Leaderboard

9 senenin sonunda toplamaya karar verdiğim sistem; amd 5800x arctic freezer 34 duo asus tuf b550-plus 32gb (16x2) g.skill ddr4-3600 cl16 3770k'dan sonra performans farkını hissetmem için özel bir şeyler denememe gerek kalmadı, windows içerisinde bile bariz daha hızlı alet windowsu formatlamadım, olduğu gibi geçiş yaptığım için hız farkını çok rahat anlıyorum. bütçe kendini toparladığında bir de m2 ssd çakarım olur biter... ekran kartı mevzusuna hiç girmiyorum zaten bu fiyatlarla almak enayilik. yıllar içerisinde overclock (ya da voltaj vs. ayarlama diyelim) ayarları aşırı değişmiş. terimlerin anlamlarını öğrenip düzgün bir ayar tutturana kadar 2 gün biosdan çıkmadım. sonunda düzgün bir şeyler ortaya çıktı. alet zaten default olarak PBO açık geliyor (pbo = auto oc diyebiliriz), kapatmamın da çok bir anlamı yok açıkçası kendisi zaten çok iyi ayarlıyor boost değerlerini. default + pbo şeklinde performansı zaten fazlasıyla tatmin edici olduğu için extra oc gibi işlere hiç girişmedim (single core 4.85ghz, multi 4.6ghz çalışıyor) yanlız hiç voltaj ayarı falan yapmadan bu işlemciyi tam performans kullanmanız çok olası değil. anakart aşırı voltaj uyguladığı için çabuk ısınıp throttle yapıyor. günlerdir her çekirdeğin teker teker ne kadar undervolt yapılabildiğini test ediyorum, 8 çekirdek ile teker teker uğraştım. sonunda optimum değerleri buldum. cinebench ile maximum skoru aldığım noktada bıraktım (15200) muhtemelen daha iyi bir soğutucum olsa 16k'ya kadar giderdi. bu değerleri ayarlarken yaşanan saçmalık ise daha önce hiç görmediğim türden. alete fazla undervolt yaptığımda nasıl olsa çakılır anlarım fazla indirdiğimi diyordum, o işler öyle olmuyormuş. istediğiniz kadar voltaj düşürün, cpu hata vermiyor. boost'ladığı hız da hep aynı görünüyor ama kendi içersinde daha yavaş çalışıyor. çok enteresan. bu dengeyi tutturana kadar akla karayı seçtim. her neyse... yıllar sonra tekrar amd'ye geçmek iyi hissettirdi...

