten takdire şayan. DLSS ve Framegen de işin içine dahil olunca, 2K oyunculuk için bundan fazlasına ihtiyaç duyan pek az kişi olacaktır diye düşünüyorum. Şöyle ki, Unreal Engine 5 oyun motorunu kullanan Senua's Saga'da 2K çözünürlük, tüm ayarlar High, DLSS Quality ve Framegen açık iken, 120FPS framecap'in sınırına dayandı; sabit 120FPS veriyor diyebilirim rahatlıkla. 5000 serisinin çıkışının eli kulağındayken, 4000 serisine terfi edeyim ama cebimden fazla para çıkmasın, 5000 serisi çıktığında da elimdeki kartı daha az zararla elden çıkartayım, o 6-8 aylık dönemde de 2K'da en yüksek ayarlarda rahat rahat oyun oynayabileyim diye düşünen arkadaşlar, 4070 Super kartları ciddi ciddi düşünsün derim.
  19. 8 likes
    Kendime ait ilk kasetcalarimi (walkman ama Sony olmayan) 40'li yaslarimda yeni aldim ve almisken de benle olabildigince yasit ama aykiri bir model olsun dedim Karsinizda Toshiba KT-AS10, kasetten daha ufak kasetcalar 2 adet AAA pille calisiyor. 80'li yillarda AAA pil bulmak, cölde su bulmak gibi olmali. Walkmanin FM/AM modülü de kaset seklinde icine takiliyor ama kasetten daha ufak tabii. Bu japonlar gercekten manyak adamlar
  20. 8 likes
    bu sefer kendime hediye aldım. uzun zamandır aklımda olan akıllı saat projesine nokta koyuyorum. Apple Watch Ultra 2 ye kafa atıyorum. Huawei Watch Ultimate
  21. 8 likes
    Üşengeçliğim yüzünden uzun zamandır kenarda yatan Invision MX400 ikili monitör kolunu ve DELL IPS monitörü masaüstü sisteme dahil ettim.
  22. 8 likes
    Happy ending. Ben de sonunda monityör ihtiyacımı giderdim, el kapitanoya kısmet olmadı ne yazık ki. https://www.msi.com/Monitor/G321Q Bir de monitör kolu aldım mı, tamamdır bu iş. Gelince seksi fotoğraflarını paylaşırım.
  23. 8 likes
    Epeydir el makinelerimin yanına eklemek için takip ettiğim kendi sınıfının en güçlü ve en kompakt şarjlı darbeli matkabı Dewalt DCD805'i uygun bir fiyata yakalayınca aldım sonunda. Normalde 2 adet akü, şarj cihazı ve makinenin kendisi olarak satılan setler DCD805D2 (2Ah'lik aküler), DCD805P2(5Ah'lik aküler) ve DCD805E2(daha uzun ömürlü ve güçlü 5Ah'lik Powerstack aküler) ürünleri piyasada bulunabiliyor. Ben DCD805NT yani sadece çanta ve makinenin olduğu ürünü satın aldım, şarj cihazı ve işime gelen powerstack aküleri 2Ah ve 5Ah olarak ayrıca aldım ve daha uygun oldu. Şu zamana kadar darbeli delme işleri için herhalde 18-19 senedir kullandığım Bosch matkabı böylece emekliye ayırıp, aldığım günden bu yana elim ayağım olan gyroscope'lu Dewalt DCF680G2 Şarlı Darbesiz Tornavidanın yanına boyuna ve ağırlığına göre çok güçlü bir matkabı eklemiş oldum. Şarjlı vidalama olarak iyi ki almışım dediğim ürünlerin başında gelen DCF680 maalesef artık satılmayan bir ürün. 7 senedir aralıksız olarak kullanıyorum. Satılsa kesinlikle alıp yedekte tutacağım bir alet olurdu. Kendisini rakiplerinden farklı kılan şey jiroskop özelliği. Vida sıkma veya gevşetme için tek tuş kullanıyorsunuz. İkisi arasında geçiş yapmak için yapmanız gereken sadece bileğinizi sağa ya da sola hafif çevirmek. Ayrıca bileğinizin yavaş ya da hızlı hareketi ile dönüş hızını kendiniz belirlediğinizden ayrıca herhangi bir düğmeden falan ayar yapmaya da gerek kalmıyor. Ayrıca sap kısmı da dönebildiğinden ister tabanca gibi ister düz tornavida gibi kullanılabiliyor. Kısacası bu ürün bu özellikleiryle dünyada ilk ve tek model. Ayrıca epeydir bits ucu almıyordum, bosch takım setlerim çok yıpranmışlardı. Yine Bosch'un benim en çok işime yarayan vidalama ve delme uçlarının toplandığı bir seti aldım.
  24. 8 likes
    Teşekkür ederim. Kişisel bir şey olmadığını biliyorum. Zararı yok, tatlıya bağlanması sevindirici. Benimkisi sadece tepkiydi haliyle. Ancak herhangi bir mutsuzluğa yol açtıysam ben de özür dilerim.
  25. 8 likes
    @MilesTeg'ten özür diliyorum. Benim yazdıklarım sadece filmle ilgili, kendisiyle bir alıp veremediğim yok. Amaç kalp kırmak değil elbette. Düşüncelerimi ifade ederken biraz daha dikkatli davranmam gerekiyordu, haklısınız.
