Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 10-12-2020 in all areas

  1. 12 likes
    @T800 Tolga abi operasyona başladım @wazzap oldu mu anakart
  2. 10 likes
    Belki hatırlarsınız birkaç gün önce 3 savaş gemisi modeli daha doğrusu die-cast’i paylaşmıştım. Armadayı biraz daha büyütmeye karar verdim ancak bu sefer seçtiğim gemiler tarihimizden bizlere dokunan gemiler olsunlar istedim. Bunları bulabilmek biraz zor oldu aslında. Çünkü bu versiyon modellerin üreticileri farklı ve artık yoklar bildiğim kadarıyla. Haliyle bu modeller diğerlerine nazaran daha pahalılar çünkü biraz antika biraz da koleksiyon sınıfına giriyorlar. Bende kendim için ayırdığım hobi bütçemi bu seferlik bunlara harcamaya karar verdim. Bu arada tüm modeller yine 1:1250 ölçeğinde. Ancak boyut olarak ilk paylaştığım devasa savaş gemilerine kıyasla daha mütevaziler o yüzden bu modelleri kurşun kalem ile değil tombow 0.5 kalem ucu ile kıyaslamaya karar verdim. Diğer modellerden farklı olarak bu modeller tümüyle metalden yapılmışlar. İlk model, tarihimizde oldukça önemli bir yer tutan bir gemi. Hamidiye Kruvazörü. Sultan 2. Abdülhamit zamanında donanmaya katıldığı için bu adı almış. Kıdemli Yüzbaşı Hüseyin Rauf Bey (Orbay) komutasındaki Hamidiye Kruvazörü’nün Ege ve Akdeniz’de oldukça güç koşullarda gerçekleştirdiği yedi buçuk ay süren Akın Harekatı, Genel Deniz Harp Tarihi açısından bu tür harekatın emsalsiz örnekleri arasında gösterilme. Hatta bu Akın Harekatı, Birinci Dünya Savaşında Emdem ve İkinci Dünya Savaşında Scanhorst ve Bismark gibi Alman korsan kruvazörlerine ilham kaynağı olmuştur. Bu harekat, gemisiyle birlikte bir komutanın, yeterli lojistik destek sistemi ve üs imkânları olmaksızın tek başına planlayarak gerçekleştirdiği, gerektiğinde tarafsız ülkeleri de kapsayan uluslararası hukuk kurullarından en iyi şekilde yararlanarak lojistik destek sağladığı, son derece başarılı aldatma taktiklerinin uygulandığı parlak bir deniz harekatıdır. Ayrıca Osmanlı Devleti için son derece kötü geçen Balkan Harbi’nde belki de parlayan tek yıldız olmuştur da denilebilir. Bu gemiye aslında Yüzen Anıt da demek gerekir. Ne yazık ki bu anıt, 1966 tarihinde sökülüp parçalanarak yok edilmiştir. Böyle büyük emanetleri koruyamamış, bugüne kazandıramamış olmamız, tarihiyle övünen bir millet için ne acınası, ne trajik bir cilvedir.. (wikipedia ve ekşi sözlükten alıntıdır) Bu gemiyi tıpkı Amerikan USS Missouri Savaş Gemisi gibi yüzen bir müze yapmamız gerekirdi. İkinci model, Dünya’da bilinen adıyla HMS ERIN, ancak bizim için onun adı Reşadiye Dretnotu. Osmanlı Donanması için planlanan ve 1910'larda İngiltere’den her biri için 2.5 milyon sterlin bedelle sipariş edilen iki adet dretnot savaş gemisinden biridir. Sınıfın tasarımı İngiliz King George V sınıfının tasarımına dayanmakta olup kapsamlı geliştirmeler yapılmıştır. İlk gemi olan Reşadiye 1911'de kızağa konulmuş ve Ağustos 1914'te tamamlanmıştır. Tamamlandığında gerek ateş gücü gerekse de teknolojisi ile dönemindeki en iyi savaş gemilerinden biri olmuştur. Planlanan iki gemiden yalnızca Reşadiye tamamlanabilmiş, ona da I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine teslim edilmeden hemen önce Büyük Britanya tarafından el konulmuştur. Bu durum Osmanlı halkının tepkisini çekmiş, Osmanlıların I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında girmesinde oldukça etkili olmuştur. Bu gemilerin siparişi için sağlanan meblağ Donanma Cemiyeti tarafından Osmanlı halkından toplanan bağışlarla tamamlanabilmişti. Osmanlı halkı bu gemi için tavernalarda, kahvelerde, okullarda, pazarlarda