Panasonic 65" (165cm) P65VT60 ile 7 senedir olan güzel beraberliğimi sonlandırmaya karar vereli nerdeyse 1 sene olacaktı... panny plazma anlatılmaz yaşanır bir televizyon, izlemeyene kelime ile betimlemek zor. normal lcd-led-qled gibi televizyonların yanına koyunca acımasızca ezer, sahiplerini rencide ederdi. benim hayatımda hep iyi hatırlayacağım ve övmekten asla vazgeçmeyeceğim bir teknoloji olarak kalacak plazma, ama kabul etmek lazım ki artık öldü. gerçi inanmayacaksınız ama bu bahsettiğim televizyon 2. el olarak şuan 10 bin lira üstü fiyatlara satılıyor, o derece meraklısı var. benim ise artık 40 yaşına iyice yaklaşmış "yeni bir konsolcu bebe" olarak ihtiyaçlarım farklılaştı. playstation 5'in yanına yaraşır, şanına yakışır bir panel almam gerekiyordu. plazma mükemmel bir götüntü kalitesi verse de şunu kabul etmek lazım ki 4K artık iyice yerleşti ve her yeni sağlam yapım 4K olarak geliyor, kaynak bulunuyor... yeni evimde daha büyük ve aydınlık bir salonum var, 65" cidden artık gözüme iyice küçük gelmeye başlamıştı... plazmanın da bildiğiniz gibi yumuşak karnı parlaklık, aydınlık bir odada izlemek keyif vermiyordu ve gün içinde bir şey izleyeceğim ya da oyun oynayacağım her zaman salonu karartmam da evin hanımı tarafından hoş karşılanmıyordu 1080p ile ancak buraya kadar dayanılabilirdi, cidden son noktaya kadar da dayandığımı düşünüyorum. çözünürlüğü aslında çok da kafaya takmadım ama özellikle HDR olmaması, plazmanın çok ısınması, müsrif elektrik harcaması ve benim üniteden son zamanlarda ortam sıcaklığı artınca gelen kondansatör vınlama sesi de karar almamı kolaylaştırdı. - plazmanın siyahlarına ve kontrastına tek ulaşabilecek teknoloji OLED. ama tabii ki alalede bir oled alamazdım. youtube'daki çançinçon bi abinin sunduğu HDTVTest kanalını önce bir hatim etmem gerekti. sonra daha genel bir araştırma yaptığımda da oyun için alınabilecek en iyi televizyonun LG CX serisi olduğu netleşti. açıkçası LG hiç sıcak baltığım bir marka değil. ama geriye dönüp düşününce gelmiş geçmiş en çok sevdiğim bilgisayar donanımlarımdan biri LG FLATRON 995FT Plus monitörümdü, bunu benim gibi görüntü kalitesi deyince kafayı çizmiş abiler zaten iyi hatırlayacaktır. ne yalan söyleyeyim şuan kullandığım 32" 1440p LG 32GK850G monitörümden de son derece memnunum. bundan azcık daha iyi ASUS marka monitörler hiç abartısız 10 kat daha pahalı bir fiyata satılıyor. LG logosunu salona sokmak aslında büyük bir tabu da değildi benim için. çünkü yıllarca salonda ses sistemi olarak LG Z5500 kullandım. ama işte yeni evde estetik sebeplerden ötürü artık görüntüsünü midem daha fazla kaldırmadı ve kullanmıyordum. LG Türkiye sağolsun bu kalibrede bir TV aldığımız için bir soundbar ve bir subwofer'dan oluşan LG SN7Y ses sistemini de hediye etti televizyonla beraber, henüz kullansam mı yoksa kutusunu hiç açmadan satsam mı karar veremedim. - neyse sadede gelirsek. LG CX 2020 ürünüydü ve düzeltilmesi gereken çok minik kusurları vardı. sabırlı bir yapım olduğu için 2021 model olsun, bu kadar beklemişken alabileceğimin en iyisi almış olayım istedim. aslında sony ve panasonic'in de mükemmel diyebileceğim plazma tv'leri olsa da, malesef türkiye fiyat politikaları ve ithalat durumları LG kadar -nası desem- ulaşılabilir değil. aynı özellikle bir televizyonu LG almayıp da Sony almak 2 katından fazla para ödemek, panasonic almak ise özel ithalat yapmak demek oluyor. o derece pahalı. hani pahasını geçtim özel ithalatın, taşıması, garantisi ıvırı zıvırı derken alsında büyük de bir risk almış oluyorsun. açıkçası fiyatları TL olarak değil dolar olarak değerlendirerek kendimi bir ölçüde hazırlamıştım. döviz bazında zaten 77" panasonic oled almak için bünyemi çelikleştirmiştim ama eğri oturup doğru düşününce de 77" için o kadar para verene kadar bu sefer 88" LG almak daha mantıklı olur dedim. (88" alacaksam bari 8K OLED mi beklesem dedim ) manyaklığın da bir sınırı olmalıydı ve sınır olarak 2021 model C1 serisi 77" 195cm benim için şimdilik iyi oldu. artık 88" olayına da ileride daha da geniş müstakil bir eve geçersem o zaman girerim. - 5 saattir kullanıyorum televizyonu çeşitli 4k demolar, bizim türksat 4a üzerinden HD yayın yapan kanallar, 4K filmler ve konsolda azar azar test ettim. plazma'dan sonra beni memnun bırakabilecek tek şey OLED'di. ondan da görünen o ki son derece memnun kalacağım gibi duruyor. youtube'da 4K HDR demo görüntüler var, bilgisayar monitöründe de izledim ama bu tv'de izleyince harbiden gözünü alamıyorsun, derinlik içine çekiyor, kontrast büyülüyor. neyse işte öyle bir hikaye daha, ties'in PC Upgrade konusundan özendim ben de bir upgrade yapayım dedim işin aslı

