Blogs
Our community blogs
-
Penta'nın Elma Bahçesi
A blog by pentaman
- 10
entries - 18
comments - 6217
views
Recent Entries
Aslında yapalı çok uzun süre oldu ve uzun süredir kullanıyorum ama buraya eklememişim, sanırım fırsat bulamadım. Son 1 yılda çok fazla şey yaşadım muhtemelen o yüzden gecikti. Ikea Hemnes masa revizyonu sonrasında bir Hemnes yazıcı sehpası gerekiyordu, böyle bir ürünü yok Ikea'nın, o nedenle kendim yapmak istedim. Aslında normal bir sehpa olabilecek ürünü elimdeki eski parçalardan yaptım, bence güzel oldu. İyi seyirler
- 10
-
Evdeki çekmecelerin birinde nedense atılmamış bir dünya cd buldum. 90 lı yılların sonu 2000 ler başındaki dvd ler yaygınlaşmadan satılan cd pc oyunları.
Fotoğraflarını çekeyim ve buraya koyayım ki bir anı olarak kalsın istedim. Kesin eninde sonunda çöp diye atılacak çünkü...
O yıllarda doğru düzgün internet erişimim yoktu. Olsa bile türkçe kaynak pek yoktu. İngilizce kaynaklarada benim ingilizcem yetmiyordu 10-15 yaşlarımda. Dergilerden oyunları takip et, çıkış tarihlerini öğrenmeye çalış vs. Yeni bir oyunu kopya cd satan yerde görüp alıp eve gitmenin heyecanı çok güzeldi.
Ayrıca Half Life gibi muhteşem oyunları bilmeden sadece ''yeni çıkmış güzel oyun'' diye alıp oynamakta ayrı bir durum.
Aşağıdaki oyunları az çok nasıl aldığımı, nasıl oynadığımı veya oynayamadığımı (blade runner, gabriel knight) hatırladım. Yıllar geçti gitti bunlara bakınca fark ettim...
Bunlarda bonus Dijitale dönen çağdan kalan tek oyun içeriğim. Keşke x360 zamanında aldığım oyunları hiç birini satmasaydım. Zaten oyunlar dolar 1,5-2 seviyelerinde olduğu için ucuzdu, sırf ''aman ne yapacağım bunları'' diye satıyordum...
-
Najaz'ın Sihirli Dünyası
A blog by Najaz
Vestel Desibel SBA400 Soundbar nihayet elime ulaştı ve dün gece kurulumunu yaptım. Önce birkaç fotoğraf...
Ürünün malzeme kalitesinden bahsedeyim. Kasası fırçalanmış aluminyum ve üstteki Vestel logosunu yok sayarsak, çok şık bir görünümü var (logoyu asetonla silmeyi düşünüyorum). Cihazın ağırlığı, metal kasası sebebiyle 3.7 kg. Internet üzerinde giriş/çıkışlarıyla ilgili çok az bilgi olduğu ve hiçbir görsel de bulunmadığı için, özellikle arka kısmını fotoğrafladım. Gördüğünüz gibi cihazda 1 adet HDMI girişi, 1 adet de ARC özelliği taşıyan HDMI çıkışı bulunuyor. Bu fiyat seviyesindeki (350-800 TL bandı) hiçbir soundbar'da HDMI giriş-çıkışı yok; bu yüzden diğer cihazlardan bir adım öne çıkıyor SBA400. Aklıma gelmişken yazayım; cihaz Vestel'in Manisa'daki tesislerinde değil, Çin'de üretilmiş.
ARC destekli HDMI neden önemli? Çünkü TV'niz ile soundbar arasında ARC destekli HDMI portları aracılığıyla bağlantı yaptığınızda, TV'nizin kumandasından soundbar'ı da kontrol edebiliyorsunuz. Soundbar TV ile birlikte otomatik olarak açılıp kapanıyor. Optik, coax ve RCA bağlantı kullandığınızda, cihazı kendi kumandasından açıp kapamak ve ses seviyesini de yine kendi kumandasından ayarlamak zorunda kalıyorsunuz. HDMI/ARC bağlantısı, sizi bu dertten kurtarıyor.
