Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 27-11-2017 in all areas

  1. 6 likes
    Arkadaşlar sanırım artık herkes görmüştür ki yasaklayarak sorun oldugunu düşündüğünüz bi konudan kurtulamazsınız. Bizzat içinde yaşıyoruz hatta bu durumun. 17 yaşımdan beri motosiklet kullanıyorum. Bi kere emin olun tek teker arifmiş, ahmetmiş, mehmetmiş. O kask takmayan veya bana bişe olmaz diyen insanlar bir bir ölüyor. Ölecekler. Rahat olabilirsiniz. Yani abuk hareketleri yüzünden tutuldugunuz bütün motosiklet kullanıcıları motosiklet üstünde ölecekler. Şanslılarsa tek parça halinde gömülecekler. Motosiklet kullanan adamın hele ki altında 600cc/70-80hp üzeri bi alet varsa yaptığı işi çok ciddiye alıp, elinin altındaki gücün sorumluluğunu idrak etmesi lazım. Motosiklet otomobil gibi anahtarı çevirdim pedala bastım gitti işte denebilecek bişe değil. Çok fazla insan bütçesinin neredeyse tamamını motosiklete ayırıp, 250 liralık kaskla gezip, 1 saat eğitime 400 lira verilir mi diye düşünüyorlar. İşte o arkadaşlar ölecek olanlar. Ben artık kimseyi uyarmıyorum. Dediğim gibi bence zaten ölünecek durumu kendi bilerek isteyerek yaratıyorsa ölmesi zaten toplum için daha hayırlı. Motosiklet kullanmayı düşünen kişiler, önce eğitime para verin. (Ehliyet sınavını eğitim sanmayın.) Sonra ekipmanınızı düzün. Ondan sonra cebinizde kalan parayla motosiklet seçin. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir ve act'in kendisine saygı duymanız, yapacağınız herhangi bir hatada kendi canınız başta olmak üzere diğer canlılara zarar vereceğinizi her daim hatırlamanız gerekir. Yanlız son zamanlardaki bu motosiklet düşmanlığı çok asabımı bozuyor. Gittiğim yerlerde valesiyle, otoparkçısıyla uraşmaktan, kavga etmekten bıktım. Türk insanında enteresan bi şekilde motosiklet kullanan gariban olur, otomobile parası yetmediği için motosiklet kullanır gibi bi inanış var. Mesela otomobilim olduğunu duyan çoğu çomar tipi insan şaşırıyor. Otomobil alabilecek gücüm varken neden motosiklet kullandığımı sorguluyor. Bütün sorunlar orda başlıyor zaten çünkü bu ülkede parası fazla olan parası az olana istediğini yapabileceğini düşünüyor. O eziklemeler. Emniyete gir motosiklet yolda mı gider demeler...... vs vs Süreli yaşadığım hikayelerden bi tanesini anlatayım mesela. Başka bir motosikletli arkadaşımla restorana oturduk. Oturduğumuz yerin karşısında da yola dik yan yana ikimizin motosikletler duruyor. Adamdan sayılmadığımız için (!) kavga çıkmasın diye de asla otomobil parkını kapatmadık. Bomboş ama araba koyulamayacak bi yer. Bi müddet sonra etraf dolunca yandaki restoranın valesi oraya araba çekmeye karar verdi. Beyaz bi Audi A4 1.8t heralde 5-6 yaşlarında. Arabanın sahibi büyük başgan reyiz bu arada 20 inç çinin en ücra köşesinde üretilmiş jantları takmış. Bi havalar bi havalar. Görsen pezevenk Pagani'yle falan dolaşıyor sanırsın. (Küçümsemem kullandığı aracın fiyatından dolayı değil. Adamın kendi tavırlarından dolayı. Yoksa herkesin aracı kendine özeldir/güzeldir/değerlidir.) Vale de gel abi gel çekiyor. Ben de daha önce aynı şekilde 2-3 kere önceki motosikletime çarptıkları ve yenisinin darbe almasını istemememden dolayı izliyorum. Ulan baktım çıkcaklar bizim motosikletlerin üstüne koştum direk hop hop hop diye. Neyse şaka maka 5 cm falan kala durdurdum adamı. Hitap tarzımda en ufak bi terbiyesizlik yok bu arada. İndi ne var ne hop çekiyosun düzgün seslensene dedi. Dalga mı geçiyorsun ben burdan pardon beyfendi bi saniye diye kalksam oraya gelene kadar üstünden geçerdin motosiklerin dedim. Hop hop dedik niye anasına küfretmişim gibi davranıyor acaba diye düşünürken içimden, "Nolcak ya alt tarafı 2 tane motor devrilse nolur??" diye karşılık verdi. Zihniyeti anlatmak için yazdım. Gerisinde ne olduğu önemli