Leaderboard


Popular Content

Showing most liked content on 28-07-2017 in Mesajlar

  1. 7 likes
    Yeni topladığım bilgisayar için CoolerMaster Masterbox 5 beyaz kasa aldım. E-Atx anakart sığdırabileceğim en uygun fiyatlı kasalardan biri olması tercih faktörümdü ama CoolerMaster bu sefer beni şaşırttı. http://www.coolermaster.com/case/mid-tower/masterbox-5-white/ İlk gözüme çarpan şey, boya ve metal kesme konusunda CoolerMaster'ın çok iyi iş çıkarmış olması. Sadece görünen yerler değil kasada boyanmamış 1mm dahi yer yok. Önü arkası sağı solu hatta puntolar bile boyanmış. Hiçbir yerde çıplak metal görünmüyor. Boyanın rengini ve dokusunu ise ön tarafındaki plastik parça ile birebir aynı yapmışlar. Kasa, ön ve arka panel hariç tamamen beyaz. Ön ve arka paneller ise önce boyanıp sonra montaj yapıldığından dolayı hiçbir renk geçişi, akma yada sıçrama gibi sıkıntılar yok. Çok temiz. Hatta kasanın içinden çıkan normalde doğal prinç rengiyle görmeye alıştığımız anakart yükselticileri (standoffs) ve vidalar dahi boyalı. İnce detaylar bunlar ama önemli şeyler. Nasıl yapmışlar bilmiyorum ama kasa üzerinde hiçbir keskin kenar, sivri köşe yada çapak falan yok. Daha önce de bir sürü kasa kullandım, genelde delikler, harddisk yuvaları ve vida yerleri gibi metal parçaların kenarları rende gibi olurdu. Bu kasada ise mümkün olduğunca delikleri ve kenarları katlayarak yumuşatmışlar, katlayamadıkları yerleri de sanırım boyadan önce zımparalamışlar. Rende olayı kesinlikle yok. Bu fiyatlardaki kasalarda görmeye alışık olmadığımız şeyler bunlar. CM genel oalrak yeni kasalarında modülerliği öne çıkarıyor. Bu modelin de iç yerleşimini istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Kasayla birlikte bir SSD/2.5" ve bir de 3.5" hardiskler takabileceğiniz 2 tane yuva geliyor. Bu yuvaları kasanın değişik yerlerine 5-6 farklı pozisyonda takabiliyorsunuz, yada komple çıkarıp atabiliyorsunuz. İsterseniz bu yuvalardan satın alıp birden fazla ssd yuvası yada hdd yuvası kullanabilirsiniz. SSD yuvasına 2 adet SSD takılabiliyor ve bu yuvayı anakartın arkasına denk gelecek ve dışarıdan görünmeyecek şekilde takabiliyorsunuz. 3.5" yuvasını çıkarıp atsanız dahi zemine bir adet 3.5" hdd vidalayabiliyorsunuz. Kutudan çıktığı haliyle 3x3.5" + 2X 2.5" HDD yada 4x 2.5" HDD/SSD takabiliyorsunuz. SSD'lerin anakartın arkasına takılabilmesi olayını çok sevdim, sağdan soldan fışkıran sata kablolarına falan ayar oluyorum. Tabi bu arada kasada 5.25 yuvası da yok. 2017 yılında illaki 5.25" bir şeyler kullanacaksanız onun aparatını ve ön panelini ayrıca satın almanız gerekiyor. Fiyatının uygunluğu da sanırım buradan geliyor. Kullanmayacağınız şeylere para vermemiş oluyorsunuz. Kullanacaksanız bu parçaları ayrıca satın alıyorsunuz. Delik deşik. Kasanın her yerinde kabloları gizleyebileceğiniz ve geçirebileceğiniz deliklerden var. Bunun yanında kabloları bağlayamak ve sabitlemek için kullanabileceğiniz çıkıntılardan da koymayı eksik etmemişler. Hatta biraz abartmışlar çünkü belki 17-18 tane bu kablo