Cihaz açıkken, bize göre sağ taraftaki ufak bir alanda 1 adet beyaz LED, aktif olan giriş portunu belirmek için de bunun hemen yanında farklı renklerde 1 adet LED yanıyor. HDMI/ARC bağlantı için açık yeşil, optik giriş için koyu yeşil, Bluetooth için mavi gibi farklı renkler belirlenmiş. Ben HDMI/ARC girişini kullandığım için beyaz/açık yeşil renkte yanan LED'ler gözümü rahatsız etmedi; cihazla ilgili olarak en çok bu duruma sevindim diyebilirim
HDMI/ARC bağlantısını için en başta ufak bir sorunla karşılaştım. TV'yi stand-by konumuna aldığımda soundbar da kendini kapatıyor, ancak 2-3 saniye sonra tekrar açılıyordu. TV'nin yazılımından kaynaklandığını düşündüğüm bu sorunu, TV'ye yazılım güncellemesi yaparak aştım. Şu anda bağlantı, birlikte açılma-kapanma sorunsuz durumda.
Ses kalitesine gelince... Soundbar'la birlikte TV çağ atladı diyebilirim. Cihazın tiz ve orta frekanslardaki ses üretimi çok başarılı; çok net ve pürüzsüz ses alıyorsunuz. Alt frekanstaki seslerde pek tabii ki harici subwoofer'lı cihazlar kadar iyi değil, ama yine de tatminkar ve tok bass sesler üretebiliyor. 30 kademe ile ayarlanan ses seviyesinde zaten 19-20. kademeden sonra sesi daha fazla açamıyorsunuz konu-komşuyu rahatsız etmemek için Ancak bu seviyelerin üzerinde bile seste herhangi bir çatlama, netlik kaybı yok.
Cihazla ilgili hoşuma gitmeyen tek husus şu oldu: Girişler arasında seçim yaparken hangi girişte olduğunuzu bir kadın sesiyle söylüyor ve bu kapatılamıyor.
Sonuç: Malzeme kalitesi, şık tasarımı, ses çıkış gücü, ses kalitesi, giriş-çıkış özellikleri ve en önemlisi HDMI/ARC desteği sayesinde, 378 TL'lik fiyatının kat kat üzerinde performans veren, kıyıda köşede kalmış bir "hidden gem"
-
Muhtelif konularda hikayeler
A blog by lawnmower
- 11
entries - 33
comments - 3948
views
Recent Entries
Şimdi, bizlerin, sizlerin kullandığı, sahip olduğu, veya olmayı planladığı arabalardan bağımsız olarak yazıyorum bunları. Lütfen siz de "ama ben aldım / denedim, beğendim, bana yetiyor" şeklinde bireysel cevaplarla saldırmayın bana.
Ülkemizin en yaygın premium araba markaları olan Mercedes, BMW ve Audi "uzunlamasına yerleştirilmiş" motorlu arabalardan başlar. Yanlamasına motorlu modeller aslında o üreticilerin premium olmayan markalardan müşteri çalabilmesi için tasarlanmış, marka karakterini yansıtmayan modellerdir. Bunu ilk olarak Audi A3 modeliyle başlatmıştır. Bu sebeptendir ki, Audi'yi A3'le tanıyanlar "yha aslında Golf'ten pek farkı yok yha" şeklinde yarak kürek yorumlar yaparlar. Kendi başına haklı olan bu yorum markanın genelini temsil edemez. Nasıl mesela AKG'nin gençleri hedefleyen Y serisi kulaklıkları aynı markanın efsanevi modelleriyle alakasızsa, nasıl mesela Apple tutup giriş seviyesinden müşteri çalmak için özel arayüzlü ama Android çalıştıran telefon yapsa o telefon gerçek bir Apple ürününün deneyimini yaşatmayacaksa, bu yan motorlu arabalar da böyledir. Marka kimliğine, kültürüne terstir. Tabi kullanılmaz, çöp filan değil bunlar, ama kalite, hissiyat, deneyim olarak üstteki modellerle alakaları yok. Onları sanki mesela BMW'nin özel siparişle Peugeot'ya ürettirdiği modeller gibi görebiliriz.