  26. 8 likes
    Ürünler geldi nits, gamut, çerçeve ve pivot tatmin edici. Bunun dışında bildiğin ofis.
  27. 8 likes
    Winners’tan $12.99’a resimdeki nerf gun’i aldim, 1 saat icinde 6 toptan 3u kayboldu. esek gibi 100luk top siparis gectim amazon’dan $20’a. Evde saga sola sikarim derseniz siddetle tavsiye olunur. Hanimi 3 defa vurdum bir sey olmuyor.
  28. 8 likes
    motor son zamanlarda (bir kaç aydır) çok zayıf marş basmaya başlamıştı. uzun zamandır nispeten zayıftı ama son zamanlarda boku çıkmıştı artık. hele soğuk havalarda, akü de yatmaktan ötürü biraz zayıflamışsa soğuk marşlarda o kadar yavaş marş basıyordu ki elimle çevirsem daha hızlı döner yani. 3 olasılık vardı; zayıf akü, marş motoruna giden kablonun oksitten ötürü direncinin artmış olması veya marş motoru kömürlerinin artık bitmiş olması. aracın 284k km'de olması dolayısıyla zaten marş motorunun elinin kulağında olduğunu tahmin ediyordum artık. çok kafaya takmadım bakarız bir ara dedim hep. arabayı salı günü hidrolik hortumlarından birinin değişmesi için tamircime bırakmıştım, dün telefon geldi -biraz da stresli bir ses tonu ile- "abi senin araç marş basmıyor, tık diye kaldı. marş motorun gitti galiba" dediler. benden acaip bir tepki bekliyorlar tabi siz bozdunuz falan dememi... dedim ki "hadi ya iyi bari sizdeyken olmuş.. bekliyordum zaten böyle bir şey." acaip rahatladılar "abi işten anlayan adam bir başka oluyor ya gereksiz stres yaptık burda" falan dediler. her neyse. ama gerçekten iyi oldu yani, garajdayken bozulsa ne bok yiyeceğim? olabilecek en iyi yerde hakkın rahmetine kavuşmuş. neyse, ben zaten arabayı aldığımdan beri marş motorunun bozulacağını tahmin ettiğim için ve orjinal marş solenoid'inin de TR'de bulunmadığını bildiğim için bir kaç sene önce yurtdışından kampanyalı bulup çöp parasına getirtmiştim. yıllardır rafta yatıyordu, kısmet düneymiş. kömür her yerde bulunuyor o sorun değil ama bu bulunmuyor. standardı bulunuyor ama bendeki sadece 540'a özel olan otomatik (bas bırak) marş solenoidi olduğu için bulunmuyor. zaten bulamayanlar standardı takıyorlar o zaman da otomatik özelliği gidiyor. tofaş gibi anahtarı basılı tutarak çalıştırıyorsun. ne anladım o işten. sanayide bu parçaya marş taşşağı diyorlar hemen ustamı tekrar aradım ve eğer marş taşşağında sorun varsa boşuna aramamalarını bende sıfır olduğunu söyledim. tamam dedi kapadı, yarım saat sonra tekrar telefon geldi "evet abi taşşak da bozulmak üzereymiş getirebilir misin" dedi. atladım kartala götürdüm, sıfır kutuyu açıp çıkardılar parçayı... bir parçaya baktılar bir bana, abi sen çatlaksın dediler evet dedim çatlak olmasam bu kadar orjinal kalır mı bu araba? değişen parçalar şunlar; çıkan kömür yatağı (kömürler bitmiş ve uçları parçalanmış, bu kadar dayanması bile mucize) bu da bahsettiğim solenoid; marş motorunun komple halini nedense çekmedim ama baya büyük. normal araçların 2 katı boyunda falan. işlem bittikten sonra arabaya takıldı, usta kontak başına geçti. nasıl basıcak diye merakla dinliyorum. kontağı çevirdi, araç öyle bir marş bastı ki ağzım kulaklarıma vardı aldığım günden beri bu kadar hızlı basmamıştı hiç. ışık hızında bastı resmen. tamam dedim demek ki başından beri derdi buymuş bunun. bir sorunun daha üstü çizildi.