değil. Bu arada motosikletlerin değerlerinin toplamı, bahsettiğim aracın ederinin min 10% üstünde. Parasını geçtim parçasını bulmak zor. Agusta'nın temmuz ayında parça ihtiyacı oldu. Hala bulabilmiş değiliz ki bu 2015 model motosiklet. Özenim ve dikkatim bundan sebep. Geyiği geçersek. Hayatında gidon tutmamış olanların bilmedikleri bazı noktalar var: *Öncelikle başımıza bi iş gelmemesini istiyorsak -özellikle otobanlarda- akan trafikten 10-20% daha hızlı gitmemiz lazım. Aklınızda bulunsun Türkiye'de bir otomobilin arkasında güvenlik üçgeni oluşturarak gidiyorsanız, aynı gün arkadan biri çarpar veya benzer şekilde önünüzdeki bi anda geri vitese takıp üstünüze çıkabilir. Kesinlikle aralarda durun. Otomobil gibi davranmayın. Buna sebeplerden biri de otobanda hız kuralları dahilinde yolculuk yaparken arkadaki otomobilin sizi 3 metre arkadan takip etmesi. * Biz de en az otomobiller kadar hızlı giden (Kurallar dahilinde düşünün.) bi makina kullanıyoruz. Evet bisiklete benziyor fakat frene basınca 2 metrede durmuyor. Kavşaklardan fırlarken düşünün ki o yönden aynı hızda bi otomobil geliyor. Otomobil durabilir mi önüne fırlarsanız? Duramaz diyorsanız biz de duramayız muhtemelen. Kavşaklarda öncelik kurallarını bilin ve ona göre hareket edin. *Egzos sesinden şikayet edenler. Sizce belli bi hacmin üzerinde olan motosikletlerde niye default olarak otomobillerden çok daha yüksek sesli bi egzos var. Bi düşünün. Bunun farkedilmemiz ve güvenliğimiz için olduğunu anlayın. Bazı arkadaşların penisleri küçük ve susturucusuz düz boru egzos kullanmasını bize yıkmayın çünkü aynı istatistik otomobillerde de var. Biz kalkıp otomobil geçti egzos takmış piç yaşlım üzüldü, çocuğum ağladı demiyoruz. Kaldırımda giden motosikleti kullananla, arabasının katını söküp, düz boru egzosla dolaşan adam aynı adam. Yoksa her motorcu zibidi değil. Ha ben bunları özellikle sizlere değil bahsettiğim şekidle düşünenlere söylüyorum. Dolu olduğum bi konu görünce atladım öyle. Trafik kanunlarının motosikletle ilgili kısımlarının yenilenmesi ve modernize edilmesi lazım diyeceğim içinde bulunduğumuz durumu düşününce komik olacak. Demiyorum... Ha bi de korkmayın. İçinizde motosiklet kullanma arzusu varsa eğitim alın ve defansif sürüş öğrenin. Aramıza katılın. Hep beraber trafiksiz ulaşımı büyük bir keyif eşliğinde yapalım.
  2. 3 likes
    Her kuryeye karşılık, sütü bozuk korsan/normal taksi, orospu evladı dolmuşcu, götveren tuğralı doblocu, aşağılık servisçi, bütün ezilmişliğini şirketin verdiği araçla trafiği skerek tatmin eden ezik var trafikte. Halk olarak malzemen bozuk, eğitimsizsin. 2, 4, 8, 16 teker fark etmiyor, alayı cahil halkın. Cehaletin boyutunu trafikte hergün yaşıyorum. 2 tekerle kendimi çok daha büyük tehdit altında hissediyorum ama 4 tekerle de kesinlikle güvende hissetmiyorum. Sanki sadece motosiklet sürücüleri arasında problem varmış gibi lanse etmek bence çok yanlış. Ben de motor kullanıyorum. o motoru gidip aldıktan sonra, arkadaşıma rica ettim kendi garajına koydu. Trafiğe kapalı alana beraber gittik, bana temel kumandaları trafiğe kapalı alanda anlattı. Sonra baktım yetmiyor, istanbula gittim günübirlik eğitim aldım. Sonra o da yetmedi, gittim Teorik- Kapalı Alan-Yol Eğitimi olmak üzere 3 tane daha eğitim aldım. Yol eğitimine katılacam diye ebem skildi ama gene de tekrar gittim. Burada o bahsedilen apaçi tayfası yok. SS alırsam ilerde, inadına JJ'in evinin önünde boşta anırtacam aleti
  3. 3 likes
    Indiegamebundle diye bir site No One Lives Forever 1-2 oyunlarının ücretsiz hale geldiğini belirten bir haber yayınlamış alttaki linkte. http://www.indiegamebundles.com/free-games-no-one-lives-forever-1-2/ . Oyunun kendi sayfası da şu : http://nolfrevival.tk/ . İndirmedim ama ilk oyun güzeldi. .