Motor meselesi biraz daha karmaşık. Çoğu insan küçük motorlu arabaları "sadece motoru daha küçük" zannediyor. Halbuki durum böyle değil. Şimdi mesela hazır toplanmış PC aldığınızı düşünün. İşte i3, i5, i7 işlemcili modeller var. Kağıt üzerinde de bunların işlemcileri haricinde herşeyleri aynı görünüyor. Peki aynı mı olur? Bunların hedef kitleleri farklı. i3 işlemcili sistem çocuğa karne hediyesidir. i5 kendisi kullanacak adamın sistemidir, biraz birşeyler biliyordur. i7 uzmana, profesyonele göredir. Kasaları aynı olsa bile anakart farklı olur. Disk kapasitesi aynı olsa bile disk modeli farklı olur. PSU farklı olur. Donanım listesinde gözükmeyen hemen herşey değişir, öyle olmalıdır da. Amatörle profesyonele aynı ürün satılmaz. Tabi o amatör model de çöp değil, onun da bir hedef kitlesi, müşterisi var. Lakin bunların sadece işlemci ile birbirinden ayrıldıkları gibi bir durum yok. O sadece en düşük modeli alanın kendine söylediği bir yalandır. "Çok fazla işlem gücüne ihtiyacım yok, geri kalan herşey zaten o 3000 dolarlık sistemle aynı" der adam.
Arabalarda da durum aynı. İzolasyon, koltuk süngerinin kalitesi, fren sistemi, hatta dışarıdan aynı görünen jantların kalitesi bile değişiyor. Biri daha önce VW / Honda / Opel / Toyota filan kullanmış adama özel oluyor, diğeri zaten BMW / Mercedes / Audi kullanan, markaların karakterini bilen, daha arabaya binmeden alacağı hissi tahmin eden adam için üretiliyor.
Aslında buraya kadar da bir problem yok. Giriş seviyesi model tabii ki olacak. Lakin, bu giriş seviyesi modellerin Türkiye'ye / Türkiye gibi fakir ülkelere özel olması bu masum girişimi bozuyor. Bu 1.6L motorlu kocaman arabalar, 4x4 özelliği kırpılmış arazi araçları filan Almanya'da Hans'ın, Helmut'un "ya arabadan ne anlar bu ayılar, birkaç oyuncak koy bir de ufak motor ekle, binip eğlensinler" diye bize itelediği modeller. Maalesef bizim sikik vergi sistemimiz de buna çanak tutuyor.
Herkesin tercihi, imkanları, ihtiyaçları farklıdır tabi. Ben kendim için bu "iteleme" modelleri asla almam. İkinci el alırım, iki yaş daha yaşlısını alırım, Opel, VW, Honda filan alırım ama sırf premium arabaya binmiş olmak için bu soytarılığın bir parçası olmam. Tabi benim durumum farklı, mesela kredi cekmiyorum, garantiye çok fazla takılmıyorum filan.
Neyse, dediğim gibi bunu kişilerin şahsına filan yazmadım, bu küçük motorlu premium arabalar konusundaki genel görüşlerimdir bunlar.
- 11
-
Çok cici bir blog
A blog by rammstein
Not: Foruma konusunu açmıştım fakat yeni programları mesajımı editleyerek ekleyemediğim için blog mesajı yazmaya karar verdim. Eğer bunu da editleyemiyorsam başka bir çözüm yolu düşüneceğim.
Yeni sistem kurduğum ve hız aşırtma yaptığım için stabiliteyi test etmek istiyorum. Dolayısıyla stres testi yapan programları deniyorum. Hem kendime hem de sizlere kolaylık olması açısından bir derleme yapmak istedim. Moderatörler de gerekirse ya da isterlerse mesajımı editleyerek listeye yeni programlar ekleyebilirler.