  29. 7 likes
    6 ay kadar önce kelepirden m5 yayı düşürdüm, paslı olduğu ve artık bir işe yaramayacağı düşüncesi ile neredeyse bedavaya aldım. yaylar bu şekilde geldi. tabi aldığım kişi alan kişinin kim olduğundan haberi yoktu böyle değerli parçaları kelepirden artık işe yaramaz diye alıp sıfırlayıp taktığım şeylerin haddi hesabı yok şu arabada. önce şu şekilde tellemeyle temizlik işlemi yaptım (dile kolay, 2 hafta sürdü. işçiliği çok zor) full temizlenmiş halleri; sonrasında pastan ötürü biraz karıncalanma olduğu için sanki orjinal hali öyleymiş gibi elektrostatik pütürlü boya attırdım, son hali şu şekilde sıfır gibi oldu; geçen hafta itibariyle ise arabaya taktırdım. before&after sonuç şu şekilde (yüksekliğe dikkat) https://imgur.com/a/VhukrxL
  30. 7 likes
    Sony'nin NEX ve Alpha fotoğraf makinaları, işletim sistemi olarak Android çekirdeğini kullanıyor. Bazı kamera modellerine, Sony'nin PlayMemories uygulama mağazasında yayınladığı ve bir kısmı ücretli, bir kısmı da ücretsiz olan uygulamalar yüklenebiliyor. Bu uygulamalarla makinalar timelapse, focus bracketing gibi yeni özellikler kazanabiliyor. Sony, PlayMemories uygulama mağazasını kapatacağını 2023'ün sonlarına doğru ilan etmişti. Mağaza şu an halen aktif, ancak ücretli uygulamalar artık satın alınamıyor. Halihazırda satın alınmış uygulamalar ile ücretsiz uygulamalar ise, 30 Ağustos 2025'e kadar mağazadan yüklenebilecek. Ancak bu tarihten sonra mağaza tamamen kapanacak. Bazı kullanıcılar, Sony'nin işletim sistemine yüklenen bu uygulamaları APK biçiminde yedeklemenin yolunu bulmuş ve bu yüce gönüllü insanlar, uygulamaları bir arşiv haline getirerek paylaşmış Sony'nin birçoğunu 5-10 USD gibi fiyatlarla sattığı uygulamaları ücretsiz bir şekilde kendi kameranıza yüklemenin yolu ise şu şekilde: 1. Öncelikle fotoğraf makinamızın uygulama yüklemeyi desteklemesi gerekiyor. Benim bildiğim kamera modelleri şu şekilde: NEX-5R, NEX-5T, NEX-6, A5000, A5100, A6000, A6300, A6500, A7, A7S, A7R, A7 II, A7R II, A7S II, RX100 III, RX100 IV, RX100 V, RX1R II 2. Şu bağlantıdan Sony-PMCA-RE uygulamasını indiriyoruz. Bu uygulama, kameramıza uygulama yüklememizi sağlayacak. Uygulamanın GUI sürümünü kullanacağız. 3. Şu bağlantıda ise, uygulama arşivi bulunuyor. Arşivin içinde, farklı kamera modelleri için ayrı ayrı sınıflandırılmış uygulamalar var. A6XXX uygulamaları A7 kameralara yüklenmiyor (ya da tam tersi). Zira bu iki model arasında ekran çözünürlüğü gibi farklar bulunuyor. Uygulama yüklerken buna dikkat etmemiz lazım. 4. Kameramızı açıp USB bağlantı türünü "USB Mass Storage" olarak seçmemiz gerekiyor. Daha sonra kamerayı USB kablo ile bilgisayarımıza bağlıyoruz. 5. Sony-PMCA-RE uygulamasını çalıştıralım. Uygulama penceresi ekrana geldiğinde, kamera ile bilgisayar arasındaki bağlantıyı teyit etmek için, "Camera info" sekmesinde bulunan "Get camera info" tuşuna tıklıyoruz. Bağlantıda bir sorun yoksa, kameramıza ait bazı bilgilerin alttaki bölümde listelendiğini göreceğiz: 6. Uygulamanın "Install app" sekmesine geçiyoruz. Bu sekmede iki bölüm karşımıza çıkıyor. İlk bölümde aralarında OpenMemoriesTweak uygulamasının da bulunduğu birkaç uygulamayı kameraya yükleyebiliyoruz. OpenMemoriesTweak, kameradaki video kaydı sınırını kaldırabilen, ek menü dillerini aktif hale getirebilen hayli becerikli bir uygulama. Zamanında @Whooosh bununla ilgili bir konu açmıştı. Hazır elimiz değmişken bunu da kameraya yüklemekte fayda var İkinci bölümü kullanarak, APK biçimindeki uygulamaları kameraya yükleyebiliyoruz. Burada "Open apk" tuşuna tıklayıp, arşiv dosyasını açtığımız klasördeki uygulamalardan birini seçtikten sonra "Install selected app" diyerek uygulamayı kameramıza yükleyebiliriz. İşte hepsi bu kadar kolay... Arşivdeki uygulamalar, kullanıcıların kendi satın aldıkları uygulamaları kameradan dışarıya yedekleyip paylaştıkları uygulamalardan oluşuyor. Reddit'te konuyla ilgili ilk paylaşımı yapanlar, kullanıcılardan yeni uygulamalar kendilerine ulaştıkça arşivi güncelliyorlar. Şu an için en geniş uygulama arşivi A6XXX serisi için mevcut. Eğer özellikle aradığınız bir uygulama arşivde yoksa, belli bir süre sonra arşivi yeniden kontrol etmekte fayda var. Herkese iyi bayramlar diliyorum
  31. 7 likes
    kamplarda oğlanla birlikte oynarız diye paraya kıdım Dji mini 4 pro aldım, deli aletmiş:D yakında bunu fpv ye convert eder gözlüğünü de alırım sanki:D Avata benim amaca çok uygun değil...