  4. 3 likes
  5. 3 likes
    Ties Vedat Milor'un başka versiyonu, gittiği yerlerde oranın meşhur ustalarına kesin uğruyor
  6. 2 likes
    @OnLyTNT bu yukka.. yaprakları ince olan Dracaena Marginata sanırım ->
  7. 2 likes
    22bin km'lik kullanım sonrası güncelleme, Goodyear Efficientgrip Performance, kabaca ilk 10-15 binlik kullanımdan sonra karakter değiştiriyor. Gürültü ile ilgili bir şikayetim yok hala çok sessiz ancak yol tutuşta gözlemlenebilir bir düşüş ve tork steer'da ciddi artış söz konusu. Daha önce Goodyear ile kötü bir tecrübem olduğunu ilk mesajda belirtmiştim (parçalanan sol ön lastik yüzünden pert olan Volvo S40). Yanılmayı çok isterdim ama bu lastikle de oldukça tehlikeli bir tecrübem oldu. Kasım'ın ilk haftası memlekete gidip İstanbul'a döndüm. Dönüşte, sol arka lastik 130 km/s hızda patladı. Lastik basınç uyarısı hemen yandı, zaten yanmasa da hissettim. Sağa virajlarda hoplaya zıplaya aşağı yukarı 40 km yol almak zorunda kaldım çünkü durabileceğim bir dinlenme tesisi ya da benzinlik karşıma çıkmadı. Nihayet uygun bir yer bulduğumda arabayı durdurur durdurmaz lastik söndü. Yanaktaki tüm yazıların yok olduğunu görünce zaten lastiğin çöp olduğunu anladım. İçinden alışveriş poşedini dolduracak kadar rendelenmiş lastik parçası çıktı. Bagajı boşaltıp stepneyle uğraşmak yerine lastikçiden çıkma bir lastik alıp yoluma devam etmek durumunda kaldım. Goodyear ile başıma gelen bu ikinci olaydan sonra bir daha satın alacağımı zannetmiyorum. Ne Continental ne Pirelli ne de Nokian ile böyle tecrübelerim olmadı. Selamlar.
  8. 1 like
    merhaba. çok geçmiş olsun. goodyear ile bende zaman zaman olumsuz yorumlar okuyorum. yaşadığınız aklımızda olsun.
  9. 1 like
    Hmm, evet Yukkaymış bendeki. Teşekkür ederim...
  10. 1 like
    Efe Burn-In bir garanti problemi değil. Hiçbir bir firma buna garanti vermez. Zaten "burn-in" halk arasında kullanılan tabirdir, teknik terim "image retention" olarak geçer. Aldığın ürünün kullanma klavuzunun en dikkat çeken yerinde bu problemin oluşmaması için alman gereken önlemler yazar. Bu önlemler çerçevesinde kullanıp televizyona kalıcı hasar verebillmek imkansızdır. Zaten önlem almasan da baya bir zorlaman gerekir, ancak çok aptal bir kullanıcı kalıcı bir burn-in'e sebep olur. Bunu sana elinden 3 tane plazma, 1 tane de oled tv geçmiş biri olarak söylüyorum. Kafaya takmanı gerektirecek bir sorun yok. ilk 500 saat letterbox sinema tipi film izlemeyeceksin, ya da tam ekran yapıp izleyeceksin, onu da yapmazsan 30 dakikada bir 5 dakika ara vererek izleyeceksin. Kanal logosunun kazınmaması için de 2 saat üstü aynı kanalda kalmayacaksın, zaten reklamlarda ara ara kanal logoları değişiyor. Bunlar hep ilk 500-1000 saat break-in periyodunda dikkat etmen gereken şeyler. Ben şuan altında ve üstünde siyah bar olan işte letterbox tabir edilen şekilde üst üste 3 film izliyorum, eşim misal saatlerce TV8 açık oturuyor salonda benim uçuşta olduğum geceler falan. Hiçbir sorun yok. Ghosting gördüğün an menülerde "moving image" türü ghosting giderici uygulamalar var, yarım saat çalıştırırsın TV'yi anında gider. Umarım içini rahatlatabilmişimdir, bilinçli olup gerekli önlemi aldıktan sonra burn-in can sıkıcı bir problem değil. Dediğim gibi kalıcı olarak "Image Persistence" oluşturman için baya bir salakça kullanman lazım.