bağışlar toplamış, haliye Ingiliz’lerin gemiye son dakikada el koymaları herkesi çok fazla üzmüş ve sinirlendirmiş. (Parasını ödeyip de alamamak, hikaye tanıdık geliyor değil mi? Bkz. F35 Savaş Uçağı) Her ne kadar bizden gasp edilmiş olsa da bu gemi İngilizlere de aman aman bir hizmet etmiş değildir. Adam akıllı bir başarısı bulunmayan HMS ERIN 1. Dünya savaşının bitmesinden bir müddet sonra genel silahsızlanma antlaşması çerçevesinde parçalanmıştır. Bu gemiyi Rauf Orbay’ın komutasında görebilmiş olsaydık kimbilir ne efsaneler yaratırlardı. Üçüncü ve Dördüncü Modeller ise aslında hepimizin bildiği muhteşem ikililer: SMS Goeben ve SMS Breslau yani bildiğimiz adlarıyla Yavuz ve Midilli Zırhlıları. 1912'de SMS Goeben, hafif kruvazör SMS Breslau ile birlikte Akdeniz Tümeni'ni (Mittelmeer Division) oluşturdu ve Balkan Savaşları boyunca Akdeniz'de devriye görevi üstlendi. 28 Temmuz 1914'te I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Goeben ve Breslau İngiliz Akdeniz Donanması'nın takibinden kaçarak İstanbul'a ulaştılar. İki gemi 16 Ağustos 1914'te Osmanlı Donanması'na verildi. SMS Goeben, Osmanlı hizmetine girdiğinde Yavuz Sultan Selim veya kısaca Yavuz adını aldı. 1936 yılında adı resmen TCG Yavuz("Türkiye Cumhuriyeti Gemisi Yavuz") olarak değiştirildi. 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşını İstanbul'dan İzmit'e taşıdı. Yavuz, 1950 yılında hizmetten çekilene dek Türk Donanması'nın amiral gemisi olarak görev yaptı. TCG Yavuz, Alman hükûmetinin Türkiye'nin gemiyi geri almaları teklifini reddetmesinin ardından 1973-1976 yılları arasında söküldü. Alman İmparatorluk Donanması tarafından inşa edilen gemilerin en son söküleni olan Yavuz, aynı zamanda tüm muharebe kruvazörleri ve dretnotlar arasında en uzun süre hizmette kalanıdır. SMS Breslau veya sonraki adıyla Midilli, Alman İmparatorluğu donanması için inşa edilen Magdeburg sınıfı hafif kruvazördür. İki gemi, ağırlıklı olarak Karadeniz'de, Rusların Karadeniz Filosu'na karşı hizmet etti ve diğer Osmanlı gemileri ile birlikte Ekim 1914'te Rus limanlarına baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, Rusya'nın Osmanlı'ya savaş ilan etmesine ve Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na İttifak Devletlerinin yanında katılmasına yol açtı. 1.Dünya Savaşı sırasında Midilli, Rusya kıyılarına mayın döşeme, Rus limanlarını ve tesislerini bombalama ve Osmanlı ticaret gemilerinin yetersizliğinden dolayı Kafkasya Cephesi'nde savaşan Osmanlı birliklerine Karadeniz limanlarından asker ve malzeme tedarik etme görevlerini üstlendi. Birkaç kez Rus gemilerinden hafif hasar aldı. 1915'te çarptığı mayın sonrasında yarım yıl kadar hizmet dışı kaldı. 20 Ocak 1918'de, İmroz Muharebesi esnasında beş mayına çarparak battı. Mürettebatının çoğunluğu bu muharebede hayatını kaybetti. Satın aldığım son model ise içlerinde en çok sevdiğim olanı, MV Savarona. 28 Mart 1931'de denize indiğinde dünyanın en büyük yatı olan, günümüzde de en büyükler arasında bulunan Türkiye'nin Ertuğrul yatından sonraki Cumhurbaşkanlığı yatı. Yatın sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. 2038 yılına dek, 49 yıllığına armatör Kahraman Sadıkoğlu'na kiralanmıştır. 