bağlama çıkıntılardan var. Kabloyu nereden geçirsem, nereye sabitlesem derdi yok. Güç kaynağını kapatan çıkarılabilir bir kapak koymuşlar, bu kapak güç kaynağından çıkan kabloları da gizlediğinden derli toplu bir kurulum sağlıyor. İstemiyorsanız çıkarıp atabilirsiniz. CM'nin bu serisinde üstte fan yada radyatör yeri yok. Sadece arkada 120mm ve önde 280mm fan/rad yeri var. Klavuzunda ön tarafa 360mm radyatör takabilmek için ayrıca bir adaptör alınması gerektiğini yazmışlar ama gördüğüm kadarıyla adaptörsüz takılmaması için hiçbir sebep yok. Belki 12 vida ile takamazsınız ama 10 vida ile gayet güzel takabilirsiniz. 420mm rad takılabilir mi diye baktım, yok, mümkün değil. Kasanın iç yüksekliği 44cm, en kısa 420mm radyatörün uzunluğu 46cm falan, yemez. Kasa %100 E-ATX uyumlu olmasına rağmen nedense teknik bilgilerinde bu bilgi yazmıyor. Daha pahalı modellere yönlendirmek için böyle bir numara yapmış olabilirler. Toz filtresi sadece güç kaynağı için var. Ön tarafta falan öyle bir şey yok. Bir de bu kasanın siyah olanı var ama ikisinin aralasındaki fark sadece renk farkı değil. Beyaz olanın ön tarafında koyu renk bir pleksi var, siyah versiyonunun ise ön tarafında ızgara teli var. Neden böyle bir karar almışlar bilemiyorum. http://www.coolermaster.com/case/mid-tower/masterbox-5/ Ben beyaz kasa istiyorum ama ön tarafı ızgaralı olsun isterseniz siyah kasanın ön ızgarası CM'in sayfasında 8 euro'ya satılıyor. Onu alıp beyaz olanına da takabilirsiniz. http://www.cmstore.eu/categories/spare-parts/case/masterbox.html Beyaz olanı sadece pencereli kapak ile satılıyor ve gayet büyük bir penceresi var. Siyah olanının ise hem pencereli hem de penceresiz modeli satılmakta. Fakat ön ve arka kapaklar ölçü olarak aynı, istenirse yedek parça şeklinde penceresiz arka kapaktan alınıp tamamen düz beyaz bir kasa yapılabilir. Tabi tam tersi de mümkün. Bu arada CM kasaya iki tane de 120mm fan eklemiş. İçinden çıkan fanlardan çok da bir şey beklememek lazım, bu fanlar "üfürüyor en azıdan" katagorisinde. Özetle uygun fiyata, iyi görünen, şaşırtıcı derecede iyi bir işçiliği olan ve isteğinize göre düzenleyebileceğiniz bir kasa yapmış adamlar. Tavsiye ederim. MCX-B5S2-WWNN-01
  2. 5 likes
    Herkese merhaba, Esasında uzun çaplı bir inceleme yazmak isterdim ama sanırım zaman ayırıp yazamayacağım. Bu konuda drone alma sürecini, kayıt süreci, yurtdışından getirmenin sıkıntıları ve ucundan drone'u anlatıp ilk hazırladığım videoyu sizlere göstermek istiyorum. Umarım beğenirsiniz. Pilotaj olarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum o yüzden yorumlarınız çok önemli benim için Yazım/imla hataları için şimdiden kusuruma bakmayın. Drone sevdası bende uzun zamandır vardı. 