Leaderboard

Tahmin ettiğimiz gibi kağıt üstünde oluşan rakamların günlük kullanıma yansıması, oyun için evde kullanılan bir bilgisayar açısından çok parlak değil. Asıl yorumumu en son yapacağım. Windows 10 Pro'yu, "media creation tool" aracılığı ile bugün oluşturduğum usb bellek üzerinden yükledim. Farkeder miydi bilmiyorum ama Sandisk Extreme yerine okuma/yazma hızları çok daha düşük olan Transcend belleği kullandım bu iş için. Windows'un ilk yüklenmesi yani ilk restart'a kadar olan bölüm 5 dakikanın altında sürdü. şimdi SSD ve M.2 karşılaştırmalarına geçersek: Windows açışış hızı: Açıkçası anakartın kendini boot edip, windows yüklemeye geçmesi 23-24 saniye alıyor, bunu kısaltmanın yolları varmış bazı self-test özelliklerini falan kapatarak fast-boot olaylarına giriliyormuş ama şimdilik bulaşmadım bu işe. SSD ile 31 saniye olan windows açılışı M.2 ile 29 saniye'ye düştü. Yani anakartın işlerini bitirmesinden sonraki windows loading 7 saniyeden 5 saniyeye düştü diyebilirim. Tabi ilk açılış ekranından arka planda çalışan tüm uygulamalın yükleme hızı bu noktada daha önemli olacak, bütün ıvır zıvırımı henüz M.2'ye yüklemediğim için bu karşılaştırmayı daha sonraya bırakacağım. Şuan için tahminim bütün arka plan uygulamarının açılıp windowsu kullanmaya hazır hale gelene kadar geçen süre 10 saniyeden fazla farkecektir, hatta arka planda çok uygulama çalıştıran kişilerde 15-20 saniyeyi bulabileceğine eminim. GTA V - Steam üzerinden ilk açılıştan menu ekranına kadar geçen süre: SSD: 52sn - M.2: 46sn Son kaldığım "save" dosyasını "load" süresi: SSD: 26sn - M.2: 24sn GTA mevcut kullandığım ayarlarda 3gb'a yakın bir Vram kullanıyor, sanıyorum ki bu süre diskin hızı ile olan alakasından çok, ekran kartının üstündeki ramlere yüklemesinin hızı ile alakalı çünkü oluşan fark çok az. Dawn of War 3 - Kaldığım en son save dosyasını yükleme hızı: SSD: 21sn - M.2: 16sn Overwatch - Single olarak traning ground'un açılışını deneyeyim dedim ama o bölüm küçük olduğu için zaten o kadar hızlı açılıyor ki sağlıklı bir karşılaştırma yapmak zor. SSD: 5sn - M.2: 4sn Online oyunlarda oluşan zamanı karşılaştırmak gerekirdi ama elimde SSD ile olan zamanın datası yok şimdilik. Fakat şunu söylemek lazım ki zaten 2-3 saniyelik bir fark bile diğer oyuncular seçemeden istediğiniz karakteri ilk sizin seçmenizi garantiliyor. - Battlefiled 1 ve Witcher 3 henüz yüklemedim. Bu oyunların büyük boyutlarından dolayı daha belirgin bir fark olacağını sanıyorum. Genel Yorum: Bilgisayarını evde sadece oyun için kullanan, editing, encoding, decoding vs. işlere pek fazla bulaşmayan biri olarak hızlı M.2 diskleri çok elzem görmüyordum. O yüzden de nispeten ucuz bir fiyattan yakalayana kadar almadım, uygun fiyat bekledim. Açıkçası iyi ki de beklemişim çünkü 500gb için $250 / €250 gibi bir fiyat seviyesini hakedecek bir özelliği yok. Hakkını yemek istemem, alet gerçekten çok hızlı ama örnek verirsek istanbul'da ferrari'nin olması gibi bir durum, o hızlara çıkabileceğiniz ortam pek fazla yok. Bütçe açısından da bakarsak, bütçesi kısıtlı bir kullanıcı için, ekran kartı ve işlemci gibi performansı asıl etkileyen bileşenlerden kısıp, bu tip hızlı ve pahalı bir m.2 diske yatırım yapmak tamamen anlamsız olacaktır. Donanıma daha geniş bir bütçe ayıran biri açısından da bakarsak, 1TB SSD'lerin fiyatları 250 dolar seviyesindeyken ( bknz. ) aynı fiyat seviyesinde 500gb'lık bir M.2 almayı haklı çıkartacak bir durum, en azından bir oyuncu açısından, çok fazla yok. Gerçekten uygun bir fiyattan 256 GB 960 Evo ve yanına 1 TB SSD gibi yönteme başvurulup, windows, en çok kullanılan programlar ve en sık oynanan 2-3 oyun M.2 ye atılabilir bütçe uygun ise. Bunun dışında daha hızlı olan 960 PRO serisini ya da EVO'nun 1TB versiyonunu kesinlikle tavsiye etmediğimi belirtmek isterim. Arşiv olarak kullanmak için, az sıklıkla eriştiğiniz dosyalarınızı saklamak amaçlı bence hala en pratik ve en ucuz çözüm HDD'ler. Açıkçası EVO bile bu kadar hızlı iken, PRO ile Raid 0 falan yapan kullanıcılar ne hedefliyor onu kendi bakış açımdan anlamlandıramıyorum şuan. Tabii ki iş için kullanıyorsunuzdur, yüksek transfer hızlarına ihtiyacınız vardır, o zaman düşünmeye bile gerek yok fakat oyuncu gözünden bence şimdilik olmasa da olur. Normal SSD'ler ihtiyacımızı görecek kadar hızlı. Benim tavsiyem hızlı bir M.2 NVMe''ye bütçe ayırmak yerine daha büyük boyutlu bir SSD almanız olur. ps: Bu kadar yazdıktan sonra yine belitmeden geçmemek lazım ki, bunlar daha ilk bir kaç saatlik yorumlarım, belki kullandıkça bu hıza daha çok alışırım, sonra normal SSD'ler bile çok yavaş gelmeye başlar. Zaman gösterecek.

