Autobild eskiden beri neticesinden "gelecekte gelecek" modelleri uydurur. Daha doğrusu, meraklı tasarımcılar kendilerince "şöyle olsa güzel olur" diye tasarım yaparlar. Autobild de bunları sanki üreticiden sızmış, gerçekmiş gibi yayınlar. Çoğu zaman gelen araba Autobild versiyonuna hiç benzemez. Cam filmi "özel nedenler" haricinde gereksizdir, ameleliktir. Güneşe hassas cildiniz vardır, mecburen yaptırırsınız. Bu özel nedendir. Bunun haricinde tamamen 80'ler Tofaş ameleliğinin kalıntısı. Zamanında güzel arabalar fabrika çıkışı renkli camla geliyordu (şimdiki gibi), bizdeki Tofaş, Renault filan düz pencere camıyla geliyordu. Bunları kullananlar da cam filmiyle o hayal ettikleri arabaların bir özelliğini kendi arabalarına kazandırmış oluyorlardı. Küçük motorlu arabaya sesli egzost takmak gibi birşey işte. Sonradan havalı gözüksün diye iyice koyu filmler uygulamaya başladılar, fuar konsepti gibi olsun diye. Bilmedikleri şey, fuar konseptleri kullanılmak için değil, sergilenmek için tasarlanır. Arabanın içinde güneşin zararlı etkilerinin sebebi UV ışınlarıdır. Bugün düzgün arabaların hemen hepsinde UV filtreli cam standart zaten. Koyu renkli olmasına gerek yok bunun için. Cam filmi ameleliktir, fakir kafanın eseridir. Bize Tofaş'çıların mirasıdır. Afedersiniz sıçarken bile Instagram'a story atan bir milletiz, arabanın içinde gözükmekten rahatsız mı olacağız? Rahatsız oluyorum diyen adam caddede camları açıp geziyor? Hep osuruktan bahaneler bunlar. İyi oldu yasaklandığı. Devletin desteklediğim az sayıdaki icraatından biri bu.