Ben de tam olarak 5 senedir kullanmakta olduğum 27" 1440p 144hz G-sync TN panelli Asus PG278Q monitörün yanına bir iki senedir yine 27" 1440p, 144hz ama bu sefer IPS bir monitör bakıyordum. Monitör hızı ve ghosting benim için önemli olduğundan LG'nin fast ips olarak adlandırdığı nano ips panel kullanan monitörleri takipteydim. LG 27GL850, 27GL83A, Dell S2721DGFA(165Hz), LG27GN880, LG27GN800 gibi modelleri bir senedir yakın takipteyim. LG'nin 27GL850 modeli dünyada çok fazla tuttu ve sevilen bir monitör oldu. GL83A dışındaki bahsettiğim LG modellerin ise hepsinin paneli GL850 ile aynı panele sahipler. Bu yüzden bunlardan herhangi biri benim için yeterli olacaktı. 83A ise panel performansı olarak biraz daha geride. Ancak çok uygun fiyatlara yakalanabiliyor olması nedeniyle listemdeydi. Dell'in monitörü itopya'da 3500'lere kadar inmişti ki daha iyi bir fiyat yakalasaydım alacağım monitör o olacaktı. İncelemelerde az da olsa önde. LG'nin 83A modeli amazon.com.tr'de 2800TL, GL850 modeli ise 3500 liralara kadar düşmüştü daha önce. GN880 modeli ise kendiliğinden güzel bir monitör kolu ile geldiğinden aynı panele sahip olmasına rağmen haliyle daha pahalıya satılıyorlar. Onu da bir ara 4200 lira gibi bir rakama görmüştüm. Ama genelde bu monitörlerin hepsi piyasada 4000-5000 lira arası bir fiyatlandırmaları var. LG'nin bu klasmanda yeni 2021 modeli 165Hz'lik(180Hz oc) 27GP850 ise yurtdışında piyasada ve gördüğüm kadarıyla Türkiye'de bu yeni model öncesi stok eriteme nedeniyle LG'nin 2020 monitörleri uygun fiyatlara yakalanabiliyor. Açıkçası PG278Q oyun için gayet de yeterli olmasına rağmen bu fast ips panelleri de tecrübe etmek istiyordum. Çevremde bir sürü kimseye aldırmış olmama rağmen kendim için fırsat olmamıştı. Bir de kasım ayında RTX 3080'e geçince kalkan DVI portu yüzünden, ikinci monitör olarak kullandığım 120 Hz'lik ilk monitörüm de HDMI üzerinden kullanmak zorunda olduğumdan 120hz'lik monitörü 60Hz olarak kullanmak canımı sıkıyordu. En sonunda birkaç gün önce Hepsiburada'da shoplus adlı 3. şahıs mağazasında LG 27GN800 modelini 3099TL'ye görünce üzerine hepsiburada'nın 300TL indirim kampanyasını da kullanarak 2799 liraya aldım. Yanında da OPPO Saatli Bluetooth Speaker da hediye geldi. GL850'den daha ucuz olmasının iki nedeni var. Birincisi stand farkı. GN800'de yükseklik ayarı yok ve daha basit bir standa sahip. İkincisi ise USB portları yok. Bunlar dışında birebir aynı monitörler. Ben Ergotron ikili amotisörlü monitör koluna sahip olduğumdan zaten hiçbir monitörün standı beni ilgilendirmediği için en uygun fiyatlı olan modeli alıp işimi gördüm. Sondaki fotoda görüldüğü gibi Ergorton monitör koluna takıp kullanmaya başladım. (soldaki monitör LG 27GN800, sağdaki Asus PG278Q) Açıkçası ASUS PG278Q'dan LG GN800'e geçtim diye dünyam değişmedi. PG278Q'nun kaliteli bir 8 bit bir TN panele sahip olmasının sanırım bunda etkisi vardır. Zaten çözünürlükte de bir değişim olmadığı için öyle çok büyük farklar gözlemlemedim. Ama ips panelin siyah başarımı biraz daha önde ve farkediliyor. Gölgeler falan daha net. Ama genel olarak başka rengarenk sahnelerde PG278Q'da oldukça iyi bir monitörmüş onu öğrenmiş oldum. Gelelim benim için asıl meseleye, IPS'ler artık yeteri kadar hızlı mı? Kesinlikle evet. Testlerini vs defalarca gördüm, okudum zaten biliyordum ama kendimin tecrübe etmesi ayrı birşey. Özellikle Forza Horizon 4 benchmarkında defalarca ama defalarca iki monitörü de yan yana aynı anda izledim. G-sync aktif, response time "fast" olarak seçili olmasına rağmen önce IPS'te bir yavaşlık vardı, yerdeki sanal şerit takip okları Asus'a göre daha takıla takıla geliyordu ve bariz Asus daha akıcıydı ve boynumu bükmüştüm. Tam söylenmeye başlıyordum ki LG'nin sadece hazır renk profillerinde bir başka profile geçmemle kendi kendine g-sync kapanıp, tekrar açıldı. Ondan sonra nedendir bilinmez hangi profili seçersem seçeyim Asus ne kadar hızlıysa, LG de o kadar hızlı oldu. Ve gördüm ki LG IPS'te bu işi başarmış. 3 gündür de hem Warzone, hem cold war multiplayer'ında monitörü saatlerce kullandım. Hiç bir yavaşlık, akıcılıkta bir sorun, ghosting vs gözlemlemedim. Tecrübeme dayanarak şu sonuca çok net varabiliriz. Oyun için sıfırdan bir monitör alacaksanız artık TN panel almanız için bir sebep yok. Çünkü bu fast ips panelli monitörler öyle uçuk fiyatlara da satılmıyor. Hem TN kadar hızlılar hem de tabiki daha iyi renkler sunuyorlar. Ancak mevcutta bende de olduğu gibi 8 bit kaliteli bir TN panelli monitöre sahipseniz upgrade etmeniz biraz daha siyah başarımı dışında çok fazla şey getirmeyecek. Amaç siyah başarımı ve daha yüksek kontrast ise IPS yerine zaten VA panelli monitörlere bakmanızı öneririm ki gerçekten farkedilir bir fark görebilesiniz. Ancak bu nokta da IPS'in gösterdiği hız başarımını bulamayacağınızı ve ghosting yaşayacağınızı bilmelisiniz.

