Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 12-01-2024 in all areas

  1. 7 likes
    benim tofaş kartalın soğutma sistemi vahim durumdaydı, yıllarca musluk suyu ile kullandım hiç umursamadım kalorifer peteği de artık tıkanmaya başlamış olsa gerek ki devir arttırmadan ısıtmamaya başlamıştı. hep bmw hep bmw olmaz, biraz da şununla ilgileneyim dedim ve soğutma sistemini temizlemeyi kafaya koydum. bütün hortumları söktüm, yıllardır musluk suyu ile kullanıldığı için içi resmen pas dünyası olmuş çamur gibi su aktı radyatörden, hortumlardan, kalorifer peteğinden bahçe hortumu ile sıcak suyu bastım (kombiye bağlı), içinde kalan bütün paslı balçıklı suyu çıkan su berraklaşana kadar akıttım. tüm noktalarından çıkan su berraklaştıktan sonra tüm hortumlarını geri bağlayıp içine würth radyatör temizleyici attım ve havasını alıp komple su ile doldurup motoru kendi halinde bıraktım 1 saat boyunca 2000 devirde çalıştı. 1 saatin sonunda sistemdeki suyun rengi tekrar şuna dönüştü; tekrar tüm hortumları açtım, her yerinden köpürerek çamur kustu. yine aynı şekilde her yerine bastım hortumu, hem çamur hem kimyasal temizlenene kadar devam ettim. en son her şeyi toplayıp saf su ve antifriz doldurup havasını alıp kapattım. suyun son rengi şu haldeydi; işlem toplamda 6 saat sürdü ama değdi. bugün 100km yol yaptım, suyun renginde bir değişme olmamış, bu da sistemin büyük ölçüde temizlendiği gösterir. kalorifer peteği muhtemelen açılmış, sıcak hava sorunu düzelmiş. ayrıca radyatörün motoru soğutma kapasitesi inanılmaz artmış. radyatör fanı neredeyse devreye bile girmiyor ısınmadığı için. son olarak şöyle slx motorumun bir resmini de koyayım keko gibi
  2. 6 likes
    evet bu macera da buraya kadarmış... işi bıraktım. ortaklarımla çok iyi arkadaşız ama maalesef iş konusunda anlaşamıyoruz. "iş başka arkadaşlık başka" lafı boşuna söylenmiş bir söz değilmiş belli ki. açtığımız günden beri ara sıra tartışmasını yaptığımız mevzular büyüdü ve işin içinden çıkılmaz hale geldiği için ben hisse değerimi devretmek için gereken ücret neyse alıp kendileriyle yolumu ayırmaya karar verdim. bu mevzu ekimin başında oldu, yeni yeni ortalık duruldu, anlaşmalar sağlandı. özet olarak temel sorun çalışma saatlerinde anlaşamamamız. çok fazla, anlamsız derecede çalışıyorlar. bunun farklı sebepleri var biliyorum ama o konulara girmeyeceğim. sürekli günde 13-15 saat çalışıyorlar ve benden de aynı şeyi bekliyorlar. ben evli barklı bir adamım, onu da geçtim insanın kendine ayırması gereken zamana ihtiyacı var. son zamanlarda eve uğrayamaz oldum. saçmalık boyutuna ulaştı, eşim yüzünü göremiyorum diye sürekli darlamaya başladı vs. sonrasında 9 veya duruma göre 10 saatten fazla çalışmayacağımı söyleyip mesaim bittiğinde dükkandan ayrılmaya başladım, gerginlik ve tatsızlıklar başladı tabi. en sonunda yaşadığımız tartışmada bu şekilde bir çalışma hayatı olamayacağını söyleyip ayrılmaya karar verdim. şu anda aramızda arkadaşlık olarak bir sorun yok, yine eskisi gibi iyi arkadaşız, sırf iş olmadı diye iyi arkadaşlıkları bitirmek de istemem açıkçası, ama iş konusunda kesinlikle anlaşamayacağımızı düşündüğüm için tekrar geri dönmek de istemedim. 1.5 aydır evdeyim, emekli hayatı yaşıyorum. sağda solda freelance iş varsa yapıp 3-5 kuruş kazanıyorum eski işime dönmeyi tercih ederim (IT) böyle bir bölümde çalışan varsa iş tekliflerine de açığım
  3. 4 likes
    Tarihin tozlu sayfalarına karışan iki Alman grafik kartı üreticisi, miro ve ELSA. Ne demiş atalarımız? Kamyonda MAN, kartta alMAN miroMagic Premium (NVIDIA Riva128) ELSA Winner 1000/T3D (S3 Trio 3D/2X)
  4. 4 likes