  32. 7 likes
    Dünyaya bir kez daha mı geleceğiz sanki anasını satayım
  33. 7 likes
    evet yine delice bir alışveriş yaptım. aslında ihtiyacım vardı şehir dışı yolculuklarında, otellerde, starbucks, kahvebucks, ciks kahvecilerde gönlümce açıp kullanacağım ve tetris oynamak istediğim bir cihaz. çok garip şekilde bir satıcıya denk geldim sarı sitede. ankara da yaşamkent de olduğunu söyledi. medimarkt da'yım şuan gelin inceleyin alın dedi. gittim, gördüm ve aldım. HP OMEN Laptop 17-CK2011NT i7-13700HX 32GB RAM 2TB SSD 12GB GeForce RTX 4080 17.3 inç QHD Win11 Home Siyah 7P655EA cihaz sıfır bu arada. ikinci el değil. zaten fatura tarihi 05/04/2024 outlet ürünü olduğunu ve depoda satılmadığı için kalan bir ürün olduğunu söyledi. kutusunun köşeleri hafif deformasyona uğramış. bu çocuk da böyle ürünleri toplayıp ucuza satıyor kapora verip test edeceğpimi ve sıfır olup olmadığını kuracağım programlarla bakacağımı söyledim. kabul etti. cihazı ilk defa sıfır kutusundan jelatininden çıkarıp açtım test ettim ve aldım aldığım fiyatı sona saklıyorum. bu arada link de ki model freedos olan. bende ki Windows 11 lisanslı olarak geliyor onu da belirtiyim 55 bin lira Intel Core i7-13700HX 32GB RAM DDR5 2TB SSD NVMe2 NVIDIA GeForce RTX 4080 12GB GDDR6 17.3 inç QHD 2560x1440 165hz IPS Panel
  34. 7 likes
    Antrenmanları daha gerçekçi hale getirmek için Elite Suito-T modelini aldım. Elimdeki Inride100 epey iş gördü ama üstüne çıkmak için direct drive trainer başka bir boyut. Hazır hb 'nın 3 ay ertele sonra 6 taksitle öde kampanyası efnlasyonist yapıda çok mantıklı. Ayrıca bu kış sürüşlerim ağırlıkta trainer üzerinde oldu hava şartlarından ötürü , hatta intervaller için dışarıdan çok daha iyi bir çözüm trainer , zira dışarıda trafik,şu,bu derken intrevalinizi hakkıyla tamamlayamıyorsunuz haliyle. https://www.hepsiburada.com/elite-suito-t-interactive-hometrainer-travel-block-p-HBCV000001CWO9?magaza=MİMOZA BİSİKLET
  35. 7 likes
    Altuğ karışmayayım diyorum ama bence biraz ayıp ediyorsun hepimizin kendine göre bir ilgi alanı var. MilesTeg biz onu bildik bileli hep Dune evreni ile ilgili. Yakından takip ettiği, vakit ayırdığı ve bu konuda hassas olduğu belli. Tabii ki beğenmemiş olabilirsin filmi ama bunu belirtmenin yolu bu şekilde olmamalı. Forumda biri çıksa sana “bu devirde MD player mı kaldı, boş işlerle uğraşıyorsun” dese, sonra da uzatsa inan aynı şekilde tepki veririm. MilesTeg belli ki filmin etkisinde kalmış ve bunu belirtmek için bir ifade kullanmış. Sen tiye alıyorsun, tamam bu kabul ama adam rahatsız olduğunu belli ettikten sonra uzatmanın inan hiç kimseye faydası yok. Artık orta yaşların da üstlerine yaklaştığımız bu zamanlarda kimseye dur yapma etme dememize de gerek yok, ben şunları yazmaktan bile imtina ediyorum ama benim biraz hatırım varsa sizde birbirine daha fazla cevap yazmayın. Tadımız kaçmasın durduk yere. Selamlar, sevgiler.
  36. 7 likes
    acik denizleri gezmeden (harrr har harrrr) ms office yuklenip+aktive edilebiliyor oldugunu bilmiyordum. paylasayim belki isinize yarar: resmi ms sitesinden istediginiz ms office 2021 imajini indirin. mesela > Office 2021 Professional Plus: http://officecdn.microsoft.com/db/492350f6-3a01-4f97-b9c0-c7c6ddf67d60/media/en-US/ProPlus2021Retail.img imaji kurun. aktive edin. 2nci secenegi seciyoruz tabii ki: bitti
  37. 7 likes
    evet akü işlemim bugün itibari ile bitti. akünün fabrika ağırlık verisi 26.5 kg olarak belirtilmiş. ben ilk ölçtüğümde 26.1 kg çıkmıştı, yani kabaca 400 gr'lık bir su kaybı sözkonusu demek. günlerdir trafo ile sabit 16.1v vererek çaydanlık gibi kaynatıyorum. suyu bittikçe ekliyorum. toplamda 1 lt falan saf su yedi sanırım. değerlerin daha fazla iyileşemeceğini anladıktan sonra tüm hücrelerin ıslaklığını eşit miktarda ayarlayıp kapakları kapattım. son halini ölçtüğümde 26.4 kg olmuş. artık 0.1 kg de tartının ayarsızlığıdır dedim çünkü ondan daha fazla su alamazdı. ilk günlerde akşam yatarken trafoyu bağlayıp sabah baktığımda hücrelerdeki sıvının azalmak yerine arttığını görüyordum. ilk başta anlam veremesem de sonradan olayı anladım. plakalarda sülfatlaşmış olan asit çözünüp elektrolitin içine geri karıştığı için sıvı miktarı artıyordu. plakalar tüm asidi saldıktan sonraki günlerde elektrolit azalmaya başladı. bu işlemlere başlamadan önce açık devre voltajı şarj ettikten sonra hızlı bir şekilde ~12.50 civarlarına iniyordu ki bu geberik bir akünün göstergesidir. sağlıklı bir agm akü en az 12.7v ve üstü olmalı. işlemlerden sonra artık şarj ettiğimde uzunca bir süre 13v üzerinde kalıyor, 1 gün falan dinlendikten sonra da 12.9v'un altına inmiyor ve yük altında da sağlam duruyor, eskiden yüke bindiği anda bütün voltaj çökerdi. o da düzeldi. neredeyse sıfır akü kıvamına geldi. şu da düzeneğin resmi; (şırınga saf suyu eklemek için ) bu akünün değeri şu anda 7500-8000 tl civarında. böylece bu parayı çöpe gitmekten kurtarmış oldum.