4 yıldır falan drone almak için kenara para atıyordum sürekli. İlk gözüme kestirdiğim drone AirDog'du. Kickstarter projesi olarak başladı daha sonra üretime geçtiler. Katlanabilir drone fikri sanırım ilk bu firma ortaya attı. Drone hafifti, katlanıyordu ve ilk tanıtıldığında su geçirmez olarak tanıtılmıştı. Daha sonra sessiz sedasız bir şekilde su geçirmezliği kaldırdılar. "Water resistant gözüküyor bizim testlerde ama garantisini vermiyoruz" diyip kapattılar konuyu. Neyse bu drone kumanda ile kontrol edilmiyordu. Bileğinize "leash" denilen bir alet takıyordunuz ve drone sizi belirlediğiniz yükseklik, açı ve uzaklıktan takip ediyordu. Drone'un kamerası yoktu fakat gimbalı vardı. Gimbal'a GoPro takıp çekim yapıyordunuz. Extreme spor yapan birisi olmadığım için bana hitap etmediğine karar verip beklemeye devam ettim. Üstelik fiyatıda 1600$ gibi uçuk bir rakamdı şimdilerde biraz daha düşmüş. Herhalde istediğim tarzda bir drone hiç çıkmayacak derken 2016 Ekim ayı gibi GoPro kendi drone'u olan Karma'yı tanıttı. Zaten hali hazırda bir GoPro kullanıcısı olarak oldukça sevinmiştim. Karma'da katlanabilir bir drone idi ve güzel artıları vardı. Başlangıç paketinin içinde taşıma çantası, çıkarılabilir gimball'ı ve kumandasındaki built-in lcd ile oldukça güzel gözüküyordu drone. Çıkarılabilir gimball'u biraz açmam gerekirse; Drone da bulunan gimbal ı çıkartıp kendi çubuğuna bağladığınızda GoPro'nuzla karada titreşimsiz videolar çekebiliyorsunuz. 3 axis sabitlemeye sahip bir gimbal olduğunu belirtelim. Fiyatıda GoPro Hero 5 kameralı 1100$ kamerasız 800$ idi. Hali hazırda GoPro Hero 4 Silver kameram olduğu için 800$ benim için çok iyi fiyattı. Hatta almaya kesin gözü ile bakıyordum. Forumdan @stardust ile uzun uçuş kovalamaya başlamıştım. Denk getiremedik ama yinede kendisine ilgisi için çok teşekkür ederim. Fakat Karma beklendiği gibi çıkmadı. Daha doğrusu piyasadaki rakiplerine göre teknolojik olarak oldukça eksik bir dronedu. Ağırdı, intelligent flight mode bakımından kısırdı, katlanmasına rağmen büyüktü, 12 dakika gerçek (tanıdımda 20dk diyorlar ama kimse o rakama ulaşamadı) uçuş süresi vardı ve en kötüsü ilk parti üretimlerin hepsi hatalıydı. Ekim 2016'da piyasaya sunulan drone hemen gerçi çekildi ve satılan drone'lar da geri çağırıldı. Ben artık iyice ümitsizliğe kapılıp, herhalde kısmet değilmiş demeye başlamıştım Taki youtube'da drone incelerken şu videoya denk gelene kadar. DJI Mavic'ı duymuştum fakat hiç oturup incelememiştim. Başlangıç fiyatı 999$ idi belkide o yüzden hiç bakmadım fakat bulduğum video tam benim aradığım şeydi. GoPro Karma vs DJI Mavic Pro. İnceleme yapan arkadaşın video boyunca söyledikleri bana çok mantıklı geldi. Üstelik elinde hem Karma hemde Mavic Pro vardı yani yan yana inceleme şansı vardı. Sonuç Karma DJI Mavic Pro dan çok daha kötü bir drone idi. Şu notu eklemem lazım. Bu inceleme GoPro Karma'nın ilk hatalı partisinden alınan bir drone ile yapıldı. Fakat incelemeyi yapan arkadaş daha sonra 2. parti üretim Karma ilede aynı incelemeyi yaptığında çok fazla bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Video biraz uzun fakat izlemek isteyenler için aşağıya koyuyorum. Bu videodan sonra DJI Mavic Pro nasıl bir şeymiş dedikten sonra incelemeye başladım. Oldukça iyi bir drone olarak gözüküyordu. 