Leaderboard

Bayağı buyuk kutusu varmış eskisine nazaran, iyi oldu ya

Zafer hocam bir şey yazmayayım diyorum ama içime fenalık geliyor valla okudukça. o linklerdeki tür bir aracı 2. el alırsan a) son sahibi olursun b) aşırı zararla elden çıkarmak zorunda kalırsın c) çıkardığı masraflar sonucu vitesi boşa alıp uçurumdan aşşağı yuvarlarsın. sen seç... o kadar hevesle bmw aldın, gerçekten de temiz bir araç sendeki anladığımız kadarıyla. bebeğinizi sağlıkla kucağınıza alırsınız inşallah. gelen 1 tane minik bebek, aldığın bmw 4 kapı. hemen akabinde 2. çocuk planın yoksa arabayı değiştirmek niye ? neresine sığmayacağınızı düşünüyorsunuz ? şuan tam seçim öncesi. ekonomi çalkantılı, satacaksın arabayı eline TL alacaksın. istediğin arabayı bulana kadar elindeki parayla ters köşe olmayacağın ne malum. benim şahsi tecrübem bu işlerde kıpırdadıkça zarar edersin. araban ne güzel, sorunsuz da işte, yani sadece benim gördüğüm sebep ise satıp başka araba almak istemen oldukça gereksiz, boşuna kendini yoruyorsun bence. senin arabanın her zaman 2. elde gideri olacak. hiç acele etme. attan inip eşeğe binme...

Love, Death & Robots Animatrix gibi her bolum farkli gorsel tarzda animasyon. Black Mirror gibi her bolum farkli konu, serbest. Konu takip etme derdi olmadan, 20-30 dakika TV basina baglanmadan, kisa aralarda cerezlik izleyebilecegim 10-15 dakikalik icerik ararken buldum. Ilk bolum ve arada bazi bolumler biraz ciplaklik veya siddet icerebiliyor, her yerde izlenemeyebilir. Netflix'te mevcut.

