Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 28-08-2019 in all areas

  1. 9 likes
    EPISODE III KÜÇÜK UPGRADE'LER ------------------------------------------------------------------------ Küçük Upgrade'ler ve başa açtığı dertler. Yeni bilgisayarımı kurmak için ayırdığım bütçenin (1000 Dolar) bir kısmını Cyber Monday vesaire gibi indirimlerden dolayı harcayamayınca merak ettiğim bazı şeyleri satın almaya karar verdim. Bunlardan ilki NVMe M.2 SSD oldu. Model olarak Samsung 970 Evo aldim. 250GB lik model. Minicik olması, ek kablo gerektirmemesi gerçekten harika. Daha önceki sistem diski olan Sandisk'i çıkarttım. Doğruyu söylemek gerekirse gerek Windows açılışı gerekse de kullanım açısından hiçbir artı fayda hissetmedim. Mutlaka bir etkisi vardı kağıt üzerinde ancak deneyim olarak bence hiçbir fayda sağlamıyor. Boşu boşuna heves etmemek lazım özellikle de benim gibi sıradan bir kullanıcı iseniz. Samsung 970 Evo tabii ki başıma bir dert açtı. Şöyle ki, kullandığım anakartta M2 slotunu kullaninca 5 ve 6 numarali SATA portlari iptal oluyormuş. Ben 2 diskimi kabloları düzenlemek daha rahat olsun diye bahsi geçen portlara takmistim. Bir anda ortalıktan kaybolunca ne oluyoruz dedim. Kullanım kılavuzunu okuyunca acı gerçek ile karşılaştım. Allahtan kalan 4 SATA yuvasi yetiyor bana ama anakart alırken bir seye daha dikkat edilmesi konusunda bir ders oldu... Zaten bu sistemin toplanma amacı da bu... Aslında ekran kartımı da upgrade etmek istiyordum. Bir yandan RTX 2060 ilgimi çekerken bir yandan da yeni Navi'leri beklemek istiyordum. Aslında RX470 benim her işimi görüyordu ancak cebimden neredeyse para çıkmadan RX580'e upgrade yapabilme şansı denk gelince ekran kartımı değiştirdim. Sapphire RX 580 4GB sisteme dahil oldu. Hayatında ne değişti derseniz koca bir hiç. Oyunlar açısından özellikle. Bu kartın kendi backplate'i olması ve kullanılan renklerin benim sistemin temasına uygun olması görsel manada önemli bir upgrade oldu. Ancak... Benim eski RX470, 6 pin güç isterken Sapphire RX 580 6+8 pin güç girişi kullanıyordu. İşi gücü bırakıp yeniden kablo sleeve'ledim. Bu defa ise 8 kabloyu tutacak bir kablo tutacağı yapmam gerekti. Bu da neredeyse bana bir buçuk güne mal oldu. Ama sonuç güzel oldu bana sorarsanız; Yukarıda görüldüğü üzere tam herşey ne kadar güzel oldu diye düşünürken NZXT H500 ün ekran kartına güç sağlamak için hazırladığı delik benim sleeve'lediğim kablolar ile istediğim görüntüyü sağlamadı. Bunun üzerine ekran kartı kablolarını farklı bir yerlerden geçirmeye karar verdim. O ortadaki deliği ise SSD'leri kaydırarak kapatmaya karar verdim. O kabloları zaten dar deliklerden geçirmek için bayağı uğraşmış iken kendi kendime yeni bir dert açmış oldum. Bir şekilde işi tamamladım ama bu defa da başıma ayrı bir dert açıldı. H500'ün PSU koruması delikli olduğu için sarı siyah ve kırmızı kablolar daha doğrusu içeri tıktığım tüm kablolar delikten görünür hale geldi. Tahmin edeceğiniz üzere yine sinirim bozuldu. Bunları gizleyebilmek için elimde bulunan siyah dekotadan PSU Shroud altında ayrıca bir katman yapacak bir parça hazırladım. NZXT bu delikleri hava alma amaçlı mı yaptığını bilemediğimden bende dekotanın üzerine delikler açtım. Kendi yaptığım RGB çoklayıcısının son kalan yerine ekstra bir RGB şerit hazırlayıp orijinal panel ile kendi yaptığım panel arasına taktım. Sonuç güzel oldu bana sorarsanız. Aşağıda görebilirsiniz sonucu... Tüm bu çalışmaların ardından arzu ettiğim zaman arzu ettiğim pavyon modunu aktive edeceğim bir sistemim oldu. O günkü haleti ruhiyeme göre çalışma masamı özellikle başında olmadığım zamanlarda istediğim renge döndürebiliyorum En azından pavyon trendini ucundan köşesinden yakalamış olduk anlayacağınız...
