Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 13-02-2019 in Mesajlar

  1. 8 likes
    Oyun sistemimin CPU soğutmasını ve kablolamasını güncelledim. CPU soğutma için Silverstone TD03-Lite AIO kullanıyordum. Kasam Corsair 250D olduğu ve kasa içinde siyah-beyaz tema oluşturmak istediğim için, bu soğutucuyu Corsair H80i V2 ile değiştirdim. Ancak bu değişim epey sancılı oldu Sahibinden'deki bir satıcıdan ikinci el Corsair H80i GT soğutucu satın aldım. Satan kişi yaşadığım şehirde diş hekimliği bölümünde okuyan genç bir çocuk, biraz da bu sıfatına güvenerek, kiti denemeden satın aldım. Lakin eve gelip montajını yaptığımda kitin pompasının arızalı olduğunu gördüm. Geri vermek için çocuğu aradığımda çamura yattı ve iade almak istemedi (Çocukla ilgili güzel planlarım var, ama intikam soğuk yenen bir yemektir). Hal böyle olunca, Corsair'e RMA kaydı açmayı deneyeyim dedim. AIO kitinin yanında herhangi bir fatura, belge vs. yoktu ve Corsair RMA için fatura, sipariş ekran görüntüsü gibi bir ispat istiyor. Yine de şansımı deneyeyim dedim ve RMA kaydı açtım. Bir gün sonra beklediğim cevap geldi, fatura olmadan RMA onayı veremeyeceklerini, ancak son 2 yıl içinde başka bir Corsair ürünü satın aldıysam bu ürünün faturası üzerinden bir şeyler yapmayı deneyeceğini yazmıştı Corsair yetkilisi. Ben de yaklaşık 2 yıl önce Amazon.de'den satın aldığım (ancak daha sonra arızalanınca iade ettiğim) Corsair SF450 PSU'nun faturası ile, kullandığım Corsair ürünlerinin (250D kasa, ML120 fanlar vb) fotoğraflarını sisteme yükledim. Bir sonraki gün olumlu cevap geldi ve RMA talebim onaylandı, ancak bunun 1 defaya mahsus yapıldığını ve istisnai bir durum olduğunu, normal prosedürde fatura ibrazının şart olduğunu özellikle belirtmişler. Ürünü Hollanda'daki RMA merkezine, kargo ücretini ödeyerek yollamamı, yeni ürünün kargo-gümrük ücretleri kendileri tarafından ödenerek gönderileceğini yazmışlar. Ben de ertesi gün PTT'ye gittim ve PTT'nin Turpex hizmetiyle ürünü Hollanda'ya yolladım. Turpex gönderileri uçak kargo ile gidiyor ve kısa sürede teslimat vaatleri var. Şikayetvar gibi sitelerde bazı olumsuz yorumlar okuduysam da, bu yorumların sistem yeni hizmete girdiği dönemlere ait olduğunu gördüm ve artık bazı şeylerin rayına oturmuş olması gerektiğini düşündüm. Bu yüzden sistemi denemeye karar verdim 150 TL gönderi ücreti ödediğim Turpex beni hayalkırıklığına uğratmadı ve Cuma günü PTT'ye teslim ettiğim kargo Pazartesi günü Hollanda'ya ulaştı ve aynı gün Corsair'e teslim edildi. Yaklaşık 1 hafta sonra ABD'den değişim ürünü yola çıktı. H80i GT modeli üretimden kalktığı için bunun yerine bana güncel versiyon olan H80i V2 yollamışlar. Kargo UPS ile gönderilmiş. Kargo takip no bana iletildikten 4 gün kadar sonra paket Türkiye'ye giriş yaptı ve UPS benden gümrük işlemlerini yürütebilmek için vekaletname istedi. Hemen aynı gün vekaletnameyi gönderip beklemeye başladım, lakin bu bekleyiş epey uzun sürdü. Corsair paketi "free domicile" ibaresiyle yollamış. Bu şu demek; gönderinin tüm navlun ve gümrükleme masrafları göndericiye ait oluyor. Normalde paket Türkiye'ye giriş yapıp gümrüğe alındıktan sonra 2-3 gün boyunca gümrükte kalıyor, gümrükleme işlemleri bittikten sonra da dağıtıma çıkıyordu. Ancak bu sefer gümrükte bekleme süresi epey uzun sürmüştü, aradan 1 hafta geçtikten sonra yaptığım sorgulamada hala "gümrükleme işlemi devam ediyor" ibaresiyle karşılaşıyordum. UPS'in Türkiye'de gümrükleme işlerini yürüten firma olan Unsped'i birkaç defa aramama rağmen konuştuğum kişiler "ilgileniyoruz, dönüş yapacağız" diyerek baştan savma ifadeler kullandılar. Ben de en son çare olarak olayı Şikayetvar sitesine yazdım. Her ne hikmetse, aramalarıma dönüş yapmayan UPS'in şikayet yayınlandıktan hemen sonra beni arayacağı tuttu ve 1 haftadır gümrükte bekleyen paket şıp diye gümrükten çekiliverdi. Demek ki bu ülkede işler ancak böyle yapınca düzgün yürüyor. Evet, epey maceralı bir RMA sürecinden sonra yeni AIO kitime sonunda kavuştum. Yeni soğutucu ile birlikte, siyah-beyaz temaya uygun olsun diye yaptırdığım uzatma kablolarını da sistemem monte ettim. Bu kablolar için @Gerginix'in 3D yazıcıda bastığı kablo taraklarını kullandım, kendisine tekrar teşekkür ederim Kasa mini-ITX olduğu ve içine hem CPU hem GPU için AIO soğutucu sığdırmaya çalıştığım için biraz sıkış-tepiş durdu her şey, ama elde ettiğim görsellik ve soğutma performansından ziyadesiyle memnun kaldığımı söyleyebilirim.