Ofiste uzunca bir süredir 20 senelik Xerox 3130 yazıyıcı kullanıyorduk, bunu time capsule üzerine usb 2.0 ile bağlayarak uzunca bir süredir çalışıyordum. Çok nadiren faks gerekmesi, arada bir fotokopi gerekliliği gibi sebeplerle uzunca bir süredir sekreterimiz isyandaydı. Xerox 3130'un tonerini son bir defa doldurduktan sonra değişime karar verdim. Hepsiburada'dan Oki MC363dn siparişi verdim, dün geldi bugün de kurulumunu yaptım. Ethernet kablosunu bağladığınız anda direkt ağda görünüyor zaten ama yine de sürücüleri yükledim ben. Sonrasında birkaç ayar yapılması gerekliliğinden bahsetmişler alanlar, özellikle tarayıcı özelliğinde sorunlar yaşamışlar ince ayar yapılmadığında ama ben böyle bir durum gözlemlemedim. Baskı kalitesi fena değil, renkli baskıda uzunca süredir kullandığım Canon MG7150 6 kartuşlu mürekkep püskürtmeli yazıcı kadar iyi baskı veriyor açıkçası, lazer çok daha iyi basar diye düşünebilirsiniz ama iş ciddi resim vs. olunca her nedense Canon mürekkep püskürtmeliler daha iyi çıktı veriyor. PCL6 sürücü kurulumu windows üzerinde kendiliğinden oluyor, Macbook Air'de herhangi bir sürücü kurulumuna dair iz bulamadım ancak .pdf dosyaları gayet güzel ve hızlı basılıyor. Arkalı önlü baskıda resimde 3-4 sn, yazıda 1-2 sn'de baskı alabiliyorsunuz. Kağıt haznesi 250 kağıt alıyor gibi yazılmış kullanım kılavuzunda ancak 500'e yakın bir sayıda rahatlıkla alıyor. Faks konusunu da denedim, işyerinde sabit bir hat var, evde şans eseri bir tane hat bölücü-çoklayıcı buldum, hat üzerine telefon ve faksı bir arada bağladım. @Mr.Crunch sağolsun faks denemeleri yaptık ve sorunsuz bir şekilde faks alıp gönderebildiğimi gördüm. Yazıcı ebat olarak biraz büyük, altında gördüğünüz şifonyer-komidin tarzı çekmeceli dolap Ikea'nın klasik 3 çekmeceli modeli, üzerine tam oturdu bu yüzden alt kapaklı başka bir dolap almayı planladım. Yazıcının fanı arkaya doğru üflüyor, arkada perde olduğu için biraz öne çekmek zorunda kaldık çekmeceli dolabı. Fotokopi özelliği gayet güzel, üzerindeki otomatik tarayıcı kısmına faks-fotokopi için kağıdı koymanız yeterli, direkt mono veya renkli fotokopi yapabiliyorsunuz. Panel kısmında anlaşılmayı zorlaştıracak aşırı düğme yok, her şey yerli yerinde, yine panel dilini Türkçe ayarlamak mümkün. Eksileri, bu aletin wi-fi özelliği yok, abisi olan MC363dnw modelini almanız gerekiyor bu da Türkiye'de yok sanırım. Ya da yazıcının sağında bir bölüm yapmışlar wi-fi modülü sonradan eklenebiliyor. Bizim ev ve işyerinde dağıtıcılar airport time capsule ve express olduğu için en ufak bir sorun yaşamadım. Airprint özelliği wi-fi olmadığı için yok gibi görünse de router üzerine resim göndermeniz yeterli, cep telefonundan direkt baskı alabiliyorsunuz. Artıları, muadil toner kullanımı mümkün, 4'lü set 450 TL civarında, gayet uygun. Ayda 300-400 baskı alsanız senelik 500-600 TL civarında bir baskı maliyetiniz oluyor. Evde uzunca bir süredir kullandığım Canon MG7150'nin doldurulabilir kartuşları maalesef mürekkep kaçırmaya başladı, yazıcı kafasında muhtemelen arada bir kısa devre yapıyor ve B200 hatası veriyor, yarım saat temizlik sonrası bir çıktı alabiliyorum. Bu nedenle eve de bir tane bundan sipariş edip yazıcı sorununu Xerox 3130'da olduğu gibi 10-15 sene düşünmek istemiyorum açıkçası. Hadi hayırlısı diyelim. Ürünün fiyatı bu haftasonu hepsiburada'da 1950 TL'ydi. İndirim ne kadar sürer bilemiyorum açıkçası ancak Hepsiburada büyük ihtimalle fiyat artışına gidecek çünkü Türkiye distribütörünün satış fiyatı bunun üzerinde kalıyor an itibarı ile. Almayı düşünüyorsanız hızlı davranırsanız iyi edersiniz.

Kiminin parası, kiminin duası...

wazzap'ın da dediği gibi prime95'in cpu'yu çıkardığı sıcaklıklar günlük hayatta hiç bir zaman görmeyeceğiniz sıcaklıklar olduğu için çok da ciddiye almaya gerek yok

Hocam prime95 stabilite testi için kullanılır. Normal kullanımdaki sıcaklıklar ile prime95 testindeki sıcaklıklar ile arasında yaklaşık en az 10C oynar. İşlemcide overclock var mı ayrıca? Eğer yoksa bile, bazen işlemci voltajı "auto" ayardaysa anlık olarak anakart, işlemciye gereğinden fazla voltaj verebiliyor. Bu gibi durumlarda da işlemcinin sıcaklığı anlık olarak artacaktır. Bunun önüne geçmek için "manual" bir voltaj ayarı gerekebilir ve bu da işlemcinin anlık maksimum sıcaklık değerlerini bir nebze kontrol edecektir. Benim önerim, RealBench programı ile bir test yapman ve sıcaklıklardaki maksimum değeri ve voltajı not etmen. Buna göre işlemcinin alacağı maksimum voltajı 1-2 test ile ayarlayabilir ve yüksek sıcaklıkların önüne geçebilirsin. illaha soğutucuyu değiştireyim diyorsan da Cryorig güzel. Gerekirse üstüne ikinci fanı da takabilirsiniz.

üç kağıtçılar 7 tl göstermemek için 6,95 gibi bi rakamda tutacaklar yine psikolojik olarak.