  38. 7 likes
    benim tofaş kartalın soğutma sistemi vahim durumdaydı, yıllarca musluk suyu ile kullandım hiç umursamadım kalorifer peteği de artık tıkanmaya başlamış olsa gerek ki devir arttırmadan ısıtmamaya başlamıştı. hep bmw hep bmw olmaz, biraz da şununla ilgileneyim dedim ve soğutma sistemini temizlemeyi kafaya koydum. bütün hortumları söktüm, yıllardır musluk suyu ile kullanıldığı için içi resmen pas dünyası olmuş çamur gibi su aktı radyatörden, hortumlardan, kalorifer peteğinden bahçe hortumu ile sıcak suyu bastım (kombiye bağlı), içinde kalan bütün paslı balçıklı suyu çıkan su berraklaşana kadar akıttım. tüm noktalarından çıkan su berraklaştıktan sonra tüm hortumlarını geri bağlayıp içine würth radyatör temizleyici attım ve havasını alıp komple su ile doldurup motoru kendi halinde bıraktım 1 saat boyunca 2000 devirde çalıştı. 1 saatin sonunda sistemdeki suyun rengi tekrar şuna dönüştü; tekrar tüm hortumları açtım, her yerinden köpürerek çamur kustu. yine aynı şekilde her yerine bastım hortumu, hem çamur hem kimyasal temizlenene kadar devam ettim. en son her şeyi toplayıp saf su ve antifriz doldurup havasını alıp kapattım. suyun son rengi şu haldeydi; işlem toplamda 6 saat sürdü ama değdi. bugün 100km yol yaptım, suyun renginde bir değişme olmamış, bu da sistemin büyük ölçüde temizlendiği gösterir. kalorifer peteği muhtemelen açılmış, sıcak hava sorunu düzelmiş. ayrıca radyatörün motoru soğutma kapasitesi inanılmaz artmış. radyatör fanı neredeyse devreye bile girmiyor ısınmadığı için. son olarak şöyle slx motorumun bir resmini de koyayım keko gibi
  39. 7 likes
    39k'e Amazon'dan aldım bakalım. Umarım sıkıntısız bana ulaşır. https://www.hp.com/tr-tr/products/laptops/product-details/product-specifications/2101691768
  40. 7 likes
    Son alinan diyemem ama son bulunan diyebilirim Almanya'da bir adet var. Satmaya değmeyen yada satmak istemedikleri ancak atmaya da kıyamadıkları eşyaları kapılarının önüne koyup "zu verschenken" yani alabilirsiniz yazıyorlar. Bu da benim gecen sabah yürüyüşü ganimetim. Sharp marka netMD player, USB kablosu ve 5 adet minidisc. Üzerindeki not da çok samimi. "MD player ile iyi eğlenceler" demiş eski sahibi. Çalışıp çalışmadığını bilmeden alıp eve geldim. Tek kalem pille çalışan çok ufak bir alet. Daha önce hiç MD playerim olmamıştı, zengin walkmaniydi bu meret ben üniversitedeyken. ilk defa denedim. Çok ufak ve çok hafif bir cihaz. Turuncu MD'yi ve bir kalem pili taktım. Çok temiz bir ses veriyor. Sanırım eski sahibi müzik zevkini de paylaşmak istemiş, güzel bir slow müzik var . Böylece ilk MD çalarıma 30'lu yaşların sonlarına doğru ancak sahip olmuş oldum
  41. 6 likes
    Farklı bir macera olsun dersen, şunlar da var [emoji1] İkili olan Pentium II (P6) Xeon (sanırım ilk xeon, 100 MHz veri yolu, 450 MHz hız ve 1 MB L2 cache'li versiyon) en sondaki AMD Opteron 8435, kod adı İstanbul olan Opteron serisin en tepe işlemcisi 2.6GHz ve 6 çekirdekli. İlk fotodaki potburi içinde de güzel bişeyler var [emoji4] Sent from my PGT-N19 using Tapatalk
  42. 6 likes
    Starbucks'a gidip herhangi bir dizüstü açıp ofis işi yapılmaz. Macbook Air olacak elbette.
  43. 6 likes
    90€'ya geldi, arkadaş Almanya'dan getirdi.
