Leaderboard

Tıpkı @Najaz ın MD player koleskiyonu gibi, ancak benimki teknolojik olmasa da, bende eski mekanik araçlar, özellikle de saatlere karşı çok ilgili olduğumdan şu 2 arkadaşı bulup satın aldım. Benim mütevazi saat koleksiyoncuğumda, ortaokul 1'e giderken rahmetli babama ısrarlarımla aldırdığım swiss made Vialüx cep saatim dışında, hep hayalini kurduğum son dönem Osmanlı cep saatlerine de yer vardı. Ama gerek bütçe gerekse de imkanlar sebebiyle bu güne kadar bu hayalimi ötelemiştim. Artık, üstelik de 2 adet ile koleksiyona katılan ve beni çocuk gibi mutlu eden bu "ağır abileri" sizlere de tanıtayım istedim. İlk saat Osmanlı pazarı için Serkisoff firmasınca o dönemlerde "Billodes" olarak bilinen ancak daha sonraları hepimizin bildiği "Zenith" e dönüşecek olan İsviçreli bir saat firmasına ürettirtilmiş. K.serkisoff 1890-1920 yılları arasında üretilmiş bir seri, bendeki model de 1901'e tarihli. Osmanlı pazarı için üretilmiş. En büyük alıcıları Osmanlı Rüştiye mektepleri, savaş dairesi(erkanı harbiye) ve harb okullarıymış. Osmanlı'da askeri okulu bitiren askerlere yada rütbe atlayan subaylara ilgili kurumlar tarafından hediye edilirmiş. Daha sonradan askerlerin üzerinde bu saati gören halk, ordu alıyorsa vardır bir hikmeti diyerek alıp kullanmış. İlk üretilmeye baslandığı 1850 li yıllarda henüz tepeden kurmalı saatler yeni yeni icat aşamasındaymış ve sistemi bilinmiyormuş üstelik yaygın da değilmiş. Bu yüzden kurma sistemi arkadan anahtarlı. Bu ağır abi, "zenith saat gibi çalışıyor" deyimine harfiyen uysa da, 121 yılın yorgunluğunu da üzerinde taşıyor arada hafif tekliyor. İyi bir bakımla ilk çünkü haline rahatlıkla dönecektir. İkinci modeli ise ben daha bir sevdim sanki. Gerek kadran işçiliği, gerek akrep ve yelkovanın zerafeti gerekse de makinesindeki detaylı kalem işçiliği ile beni mest etti. Bu saat de 1890-1900'ler civarı üretilmiş gibi dursa da üreticisi olan "Charkie" hakkında bir detay bulamadım. Her iki saat de 800 ayar gümüş ve porselen kadranlarında da hiçbir hasar yok. Ecdad emanetleri serisi ufak ufak büyümeye devam ediyor

Toprak dediğin artık zaten bir zamanlar hayatlarını yok pahasına sayıp can kan vatan millet uğruna vermişlerin toprağı değil, lekelenmiş karanlanmış satılmış topraklar. Savaş olsa kim için savaşacaksın ki ? Ben şimdiye arabayı çoktan satardım, aslında geçen yazdan beri arabamı hiç kullanmıyorum desem yeridir. Babamın hala çalışacağım inadı uğruna işlerini görüyor, tarlaya gidiyor geliyorlar falan diye söz verdiği bu sene sonu artık çalışmıcam deyişine tutuyorum. Hoş temprada var bizimde beyimizin foçadanda arada onunla tarlaya gidip gelmesi sonbaharda annemin ameliyatı, üzerine babamın ufak bir kaza atlatması vs vs derken şimdilik kaldı öyle. Şahsen yaptığım en hayırlı diyebileceğim son yatırımım bildiğin Bim' den şu voltanın züktürü boktan elektrikli bisikletlerinden almak oldu. Kasım' dan beridir 5km çapa kadar gidip geldiğim heryere onunla gidip geliyorum. Ne trafik derdi var, ne beklemek var. İzmir gibi hemen hemen artık İstanbul' dan pek farkı kalmamaya başlayan trafikten ve çarpıtılmış yollar ve metropolün içerisinde yaşadığımızdan dolayı tramvayıydı vsydi derken akduğum trafik lambalarından yürümeyen trafiğinden kurtulmak çok büyük bir haz verdi. Arabayla 30dkda gideceğim yere birde 10 15dk park yeri arama derdinden kurtulup kestirmelerden giderek 10dkda hedefimde oluyorum rahatlıkla. Olursa babamın ihtiyacı kalmayınca kendi adıma zaten biraz daha kuvvetli bi elektrikli motosiklet gibi birşeye geçerim heralde, hadi bilemedin şu kapalı kutu gibi olan elektrikli küçük arabalardan alır eziyetten kurtulurum. Şu halde keyfekeder kullanmak istemeyişin bir yana aracın sikko gibi yıllık bakımıydı, sigortasıydı, vergisiydi harcıydı derken akarı kokarını geçiyor.

bir de şunu diyorlar dalasım geliyor. madem beğenmiyorsun git. para bulsam ve o hayatı komple değiştirme trenini göze alabilecek yaşta olsam siktirir giderim bu ülkeden. sizin demenize gerek yok yani. savaş çıksa sikimi kaldıracak kadar bağım yok bu topraklarla. bu forumda dediklerime karşı çıkan it sürüsü varsa siz de bi siktirin.

evet dediğin gibi yaptım. EE versiyonu kurdum. RTX olayını bence en iyi yapan oyun olmuş bu versiyon. FPS de aynen dediğin şekilde bende de.

ayrı bir oyun gibi ekleniyor steam kütüphanene, EE olanı kur. standardı kurmana gerek yok.

herşey full ve balanced dlss ayarı ile 60-150 fps arasında oynamıştım. 60'ın altına inmedi hiç... zaten 60'a indiği yerler de çok çok nadir yerler. muhtemelen biliyorsundur ama yine de hatırlatayım, "enhanced edition" olanını oynaman gerekiyor, normali es geçebilirsin. ee versiyonu direkt olarak RT üzerine kurulu, RT kartın yoksa açamıyorsun bile oyunu.