2011 yılında sıfır x-trail 2.0dci araç aldık ve halen kullanıyoruz. (140 bin km. civarında) şuana kadar periyodik bakımları dışında bir masraf çıkarmadı, yolda kalmadı. araç iç mekanı geniş, koltuklar rahat. en büyük eksiği yalıtım zayıf. tavsiye ederim kesinlikle.

Silverstone AR 01 bence seçenekler arasında olmalı. https://www.gamersnexus.net/hwreviews/1136-silverstone-argon-ar01-review-benchmark

Sesten rahatsız değilsen, gerek yok hocam..

Zararın neresinden donerlerse kar.benim kullandığım golfun hiç yoktan debriyajlı bitince ne olacak bakalım.Günlük yolumun yüzde 40i 7. Viteste geçiyor ama bazen yokuş larda vites geçerken 6 da mı 7 de mi belirsiz yarım debriyaj hareketleri yapıyor.Tam otomatik gibi rahat gelmiyor bana, geçti mi geçmedi mi vites şeklinde bir düşünce oluşturuyor bazen. Sorento böyle akıyor gaza yavaş basarsanız. Ama dsg böyle bazen yüksek viteslerde sümük gibi geçiş yapıyor. Dusurcekken yükseltiyor mu ne yapıyor anlamadım. Onu videoya almadim. Henüz. http://www.youtube.com/embed/sgQfoGPZ5t8?feature=oembed Picantoda da 4 ileri otomatik var. Gazlarken Sorento da picanto de benzer hareket yapıyor. http://www.youtube.com/embed/c1jOvWFupLk?feature=oembed

Eğer xfr2 açık ise biostan ki kontrol edin derim vcore değerini bayağı abartıyor arkadaş, tahminimce ısıların fazla çıkması bundan kaynaklı. Uğraşırım derseniz xfr boost vs kapatıp sabit olarak 4ghz+ kullanarak çok daha dusuk vcore ile hiç sogutucu topuna girmeden halledilebilir.

DSG tartışmaları daha bir 10 sene devam eder. Elektrikli araçlarla birlikte kurtuluruz şansıman derdinden. DSG çok hassas ve karmaşık bir sistem ve üretim hatası olması da manuele veya geleneksel otomatiğe göre daha olası. Zaten diğer ikisine göre oldukça yeni bir sistem. TR'de araçların çoğu berbat şartlarda kullanılıyor. Ağır trafik, kötü yol şartları, aşırı eğimler, savaşa gider gibi süren sürücüler, bilgisiz servisler vb. Hepsi eklenince maliyet kısmak için üretilmiş ekipmanlardaki en ufak zayıflık büyük problemlere dönüşüyor. TR'de kullandığım aracın da dsg şanzımanı kavrama kaçırıyordu ve ben geri verdikten sonra sağlam bir fatura çıkarmıştı. Trafikte tın tın ilerleme hele hele yokuş varsa bunları kısa sürede bozuyor. Diğer bir sebep de şanzımanın tahmin ettiği yönde vites değişilmemesi. Örneğin siz 4. viteste hızlanırken şansıman 5. vitesi hazırlıyor. Ama tr yolları ve sürücüleri bu durumda sert bir frenle yavaşlamayı gerektirince şanzıman 3. vitese geçip 2. vitesi hazırlıyor. Tabii arkasından dip gaz ve hızlanma gelince eleman yine mahçup oluyor. Bu kafada 10k km yapınca zaten mevta olacağı kesin o sistemin. Dayanıklılık temel özelliklerinden değil sonuçta.

DSG ve türevleri => ASLA Gider manuel Alfa 156 alırım, dsg almam. Bu kadar net konuşuyorum. Sorento çok büyük gelir hocam bize. Hani eskiden beri çok beğenirim ama şimdi hem çok yaşlılar, hem de fiyatları uygunlaştığı için çok değişik insanların eline düştüler. Kimler neler yaptı belli değil. O yılların sportageları bir derece daha uygun ama onlar da çok yaşlandı artık.

Dün fuarda cektim, bu bir kalite problemi mesela, bunlarin gelmemesi gerekiyor müşteriye. Opelde, alttan macun sarkıyor, tamponu cekmedim ama camurluk kismindan atik idi, elinle cekiyorsun düzeliyor 1-2 sn sonra pat yine atiyor falan. Asil Bunlar sorun edilmeli ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi