Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 17-11-2021 in Mesajlar

  1. 3 likes
    Bu forumda bunu korsan izlemek istedikten sonra bulamayacak üye mi var hocam? Bence kaldırın; moderatörlerin başını legal yönden ağrıtmayın hiç. Naçizane görüşümdür, herkes yine bildiği gibi yapmakta özgür.
  2. 2 likes
    sayılarla konuşun, atmayın diyenler için: Alman muayene organizasyonu (tüv) ve otomobil klübü (adac) tarafından hazırlanan raporlar. Araçlar eskidikçe en tepede kalan arabaya dikkat: https://car-recalls.eu/reliability/ Araçlar 2 yılda bir muayeneye giriyor (yaşlandıkça her yıl) ve çok sıkı bir kontrol. Raporlar Almanya'da bu kontrole giren tüm araçları kapsıyor yani öyle müşteri anketi vb değil. 911 gibi bir model Toyota, Honda, VW falan dinlemeden en tepede. asıl kaynak: https://www.tuev-verband.de/presse/publikationen/reporte/tuev-report-autobild Ben bu listeye göre 2014 öncesi Octavia falan listemden çıkardım mesela. 2014 yılında gelen Mk III nesli ile dayanıklılıkta büyük bir gelişme oldu. Çok uygun fiyata bulunan 2010 falan E serilerinin ucuz olmasının da bir sebebi var. Bir ara aklımı çelen 2016-2019 bmw 5 serileri de pek iç açıcı durumda değil. 4-5 seneye durumları belli olur ama listede en dipteler. Bazen tek bir üretim hatası sürüyle aracı muayenede bırakıp bu listeleri bozuyor ama 2-3 yıl benzer sonuçlar genel bir dandikliğin sonucu. Fransızlar şaşırtmıyor tabii :)) Kimse de yaw servisi kötüdür ya da bu ucuz arabalara bakmıyor millet vb demesin. Bazı arabalar ve ticariler için doğru ama binek arabalarda bahane yok. Buralarda servisler ve bağımsız tamirciler gayet iyidir, muayeneler çok sert olduğundan arabayı kendi haline bırakıp ölene kadar kullanamazsınız. Benim eski müdür İstanbul'da arabasını 6 sene 150 bin km falan "servise hiç götürmeden" kullanmıştı mesela. Burda ilk muayenede çakar.
  3. 1 like
  4. 1 like
    Açılın almancı geldi. şaka lan şaka, ne almancısı. gerçek almancılara kıyasla don yok gtümüzde. Neyse bu otoban ve limit konusu buralarda çok tartışılıyor, son gelişmeleri aktarayım. Limitten yana olan 2 grup var; sesi çok çıkan ve medyada da görünenler çevreciler vb ve bunlar yüksek hızlarda yakılan fazladan yakıt ve aşırı hızın sebep olduğu kaza ve yükses seslerden bahsediyorlar. Sesleri çıksa da sayıları az ve dalga geçilen bir grup. Çoğunun arabası bile yok, işe 30km ve 3 tren mesafesinde 2 çocukla yaşamaya başladılar mı sesleri kesiliyor. Limit taraftarı asıl büyük grup ise sigortacılar, sıradan araba üreticileri ve agresif ve kalitesiz sürücülükten bıkan ve korkan büyük bir kullanıcı grubu. Özetle limitsiz yolların bilen bilmeyen, akıllı manyak her tür sürücüye istediğini yapma cesareti verdiğini düşünüp sadece limitlerin gelmesini değil kontrol ve cezaların da artmasını istiyorlar. En büyük problemler telefonlar, geri geri 100m gidemeyecek kadar kötü sürücülerin elindeki 500ps arabalar ve sürekli taciz ederek süren agresif sürücüler. Bunlara rağmen limit vb kısa vadede gelmez, orta ve uzun vadede ise gelmemesi imkansız gibi. Kısa vadede gelmez çünkü tüm otobanları sürekli limitli hale getirmek bir yatırım istiyor. Her otobanda dinamik limit değiştirecek altyapı yok. Mesela bizim burada sigortacıların korkulu rüyası 95 numaralı otobanda bu uzaktan kontrollü dinamik