Aida64
https://www.aida64.com/
IntelBurnTest
http://www.majorgeeks.com/files/details/intelburntest.html
OCCT
http://www.ocbase.com/
Jam
https://www.jam-software.com/
Prime95
https://www.mersenne.org/
CPU-Z
https://www.cpuid.com/
(CPU-Z'nin benchmark kısmında stres testi mevcut)
StressMyPC
http://www.softwareok.com/?Download=StressMyPC
LinX
http://linx.en.lo4d.com/
System Stability Tester
http://systester.sourceforge.net/downloads.php
SiSoft Sandra Lite
http://www.sisoftware.net/
PassMark BurninTest
https://www.passmark.com/products/bit.htm
Ben OCCT, IntelBurnTest ve Prime95 kullanıyorum. Bir tanesinin stabil gösterdiği yerde diğeri göstermiyor ve ayarları stabil olacak şekilde ayarlamama yardım ediyor.- Read more...
-
- 0 comments
-
Grafik Kartlarının Soğutucu Tarihçesi
A blog by RFID
- 2
entries - 2
comments - 4865
views
Recent Entries
Dead people and pets are being forged into sparkling blue diamonds — here's how
- Dave Mosher
- Jul 26, 2017, 12:22 PM ET
When a person dies, cremation is an increasingly popular option. The practice eclipsed burials in the US in 2015 and is expected to make up more than half of all body disposals by 2020, according to the Cremation Association of North America.
But instead of storing a loved one's cremains in an urn or sprinkling them outside, a growing number of bereaved consumers are doing something more adventurous: forging the ashes into diamonds.
This is possible because carbon is the second-most-abundant atomic element in the human body, and diamonds are made of crystallized carbon. Researchers have also improved ways to grow diamonds in the lab in recent years.
While at least five companies offer a "memorial diamond" service, Algordanza in Switzerland is one of the industry leaders - its services are available in 33 countries, and the company told Business Insider it sold nearly 1,000 corporeal gems in 2016. Algordanza also claims to be the only company of its kind that operates its own diamond-growing lab for cremains - one of two in the world. (The other is in Russia.)
"It allows someone to keep their loved one with them forever," Christina Martoia, a spokeswoman for Algordanza US, told Business Insider. "We're bringing joy out of something that is, for a lot of people, a lot of pain."
Here's how the company uses extreme heat and pressure to turn dead people - and sometimes animals - into sparkling gems of all sizes, cuts, and colors.
Kelly Dickerson contributed to this story.
Making a diamond from a dead person begins with cremation. The process typically leaves behind about 5 to 10 pounds of ashes, much of which is carbon.
posztos/Shutterstock A crematorium oven in Budapest, Hungary.Styles of cremation differ from culture to culture. Some use hotter temperatures for longer, which allows more carbon to escape into the air as carbon dioxide (which may mean more ashes are needed to form a diamond).
Source: Algordanza
Martoia said Algordanza requires a minimum of one pound of cremains. "That's kind of the magic number, where our engineers can guarantee there will be enough carbon to make a memorial diamond," she said.
AlgordanzaWhen the company receives ashes from a customer, a technician puts a sample into a special oven to see if there's enough carbon to grow a diamond. If there's not enough, the amount of carbon in a lock of hair can make up the difference.
Once there's enough carbon, the element is extracted and purified of contaminants like salts. "We use an acidic chemical to get rid of impurities," Martoia said.
This bumps the carbon purity of the processed ashes to about 99% or greater.
The other 1% contains impurities like boron — an element and micro-nutrient that helps humans (and other animals) grow bone, heal wounds, and regulate the immune system.
Source: Integrative Medicine: A Clinician's JournalBoron is the impurity that colors the rare blue diamonds found in nature — and is why many "memorial diamonds" come out blue, too.
Algordanza A round Algordanza memorial diamond made from animal cremains.Source: Gemological Institute of America
"The diamonds can range from clear to very deep blue," Martoia said. "The more boron, the deeper the blue."
Algordanza Round Algordanza memorial diamonds made from animal cremains.She added that it's impossible to predict the exact color a memorial diamond will take on.
"But an interesting thing to note is that our technicians are seeing a correlation in people who have had chemotherapy. Their diamonds tend to come out much lighter," Martoia said. This may be because chemotherapy leaches away the body's boron and other important micronutrients.