  2. 8 likes
    Forumda değerli bircok bilgi konu başlıkları arasında kaybolup gidiyor. Aslında donanim ile fazlaca haşır neşir olan arkadaşlar deneyimlerini bu tarz başlıklar altinda toplasalar harika olur. Geçenlerde Narcissius’un konu başlığını gördüğümde bende bu tarz bir sey yapmak istedim. Bilmediginiz pek bir sey olmayacaktir ama maksat deneyimler derli toplu bir yerde bulunsun. EPISODE I SİSTEM BİLEŞENLERİ ------------------------------------------------------------------------ Uzun seneler sonra kendime bir bilgisayar toplamaya karar verdim. İlk amacım kendime ait bir sistem olması, ikinci amaç ise bir şekilde acemiliğimi atmak içindi. Uzun senelerden beri dizüstü, çevreden gelen ekipman veya Teknobiyotik gibi siteler tarafından hazırlanmış sistemler kullandığım için ciddi bir cehalet içerisinde idim. Bileşenlere tek tek bakmak gerekirse... ------------------------------------------------------------------------ NZXT H500 Bileşenleri biraz araştırma çoğunlukla da görsel tasarıma göre seçtim. İlk olarak kasa ile başladım. Uzun seneler sonra ilk kez bir kasa alacağım için tasarımı hoşuma gidecek bir kasa almak istedim ve seçeneklerimi ikiye düşürdüm; Phanteks Eclipse 300 ve NZXT H500. Sonunda iç hacmi daha büyük gözüken NZXT H500'de karar kıldım. Bana sorarsanız her üründe olduğu gibi H500 kasanın bazı dezavantaj ve avantajları var. Kasa QP Bilişim firmasından alındı. Kendi bakış açımdan yazmak gerekirse. Artıları: - Şık ve sağlam tasarım. Gayet sade olması. Cam yan paneli. Göreceli makul fiyatı. - Derli toplu iç yapı, kablo saklamak için güzel plastik kanalların yapılmış olması. Ayrıca kasanın ön bölümündeki köprü kısmı gerçekten çok işe yarıyor kablo saklamak için. - Fena olmayan hava akışı Eksileri: - PSU bölümde eğer moduler bir güç kaynağı kullanmıyorsanız ve HDD kızağını kullanmak zorunda kalırsanız kablo toparlamak ciddi sorun. Hacim yarı yarıya azalıyor. - Eger fazla sayıda SSD kullanacaksanız kasa içerisinde sadece iki adet takma aparatı geliyor. Ekstra satın alınamıyor. İkiden SSD fazla takmak için biraz uğraşmak gerekiyor - Üst kısımda bir adet 120 veya 140mm fan takılabildiğinden üst kısma AIO takmak mümkün değil. Ayrıca anakartınızın yapısına göre üstteki fan ek elektrik girişi ile çakışabiliyor. - Kasanın alt bölümdeki delikler yeterince geniş değil. Bazı anakartlarda -ki benim başıma geldi- SATA girişleri alt bölümde olunca bu delikler ön audio paneli USB çıkışları gibi kablolar ile çakışıyor. Ayrıca alt bölüme SSD koyarsanız kablo delikleri kesinlikle yeterli olmuyor. Aşağıda bu senaryoyu görebilirsiniz. Gün sonunda H500 parasını hak ettiğini düşündüğüm bir seçim oldu. Özellikle CyberMonday indirimi döneminde benim satın aldığım fiyatı düşünürsek. Ancak benim gibi bazı konulara takıntılı adamların yanı seffaf kasalar almasının bazı problemleri oluyor. O konuya sonra geleceğiz. ------------------------------------------------------------------------ Asus Prime B450 Plus İşlemci olarak AMD Ryzen 5 2600 veya 2600X tercih etmeyi planlıyordum. 