levhalardan yok. Haliyle şartlar ne olursa olsun limitsiz kısımlar sürekli limitsiz. İşte bu yolda aşırı yağışta, siste vb hala basıp sağlam kaza yapan sığır çok. Her yağmurda bariyerlerden 8-10 tane mandayı sabanıyla birlikte topluyorlar. Bazen bu mandalar kontrolü kaybedip başkasına vuruyor ve suçsuz yere epey bir kemik kırılıyor. Tüm bu yolu limitli hale getirmek zaman ve para istiyor. Limitin önündeki diğer bir engel de agresif ve kötü sürücüleri limitlerin durdurmayacak olması. Kazaların çoğu otoban olmayan ikincil yollarda oluyor, en çok yaralanma ve can kaybı da bu yollarda. Almanya'da km başına en çok yaralanma ve ölüm B12 yolunda, güney Almanya'yı doğu batı ekseninde geçen bir yol. Son yıllarda epey bir kısmı otobana çevrildi de kazalar azaldı. Limitlerin önündeki diğer bir argüman da yoğun trafik. tüm yollarda öyle bir trafik var ki bırakın öyle 200 vb basmayı ortalama 50 ile gitseniz şanslısınız. Basılabilecek yollar çok az ve bunlar da çok erken saatlerde veya tatil günleri dışında müsait oluyor. Bu yaz otobanlarda yaptığım onca saatte gerçekten gazlayabildiğim mesafe 94 numaralı otobandaki 20km oldu. Gerisi yoğun veya orta trafikte geçti. Videolarda trafik olmasına rağmen 250 vb basanları görüyorsunuzdur. Bu şartlarda zorlamak yasa dışı ve bir kaza yaparsanız hayatınız kayar. Ama limitsizdi, ama ben gerçek erkeğim, ama 500bg, M5 hıamuğa falan yemiyor. Hızı şartlara göre uydurmak ve diğer sürücüleri tehlikeye atmamak zorundasın maddesinden defterini dürüyorlar. Bazen de kameralardan sizi gören polis bileti kesiyor. Yeni ve geniş yaniş TR'deki bahsedilen yollar gibi olan otobanlar çok yoğun olan hatlara yapılıyor. Yani trafik çok yoğun olmuyorsa otoban da 2 şeritli, virajlı ve sakat oluyor. Kaza sert birşeye direk bir açıyla çarpma şeklinde olduysa işiniz bitiyor. Ağaca, kamyona, bariyere dikey açıyla falan vurunca hızınız yüksekse arabanın sağlamlığına göre anında veya sakat kalarak 50 yılda ölüyorsunuz. Yok araba savrulup bariyerlere sürterek durursa arabaya ve şansınıza göre ya birşey olmuyor ya da çizik, ufak kırıklar vb oluyor. Almanya'da polis ve itfaiye organizasyonları sosyal medyada epey aktifler. Kazalar ve sonuçlarıyla ilgili epey detay veriyorlar. Takip edip neresi tehlikeli neler oluyor öğrenmek mümkün. Mesela durduk yere şerit değiştirip kafa kafaya çarpışma çok olan birşey (telefon). Bunlar yüzünden arabayı daha ağır birşeyle değiştirmek zorundayım zira bölgemiz itibariyle bu ikincil yolları çok kullanıyorum. Örnek: https://www.facebook.com/blaulichtreportsuedschwaben https://www.facebook.com/fftaufkirchen Bir de arabaların pazara göre ayarlanması var. Çok salladığım bir konu değil ama çevremdeki arabacılara göre bu önemli bir fark yaratabiliyor. Bizim Octavio İtalya ve İspanya pazarı için çok daha yumuşak süspansiyon ayarlarına sahip deniyor. Ben oralara gittiğimde araba çok konforsuz oluyor, sürekli kullanmak işkence olur kesinlikle. O pazarlarda da popüler arabalar bunlar, haliyle mantıklı geliyor. Yüksek hızlarda ise ne bir hafifleme ne de bir stabilite sorunu olmuyor. Maksimum hızı 220 falandır ve bu civarda gayet stabil gidip otoban virajlarını da 200 ile geçiyor. Dar ve uzun bir loser baba arabası için çok sert bir süspansiyona sahip. Bozuk yollarda dişleriniz birbirine vuruyor tabii.