When Algordanza processes ashes, Martoia says, "it's nearly impossible to separate out the boron from the carbon". This is because the two elements share similar weights and properties.
Sandbh/Wikipedia (CC BY-SA 4.0) Boron and carbon are similar in size and other atomic properties.To further purify the carbon to 99.9% or more, technicians pack it into a growing cell that contains iron and cobalt — additives that help remove contaminants.
The cell also contains a tiny diamond to help the carbon crystallize into a rough shape, since carbon crystallizes best when it touches an existing diamond.
AlgordanzaThe diamond provides a "blueprint" for the carbon to work from, which means the new diamond that eventually forms will require less cutting and polishing.
The final purification step converts the carbon into slippery sheets of graphite — the same type of carbon in pencils. Graphite's microscopic flat sheets of carbon are an ideal starter material for synthesizing diamonds.
AlgordanzaNatural diamonds form out of carbon that gets stuck in lava tubes about a mile deep in the Earth's crust.
Asbestos/Wikipedia (CC BY-SA 3.0)To emulate that environment, Algordanza inserts the cell (now packed with graphite) into a platter and slides it into a high-temperature high-pressure (HPHT) growing machine.
AlgordanzaThat machine can heat a growth cell to nearly 2,500 degrees Fahrenheit. It also squeezes the cell under 870,000 pounds-per-square-inch of pressure.
AlgordanzaSource: Algordanza
That's like the entire mass of the International Space Station bearing down on the face of a wristwatch — then heating it up to a temperature exceeding that of lava.
NASA The International Space Station (ISS).Depending on how big a customer wants their diamond to be, it can take six to eight weeks in an HPHT machine to coax graphite to crystallize into a gem. "The larger the diamond, the longer it takes to grow," Martoia said.
Algordanza A round Algordanza memorial diamond made from animal cremains.When enough time has passed, technicians remove the puck of graphite and crack it open.
Source: Science ChannelInside awaits a rough, uncut, and unpolished diamond.
Algordanza An Algordanza memorial diamond made from animal cremains.Some customers take the rough gem, but many opt to have their memorial diamonds cut, faceted, and polished by a jeweler in Switzerland.
wideweb/Shutterstock A diamond is polished on a rotating automatic cast-iron lap.Algordanza's prices start at $3,000 for a 0.3 carat diamond. Martoia said the average order is about 0.4 to 0.5 carat, though US customers usually request bigger, 0.8-carat diamonds.
Algordanza A rough Algordanza memorial diamond made from animal cremains.But Algordanza can make them much larger: The company recently took a $48,000 order for 2-carat diamond. After 10 months of growth, the resulting gem actually wound up being 1.76-carats - but it's still the largest memorial diamond ever made by the company.
Orders for diamonds made from human cremains aren't the only type that Algordanza receives. "First we had the cremains of a German Shepard and now we have cremains of a cat," Martoia said.
Algordanza An emerald-cut Algordanza memorial diamond made from animal cremains. - 2
-
Star'ın Donanım Maceraları.
A blog by stardust
Yeni blog'umuzdan merhaba diyerek, en son söyleyeceğimi bu sefer en başta söylüyorum. Intel yine aç gözlülüğüne yenilererek AMD Ryzen serisi işlemciler ile etkin şekilde rekabet etme şansını tepti ve Ryzen'e gelişmesi için alan verdi.
Sırayla bu işlemcileri değerlendirmek gerekirse:
7740x ve 7640x - Mevcut 7700k/6700k ve 7600k/6600k işlemcilerden pratikte hiçbir farkı olmayan, aslına bakarsanız bu fiyat seviyesinde kalarak, üzerlerinde konuşulmaya bile gerek kalmayan lüzumsuz işlemciler olmuş. Aklı başında olan, hali hazırla i5 ve i7 herhangi bir işlemciye sahip kimse bu işlemcilere yapılacak bir upgrade konusunu değerlendirmez bile. Tek kullanım alanları belki yeni soket LGA 2066'da kalıp, ilerde muhtemel bir indirimde daha üst bir işlemciye geçmek için, sıfırdan bilgisayar kuracaklar düşünebilir. Onun dışında iş görür bir sistemi olup da, bu fiyat seviyesinde upgrade düşünenleri doğrudan ryzen 1600x, 1700 ve 1700x işlemcilere yönlendiriyorum.