999$ başlangıç fiyatı 1300$ combo paketi (ekstra 2 batarya, charging hub, car charger, çanta, ekstra pervane vs) fiyatıydı. Nasıl alırız bunu diye araştırırken Türkiye'de geçen sene çıkan bir yasa ile ve tekrardan yenilenen ve sıkılaştırılan yasa ile yurtiçi yurtdışı farketmeksizin getirdiğiniz drone'u devlet sistemine kaydettirmek zorundasınız. Eskiden yurtdışından aldığınızı gümrükte yakalanmazsanız pat diye kaydettirebiliyordunuz fakat artık onuda engellediler. Yurtdışından gelen drone'u kaydettirmek için Ankara Sivil Havacılık dairesine "İthal Uçuşa Uygunluk Belgesi" almak için yazışmaya başlıyorsunuz ve vergisini ödüyorsunuz. Kısacası sizi çok uğraştıracak bir olay. Burayı kısa keselim yurtdışından drone alacaklar bu konuyu mutlaka iyi araştırsınlar. DJI Türkiye'deki ilk resmi dükkanını İzmir Karşıyaka'da açtı. Açılış gününde %10 indirim yapmışlar onu kaçırdım ben ama yinede dükkana gidip DJI Mavic Pro Fly More Combo istiyorum, nakit alıcam en son ne olur muhabbetine girdikten sonra 350TL indirim alabildim ve kapora yatırıp drone'un gelmesini bekledim. Düşündüğüm fiyattan daha pahalıya almış oldum fakat en azından 2 yıl garanti ve kayıt sıkıntısı yaşamayacaktım. Biraz DJI Mavic Pro'yu anlatalım. DJI drone sektöründe lider firmalardan biri. D&R'da hepiniz Phantom serilerini görmüşsünüzdür. Phantomlar çok güzel dronelar ama benim için taşıması zor. Katlanmıyor ve boyut olarak büyük bir drone. Mavic tanıtıldığında o anki en üst model Phantom 4 idi ve Mavic kamera kalitesi ve uçuş süresi olarak Phantom 4 ile neredeyse başa baş idi. Benimde amacım taşınması kolay bir drone almak fakat kalitedende çok ödün vermemekti. Mavic tam benim ihtiyaçlarım için yaratılmıştı. Mavic'in katlanmış halinin boyutu: Kısaca Mavic'in ana özellikleri: Katlanır ve hafif (743gr) olması 4K 30fps - 1080p 96fps kamera 3 axis gimbal 27 dakika uçuş süresi (Testlerde 25dk çıkıyor uçuş süresi. Kendi uçuşlarımda 25dk uçuş süresi elde ediyorum) 7km menzil (şehir içinde pek mümkün değil. Elektro manyetik dalga yayan herşey menzili düşürüyor) Ön tarafta obstacle avoidance sensörleri Intelligent Flight modeları Sosyal medyadan canlı yayın yapma imkanı Sport modda 67 km/saat hıza çıkabiliyor DJI GO 4 application'ı oldukça başarılı Yukarıdaki videoda ana özelliklerinden zaten bahsediliyor. O videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Drone pilotluğu konusunda tecrübem sıfırdı. Yani nasıl kullanılır ne yapılır asla bilmiyordum. O yüzden alacağım drone'a güvenebilmem ve akıllı bir drone olması benim için olmazsa olmazımdı. Mavic sağolsun bulundurduğu birden fazla sensör ve teknoloji ile bu konuda beni oldukça rahatlattı. Çünkü drone'u 2 km öteye yollayıp kaybetme düşüncesi bile korkunç geliyordu veya 2 km ötede sinyalin kopup ne yapacağımı bilmiyor olmam. Drone'u ilk aldığım gün 100 metre yüksekliğe çıkarttığımda dizlerim titredi korkudan o kadar acemi bir pilotum yani. Neyse benim için önemli olan bir kaç noktaya değinmek istiyorum. Karmayı zaten çöpe attık ama Karma'nın videolarını inceledikçe içimde oluşan düşünce "bu drone'a ben