2600X aldım ama aslında biraz daha ekonomi yapabilmek için 2600'de alınabilirmiş. Zaten overclock ile hemen hemen aynı saat hızlarında çalışıyorlar. Anakart seçimimde geçmişte kullandığım Asrock yerine Asus markasını tercih ettim. Yongaseti olarak B450 Plus modelinde karar kıldım. Gün sonunda Asus Prime B450 Plus modeli anakartı tercih ettim. Bu anakart son derece giriş seviyesi bir anakart. MSI ve Asrock tarafında daha iyi donanıma sahip daha iyi VRM soğutması olan modeller mevcut. MSI sevmediğim bir marka ve Asrock anakartların B450'li modellerinin görsel tasarımları gerçekten çok kötü. Prime'ların sade tasarımları çok hoşuma gitti. Aslında mATX modelde seçebilirdim ama kasa içerisinde güdük kalacağını düşünerek standart ATX modelini aldım. Vatan Bilgisayar'da hem işlemci hemde anakart çok uygun bir fiyata denk geldi. Donanım olarak tatmin edici 4 adet fan girişi, 1 adet AIO pump kontrolcüsü, RGB kontrolcüsü, M2 sata yuvası gibi özellikler ile benim için tatminkar bir alışveriş oldu. Daha üst model bir anakartı zaten Ryzen'ların overclock edilememesi nedeni ile tercih etmemeyi düşündüm. Ayrıca future proof olayını da pek kafaya takmadım. Her ne kadar 2020'ye kadar AM4 soket devam edecek olsa da, yeni nesil Ryzen'lere geçerken anarkartı da değiştiririm diye düşündüm. ------------------------------------------------------------------------ RAM GSKILL TRIDENT Z 3000 Mhz Bu RAM'leri G4560'lı sistemimi kullanırken almak durumunda kaldım. Tasarımlarından nefret ettim ve uzun zaman kullanmadım. Sistemimi ilk kurduğumda Kingston Hyper Fury X 2133Mhz 2x 8GB'lik kit'lerimi kullandım. Aslında bir yönden de iyi oldu. RAM overclock konusunda bayağı bilgi edindim. Uzun süre 3000Mhz'de sorunsuz şekilde bu RAM'leri kullandım. Arkasından da Gskill 2x8GB kiti kullanmaya başladım. Bu arada Ryzen platformunda RAM konusu bayağı sıkıntılı deniliyor. Ben o kadar kurcalamaya hiç sorun yaşamadım. Verilmiş sadakam vardı herhalde Trident serisi öve öve bitirilemeyen bir seri. Teknik anlamda bilemiyorum ancak RGB ışıkları saklayan beyaz plastik bölüm bence oldukça kalitesiz. Metal şasi içerisine bana sorarsanız gelişigüzel oturtulmuş ve oynuyor. Bugünlerde yüksek fiyatlara satılan bir RAM'in daha iyi üretilmiş olmasını umardım. Ha Allah var, gerçekten sorunsuz RAM'ler. Taktığım anda OCP menüsünü seçince 3.000Mhz olarak çalışmaya başladılar. Pavyon ışıkları da Asus'un Aura Sync yazılımı ile kolaylıkla ayarlanabiliyor. ------------------------------------------------------------------------ AKASA VENOM R20 Soğutma için AMD Ryzen 5 2600X içerisinde gelen soğutucu gayet yeterli olsa da, 240mm'lik bir su soğutma çözümüne sahip olmayı arzu ediyordum. Soğutucuları biraz araştırınca aslında bir çok soğutucunun OEM olarak aslında aynı firma tarafından üretildiğini anlayınca ve Teknobiyotik firmasında gerçekten saçma sapan bir fiyata denk gelince hiç düşünmeden satın aldım. Pompa sistemi beklediğimden çok daha sessiz bir ürün. Soğutma performansı iyi. Ne kadar dayanır onu hep birlikte göreceğiz. R20 modelinin çok beğenilen A20 modeline göre tek farkı işlemci bloğundaki logonun RGB olması. Abartılı değil gayet hoş bir tasarım. Ben şimdilik memnunum. Uygun fiyata denk gelirse satın alınmasını nacizhane tavsiye edebilirim. Tasarımı da Prime anakartın siyah/gümüş renk şemasına uydu. Aşağıda fotoğrafı görülebilir.... ------------------------------------------------------------------------ AKASA Apache Fanlar Ben uzun zamandır düzgün bir fan alıp kullanmamıştım. Biraz incelemelere bakınca sessizlik konusunun kaliteli fan ile sağlanabileceğini anladım; genelde bu yolun sonu Noctua'ya çıkıyor idi. Giriş seviyesi bir sistemde fanlara böylesine büyük bir para vermek konusunu bir türlü hazmedemedim. NF S12 diye bir modeli gözüme kestirmiştim. Klasik Noctua fanların aksine siyah renkte olan bu fanların 4 adedi ciddi bir para tutuyordu. Gün sonunda cimrilik edip daha ucuz bir fan almaya karar verdim. Bu noktada @ZvAnA imdada yetişti ve Akasa fan'ların bir çözüm olabileceğini söyleyince Apache modeli 4 adet fan satın aldım. NZXT H500 içerisinde gelen Aer F120 fanlar standart modellerden değil "case version" olarak geçiyor ve oldukça gürültülüler. Apache'ler ise tam tersi. Kağıt üzerinde daha fazla hava akışı sağlıyorlar ve daha sessizler. Belki tek hatam 240mm radyatör için Viper modelini tercih etmemek oldu. İlk başta pallleri sarı olduğu için içime sinmemişti ama zaten bunlar radyatörün önünde duracakları için gözükmezdi. Neyse genel olarak memnunum ve 4 adet fan 1 adet NF S12'den daha ucuza mal oldu. Muhtemelen bir sonraki sistemde Noctua'ya terfi ederim. ------------------------------------------------------------------------ Sistemin diğer bileşenleri ise eski sistemden alındı. Kısa kısa özetlemek gerekirse, Ekran Kartı: Asus Strix RX470 4 GB. Aslında 1080P oyun oynadığım için benim için pek ehemmiyeti olan bir konu değil ekran kartı. RX470 işimi fazlası ile gördüğü için bu kart ile devam etme kararı aldım. Diskler: Oyun ve dosyaları tutma amaçlı 2 adet Kingston A400 960GB sisteme aynı şekilde takıldı. Yedekleme amacı ile yine elimde bulunan ve memnun olduğum Toshiba 6TB diskimi kullanmaya devam ettim. Sistem diski olarak ise Sandisk marka 240GB sürücü kullandım. PSU: Silverstone 750W. Maalesef zamanında modüler bir güç kaynağı almadığıma pişmanım. Bu tarz camlı kasalarda hayatı çok kolaylaştırıyor ve kablo yönetimini de daha basit hale getiriyor. Yeni nesil Silverstone'larda kablolar siyah ve "flat" yapıda geliyor ama maalesef benim ki eski tip o berbat sarı kırmızı siyah kablolardan. Zaten bu durum başıma bir sürü iş açtı Monitörler: 2 adet Dell U2412M. Ben bu monitörleri çok seviyorum. 1900x1200 gibi benim işimi kolaylaştıran bir ölçüde. Normalde kendi ayakları ile her türlü şekilde hareket ettirmek mümkün olsa da, ben masaüstünde biraz daha sade bir görüntü olması açısından çok uygun fiyata aldığım Dark marka VM27 stand ile kullanıyorum. Cam masa kullandığım için fazla seçeneğim yoktu ve çok ucuza aldığım için mutluyum. Denk gelirse tavsiye ederim. Klavye: Evde gürültü olmaması için membran klavye kullanmak zorundayım. Uzun seneler Logitech G105 kullandım ancak yaklaşık 2 sene önce tüm klavyelerimi Corsair K55 ile değiştirdim ve çok mutluyum. İstediğim gibi standart layout'a