7800x - İşte olay bu işlemci ile ilginçleşmeye başlıyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bu yeni bir işlemci, yeni bir mimari değil. Hatta 1 eski seri olan skylake'in tamamen yeniden adlandırılarak, başka bir deyişle "rebranding" yapılarak piyasaya sürülmesi. Hep dediğim gibi İntel, AMD Ryzen'in başarısı karşısında yiğitliğe kaka sürdürmemeye çalışıyor ve mevcut i7 6800k ve i7 6900k gibi işlemcilerinin fiyatını kesinlikle düşürmeyerek, fiyat ayarlamasını yeni seriye yansıtarak yapıyor. Hala pahalı fakat Ryzen'in İntel'in elini zorladığının en büyük göstergesi olarak, eskiye nazaran çok daha uygun fiyatlara ulaşabileceğiz 4'den fazla çekirden içeren intel işlemcilere. 7800x'e özel söyleyeceğimiz şeylere gelirsek, intel yine burda bir fırsatı kaçırmış gibi gözüküyor, base ve boost hızları diğer işlemcilere oranla daha düşük, aslında mimari aynı olduğu için düşük olmasının fiziki bir sebebi yok. Tahminim overclock potansilyeli oldukça yüksek bir işlemci olacaktır ve 4500mhz ve üstü saat hızlarını, kabul edilebilir voltaj ayarlarında verecektir.
7820x - Benim en çok ilgimi çeken işlemci bu oldu çünkü mevcut Ryzen r7 serisi işlemcilerin 8c/16t yapısıyla doğrudan rekabete giren işlemci bu olmuş. 5GHz'e yakın hızlara overclock edilebilirse -ki muhtemelen en az 4800mhz yapacaktır kendi tecrübeme göre- Ryzen'e performans açısından ciddi bir fark atabilir. Yalnız intel yine yanlış bir karara imza atarak bu işlemcinin fiyatını 600 dolar olarak belirlemiş. İnsanlar tek bir işlemciye henüz 500 doların üstünde bir meblağ ödemeye hazır değil. Bu işlemci eğer 500 dolar altı, hatta 450 dolar olarak fiyatlandırılsaydı Ryzen satışlarını büyük ölçüde keserdi ve eminim ki sürümden daha bile fazla kazanırdı intel. Ama elitist bir yaklaşımla yine fiyat pahalı tutulmuş, az satarak çok kar hedeflenmiş. T800 gibi konuyla üst seviyede ilgili kullanıcılar belki fazladan bir 100 dolar harcamayı göze alarak yine belli bir seviyede ilgi gösterecektir bu işlemciye ama çoğumuzun bütçe üst sınırının oldukça üstünde kalmaya devam edecek bu işlemci.
Tüm i9 Serisi - Açıkçası bu noktadan sonra fiyatlar ütopik seviyelere çıktığı için, ben bunları İntel'in bir gövde gösterisi olarak görüyorum. Bu i9 serisine, AMD Ryzen r9 Threadripper işlemciler ile birebir karşılaştırmalar ortaya çıkmadan kesinlikle bulaşılmaması taraftarıyım. Evet yukarıda kağıt üstünde gördüğümüz özellikler, çekirdek sayıları vs. etkileyici. Fakat gelgelelim paranızın tam karşılığını vermekte yetersiz kalabilir bu işlemciler hatta şahsi fikrim olarak kalacaktır diye de idda edebilirim. Nvidia ve AMD'nin çoklu ekran kartı (SLI ve CrossFire) teknolojilerini artık iyice arka plana attığı ve tek 1080ti gibi kartların 4K 60hz besleyebilmeye başladığı bir dönemde, 44 PCI lane, 12K gaming gibi ifadeleri hiç ciddiye almıyor ve tamamen bir pazarlama stratejisi olarak görüyorum. Sadede gelirsek, İntel elinde bu teknolojilerin de olduğunu ve "Ryzen çok zorlarsa 8000 serisi çıkarır, yine başka bir rebranding operasyonu ile bu işlemcilerin fiyatlarını düşürür, meydanı tamamen AMD'ye bırakmam" demek istiyor. 7980XE, 2000 dolar yerine 1000 dolar olsaydı bugün oturur çok daha farklı şeyler konuşurduk ama bu noktadan sonra çok da fazla bir şey söylemeye gerek görmüyorum.
