Annihilation denen at pisliğini beğenme gafletinde bulunanlar acaba kendilerine şu şoruları sormuşlar mıdır...
3 senedir bildiğiniz, sürekli büyüyen bir olayla karşı karşıyasınız. 3 senedir giren kimse dönmemiş, içeriden haber alınmamış...
sen şimdi buraya hiçbir alet edevat, araç olmadan, bir hazmat suit bile olmadan, dışardan ana üsse kendini bağlayacağın bir kablo olmadan girer misin. malsan girersin.
hadi malcım girdin diyelim, içeride radyasyon mu var ? biyolojik bir silah mı atılmış ? kimyasal bozulma mı var ? genetik bir mutasyon mu var ? uzaylılar mı geldi ? ne var, ne bekliyorsun ve bunlardan biriyle karşılaştığında eylem planın nedir ?
nasıl bir takım seçtin kendine, ne özelikleri var, fiziksel ve psikolojik olarak durumları ne alemde ?
ya sen daha bunları oturtamamışken, bir de olaydan bihaber bi kız geliyor, hadi biz pazar pikniğine gezmeye gidiyoruz, istersen sen de gel diyorlar.
ya abi bu ağır gerizekalılık ya.
kusura bakmayın çocuklar, ben heralde meslek gereği, bir göreve falan giderken yapılan hazırlıklar, işte arazi mi engebeli, nerde yükselti var, hava durumu nasıl, rüzgar nerden gelecek, türbülans mı bekliyorsun, uçtuğun uçakta hangi navigasyon yardımcıları var, ne var ne yok bilmemne, motor patlarsa napacağım, yangın çıkarsa nereye ineceğim... 500 tane kontrol ile gidiyorum ki yani yaptığım iş artık rutin sayılan bir iş.
yahu bu filmde büyük bir anomali var, bütün toplumdan gizliyorsun. lan bu operasyonu dünyanın en salak insanlarına mı verdiniz de bunlar böyle eli boş, götü yaş dalıyorlar içeri. neyse sinirleniyorum, insanların aptallığı kötü etkiliyor beni, daha fazla yazmayacağım.
kötü filmler olmalı ki iyi filmlerin değeri anlaşılsın diyebileceğim gibi heralde aptal insanların olmasının da bir sebebi var...