sahip ayrıca G105'teki gibi makro tuları da var. Son derece sessiz, membran klavye için hızlı sayılabilecek ve medya uşları olması da bir diğer avantaj. Banan sorarsanız verdiğim parayı sonunda kadar hak ediyor. Mouse: Uzun seneler Mad Catz RAT 7 kullandıktan sonra tüm mouse'larımı Razer Deathadder ile değiştirdim. Sistemimdeki Elite modeli. Büyük mouse seven birisi olarak çok mutluyum. Ucuza denk geldiği için mutluyum ama bir mouse'a o kadar para verilir mi konusunda da emin değilim. Bir de yazılımı çok saçma geliyor bana. Mousepad: Aslında mouse'unu tercih ettiğim markanın mousepad'ini satın alırım ama Razer'ın istisnasız denk geldiğim tüm mousepad'lerı üstlerindeki saçma sapan desenleri ile beni tiksindirince, SteelSeries'in QCK diye bir serisinin en büyük modelini aldım. Perfomans olarak bir şey söylemem ama sade olduğu için mutluyum. ------------------------------------------------------------------------ Ses sistemi olarak ise denediğim hemen her ses kartı beni mutlu etmediği için bildiğim yoldan devam ettim. Bu kısma fazla bakmayın, malum benim asıl konu bu.... Hoparlör: AudioEngine A5+ Bu hoparlör ile görüşlerimi kendi sitemde yazmıştım. Link DAC: Basit kulaklıklar ve AudioEngine hoparlörler ile kullanmak üzere iFi Audio Nano iDSD kullanıyorum. İnceleme linki Ana kulaklık sistemim ile ise Matrix X Sabre DAC kullanıyorum. İnceleme linki Tabii ki zaman içerisinde daha üst model DAC sistemleri de sisteme girip çıkıyor. Malum bende o iş bayağı devinim Kulaklık: Elimde oldukça fazla kulaklık olsa da ana kulaklık sistemim STAX SRM-06tS referans kulaklık amplisi ve 404 Signature kulaklıktan oluşuyor. İnceleme Linki Aksesuarlar: O kısım yaz yaz bitmez. Hoparlörler altında özel vibrasyon podları, özel tube buffer'lar, WireWorld USB kabloları, ozel güç üniteleri filan derken iş uzar gider
  3. 1 like
    Epic keşke bu exclusive'ler için harcadığı enerjinin bir kısmını daha iyi daha güvenilir bir platform olmak için harcasa. Yoksa Gabe babamın oğlu değil, nerede ucuz nerede iyi hizmet alabilirsem oraya kayarım ama Epic Store'un bu spyware rezilliği gibi bir şeye asla göz yumamam. Ayrıca bu 1 sene exclusive olayı inanılmaz antipatik bir şey. İsterse 5 liraya satsın elim gitmiyor bir türlü. Böyle çok beklediğim çok istediğim bir oyun olması lazım Epic'e bulaşmak için. Yoksa 1 sene bekleyip belki daha fazla para vermeye bile razıyım. Origin gibi yapsa ona da tamam. Bu oyunu sadece ben satıyorum dese yine kabulum ama 1 sene mevzusu çok çirkin bir şey.
  4. 1 like
    İsterlerse dünyanın en güzel oyununu 10 tl'ye satsınlar Epic'e 5 kuruş vermem.Epic launcherı bırakın günümüz standartlarını karşılamayı, 2007 steam'den bile daha beter durumda. Achivement bile koymamışlar sistemlerine gerisini düşünün artık. Kendilerinin bedava verdiği Enter The Gungeon'u oynuyordum epic'ten, oyunu da bayağı sevdim. Sistemi yeniden kurunca ne halt ettiği belli olmayan launcherlarını kurmadım ve steam'den indirimde alayım diye düşünüyorum tekrar epic kurmamak için. Epic'e çıkmış oyun benim için yok hükmündedir, steam'e gelsin bakarız, gelmezse de kendileri bilirler.