  2. 3 likes
    Benim oglanin resmiyle basliyalim. Annem ve ben
  3. 3 likes
  4. 2 likes
    Evet zaten yansıttığı dönemi yaşayanları,mimarileri ve atmosferi nedeniyle AC oyunlarını belki bu kadar süre oynamaya devam ettim.. (tabi ki esas neden Prince of Persia nın ruh devamı olması) Yoksa tamamen ama mantık üzerine kurulu ( tekrarlı yan görevlerle dolu open-world grind fest) Far Cry; FPS olması hariç tamamen aynı oyun mekanikleri üzerine kurulu ama ve nefret ediyorum seriden.. Lakin işte Ubisoft Oddysey ile güzel dönem atmosferli open-world grindfesti sürdürürken gameplay özellikleri (tırmanma, combat, animasyonlar) bana diğer oyunlardan daha geriye gitmişler gibi geldi... Eve ağaca tırmanıp, kurtla kuzuyla savaştıkça midem bulanıp iade ettim o nedenle... Çünkü gerçekten çok zevksiz ve saçmalık geldi düşünün Syndicateden sonra.. Hocam AC4 çok güzel bir oyun evet ama işte aslında AC oyunu değil.. Resmen Korsan oyunu yapıp yanına 2 kuruş AC yedirmişler, bence bambaşka bir oyun AC4, ama dediğim gibi iyi bir oyun.. Bu AC3 ile başlayan gemi görevleri (ki toplasak 4-5 tane vardı sanırm) oyunculardan o kadar beğeni aldı ki adamlar bu feedbackler ile AC4 ü yaptılar.. Tabi ubi her zaman olduğu gibi bir şeyin bokunu çıkarmayı bildi ve Unity ile aynı anda (veya 1-2 ay vardır araları) AC Rogue diye bi oyun çıkardılar ve bu oyun birebir AC4 motoruyla yapılmış "madem gemi oyununu çok sevdiniz aslında DLC olarak satmamız gereksede alın size gemicik diye şamar gibi patlatılan bir oyundu, AC4 ün her şeyiyle birebir aynısı.. Oddysey e de biraz gemicik eklemiş olmaları beni şaşırtmadı.. Bana batan bu şeyler sizleri o kadar etkilemiyorsa yine fiyatı biraz düştükten sonra bi bakabilirsiniz...
  5. 1 like
    bunu unutan mühendisin şuan ki halini merak ediyorum açıkçası.
