Leaderboard

Sonunda kavuştuk.

Soğuk kış gecelerinde kullanmak için yurtdışından elektrikli battaniye alıp poangın üzerine serdim. Türkiyede battaniye diye satılan leşlerle alakası yok. Kumaşı yumuşacık ve çok kaşiteli. Cokda akıllı ısınınca bir süre sonra sıcaklık seviyesini düşürmeye başlıyor. Uyku moduna giriyor otomatik saat ayarları vs var 6 seviye sıcaklık ayarı var. Yıkanabiliyorda.

Donanımhaberde çok fazla soru soran olduğu için oraya yazmıştım buraya da alıntılıyorum. Öncelikle tv sıfır geldi, teşhir falan değil. Sıfır ölü pixel ve panel kusursuz bir uniformity'e sahip... %5'de bile en ufak bir dalgalanma görmüyorum. Tv çok kaliteli duruyor. Metal ayağı olsun, kasası olsun, speakerların kumaşı olsun çok çok iyi. Tabi çok fazla test edilecek, bakılacak şey var ama akşama kadar edindiğim izlenimlerimi aktarmaya çalışayım biraz. Tabiki en önemli şey görüntü kalitesi. Muazzam... Tabiki bu en iyisi mi bilemem, yan yana diğer marka modellerden biri konsa belki anlaşılabilecek bir fark varsa açıkçası birşey diyemem. Ama hiç umurumda da değil doğrusu. Hazır ayarlarda bile renkler o kadar tatmin edici ki şu model şu kadar parlakmış yok şu renkler canlıymış falan hiç umrumda olmaz. Çünkü gördüğüm görüntüler beni fazlasıyla tatmin etti. Youtube 4k hdr demolar, kendi demoları, netflix, disney+, amazon prime ile birçok servisden çeşitli filmleri kısa kısa test amaçlı izledim. Kaynak ne sinyali gönderiyorsa, hemen tanıyor ve ona uygun moda geçiyor. Genel olarak filmleri izlerken çeşitli hazır modlar arasında geçiş yaptım. Bu hazır modların default ayarları ne ise o şekilde izledim. Paneli koruma ayarlarının hepsi açıktı. Modlardan bazıları bazı ayarları kapattıyor olabilir. Bunları tek tek belirlemek için günler lazım. Kısacası beni rahatsız eden en ufak birşey olmadığı gibi bu tv'den görüntü kalitesi dışındaki beklediğim en önemli şey; filmlerdeki hızlı sahnelerdeki akıcılık performansıydı. Gönlünüz rahat olsun, o konuda da çok iyi. Topgun Maverick uçak sahnelerine özellikle baktım. Filmi izleyenler bilir; uçak manevrakarı, uçağın alçak uçuşta rüzgarıyla birlikte üzerimize geldiği sahneler falan muazzam. En ufak bir pikselleşme, dikkatimi çekecek bir titreme görmedim. Kimisi daha parlak kimisi daha koyu bir sahne sunuyor. TV, Hareketli sahnelerde "Dolby Vision Parlak" modundaydı. Servis sadece uydudan TKGS midir nedir o kurulumu yapıp gitti. Ben yıllardır uydu kanalları izlemediğim için hepsini buldu mu bulamadı mı bilemem. 1000'in üzerinde kanal vardı, bunların 900 küsürü tv yayını falan, diğer kısmı da radyo yayınları. Ama özellikle 4k performansı için TRT 4k bakmak istediğimde TRT4K'yı göremedim aralarında.