güvenemem" idi. Yukarıda verdiğim karşılaştırma videosunu izleyenler neden olduğunu anlarlar. Kendi kafasına göre takılıyor drone. Güvenemediğim bir drone'a gidip 800$ vermekte saçmalıktı. Aşağıda şimdi arkadaşlarımın bana hep sorduğu durumları ve benim içimi rahatlatan teknolojilerden bahsedeceğim biraz. Günümüzde bir çok droneda "return to home" seçeneği var. Drone havadayken geri getirmekle uğraşmıyorsunuz tuşa basıyorsunuz ve kendi gelip iniyor. Mavic'in burdada diğerlerinden fark yaratan özellikleri var. Uçuş ensasında 15'den fazla uyduya bağlanıp drone'un havadaki konumunu net bir şekilde belirleyebiliyor. Sizin kalktığınız yeride bu sayede net bir şekilde bildiğinden ona göre dönüyor. Buna ek olarak kalktığınız yerin fotoğrafını kendi kendine çekiyor ve return to home başlatıldığında ve o noktaya geldiğinde drone'un o an aşağıdında ne varsa kalkıştaki fotoğrafı ile match etmeye çalışıyor. match ediyorsa kendi güzel güzel iniyor. Fotoğraf match etmiyorsa sana soruyor "Is it safe to land?" diye. Karma bu konuda çok ama çok başarısız mesela. Return to home'un bir sıkıntısı var. Drone 30 metre yükseklikte diyelim. return to home dediniz fakat dönüş yolunca ağaç/ev/direk gibi engeller var. Mavic'te iki seçeneğiniz var. Kendisi dönerken öndeki obstacle avoidence sensörü sayesinde bir engel ile karşılaştığında duruyor ve otomatik olarak 5 metre yükseltiyor drone'u. O engeli aşana kadar 5m 5m yükseltiyor ve engeli aştığında yoluna devam ediyor. İkinci seçenek drone'a return to home altitude vermek. O an 30 metrede ise ve siz ona return to home yaparken 80m'den dön derseniz kendisi otomatik 30'dan 80'e çıkartıp öyle dönüş yoluna geçiyor. Bu oldukça önemli bir özellik. Şuan her uçuştan önce etrafımdaki yüksekliklere bakıp bu yüksekliğe karar veriyorum. Bu sayede güvenli bir şekilde kalktığı yere dönebiliyor. Bir diğer önemli konu uçuş esnasında sinyalin kopması. Drone'a kalkıştan önce böyle bir senaryoda ne yapması gerektiğini söylüyorsunuz. 3 seçeneğimiz var. "Return to home", "Land" veya "Hover". Kısacası sinyal koparsa kalktığın yere geri dön, olduğun yere in (ki bu çok riskli aşağısı deniz olabilir) veya olduğun yerde bekle ben geliyorum . Bu şu ana kadar bir kere başıma geldi ve sinyal gelene kadar kendi kendine return to home başlatmıştı bile. Airdog'daki takip etme olayını Mavic yazılımsal olarak yapabiliyor. Ekrandan takip etmesini istediğiniz kişiye tıklayarak Active Track modunu başlatıyorsunuz. Bu mod beklemediğim kadar iyi çalışıyor. İki insan düşünelim aynı pantalonu aynı tshirtü giysinler. Mavic'e hangisini takip et derseniz hatasız bir şekilde onu takip ediyor. Seçtiğiniz kişinin sadece kıyafet rengine bakmıyor, aynı zamanda yüz şekli ve ten rengi gibi parametreleride hesaba katarak takip ediyor. Kamera kalitesi olarak Phantom 4 ile neredeyse aynı kaliteye sahip. Şu an piyasada Phantom 4 Pro var o çok daha iyi bir drone ama Mavic'in boyutuna göre çekim kalitesi oldukça iyi. Kafamdaki en önemli sorunlardan biri havada pilin bitmesi. Tamam her