  6. 1 like
    Zamanında G4560'lı sistemimi satın alırken 1080p oyun için o dönemde 1050TI ve karşısında RX470 en önemli iki seçenek idi. RX470 daha başarılı fiyat performans oranı ile dikkatimi çekmişti. Zaten onu aldım. İlerleyen dönemlerde bir upgrade yapmayı planladığım zaman ekran kartlarının tasarımlarına bakınca dikkatimi bir şey çekti. Gigabyte, Asus ve MSI gibi büyük üreticiler haricinde AMD'nin partneri diyebileceğimiz üç firmada birbirinden kötü ve anlaşılmaz bir tasarım anlayışına sahip. Bu firmalar Sapphire, XFX ve Powercolor. Tasarım anlayışı derken PCB'den falan değil kozmetikten bahsediyorum. Zaten AMD performansa dayalı rekabet konusunda giriş seviyesinden ileri de kötü durumda. Hadi bari kartların tasarımları cazip olsun ki, insanlar tercih etsinler diye düşünür insan. Ancak tam tersine kartları nasıl daha çirkin yaparız derdinde bu firmalar. İlk firma XFX. Karbon görünümlü berbat tasarıma sahip plastik fan korumaları ve kartın yanına özensizce yapıştırılmış XFX logosu ile beni almayın her yanımdan kalitesizilik akıyor imajına sahip. Yakindan gördüğünüzle bu ne ya dersiniz. Powercolor ise "evil" tema yapalım kartın heryerini de kırmızı yapalım nasıl olsa AMD'nin rengi bu diyerek abartı soğutuculara sahip kartlar üretiyor. Hele ki, firmanın övündüğü "Red Devil" logosunun kırmızı israrı bardağı taşırıyor. Pentagramli backplate guzel ama. Sapphire tüketicilerin ihtiyacını bir nebze anlayabilmiş bir firma. En azından diğerlerine göre. Yan tarafta rengi değiştirilebilir firma logosu ile en azından trend'lere bir miktar uyarken, hilkat garibesi transformer logosunun işlendiği backplate çoğu build'e uymayan bir tasarıma sahip. Ancak Sapphire de rahat durmayıp en son special edition serisini mavi renk çıkartarak yapacağını yaptı. Ne renk bir tema içerisinde bu kart kullanılabilir onu da alacak düşünsün Aşağıda bu hilkat garibesi kartların resmi geçidini görebilirsiniz. Bilgisayar dünyasını çok takip etmeyen bir insan olarak trend konusunda gayet kolaylıkla bir fikrim olabiliyor. Firmalar genelde abartılı renklerden uzak hemen her temaya uyabilecek kartlar yaparken renk konusunu da -bazen işin b*kunu çıkartmak pahasına- RGB ışıklandırma ile çözüyorlar. AMD'nin rakibi Nvidia'nın partnerlerine bakarsanız EVGA, Galax veya Zotac ilk aklıma gelenler. Hepsi bu konsepte sahip kartlar üretiyorlar. Hatta zamanında uçuk kaçık işler yapan Zotac bile kartların tasarımını düzeltti. AMD'nin partnerleri bu kırolukta israr ediyor. Büyük üreticiler hariç sanırım en güzel kartlar AMD'nin referans kartları galiba. Bir Sapphire kullanıcısı olarak facia burada da bitmiyor. Web sitesinde hayatı kolaştıran özellikleri ile öve öve bitirilemeyen TriXX yazılımının hilkat garibesi tasarımı insanın gerçekten şaşırtıyor. Muhtemelen Sapphire firmasının sahibinin anaokulu talebesi oğlu tarafından tasarlanan bu güzide arayüzü aşağıda görebilirsiniz. İşin komik tarafı arayüz veya tema desteği de olmadığı için bu şekilde kullanılmak zorunda. Allah'tan AMD'nin Wattman yazılımı var da... Allah islah etsin ne diyeyim
  7. 1 like
    Oyuna ben de yeni başladım PS4 üzerinde. Açıkçası beni oynamaya iten en büyük (ve açıkçası tek) unsur antik yunan döneminin atmosferi oldu (Origins'i bu açıdan sevememiştim). Onun dışında yine klasik bir Assassin's Creed oyunundan öteye gidememiş. Görevler şu ana kadar birbirine çok benzer şekilde ilerliyor. Combat'la alakalı beklentiye girmemek lazım, hep aynı mekanik (vur, blokla, tekrar vur). Atınız çoğunlukla saçmalıyor, RDR2 oynayanlar atın hareketlerinden nefret edebilirler. Deniz savaşlarına henüz girmedim, hikaye o noktaya gelmedi. Ama etrafta dolaşmak eğlenceli. İlk iki AC oyunundan sonra atmosfer açısından seride en beğendiğim oyun Syndicate olmuştu (Victoria dönemi İngiltere vb yüzünden), bu şimdi onun yerine geçti gibi. Ama yine AC işte.
  8. 1 like
    En son Unity' i oynamıştım sanırım, onu bile yarım yamalak hatırlıyorum oynamadım mı acaba diye o kadar kayda değersiz bir yer ediliş var kafamda ama neyse... Oyunun ilk oyunları iyiydi Pop yerini dolduran(aslında doldurmayan ama popta devam olsa saçmalaşacağı kesindi) bir seri olarak ve kendine has konseptiyle epey bir beğeni kazandı zaten oyun. Ryse iyidi, dönemine göre sağlam bir oyundu. Yani oynarken film modunda olan bir gaz veriyordu insana Nereden nereye ne alaka aklıma fi tarihinden kalma Rune oyunu geldi; oda ne oyundu ama o eski tatta yeni jenerasyon motorla bir oyun yapsalar giderdi şimdi... Edit: Allahtan birşey istesem olacakmış belkide aklıma gelince bir videolara bakayım edeyim derken geçen sene sanırım açıklanan Rune: Ragnarok diye bir çalışma yayımlanmış. Konu dışına çıktık ama devamı burdan bakılabilir. https://www.runeragnarok.com/