  44. 6 likes
    Sony'nin dijital fotoğraf makinalarıyla ilk tanışmam, 2004 yılında satın aldığım Cyber-shot DSC-P93 modeliyle oldu. 5 mp fotoğraf çekebilen bu makinayla çok fazla haşır-neşir olmadım; zira kendisi basit bir point-and-shoot kamera idi ve özel günler dışında nadiren kılıfından çıkarılıp kullanılıyordu. Ancak 2010 yılının Mayıs ayı, hem Sony hem de benim için çok önemli bir zamandı Sony o tarihte, kompakt bir fotoğraf makinası gövdesine DSLR makinalarda kullanılan APS-C boyutunda bir algılayıcı yerleştirip, ayna mekanizmasını da tamamen devreden çıkararak NEX serisini piyasaya sürmüştü. Serinin büyük abisi NEX-5 modelini Türkiye'ye gelir gelmez satın almıştım. Bu makina bana fotoğrafçılığın temellerini ve belki de daha önemlisi, fotoğraf çekmekten keyif almayı öğretmişti. Sony'nin bu kadar küçük bir gövdede bu kadar iyi fotoğraf çekebilen bir makina yaratmasına hayran kalmıştım. Uğraştığımız her hobide olduğu gibi, elimize geçen ekipmanların daha iyisinin peşine er ya da geç düşüyoruz. Kafamızı sürekli kurcalayan "Acaba?" sorusu ve daha iyi ekipmanın getireceği yenilik ve iyileştirmelere duyduğumuz merak, bizi sürekli daha yenisinin peşinde koşturuyor. Biraz da bu sebepten, NEX-5'le yaşadığımız birlikteliğin bir noktasında makina artık bana yeterli gelmemeye başlamıştı. İşte tam da o dönemde, yani 2013 yılında Sony, Cyber-shot RX1 modelini piyasaya sürdü. RX1'de Sony yine bir mucize yaratmış ve kompakt bir gövdeye bu sefer 24 mp çözünürlüğünde 35mm tam kare (full frame) algılayıcı sığdırmayı başarmıştı. Üstelik bu algılayıcının önüne, tek başına satılsa ufak bir servet değerinde olacak Carl Zeiss Sonnar 35mm f/2 bir lens de koymuştu. RX1'in incelemesini Teknoseyir'de izledikten sonra "İşte bir sonraki kameram bu olmalı!" diye düşünmüştüm Pek tabii ki 3000 USD fiyat etiketi taşıyan bu minik dev, bu hobiye ayırabildiğim bütçeyi fersah fersah aşıyordu. Birkaç yıl sonra firma RX1 modelini geliştirdi ve RX1R Mark II'yi piyasaya sürdü. Bu modelde tam kare algılayıcının çözünürlüğü 42 mp'e yükseltimiş ve kameranın otomatik odaklama yetenekleri bir hayli geliştirilmişti. Zeiss 35mm lens de yerli yerinde duruyordu. RX1R Mark II modeli her ne kadar 8 yaşında olsa da, türünün tek örneği olduğu için bugün bile hala 3300 USD fiyatla satılıyor. O tarihten bu yana Sony'nin hem NEX hem de A6000 serisinden birçok farklı makina kullandım. Ancak RX1 hep bir hayal olarak aklımın bir köşesinde asılı durdu. Ta ki Sony, kompakt sayılabilecek (A6000 serisine eşdeğer) bir gövdede tam kare algılayıcı taşıyan A7C modelini çıkarana kadar... A7C, 24 mp çözünürlükte 35mm tam kare algılayıcıya sahip bir fotoğraf makinası. Sony'nin E-mount lenslerini takabildiğiniz bu gövdede, 5 yönlü bir sensör sabitleme mekanizması da var. Otomatik odaklama ve odak takip yetenekleri çok gelişkin olan A7C, BSI (Back Side Illuminated) tam kare CMOS algılayıcısı sayesinde çok az ışıkta ve çok yüksek ISO değerlerinde bile çok temiz fotoğraflar çekebiliyor. Piyasaya çıktığı 2020 yılında 2200 USD fiyat etiketi taşıyan A7C, günümüzde nispeten daha uygun fiyatlara bulunabiliyor. Makinanın fiyatı bütçeme sığdırabileceğim rakamlara gelince, ben de yine Dr. Frankenstein cübbemi giydim ve uzun zamandır hayalini kurduğum "Evdeki malzemelerden RX1R Mark II yaratma projesi"ni hayata geçirmeye karar verdim. Projenin ilk aşamasında da kit lensiyle birlikte bir A7C satın aldım. Kompakt gövdede tam kare algılayıcımız cepte; ama iş bununla bitmiyor tabii ki. Bu algılayıcının önüne, RX1'deki lensle boy ölçüşebilecek bir lens koymamız gerekiyor. Bu noktada imdadımıza, Sony'nin aynasız tam kare algılayıcılı gövdeleri için ürettiği ilk objektiflerden biri olan Carl Zeiss Sonnar T* FE 35 mm F2,8 ZA (SEL35F28Z) yetişiyor. İlk defa 2013 yılında satışa sunulan bu lensin sıfırı doğal olarak piyasada pek bulunmuyor. Lensin temiz kullanılmış bir örneğini, sıfır fiyatının yarısından da azına 2. el