(Kanalın ismi TRT 4K diye yazmıyormuş meğerse TRT ULTRA HD varmış 101. kanalda) Ama kalan şifreli şifresiz ve tüm ulusal kanallar vardı. Dediğim gibi ben normal yayınları izlemediğimden açıkçası pek ilgilenmedim bu kısımla. Ama 1080p yayın yapan kanalların görüntüsünü gayet iyi upscale ettiğini söyleyebilirim. Akşam TRT 4K'da dünya kupası maç yayınını izledim. Kanal logolarını kaybetmek için de ayarlardaki görüntü formatı kısmından 3-4 kademe zoom yapıp sonrada logolar kaybolana kadar yukarı kaydırıyorum çok iyi oluyor. Gelelim sese, tv'lerin dandik seslerine tahammül edemeyen biri olarak söyleyebilirim ki bir tv için beni memnun eden güçlü bir sesi var. 30'dan yukarısına çıkmadım. Sağ-Merkez-Sol hoparlörleri ve arkadaki subwoofer ile tv yayınları ve dizilerin geneli için keyifle kullanılır. Ama filmlerde surround namına birşey beklemeyin. Surround etkisini hiç bir şekilde hissetmedim. Sadece sesteki bazı modlar sesi biraz daha geniş alanda veriyor ve bir derinlik yaratıyor. Ama surround etkisi beklemeyin. Zaten kendi 5.1.4 atmos kurulumlu ses sitemim olduğundan ve kayıpsız atmos formatlı filmleri izlediğimden bu kısım benim için çok önemli değildi. Soundbar almaya gerek olur mu bence olmaz. Çünkü alacağınız uygun fiyatlı soundbarlar bundan fazlasını vermeyeceği gibi bence daha düşük performans bile vereceklerdir. Kendi ses sistemim olmasa subwoofer çıkışına bir tane sub bağlar o şekilde kullanmayı düşünürdüm. Menüler ilk başta karışık gibi görünüyor, ama alışılıyor. Ama yine de daha sadeleştirilmiş ya da iyi düşünülmüş menuler olabiirdi. Hem kablosuz ağdan hem kablolu olarak internete bağlandım. Bu kısımda da hiç bir sorun yaşamadım. Ambilight ile biraz uğraştım. Evde zaten yıllardır philips hue ekosistemini kullanıyoruz. Odalarımızın çoğunda, abajurlarda vs philips hue'nun her çeşit ampulunu, şerit ledlerini, hue go gibi ve başka masa lambası şeklindeki modelleri yıllardır kullanıyoruz. Salonda da tv karşısındaki kanepenin arkasında ve tv'yi koyduğumuz konsolun arkasında philips hue şerit ledler ile salonun çeşitli yerlerindeki 3-4 abajurda hue ampuller var. Onların tv ile senkronizasyonunu da yaptım. Böylece ambilight etkisini çok daha fazla yere yayabiliyorsunuz. Ama diğer ampulleri vs işin içine katmadan da oldukça güzel. Aura modu, diğer markalardaki galeri modları gibi çalışıyor. Hazır gelen sabit sahnelere ambilight da eşlik ediyor. Bazılarında şömine ateşi, yağmur sesi, orman sesi vs gibi efektler de aktif oluyor. Açıkçası ambilight'ın bu tarz kullanımı çok daha keyif verici. Bir arkadaşımız daha önce kumandayı samsung kumandasıyla kıyaslayıp beğenmemişti. Zevkler ve renkler demek ki. Ben gayet beğendim. Ön kısım silver metal değil de fırçalı bir alüminyum görüntüsünde olsaydı çok daha hoşuma giderdi. Kumandanın arkası ise siyah deri kaplı. Kumandanın kullanımında hiçbir zorluk yaşamadım. Gayet düzgün çalışıyor. Kumandayı elinize alıp dikine kaldırınca kumanda aydınlatması otomatik olarak 3 saniye kadar devreye giriyor. Karanlıkta çok kullanışlı. Rakuten gibi bizim ülkede hiç kullanmayacağımız servislerin ikonlu tuşlarına keşke biz istediğimiz uygulamaları atayabilseydik. Öyle birşey göremedim. Easy link ayarları yapıldığında harici ses sitemi tv'nin kumandasından da yönetilebiliyor. Benim senaryomda av receiver kumanda edilebildi.