2013 yılının sonralarında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca kiralık bulunduğu iş adamı Kahraman Sadıkoğlu'ndan devri alınmış ve Türkiye'de ve yabancı ülkelerde gerçekleştireceği toplantı ve görüşmelerde prestij amaçlı olarak değerlendirilmek üzere bakım ve restorasyonu yapılmıştır. Bu yat ilk olarak Amerikalı zengin bir kadın tarafından Almanya’da yaptırılıyor fakat o dönemki Amerikan yönetimi, yat Almanya’da yapıldığı için çok yüksek vergi talep ediyorlar (Almanya’dan pek haz etmiyorlar çünkü), bunun üzerine bu zengin hanımefendi de kızıp yatı ederinin dörtte bir fiyatına satışa çıkartıyor. Aynı dönemde bir yat satın almak isteyen Türk yetkilileri de devreye giriyor ve satın alınıyor. Atatürk’ün vefatına yakın günlerden birinde, ‘bu yatı bir çocuk oyuncağını bekler gibi beklemiştim. Bana hastane mi olacaktı?' dediği yat (kaynak: falih rıfkı atay'ın çankaya kitabı). Gemilerin toplu halde bir resmini de paylaşayım. Son olarak da boyut kıyaslaması yapabilmeniz adına yine 1:1250 ölçekli olup ilk mesajımda paylaştığım gemilerden biri olan USS Missouri ile kıyaslamalarını da koyayım da Battleship sınıfının heybetini gösterebileyim. Bu arada USS Missouri ve TCG Yavuz zırhlısı tarihte bir kere bir araya da gelmiştir. Nisan 1946'da Amerikan zırhlısı USS Missouri, hafif kruvazör USS Providence ve destroyer USS Power, Türk büyükelçisi Münir Ertegün'ün naaşını İstanbul'a getirdiler. Yavuz, gemileri İstanbul Boğazı girişinde karşıladı. Burada Yavuz ve Missouri ondokuzar pare top atışı ile birbirlerini selamladılar.
  3. 6 likes
    bugün teslim oldu nurus me too şimdi ondan yazıyorum. vallahi baya rahat. karşılaştırabileceğim pek fazla çalışma sandalyesi tecrübem yok ama totom rahat etti diyebilirim. malzeme kalitesi baya iyi.
  4. 3 likes
    sen daha boş mezar bulamadın mı olm git uzan.
  5. 3 likes
    Doğru söyleyin, siz nurus sandalyelerini övmek için para mı alıyorsunuz lan? Forumun en aktif başlıklarından biri bu. Nurus aldım, nurus aldım mı, eve nurus aldım, ofise 4 tane aldım. Aşağı nurus yukarı nurus.. Nurus terör örgütü
  6. 2 likes
    Evet CPU gerekli değil, @TiesTorN olursa yanında gerekli ama, onunla birlikte yaparsan CPU gerekir. :lol
  7. 2 likes
    Oyunu orta ayarlarda bir kac yillik bir kartta 60fps de oynayabiliyorsunuz. Ayarlari 3090’da 7fps alacak kadar da acabiliyorsunuz. Alt seviye ayarlarla ust seviye ayarlar arasinda nesil farki var, daha da kasip 2 yil sonrasinin kartlarinda calisacak ayarlari zorlayabiliyorsunuz. Nesiller boyu scaling. Keske her oyun boyle olsa.
  8. 2 likes
  9. 2 likes
    Kullanacak olan o , ama eşim telefona o kadar para vermedi o yüzden 6s ile devam ediyor. O kadar parayı ben verdim , eşime noel hediyesi aldım. O da bana nintendo switch almıştı. Apple evreninde olduğundan androide geçmesini teklif bile etmedim. Benim de aklım bir arabaya 200 bin nira ödeyenlere ermiyor. Uzar gider... Edik: Üstüme alınmışım hemen.
  10. 1 like
    Windows 10 20H2'dir o. Bu Hardware Accelarated GPU Scheduling bir önceki update ile çıktı, çok bir getirisi v.b. yok ama getirdiklerine göre vardır bir hikmeti. Ancak performans sorunu, başka problemler v.b. bahseden de var, dene bak bir, kötü olursa kapatırsın.
  11. 1 like
    Windows 10 20H2 kuruyorsun değil mi ? Eski bir versiyon kurma. Bir de kurulduktan sonra aramaya graphics yazsan yeter Graphics Settings(Türkçe ise Windows oradaki tam adını bilemiyorum) altından Hardware Accelarated GPU Scheduling açıp öyle de deneyebilirsin, performans sıkıntısı veya başka bir sorun v.b. olursa yine aynı yerden kapatabilirsin. Bir de bir tavsiye daha, gözle kalibrasyon falan asla olmaz da yine aramadan Calibrate Display Color ayarı var, oradan Gamma ayarını tutturup, sonraki sayfada da gri tonu tutturursan görsel kalite ciddi farkediyor. Kesinlikle tftcentral v.b. kalibrasyon ayarlarını kullanma, her panel farklı noktada kalibre oluyor, birbirinin aynısı değil hiçbirisi. Ona da bakarsan yeni bir PC olmuş gibi olur artık.