drone ne kadar süre kaldığını söylüyor fakat 2-3km öteye yolladığınız drone %10 pil ile dönmeye başlarken pili bitip düşebilir. Burda mavic sağolsun ekrandaki kalan süreyi gösteren pil timeline'ında bir "H" logosu koyuyor. O "H" logosu drone un kalktığı yere dönebilmesi için gereken pili gösteriyor. Siz o noktayı dikkate almasanız bile o noktaya yaklaştığınız an ekranda uyarı çıkıyor "Geri dönmek için bataryam kalmayacak ben en iyisi geri döneyim" diyor drone . Buda uçarken benim kafamı rahatlatan önemli özelliklerden biri. Drone ilk tanıtıldığında boyutundan ötürü rüzgara nasıl tepki vereceği merak konusu idi. Phantom'lar kadar iyi karşı koyuyor rüzgara. Merak edenler rüzgar testlerini buradan izleyebilirler. Şu ana kadar toplam uçuş sürem 4 saat. Toplamda 58 uçuş yapmışım. Bu tarz detaylara ve uçuş kayıtlarına DJI GO 4 application ı üzerinden erişebiliyoruz. Application'ı hem uçuş esnasında hemde uçuştan sonra kullanıyoruz. Kendi içinde video editleme programı mevcut. Video kalitesini oldukça düşürüyor ama yinede güzel bir özellik. Applicationdan birkaç ekran görüntüsünü aşağıda bulabilirsiniz. Son ekran görüntüsünde gördüğünüz gibi yaptığınız uçuşları application kaydediyor ve daha sonra inceleyebiliyorsunuz. Size nerde ne fotoğraf çektiğinizi, hangi hıza çıktığınızı, yükseklik uzaklık gibi bütün parametreleri sunuyor. Neyse lafı çok uzattım. İyiki uzun yazamam demiştim . Kısacası güzel drone işte . Geçtiğimiz haftasonu arkadaşlarla Marmaris Selimiye Köyüne gittik. Güzel çekimler gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Bir video hazırladım. Onu paylaşmak için açmayı düşünüyordum konuyu ama laf lafı açtı. Bu konudada çektiğim videoları fotoğrafları paylaşıp sizlerin yorumlarını almak isterim. Okuduğunuz için teşekkürler
  3. 2 likes
    abi adamlara dedim; öyle arabayı inceledik 10 saat işçiliğimiz var ama çözemedik, fakat yine de bu işçilik ücretini sizden alacağız falan gibi şeylerle gelmeyin ödemem dedim. merak etme abi çözmeden para almıyoruz zaten falan dediler. kendilerinden de çok eminlerdi; biz hemen çözeriz sanayiye benzemeyiz merak etmeyin tarzı konuşuldu göreceğiz bakalım. inşallah çözülür.
  4. 1 like
    Ekran kartlarından daha da fiyatlar yükselecek beklentisi var. Dün bir habe gördüm, miningciler kargo uçağı kiralamış ekranlarını toptan getirtmek için. Ek olarak Türkiye'den bu tip alışverişleri zaten minimuma indirmek lazım.
  5. 1 like
    King Arthur: Legend of the Sword açıkçası yorum yapmaya bile değmez... 4/10. - Colossal hala torrent sitelerinde çok indirilen bir film gördüm mü dayanamıyorum, sonra da hazır elimde var diye izliyorum. böyle absürd bir filmin altında anlam falan arayıp, insan ilişkilerine bağlayacak var ise hayatta başarılar dilerim. aklı başında bir adam için tamamen vakit kaybı. 3/10. - The Fate of the Furious daha kaç tane çekecekler bundan bilmiyorum ama kabak tadı verdi. Hiç mi orjinal bir hikaye yok yani dünyada ki, böyle bütçelerle anca aynı bokun yoğurtlusu denebilecek filmler çekiliyor anca. 5/10.