Bir iki haftalık git gellerden sonra iki ürüne yoğunlaşmıştım. Her ikisi de LG'nin oled evo EX panelini kullandıklarından ve heatsink çözümü ile geldiklerinden Philips Oled 907 ve LG G2. Heatsinkli olmaları ısıyı çok daha çabuk uzaklaştırdığından ledlerin daha uzun ömürlü olmalarını sağlıyor, daha az güç harcıyor ve kağıt üzerinde daha parlak (aslında güç tüketimi kısıtlamaları nedeniyle öyle çok parlak da değil) olmalarını sağlıyor. Samsung S95B QD Oled ile görüntü kalitesinde ve parlaklıkta ikisinden de önde olmasına rağmen, yeni bir tv için çok fazla panel arızası şikayeti gördüğümden, tizen'den ve bir zahmet lisansını alıp tv'ye koymadığı teknolojiler yüzünden samsung'u zaten elemiştim. LG oledlerde nedenini bilmediğim suni bir Türkiye pahalılığı olduğunu daha önce söylemiştim. Yurtdışında oled907 genelde G2'den 500€ daha pahalı. Türkiye'de bırakın G2'yi, C2 ve hatta C1'in devamı evo bile olmayan CS'yi 907 ile aynı fiyata satmayı düşünüyorlar. Araştırma alışkanlığı olmayan, oled deyince aklına LG gelen insanlar da gidip bu paraları veriyorlar. Özellikle alacak olsam G2 alacağımdan hakettiğini düşündüğüm bir fiyat bulamadım. Kişisel ihtiyaç ve beklentileri oled 907 çok daha fazla karşıladığından 18'inde Vatan'da iyi bir indirim yakalayınca 38.250 liraya 65oled907 için verdim siparişi. Normalde 25 Kasım Black Friday'e kadar bekleyecektim. Ancak uzun zamandır fiyatları yakından takip ettiğim için BF'de de bu fiyattan aşağı satılmayacağına kanaat getirmiştim. Nitekim bugün de öyle oldu. Horoz lojistik'in performansına bakılırsa iyi ki de beklememişim. G2 için alabildiğim en iyi fiyat 47 bin liraydı ve 4000 liralık opet kampanyasını düşsem bile 43 bin liraya gelmiş oluyordu. Üstelik Tv'yi duvara asmayacağım için G2'nin standı için ayrıca para vermek gerekiyordu. Şu devirde hâlâ DTS desteğinin konmaması ama oled 907'de bunların mevcut olması seçimimi etkiledi. Ayrıca Oled 907; Bower Wilkins ses çözümü, Ambilight, IMAX Enhanced, HDR10+, HDR10+ Advanced, harekete duyarlı aydınlatmalı kumanda ve ayrıca ne olursa olsun Android olması gibi G2'ye karşı çok daha fazla artısı var. Buna karşılık G2'nin oled 907'ye karşı tek artısı 5 senelik panel garantisi ve daha oturmuş oyun performansıydı. Lg sırf philps değil sony, samsung, panasonic karşısında da daha fazla oyun modu seçenekleri sunuyor. Örneğin oyunlarda Dolby Vision 120hz bir tek LG'de var. Diğerleri Dolby Vision'da 60hz sunuyor. Ancak detaylara indiğimde de gördüm ki oyunlardaki dolby vision biraz yalan bir olay filmlerdeki dolby vision ile aynı şey değil. Konuyu açmak gerekirse; Gerçekte şuan dolby vision'lı hiç bir oyun yok. Sahnedeki renk, parlaklık bilgileri vs. normal HDR sinyali içinden alınıp kodlanıyor. Bu yüzden oyunlarda Normal HDR ile Dolby Vision arasında farkedilebilir bir fark oluşmuyor. Filmlerdeki Dolby Vision'da ise sahnedeki bir yerin ne kadar parlak olacağını, rengin ne olacağı vs bilgisi TV'ye Dolby'nin kendi belirlemiş olduğu standartlarda söyleniyor. Ne kalibrasyona gerek kalıyor, ne başka birşeye. O yüzden film konusu ayrı. Dolayısıyla diğer tv'ler 120hz HDR'yi sorunsuz sunduklarından Dolby Vision 120 hz şu an için çok da önemli değil. Ama Lg başka açılardan da oyun konusunda bence daha iyi. Örneğin diğer tv'lerde görüntü işleme modlarının tamamında 4k tam çözünürlükte 120hz verme durumu yok. Modların çoğunda 4k 120 hz'de dikey çözünürlük yarıya iniyor. Anca ben şu modda tam çözünürlüklü 4k 120 hz görüntü veririm diyorlar. Kağıt üzerinde Oled 907 1300 nit'lik parlaklığa sahip olmasına rağmen bu biraz pazarlama durumu gibi. Pek incelemesi olmayan tv'nin gördüğüm bir iki incelemesinde G2'nin biraz gerisinde kaldığını gördüm. TV 1300 nite çıkamıyor değil ama hangi modda hangi şartlarda çıkabildiği de önemli. Ancak genel performans itibariyle upscaling olsun, hareketli sahneler ve doğru renkler olsun çok iyi bir oled tv. Kısacası; G2 ile 907 tam birbirinin rakibi olan tv'ler. Philiips oled 907 benim gözümde daha fazla artı ile geldiğinden (ki bu nedenle yurt dışında 907, G2'den daha pahalı) ve 40 bin liranın altında G2'den hatrı sayılır bir fiyat farkıyla alınabildiğinden tercihim bu yönde oldu. Yurtdışındaki gibi G2 ucuz olan taraf olsa belki tereddüt ederdim ama benim için çok daha fazla artısı olduğundan muhtemelen yine 907 alırdım.