Olur her şey zamanla, ilk önceliğin Türkiye'den kaçıp kurtulmak olsun.

bugünkü mb faiz toplantısına istinaden uzun süredir radarımda olan 9300 tl'lik rtx 3070 ti sipariş ettim (asus tuf oc) bundan daha uyguna bulmak zaten pek mümkün olmayacaktır. şimdi saçma sapan bir kararla faiz düşürürlerse ki bunlar yaparlar, dolar uçacağı için ekran kartı hiç alınamaz hale gelecekti o yüzden kendimi garantiye aldım. ha olur da faiz yükselirse siparişimi iptal edicem

Dun gece gaza gelip siparisi gectim. Sabah esimle kahve icerken paparayi yedim ve siparisi iptal ettim. PS5 varken ne alaka dedi. Haksiz sayilmaz aslinda. Gamepass falan anlatayim dedim yemedi. Baska bahara kaldi xbox sevdasi

72 yıldır kullanıyorsun, daha ne istiyorsun. Sen ona kesin bios mod falan da yapmışsındır, ya ne olacağdı?

horizon 5 çıkınca alırsın.

https://youtu.be/-EvvPZFdjyk

Hayırlı olsun güle güle kullanın. Acaba ben de kendi evime çıkıp 24" 1080p monitörden güzel bir tv ye upgrade yapabilecek miyim önümüzdeki 30000 yıllık süreçte.

@Najaz inception'da olduğu gibi, bu tip bi satın alma kararı verince, bu arzu beyninin derinliklerine yerleşiyor. kolay kolay kurtulamıyorsun. zira beninki zaten "impulse buy" değil, 1 senedir fiyat takibi yapıyordum. CX bile almaya razıyken C1 için çok düşünmedim bile diyebilirim sadece. bu endişelerini belki Türkçe kaynaklardan olmasa da yabancı test sitelerinden okudum. yani uzman oldum diyemem ama görünen o ki LG, OLED işinde rüştünü son bir kaç seride ispatlamış. fakat doğruya doğru, panasonic'in kasasındaki o lüks, o premium duygu, o sağlamlık hissini LG vermiyor, ama o kadar ince ki ekran ordan da bir estetik duruyor. çerçevesi de çok ince görülebilir alan yüksek, screen-to-body ratio aşırı yüksek. neyse ya almadan belki dediğin adama açar bakardım da, şuan almışken, memnunken, iade edip eski TV ye dönme fikri bana çok uzak iken bakmayacağım keyfimi kaçırmamak için açıkçası ben daha geçen black friday indirimlerinde CX almaya niyetlendim ama fiyat istediğim seviyeye inmemişti. bu C1'i tahminimden daha uygun fiyata getirdi LG, üstüne %10 vatan indirim yaptı, bir de sıfır fiyatı 3500 lira olan soundbar hediyesi var ki onu da şuan 3000 desem anında satılır. fiyat aynı boyuttaki CX ile aynı seviyeye inmiş oluyor. tekrar black friday beklemeye gerek görmedim, karım da da izin alıp aldım hemen aşırı pahalı satıyor sony türkiye'de. yurtdışında da LG'den pahalı ama fark en fazla 1000 dolar. sony ne yapmaya çalışıyor anlamadım. ki o son seri A90J'de değil, CX'in rakibi bir önceki seri. A90J sadece 55" ve 65" gelmiş gözüküyor. 77" heralde kimse almaz diye getirmediler. Sony 55" TV'yi de LG 77" fiyatına satıyorlar. https://www.akakce.com/televizyon/en-ucuz-sony-bravia-xr-55a90j-4k-ultra-hd-55-140-ekran-uydu-alicili-smart-oled-tv-fiyati,1207413686.html bok atmam kesinlikle sony'e. evet iyidir ama o kadar fazla para verecek bir fark yok kesinlikle TV'ler arasında. Hatta oyun için LG çok daha iyi.