Ben öğrenciyken en nefret ettiğim şey yaz tatili için verilen ödevdi. Çocuğuz, zaten okul filan çocuk doğasına tam uygun birşey değil, ileride lazım olacak filan ama işte uyum sağlanması zor birşey. İşte o zor şeyin çocuğu rahat bıraktığı birkaç aylık yaz tatili dönemi sanki millete batıyormuş gibi rahat rahat tatil yapmasın çocuklar diye bir ton ödev verirlerdi. Şimdi aynı zihniyet çocukları yaz kampına yönlendirmeye çalışıyor. Neymiş, öğrenilen şeyler yaz tatilinde unutuluyormuş. Hadi ya, ben de neden uzaya roket gönderemedik diye merak ediyordum, demek ki bu sebeptenmiş. Yaz okulları ve kampları sayesinde çocuklar o bilgileri hiç unutmayacak ve bu sayede roketlerimiz havalanacak birkaç sene sonra. Bu çocuklar unutuyor diye hayıflanılan bilgiler de zaten çoğu aslında bir boka yaramayan şeyler. Hangi nehir hangi vilayetlerden geçer, hangi dağın yüksekliği kaç metre, nerede ne yetişir, hangi padişah ne zaman doğmuş ne zaman ölmüş filan... Bunları hiç unutmayan bir çocuğun hayatında hiçbir olumlu değişiklik olmayacağı gibi, bu fuzuli şeyler gençlerin gerçekten işlerine yarayacak şeyleri öğrenmesini de engeller. Ne zaman televizyonda çocukların yaz kampına filan gitmesinin gerektiğini söyleyen birini görsem içimden (bazen de dışımdan) siktir git diyorum. Çocuklar yazın tatil yapsın, bari çocukken rahat etsinler.