olarak satın alarak bu aşamayı da tamamlamış oldum A7C & Zeiss ikilisini sokak fotoğrafçılığı için kullanacağım. Sokakta fotoğraf çekerken makinayı daha güvenli ve konforlu taşımama yardımcı olacak birkaç ekstra aksesuar da satın aldım: Peak Design Cuff Bilek Askısı A7C Grip SmallRig 3824 Sony NP-FZ100 Batarya + Şarj Kiti Aksesuarlardan kısaca bahsetmem gerekirse... Peak Design Cuff bilek askısı, halihazırda kullandığım Peak Design Slide boyun/omuz askısı ile aynı QR kancalarını kullanıyor. Bu sayede makinayı dilediğinizde boyun/omuzda, dilediğinizde elde güvenle taşıyabiliyorsunuz. Bu sistemin getirdiği kolaylık, konfor ve güvenliğe bir kez alıştıktan sonra vazgeçmeniz çok ama çok zor. Fotoğraf makinalarımda kullandığım en faydalı aksesuarlar olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. A7C için tasarlanmış grip, hem daha iyi bir tutuş sağlıyor hem de alt kısma vidalanan metal plaka Arca-Swiss uyumlu. Bu sayede Arca-Swiss uyumlu tripod başlıklarında, başka bir base plate takmanıza gerek kalmadan makinanızı tripoda kolayca takabiliyorsunuz. SmallRig 3824 batarya ve şarj cihazı paketi ise, A7C için (bence) ilk edinilmesi gereken aksesuar. Sony'nin A7C ile birlikte birçok güncel FF ve APS-C gövde makinasında kullandığı yeni nesil NP-FZ100 bataryalarının kapasitesi yüksek olsa da, orijinalleri oldukça pahalı. Üstelik A7C'nin kutusundan harici bir şarj cihazı da çıkmıyor. Her ne kadar bataryayı USB-C üzerinden makinaya takılı bir şekilde şarj etmek mümkün ise de, bu şekilde şarj yöntemi oldukça kısıtlayıcı. Zira hem şarj süresince makinayı kullanamıyorsunuz hem de makina üzerinden yapılan şarj işlemi biraz uzun sürüyor. Bu yüzden, kapasite olarak orijinalini aratmayan 2 batarya ve harici şarj cihazı içeren SmallRig paketiyle, hem pil hem de şarj sorununuzu kökten çözmüş oluyorsunuz. Piyasadaki birçok muadil NP-FZ100 batarya arasındaki en kaliteli çözümün SmallRig üretimi bataryalar olduğu konusu da birçok kullanıcının ortak görüşü. Üstelik SmallRig bataryalar, tıpkı Sony bataryalarda olduğu gibi şarj yüzdesini de makina ekranında gösterebiliyor. NEX-5'le başlayan yolculuğumuz A7C ile sürecek. İlk gözağrım olan NEX-5 ile A7C'yi yanyana koyduğumda, son 15 yılda aynasız fotoğraf makinası teknolojisinin nereden nereye geldiğini daha iyi görebiliyorum. Bu sürecin hemen her aşamasında bulunmak, yeni modellerin beraberinde getirdiklerini bizzat deneyimlemek gerçekten çok eğlenceli ve öğreticiydi Bundan sonra bu hobiye ayırdığım zamanın büyük çoğunluğunu A7C ile geçireceğim... Lakin eski modellerle duygusal bağ mı kuruyorum nedir, onları elden çıkarmaya bir türlü kıyamıyorum... Soldan sağa: NEX-5, NEX-6, A6000, A6500, A7C Dipnot: Ne olursa olsun, RX1 hala aklımızın bir köşesinde fısıldıyor
  45. 6 likes
    @Najazmuhtemelen kızacak ama amacım onunla rekabet değil, sadece bu MD dünyasına bende bulaştım ve çok keyifli aletler keşfediyorum. Elime geçen son cihaz Sony’nin Japonya üretimi MZ R5ST modeli. Full metal gövdeli, ilk versiyon Atrac destekli (Atrac3 Atrac3Plus filan desteklemeyen) Li-Ion şajlı pilli, kablolu kumandasında ekran olan şık ve basit bir cihaz. bunu asıl özel yapan ise, taşınabilir MD playeri Deck formatına sokan, analog-digital giriş çıkışlar kazandıran Dock ünitesi ile gelmesi. Bu aletle Voltron’a dönüşüyor 😄 Gayet sorunsuz çalışsa da içini açıp içindeki şarjlı pilleri sökmem gerekli. Umarım akmamışlardır yada akmışlarsa da çok dert çıkarmayacak şekildedir. Şimdilik her fonksiyonun çalışıyor olması beni umutlandırdı. Bakalım…
  46. 6 likes
    önümüzdeki 30-40 yıl boyunca sana bunu hatırlatacaktır. o zamana tekrar konuşalım bakalım bir şey olmuş mu olmamış mı Hanımı 3 kere vurmuş olup, 3 topun kaybolması da manidar
  47. 6 likes
  48. 6 likes