Hayırlı olsun Cihan, güle güle kullan. Şimdi yine Baltalı İlah gibi yazıyorsun diyeceksiniz, ama bu konuların da konuşulması lazım. Keşke çançinçon abimizin videolarını izledikten sonra Adem Helvacı'nın birkaç videosuna da göz atmış olsaydın, diyeceğim. Zira Türkiye'deki TV servislerinin ve ithalatçıların tutumu konusunda az-çok fikir sahibi olmuş olurdun. Türkiye piyasasında, min. 5 yıl uzatılmış garanti olmadan, TV gibi bir elektronik cihaza, özellikle de OLED gibi panel arızası konusunda sabıkalı olan bir teknolojiye ciddi miktarlarda para bağlamak pek akıl karı değil. Garanti süresi sona erdikten sonra olası panel arızalarında servislerin önümüze koyduğu fatura çok can sıkıcı olabiliyor. Neredeyse yeni TV bedeli kadar panel değişim/onarım bedeli talep ediliyor. Ve ne yazık ki, hem senin hem de benim yıllarca sorunsuz kullandığımız o Panasonic plazma TV'lerdeki üretim ve komponent kalitesinin yeni nesil ürünlerde esamesi okunmuyor. Yani garanti süresi dolduktan sonra TV ile hurdacı arasında çok ince bir çizgi var. Bu yüzden TV'lere kullan-at cihazlar gibi bakılmalı ve üretici uzatılmış garanti hizmeti sunmuyorsa bu cihazlara yüksek meblağlar ödemekten kaçınılmalı diye düşünüyorum. Tabii bir yönüyle de bu bir zevk ve keyif meselesi; o açıdan bakınca ne desek havada kalır zaten.

Valla super tv gule gule kullan. Genel kullanimda (oyun film vs) en iyi ozellikleri sunan tv CX. LG markasina benimde senin gibi bir on yargim var ama bu tv icin o kirilirdi sony biraz mal. On numara tv uretiyor orasi okey ama master series dedigi en baba oled tv sinde 2 tane hdmi 2.1 var. koysana babacim bol bol. Vrr yok update ile gelecek diyorlar. Ya mal misin rakiplerin en iyi oyun tv si diye reklam yapiyor sen hala update diyorsun. Ek olarak ulkemizdeki fahis fiyatlar. Yine tv alacak olsam sony yukarida saydiklarimi duzeltirse secebilirim ama buna ragmen fiyat yuzunden Lg ye kayabilirim

olm 88" alacaktım valla mahalle baskısından korktum iyi olan şey ise playstation 5 çok büyük gözüküyordu ya televizyonun yanında, artık normal gözüküyor

2005 ama 2015 için de benzer bir kırılma olduğu söylenebilir. İş satın alma tarafına gelince söyleyecek birşey yok tabii. Her pazar ve alıcının durumu farklı. TR gibi çok yüksek vergilerin olduğu piyasada en alt grup bile "çok para". Araba öğüten (kullanım şartları ve bakım imkanları) pazarlar da yine kendine has kurallara sahip. Dubai'de 2005 model Toyota'ya bile dokunulmaz zira servis ve tamir işi yok denebilir. Ben İstanbul'da iken hiç araba satın almadım. Sürekli kiralama, taksi vb ile idare ettim. Ama şartlarım ona uygundu; işe servisle git, çocuk yok vb. Sonuçta karlı çıktım, 2 araba pert, 3-5 kaza, ciddi değer kaybı vb. Kendi arabam olsaydı hepsi bana patlamıştı. İlk büyük değer kaybını yaşamış kullanılmış alayım desem piyasa patlak araba ve çakal dolu. Zor kararlar ama neticede şartları zorlayarak 2005 sonrası üretilmiş yani ekonomik ömrü 8-10 yıl olan araçlardan almak ciddi kayba uğramak demek. Şartları zorlamadan araba alınamıyorsa belki hiç almamak ve kiralamak daha mantıklı. Sonuçta otomobiller hızla laptop ve telefonlar gibi oluyor. Uzun vadede herkesin kapısında yatırdığı bir otomobil olan bir dünya olması zor.