    Abi yaklaşık 1,5 sene önce eşime sana araba alalım ne istiyorsan alacağım dedim ki limitin içerisinde güzel modeller vardı. O da ben en dolu pickup'ı istiyorum dedi, Raptor'da 6 ay sıra bekleme muhabbeti olmasa Raptor alacaktık halimi sen düşün:) Ondan önce 2007 model Land Rover Discovery kullanıyordu ve resmen aşıktı, ondan Ranger'a geçince dünyanın en mutlu insanı olduğunu iddia etmişti:D Bana kalsa 2019 Mercedes E180 alıp geçecektim:D Şimdi beni gören eşinin arabasını kullanıyorsun galiba abi yakışmış diyor, hanımı gören eniştenin arabasını iyi kullanıyorsun yenge diyor:D Cidden saçma oldu, benim araba sınıfının en küçüğü, hanımın araba sınıfın en büyüğü :DD Abi takıldım sana, üstelik senin cevabın ile kafa karışıklığım ve gaza gelme seviyem eskisine geri geldi:D
  5. 4 likes
    Ben biraz geç görmüşüm sanırım başlığı. Eylül ortası gibi banka ucuz kredi verince arabayı değiştirmeye karar verdim, açıkçası aklımda da yoktu ama 5. yılı dolmuştu aracımın, daha da eskimesini istemedim, cebimden de para çıkmadığı için mantıklı geldi. Borusan'ın X5'i ederi fiyatında alması ve 400 bin TL elektrikli araç takas indirimi sağlaması sonrasında iX xdrive50 aldım. Menzil maksimum 633 km olarak belirtilmiş ama benim tahminim 550 km civarı olması yönündeydi, öyle düşünerek aldım. 3000 km'yi geçtim geçen hafta. Deneyimlerimi aktarayım : Eylül ayında klima açık kullandım, ben %20 şarja inince %80'e kadar şarj ediyorum ve o şekilde kullanıyorum hep, bu şekilde önerildiği için de düzenimi böyle kurdum. Toplam %60 şarjla 350 km civarında gidiyor şehir içinde ve klima açıkken. %100 şarjla rahatlıkla 550 km'yi geçebileceğini düşünüyorum, çünkü ekim ve kasım aylarında hava iyiydi, klima ve ısıtma açık değilken bu değerlerin üstüne çıktım hep. Aralıkta birkaç gün soğuk oldu, klimayı bu defa ısıtma için kullandım, ön iki koltuk ısıtma, arka bir koltuk ısıtma, kolçakların ısıtması vs. derken soğuk havada 26 derecelik ısıtmayla %60 şarjla 280 km gittim. Haftada 4 defa Kartal-Ataşehir git-gel yapıyorum, bir defasında 3 saat arabada bu ısıtma açıkken oturdum, o hafta 4 defa bu yolu bu şekilde kullandım ve 10 saatlik toplam sürede ısıtıcı açıkken 240 km'ye indi %60 şarjla. Kısacası toplam menzil açısından ciddi soğukta ve arabada çok uzun süre (3-4 saat gibi) oturup beklerseniz menzil %25 civarında azalıyor. Klimayı soğutma için açtığınızda da %10 civarında bir azalma söz konusu. Şu anda artık takip etmiyorum ne kadar şarj gideceğini çünkü alıştım ve ilk alışma süreci geçtiği için çok rahat biliyorum, benzinin ne kadar gideceğini tahmin etmek gibi bir durum oldu benim için. Şehir dışında hiç kullanmadım, benim en uzun gittiğim yol Çanakkale-İstanbul arası, 480 km civarında tutuyor, aşırı hızlı kullanmayı da sevmediğimden tam dolu şarjla yolda hiç durmadan gidilebiliyor (videosu var, Bozcaada'ya kadar problemsiz ulaşılıyor). Bundan daha uzun bir mesafede araba kullanmayı doğru bulmuyorum, tır şoförü değiliz en nihayetinde hiçbirimiz. Biz ailece bu şekilde git-gel yaptığımız için Çanakkale'ye mutlaka mola veriyoruz zaten, en az yarım saat durduğumuz için de bir sorun çıkacağını düşünmüyorum şarj gerekirse. Evde şarj yeri olması gerekir mi diye düşündüm, BMW zaten hediye ediyor şarj istasyonunu ama gerekmediği için taktırmadım (yerim var aslında). İşyerinin otoparkında 4 tane şarj istasyonu var, AC 22kw istasyonda 3 saatte %60 doluyor zaten alet, dolunca mesaj geliyor alıp kendi park yerime koyuyorum aracı. Haftada bir, bazen de 10 günde bir şarj etmek yetiyor bana. Voltrun firmasıyla anlaşması var bizim plazanın, %20 indirim sağlıyorlar, AC şarjla %60 şarj 350 TL civarında tutuyor. Evde şarj etsem belki daha ucuza mal olur ama değdiğini