Sonuç olarak, Intel 1000 dolar seviyesinde 8 çekirdek, 16 thread bir işlemci tutarken, AMD rekabeti karşısında bu seviyeye 10 çekirdek ve 20 thread içeren bir işlemci konumlandırmak "zorunda" kaldı. Mevcut 1000 dolar seviyesindeki 6900k işlemcisinde de 400 dolarlık bir indirime giderek ve adını da 7820x olarak değiştirerek, her ne kadar çoğu kullanıcı için hala ulaşılmaz olsa da, daha satın alınabilir bir seviyeye çekti. Bizim daha çok ilgi göstereceğimiz işlemci 7800x olacaktır bu seride. En son olarak, tekrarlıyorum, 7740k ve 7640k, -hele hele TIM uygulamasından dolayı sıcaklık sorunları devam ediyor ise- kesinlikle bulaşılmaması gereken, bu fiyat seviyesinde Ryzen ile rekabet edemeyecek işlemciler olmuş. Üst seviyelerdeki, özellikle 8 çekirdekli işlemcide yaşanan %40 indirim, bu alt serilere %1 olarak bile yansımamış. Bu satın alma seviyesinde, herhangi bir sebepten AMD işlemci almak istemeyen ve elinde i7-2600k ve üstü işlemci olan herkese tavsiyem intel işlemci alacaksanız bir sonraki seriyi bekleyin demek olacak. Onun dışında r7 1700 ve yine uygun fiyattan yakalanırsa r7 1700x tavsiyem devam ediyor. AMD'yi tekrar tebrik ediyorum, teknolojik gelişimin önünü açtığı ve bu yeni teknolojilere ulaşmayı kolaylaştırdığı için.
- Read more...
-
- 0 comments
-
-
Bir kelepirin dilinden...
A blog by SkyWarrior
Lanet olsun türkçe geldi veya lanet olsun ingilizce geldi ne yapacam gibi sıkıntınız varsa çözüm format değil artık.
Aşağıdaki adımları takip edin. Windows 10 için denedim ve çalıştı sorunsuz.
Bu adresten istediğiniz sizin sürümünüze uygun dil paketini çekin.
Sonrasında indirdiğiniz dil paketini uygun bir klasöre koyun cab dosyası olarak. Bu örnekte c:\lp.cab olarak kondu
dism /Online /Add-Package /PackagePath:C:\lp.cab
Bu adım tamamlandıktan sonra aşağıdaki kodu verin ve sistemdeki dilleri görün.
dism /Online /Get-Packages | findstr /c:"LanguagePack"
Package Identity : Microsoft-Windows-Client-LanguagePack-Package~31bf3856ad364e35~amd64~en-US~6.3.9600.16384 Package Identity : Microsoft-Windows-Client-LanguagePack-Package~31bf3856ad364e35~amd64~tr-TR~6.3.9600.16384
Sonrasında şu komutu vererek istediğiniz dili silin.
dism /Online /Remove-Package /PackageName:Microsoft-Windows-Client-LanguagePack-Package~31bf3856ad364e35~amd64~tr-TR~6.3.9600.16384
Yeniden başlatmak istiyormusunuz diyecek. Evet diyin ve sistem yeniden başlatıldığında artık istediğiniz dile ile görüntülenecek.
Geçmiş olsun.
Şu adresteki yönergeleri takip ettim.
- Read more...
-
- 0 comments
-
Emergen Research
A blog by vandanaruhi
- 0
entries - 0
comments - 282
views
No blog entries yet
- 0