  12. 1 like
    İade ettim patch di şuydu uğraşamam, adam gibi gelsin oyunun yaması bakarız.
  13. 1 like
    Konsollarda RT acabilmek icin dibine kadar optimize etmek gerekiyor. Yansima cozunurlugunu kisiyorlar, yansimalarda geometrinin yarisini cope atiyorlar, iki metre otedeki obje cam duvardaki yansimasinda gozukmuyor, golgeler tozlu oluyor, yok bilmem ne. AMD’nin RT performansi zaten dusuk, konsollarda donanimin gucu daha da limitli, ona gore kis babam kis. Oyuna onu yapacak yama gelsin, PC’de AMD’ye de RT destegi gelir (belki once o gelir, sonra konsollara “next-gen” yama gelir). Nvidia’da oyun zaten next gen. Tabi 3080’de calistigi kaliteyi konsollara getirecegiz diye optimizasyonu kasarlarsa belki BF’da oldugu gibi bu oyunda da RTX performansinin da zamanla artmasi mumkun olur, sunu ve bunu trace etmeyince kalite cok degismedi, o performans artisini suna kullandik diye yeni bir sey daha eklerler. 6-7 yil oncesinin subsurface scattering tech demolari ve bu oyunun 7 yil onceki teaser videosundaki kizin yuzu gibi isiga daha gercekci tepki veren insan tenini daha yuksek kalitede kotarsalar super olur. Etrafta gezen karakterlerde degil, sadece ekranin bilmem kacta birini kaplayan, yani etkilesime girdiginiz karakterlerde olsa yeter. Acikcasi bunu nvidia’nin deep learning ile driver seviyesinde yapip DLSS gibi bir ozellik olarak sunmasi, oyunlarin da tek yamayla destek eklemesi daha olasi, DLFX gibi bir de isim koyarlar, tam olur. Nvidia Gameworks altinda VisualFX pakedinde Faceworks var ama DL tabanli driver seviyesi bir cozum degil. Driver’in “aha burayi tanidim, insan yuzu bu, bunun biraz daha soyle gozukmesi lazim” diye AI’la bu isi performans kayipsiz kotarmasi, bu 7 yillik demolara kiyasla kaliteyi de arttirmasi “game changer” olur. https://youtu.be/P99qJGrPNLs https://youtu.be/F9y-8IzNpQ4
  14. 1 like
    İşlemci takılı olmasa bile BIOS Flashback özelliği sayesinde BIOS'u güncelleyebilirsin. Sadece power kabloları yeterli oluyor. @stardust
  15. 1 like
    @stardustbence sistemi sökmeden önce maksimum 8 gb usb2.0 bir tane bellek bul ve içine en son x570 tomahawk biosunu burada anlatıldığı gibi yap. ne olur, ne olmaz.
  16. 1 like
    Getir bana hallederiz iki dakikada. CPU görmeyebilir belki eski BIOS falansa. Update gerekebilir yani. Hiç overclock falan ile de uğraşmana gerek yok. Varsayılan halinde bırak, hiç gerek yok uğraşmaya, kendisi ekran kartı gibi voltajını v.b. ayarlayıp çalışıyor zaten. Precision Boost Overdrive açık değilken de normal çalışması o şekilde zaten, garanti kapsamında yani. Bir de bunda 3XXX serisinden farklı şeyler de var PBO için, bir bakarsın onlara da. Ryzen RAM Calculator indir, oradan çıkan değerleri kendin gir tek tek BIOS'a, daha bir hızlı çalışıyor öyle ama zaten GPU sınırında isen onunla da çok uğraşmaya gerek olmaz, XMP aktif edebilirsin basitçe. Güle güle kullan tekrar.
  17. 1 like
  18. 1 like
    55 gb oyun versiyon 1.03. https://www.pcgamer.com/cyberpunk-2077-day-one-patch-details/ Tam okumadım ama öyle 40 gb bir patch falan yokmuş sanırım.
  19. 1 like
  20. 1 like
    Ben anlamıyorum neden bir telefona o kadar para verilir.