@Atrin sağol hocam. Tv dün sabah kuruldu. Dünden beri kurcalıyorum aleti. Çok şükür ne ölü pixel vs çıktı, ne de panelde uniformity sorunları var. %5 uniformity screen testte bile en ufak bir gölgelenme göremedim. İleride daha detaylı anlatabilirim tüm özelliklerini ama kısaca Tv muazzam. Çok memnun kaldım. Hareketli sahnelerdeki performansına falan bayıldım. Sesi keza bir tv için çok iyi. Şuan tek sıkıntım bu eve taşınırken pc'nin olduğu odamdan salona sıva altından çektirdiğim HDMI kablonun maalesef yeni standartları karşılayamaması. Ona bir çözüm bulmam gerekecek. Evet S95B samsunglar 25'inden beri çok uygun fiyatlarla alınabiliyor. Ama ben gördüklerimden sonra asla güvenemedim o tv'ye. Sony de kusura bakmasın iki tane aynı tv'den alınıyor o paraya.

Antalyanın sıcağıda soğuğuda pistir maalesef.

Enerji verimliliği konusunda güzel haber: https://videocardz.com/newz/nvidia-geforce-rtx-4090-power-limiting-and-undervolting-test-shows-only-8-performance-drop-at-half-the-tdp 150w güç tüketimi ile 3090 ayarı bir performans sağlanabilir gibi gördüm ben. O gpuyu o kadar yavaşlatıp da laptopa sokmazlar belki ama 4080 gpusunu dizginleyip koyarlar. Mis gibi 3080 seviyesi performans alınır.

Bu sene bende baktım baktım hiç alacak ve ihtiyacım olan birşey görmedim o yüzden pas geçtim. Hani yükseltsem en çok işlemciyi uplayabilirdim onuda zaten eco-45w modunda r5 3600 kullanıyorum hani onun bile kapasitesi kısık lüzum bulmadım bile.

WarZone 2 bugün çıktı bu arada. Hem steam hem Battlenet'te ücretsiz indirip oynayabilirsiniz.. Nasıl olmuş diye girdim bu akşam, ilk solo oyunumda winimi de aldım Sonra da squad olarak girdik. sıkıntı yoktu yinre. Ama ikinci oyuna girereken parti kuramadık bir daha. Parti kurup girenler de oyun bulamıyormuş duyduğum kadarıyla. Muhtemelen oyun Amerika'ya da açılınca sunucular çöktü. Oyun fena olmamış. Epey hoşuma gitti. Önceki warzone'dan epey farklılık var. Loadout sistemi, gulag çok değişmiş. Battlepas tierlarının açılımı değişmiş. Yeni bir oyun olmuş. Ayrıca artık üzerimizde bir sırt çantamız var. Üzerimizdekiler dışında aldığımız herşeyi çantanın slotlarına atıp taşıyabiliyoruz. Üzerimizdeki mühimmat, armor vs tükendiğinde backpackten alıp kullanmaya devam edebiliyoruz. Normal Battle Royale dışında bir de DMZ modu var. Tarkov tarzı. Henüz ona girip bakamadım. Onu da çok merak ediyorum. Hızlı oyun isteyenler Battle Royale, yavaş taktiksel oynayım diyenler DMZ modunu oynayabilir.