    Yılbaşı Hediye Çılgınlığı Başlıyor! Epic Games Store yılbaşı etkinliği 14 Aralık’ta başlayacak. Her gün birbirinden değerli oyunları ücretsiz olarak dağıtacak olan platform, bu çılgın hediye şölenini 31 Aralık ya da 28 Aralık‘ta sonlandıracak. Ancak net tarih henüz belirsizliğini koruyor. Epic Games, rekabeti artırmak ve daha fazla kullanıcı çekmek adına yılbaşı özel etkinliği düzenleme kararı aldı. Şirket, normalde haftalık olarak sunduğu 1 veya 2 ücretsiz oyunu, bu sefer her gün ücretsiz olarak sunarak oyuncuları sevindirecek. Sızdırılan ve her gün bedava verilecek oyunlardan bazıları şunlar Dying light Ac origins Evil within 2 Horizon zero down Resident evil 7 Epic Games Holiday Sale 2023 (FREE daily game) - Starts Wednesday December 13th @ 11am EST
  49. 6 likes
    retrofit günlükleri #35 arka yan camları perdeli yapmak için gerekli olan parçaları buldum ama hepsi çöp durumundaydı. (kapı kartonu, perdeler, kancalı kapı çıtaları vs) doğru düzgün bir para da vermedim zaten o yüzden sorun değil. hepsini ben toplarım/düzeltirim diye düşündüm. 2 aydır bunu toparlamakla uğraşıyorum, her şeyin durumu o kadar kötüydü ki 80 parçaya ayırıp tamir edip tekrar toparlamam gerekti. fotoğraf çekme özürlü olduğum için foto çekmedim ama en azından son halini koyayım; şu an çok muntazam görünüyor çünkü hepsinin üzerinde 2 aylık emek var. ilk halini görseniz direkt çöpe atardınız eh bu işi yapınca tabi öğrendik bütün tamir yöntemlerini. çıtaların piano black kısımlarının before afterlarını çekmişim neyseki parlatmasyon... 5. sn'de itibaren after. çıta.mp4 şunlar da kelebek perdeleri. dışardan bakınca sorun yok gibi ama bi tanesinin içinde perde bile yok, diğeri de toplanamayacak halde yırtılmış dağılmış; kelebek camı perdeleri maalesef toplanamayacak durumda olduğu için onları araca takamayacağım. borusanda çalışan bir arkadaşım var, ona sıfır fiyatı sorduğumda geçen sene tanesinin 169€ olduğunu söylemişti, 2 tane sipariş vermek istedim. tabi ki şans yine yüzüme gülmedi ve bir tarafa 430€ fiyat diğer tarafa 800€ fiyat geldi. üretimi bittiği için stokta da kalmadığı için özel fabrikadan sipariş ile geliyormuş. hassiktir lan öyle fiyat mı olur dedim vazgeçtim. artık 2. el olarak kovalayıp günün birinde bulursam takıp geçicem gibi görünüyor. şimdilik kelebek perdesiz devam. daha 2 avuç dolusu vida segman klips vs var da onları çekmedim. aracı perdeliye çevirmek büyük külfet.
  50. 6 likes
    evet bu macera da buraya kadarmış... işi bıraktım. ortaklarımla çok iyi arkadaşız ama maalesef iş konusunda anlaşamıyoruz. "iş başka arkadaşlık başka" lafı boşuna söylenmiş bir söz değilmiş belli ki. açtığımız günden beri ara sıra tartışmasını yaptığımız mevzular büyüdü ve işin içinden çıkılmaz hale geldiği için ben hisse değerimi devretmek için gereken ücret neyse alıp kendileriyle yolumu ayırmaya karar verdim. bu mevzu ekimin başında oldu, yeni yeni ortalık duruldu, anlaşmalar sağlandı. özet olarak temel sorun çalışma saatlerinde anlaşamamamız. çok fazla, anlamsız derecede çalışıyorlar. bunun farklı sebepleri var biliyorum ama o konulara girmeyeceğim. sürekli günde 13-15 saat çalışıyorlar ve benden de aynı şeyi bekliyorlar. ben evli barklı bir adamım, onu da geçtim insanın kendine ayırması gereken zamana ihtiyacı var. son zamanlarda eve uğrayamaz oldum. saçmalık boyutuna ulaştı, eşim yüzünü göremiyorum diye sürekli darlamaya başladı vs. sonrasında 9 veya duruma göre 10 saatten fazla çalışmayacağımı söyleyip mesaim bittiğinde dükkandan ayrılmaya başladım, gerginlik ve tatsızlıklar başladı tabi. en sonunda yaşadığımız tartışmada bu şekilde bir çalışma hayatı olamayacağını söyleyip ayrılmaya karar verdim. şu anda aramızda arkadaşlık olarak bir sorun yok, yine eskisi gibi iyi arkadaşız, sırf iş olmadı diye iyi arkadaşlıkları bitirmek de istemem açıkçası, ama iş konusunda kesinlikle anlaşamayacağımızı düşündüğüm için tekrar geri dönmek de istemedim. 1.5 aydır evdeyim, emekli hayatı yaşıyorum. sağda solda freelance iş varsa yapıp 3-5 kuruş kazanıyorum eski işime dönmeyi tercih ederim (IT) böyle bir bölümde çalışan varsa iş tekliflerine de açığım