Ortalama bir ssd bile pc yaşamımı yeniden anlamlandırmama yettiği için bu tip üst seviye ürünler henüz ilgimi çekmiyor. Tabi bu dediğim notebookta, gündelik kullanım ve ofis işleri için geçerli. Masaüstünde yoğun işlemler için bu türden donanımlar illaki farkını gösterir diye tahmin ediyorum. Ties'in de dediği gibi, bir noktadan sonra fark pek anlaşılmıyor. Bence m2 standartları üzerinden ortalama performansa sahip ssdlerin kapasitesini artırmaya uğraşıp fiyatlarını düşürseler çok daha mutlu kullanıcılar oluruz diye düşünüyorum. Düşünsenize, depolama için de azami 2-3 tb ssd kullanıyorsunuz ve fiyatı makul seviyelerde tutabiliyorsunuz. Bana böyle bir şey sunsalar, heralde 5-6 yıl sesimi çıkarmam. Bu arada inceleme için teşekkürler. Gayet güzel olmuş, baya fikir veriyor. Mesela benim gibi kullanıcılar için ortalama ssdlerin bile ne kadar yeterli olduğu fikrini verdi bana.

Logitech leğen plastiği ürünlerini kumaş ile kaplamaya başlamış... Dimitri diyor ki sanki bir şey kafamı zımparalıyor Bu logitech denen firma nasıl yaşıyor, bu ürünleri kimler alıyor çok merak ediyorum... Klavyle hadi bir yere kadar, mouse'ları cidden kötü ama kulaklık abi kulaklık, logitech'den kim kulaklık alır yahu... AliExpress'den 5 dolarlık çin malı çöp al, bundan daha iyi çıkacağına eminim.

yok valla farketmedim, iphone ile de işim olmadığından ilk kez bu dji spark videosu ile tanıdım adamı.

Ben de onu diyecektim, benim bulduğum kaynaklardan anladığım da önden izin almak şeklindeydi. Geçmiş olsun. İkinci olarak bu kart yeterince can sıkmış, bununla uğraşmayın artık, yeni veya ikinci el bir kart bakın. Daha fazla sıkılmanın bir gereği yok diyebilirim.

Dağ bisikletim için DT Swiss XRM 100 amortisörlü maşa aldım. DT Swiss maşalar Türkiye'de pek yaygın bulunmuyor. Sıfır olarak satan pek yok, az sayıda getirip satan da anasının nikahı kadar para istiyor. Böyle olunca da uygun fiyata bir tane edinebilmek için, hazır bisikletini parça parça satan birilerinden denk gelmesi gerekiyor. Ama tabii iş bununla da bitmiyor, bulduğunuz maşanın şaft borusunun kadroyla uyumlu olması (düz - konik), şaft borusunun boyunun çok fazla kısaltılmamış olması, maşanın kozmetik durumu, bakımlarının düzenli yapılmış olması, maşa ile kadronun renk uyumu gibi hususlar önem kazanıyor. Bunların hemen hemen hepsi, takımyıldızların hizalanması gibi bir araya gelince de fırsatı kaçırmadım tabii Yalnız maşayla ilgili şöyle ufak bir kozmetik sorun var. Maşa Merida bisikletten çıkma olduğu için, Merida'nın yeşil ağırlıklı renk skalasıyla uyumlu üretilmiş. Maşanın siyah renkteki alt bacakları üzerine uygulanan yeşil renk sticker'ları sökmek zor olmadı Bu arada aklınızda bulunsun, sticker'ları söktükten sonra arta kalan yapışkanı temizlemenin en etkili yolu WD-40. Yapışkan artığı üzerine WD-40 püskürtüp, 10 dakika kadar bekledikten sonra bulaşık süngerinin yeşil ovalama tarafıyla tüm yapışkan artıklarını kolayca temizleyebiliyorsunuz. Sticker'lardan daha meşakatli olan iş ise, maşanın taç kısmında yeşil renkli kısım. Bu yeşil bölümü parlak siyah plasti-dip ile kaplamayı deneyeceğim, umarım güzel bir sonuç alırım.

abi 4k okuma hızı da her şey demek değil sonuçta, insanlara yeterli gelen belli bir eşik değeri var zaten ve o değer aşıldıktan sonra fazla farkedilmemeye başlıyor. bu durumu arabalara benzetebiliriz. günlük kullanımda 100hp ile 200hp arasındaki farkı çok rahat anlıyorken 200hp den sonrası çok farketmemeye başlıyor. ancak yüksek performanslı kullanımda ortaya çıkıyor bu fark. burdaki durum da ona benzer.