düşünmüyorum. Klima açıkken yazın 1 KM/1 TL tutuyor, kışın da tüm ısıtıcılar açıkken 1 KM/1.3 TL gibi bir maliyeti var. Herhangi bir benzinli veya dizel aracın bu fiyatların yanına yaklaşabilme ihtimali yok, en az 3 katı tutuyor. Tabi 523 beygir ve 0-100 4 saniyede hızlanan bir motoru olan araçla kıyaslamak lazım, o zaman 5-6 katı tutacaktır büyük ihtimalle. Evde şarj edebiliyorsanız bundan da ucuz tutuyor haliyle. Ben işte şarj ettiğim için bir sorun yaşamıyorum ama haritada 2 km çevremde 56 tane şarj istasyonu görünüyor, aracı ilk aldığımda bu sayı 32'ydi. Her geçen gün yeni bir şarj firması ekleniyor sisteme. Evde-işte AC şarjla rahat şarj etme imkanı oluyor, zaten park yerinde bırakıp gidiyorsunuz. DC şarj için de bizim çevremizdeki petrol istasyonlarında da istasyon görmeye başladım bu ara, yine avm'lerde DC şarj istasyonları var. Ben pek ihtiyaç duymadığımdan hiç kullanmadım. Haftada bir benzinciye gidip, pompacıyla "evet fiş lazım, 2000 TL eurodiesel", içerideki elemanla "2000 TL, evet YapıKredi olacak", sonra tekrar pompacıya gidip fişi verip bir de fişi beklemek gibi durumları yaşamadığım için çok mutluyum. Haftada bir yarım saatim çöpe gidiyormuş onu anladım. Benzinciye hiç girmiyor olmak gerçekten çok rahatlatıcı bir şey. Elektrikli araçların rejenerasyon olayının motor freninden bile iyi kapasitede kullanım sağlamasına alışmak çok kolay, ilk 2-3 kullanım sonrası ayak alışıyor direkt ve daha yumuşak kullanım sağlıyor. Bakım zamanı genelde 20k km civarında polen filtresi tıkanmaya yakın oluyormuş, bilinen bir bakım zamanı yok yakıtlı araçlar gibi, zaten polen filtresini değiştirip gönderiyorlar bakımda da. Bizim plazada Tesla model Y ve S var daha çok, 2 tane Togg gördüm geçen gün şarjda, EQE ve EQS'ler var birkaç tane, iX1 ve iX3 vari bir de i7 gördüm geçen gün şarjda. Her çeşit araç var kısacası şu anda, şarjda sıra sorunu falan yaşamıyoruz, 4 şarj istasyonu çok rahat yetiyor şu an ama araç sayısı arttıkça neler olur onu zaman gösterir, gerekirse istasyon eklerler olur biter. Şarjla ilgili istasyon olmama sıkıntısı olma ihtimali yok artık, her yer şarj istasyonu, Hakkari'nin ortasında bile var. Araçların gelişmesi ve şu an elektrikli araç alanların zarar edeceği beklentisi ise bir ütopya. Çok basit bir mantığı var bu işin, elektrikli araçların menzilleri 1000 km'yi rutin olarak aşıp teknolojik ilerleme şu andakinden daha iyi olacak olursa eski nesil elektrikliden önce benzinli ve dizel araçların ruhuna Fatiha okur geçersiniz. Elinizdeki benzinli veya dizel araç böyle bir durumda direkt çöpe döneceği için hurda fiyatına hurdacıya satarsınız artık. Şartlar olgunlaşmışken rahatlıkla alabilirsiniz, daha tercih edilen bir modeli alırsanız daha rahat edersiniz, bu ara her yer Tesla doldu bizim burada, kullananlar hep memnun.
  6. 3 likes
    Fazladan beğeni almak için arkaya koyulan ThinkPad şaşırtmadı değil.
  7. 3 likes
    işin garip yani bu iq50 varlıklar merceksiz halojen farına xenon taktığında önünü iyi aydınlattığını sanıyor. halbuki halojen taksa önü çok daha iyi aydınlanacak. öndeki adamı kör etmekten başka bir işe yaramıyor merceksiz xenon. ben bu tipler karşımdan geldiği zaman direkt uzunları yakıp sokuyorum gözüne ki benim uzunlar adamın gözüne fena girer ışık şiddeti çok güçlü. iq seviyesinden ötürü pek bir şey anladığını düşünmesem de ben rahatlıyorum. bir de ampul tipi doğru ama farın açısı uzaya bakan tipler var. tuvturk far ayarına hafif kusur yazıp gönderdiği sürece o iş düzelmez. ellerinde makine var halbuki ayarlamaları 2dk sürer. herkesi ayarlayıp gönderseler trafik gece daha çekilir olur.
  8. 2 likes
    ˙ɹɐʌ ʞıןşı ɹıq ǝʇsɹǝʇ nq
  9. 1 like