  6. 1 like
    Coursera,edx dışındaki yerlere pek bakmıyordum ama başka servisler de varmış. şu siteden konuyu aratabilirsiniz. https://www.class-central.com/ mindshift 'te listesi verilmiş. Coursera: The largest MOOC provider. Has courses on many different subjects and in in many different languages. Also offers an MBA and data science master’s degree, and offers “specializations”—clusters of MOOCs. edX: Has a large number of courses on many different subjects and in in many different languages. Offers “MicroMasters”—clusters of MOOCs. FutureLearn: Has a large number of courses on many different subjects and languages, particularly, but not exclusively, from British universities. Offers “Programs”—clusters of MOOCs. Khan Academy: Offers tutorial videos on a large number of subjects, from history to statistics. The site is multilingual and uses gamification. Kadenze: Special focus on art and creative technology Open2Study: Australia-based, many subjects OpenLearning: Australia-based, many subjects Canvas Network: Designed to give professors an opportunity to give their online classes a wider audience. Has a large number of courses on many different subjects. Open Education by Blackboard: Similar to Canvas Network. World Science U: A platform designed to use great visuals to communicate ideas in science. Instructables: Provides user-created and -uploaded do-it-yourself projects which are rated by other users. Here is a listing of professional- and specialist-oriented platforms (some are subscription-based): MasterClass: Top masters teaching their subject—Kevin Spacey teaches acting, Serena Williams teaches tennis, Christina Aguilera teaches singing, Annie Leibovitz teaches photography, etc. Udacity: Tech-related courses for professionals, offers “Nanodegree programs,” and a master’s degree in computer science through Georgia Tech. Lynda.com/LinkedIn Learning: Thousands of courses in software, creative, and business skills. Codeacademy: Free coding classes in popular computer languages. Shaw Academy: Ireland-based. Courses on many professionally related subjects are conducted live at convenient times—students can interact with the instructors as well as with fellow students. Pluralsight: Online developer, IT, and creative training—large library of courses. (Royalties created the first millionaire teacher from online teaching.) Udemy: Courses by self-claimed experts on a wide variety of topics, including technical topics and job-related skills. Popular with corporate trainers. Stone River Academy: Web, app, and game development Skillshare: Courses by self-claimed experts in creative arts, design, entrepreneurship, lifestyle, and technology. Eliademy: Finland-based, simple platform for anyone, for example, K–12 teachers, to create, share, and teach online courses. Treehouse: Courses on web design, coding, business, and related subjects. General Assembly: Courses on design, marketing, technology, and data. Tuts+: How to tutorials There are also MOOC and online learning platforms that specialize in certain languages and cultural spheres (there is some overlap between areas and languages). These are some examples: Arabic-speaking world: Rwaq, Edraak Austria: iMooX Brazil: Veduca China (simplified Chinese): XuetangX, CNMOOC, Zhihuishu Europe: EMMA (European Multiple MOOC Aggregator), Frederica.EU France: The France Université Numérique, OpenClassRooms, Coorpacademy Germany: openHPI, Lecturio, Moocit, Mooin, OpenCourseWorld Greece: Opencourses.gr India: SWAYAM; NPTEL Italy: EduOpen, Oilproject Japan: JMOOC Russia: Stepik, Intuit, Lektorium, Universarium, Openedu.ru, Lingualeo .com Spanish- and Portuguese-speaking world: Miríada X, Openkardex, Platzi Sri Lanka: Edulanka Taiwan (traditional Chinese): eWant Ukraine: Prometheus Also worth noting: Duolingo: free language learning app for many languages. Crashcourse: A series of witty educational videos that have expanded from the initial humanities and science (YouTube). VSauce: Incredibly funny and quirky educational videos (YouTube).
  7. 1 like
    Kaspersky'den ücretsiz antivirus. https://www.neowin.net/news/kaspersky-labs-announces-free-anti-virus-for-consumers
  8. 1 like
    Başlığa gelen olumsuz yorumlar sebebiyle sanayideki ustaların Meltem Banko'nun ekşideki davasını emsal gösterip açtıkları dava ile başlığı kapattırdığı bilgisini aldım.